Antalyaspor’un hedefi

17.08.2019 - 15:19, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Antalyaspor’un hedefi

Spor Toto Süper Lig Cemil Usta Sezonu bu hafta sonu oynanacak maçlarla başlıyor. Antalyaspor da diğer takımlar gibi hazırlık sürecini tamamladı.  Ligin ilk haftasında Pazar günü Göztepe ile İzmir’de karşılaşacak olan Antalyaspor’da transfer sezonu önceki yıllara göre daha hareketsiz geçti ve taraftar beklentisinin altında kaldı. Büyük oranda kadrosunu koruyan ve bir önceki sezonu iyi bir yerde bitiren bir takım için yoğun bir transfer trafiği yaşanması zaten faydalı da değil. Bu durum biraz da hedefinizle ilgili. Aynı konumu korumak niyetindeyseniz birkaç yeni alternatif oyuncu yeterli gelebilir. Geçen sezonun kadrosunun yeni sezonda daha uyumlu, takıma geçen sezon katılan futbolcuların daha verimli, gençlerin de biraz daha tecrübe kazanmış olmaları beklenir. Bunlar da takımın oyun seviyesinin yükselmesi anlamına gelir. Dolayısıyla benim transferle ilgili olumsuz bir eleştirim yok. Kaldı ki Aatif Chahechouhe ve Nikola Gulan transferleri yerinde transferler gibi duruyor. Buna ek olarak genç oyuncular transfer edildi ve altyapıdan A takıma alınan oyuncular da mevcut. İzleyip göreceğiz… Gelelim hedef konusuna. Antalyaspor’da Başkan Ali Şafak Öztürk’ün ve Teknik Direktör Bülent Korkmaz’ın son günlerde basına verdikleri beyanatlarda ilk bakışta sezon hedefi açısından farklılıklar var gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Bir iki nüans dışında pek de farklı şeyler söylemediler aslında. Sadece başkan, taraftar hassasiyetini göz önüne alarak biraz daha yüksek bir hedefi andı, Avrupa kupalarına katılmaktan falan bahsetti ama ben bu anlamda Bülent Korkmaz’ın söylediklerini referans almak gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar teknik direktörlerin hedef, kadro yapılanması, ekonomi, orta ve uzun vadeli strateji konularında fikir belirtme ve belirleyici olmalarına karşı olsam da aynı döngü Antalyaspor’u tekrar esir almış durumda ve Antalyaspor’un sportif rotasını anlamak durumundayız ve eldeki en geçerli kaynak Bülent Korkmaz. O da iki sene daha ligde kalalım yeter dedi. Türkiye süper liginin gediklisi koca Antalya şehrinin takımı, iki sene daha ligde kalırsa ligde kalıcılık belgesi alacakmış kılıklı bir şeyler söyledi hoca. Geçen yazımda bahsettiğim yönetimsel yanlışlardan birisi de budur. Maaşlı bir çalışana hedef ve strateji belirleme görevi verilmemeli. Sonuçta kendisi bir CEO değil. Mehmet Özdilek dönemini hatırlamakta fayda var. Dümeni kendisine veren dönemin başkanı Hasan Akıncıoğlu ile birlikte uzun vadeli planlarını da yanlarına alıp bir anda buhar olup uçmuşlardı. Kimsenin o planlardan bir daha haberi olmadı. Neydi o planlar, geride 5 yıllık dönemlerinden ne eser kaldı? Görene, duyana rastlanmadı. Demem o ki, hedef öyle bir şey değildir. Üç beş transferle, adını şampiyonluk ya da ligde kalmak koymakla iş bitmiyor. Antalya gibi büyük ve potansiyel sahibi bir şehrin takımı olan Antalyaspor’un hedefini o camia ve şehir belirler. O hedef de yavaş yavaş zirveye tırmanan, ülke sporuna daha çok hizmet edebilen, söz sahibi olan, büyüyen, altyapısıyla, üstyapısıyla, kültürüyle, şehrini temsil kabiliyetiyle büyük takım olmaktır. Sezon hedefleri falan hikayedir bu anlamda. Yoksa bu takım bu sezon da ne uzar ne kısalır, herhangi bir tehlike de yaşamaz. Büyük takım olma hedefiyle ilgili ne planlar yapılıyor ya da gerçekte böyle bir hedef var mı? İşte bunlara odaklanmak lazım. İşte onun için de daha çok Bülent Korkmaz röportajı dinlemek, olmadı ondan sonra gelen teknik direktörleri dinlemek lazım. Eskiden Mehmet Özdilek’ten hikayeler dinlediğimiz gibi.

Spor Toto Süper Lig Cemil Usta Sezonu bu hafta sonu oynanacak maçlarla başlıyor. Antalyaspor da diğer takımlar gibi hazırlık sürecini tamamladı.  Ligin ilk haftasında Pazar günü Göztepe ile İzmir’de karşılaşacak olan Antalyaspor’da transfer sezonu önceki yıllara göre daha hareketsiz geçti ve taraftar beklentisinin altında kaldı.

Büyük oranda kadrosunu koruyan ve bir önceki sezonu iyi bir yerde bitiren bir takım için yoğun bir transfer trafiği yaşanması zaten faydalı da değil. Bu durum biraz da hedefinizle ilgili. Aynı konumu korumak niyetindeyseniz birkaç yeni alternatif oyuncu yeterli gelebilir. Geçen sezonun kadrosunun yeni sezonda daha uyumlu, takıma geçen sezon katılan futbolcuların daha verimli, gençlerin de biraz daha tecrübe kazanmış olmaları beklenir. Bunlar da takımın oyun seviyesinin yükselmesi anlamına gelir. Dolayısıyla benim transferle ilgili olumsuz bir eleştirim yok. Kaldı ki Aatif Chahechouhe ve Nikola Gulan transferleri yerinde transferler gibi duruyor. Buna ek olarak genç oyuncular transfer edildi ve altyapıdan A takıma alınan oyuncular da mevcut. İzleyip göreceğiz…

Gelelim hedef konusuna. Antalyaspor’da Başkan Ali Şafak Öztürk’ün ve Teknik Direktör Bülent Korkmaz’ın son günlerde basına verdikleri beyanatlarda ilk bakışta sezon hedefi açısından farklılıklar var gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Bir iki nüans dışında pek de farklı şeyler söylemediler aslında. Sadece başkan, taraftar hassasiyetini göz önüne alarak biraz daha yüksek bir hedefi andı, Avrupa kupalarına katılmaktan falan bahsetti ama ben bu anlamda Bülent Korkmaz’ın söylediklerini referans almak gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar teknik direktörlerin hedef, kadro yapılanması, ekonomi, orta ve uzun vadeli strateji konularında fikir belirtme ve belirleyici olmalarına karşı olsam da aynı döngü Antalyaspor’u tekrar esir almış durumda ve Antalyaspor’un sportif rotasını anlamak durumundayız ve eldeki en geçerli kaynak Bülent Korkmaz. O da iki sene daha ligde kalalım yeter dedi. Türkiye süper liginin gediklisi koca Antalya şehrinin takımı, iki sene daha ligde kalırsa ligde kalıcılık belgesi alacakmış kılıklı bir şeyler söyledi hoca.

Geçen yazımda bahsettiğim yönetimsel yanlışlardan birisi de budur. Maaşlı bir çalışana hedef ve strateji belirleme görevi verilmemeli. Sonuçta kendisi bir CEO değil. Mehmet Özdilek dönemini hatırlamakta fayda var. Dümeni kendisine veren dönemin başkanı Hasan Akıncıoğlu ile birlikte uzun vadeli planlarını da yanlarına alıp bir anda buhar olup uçmuşlardı. Kimsenin o planlardan bir daha haberi olmadı. Neydi o planlar, geride 5 yıllık dönemlerinden ne eser kaldı? Görene, duyana rastlanmadı.

Demem o ki, hedef öyle bir şey değildir. Üç beş transferle, adını şampiyonluk ya da ligde kalmak koymakla iş bitmiyor. Antalya gibi büyük ve potansiyel sahibi bir şehrin takımı olan Antalyaspor’un hedefini o camia ve şehir belirler. O hedef de yavaş yavaş zirveye tırmanan, ülke sporuna daha çok hizmet edebilen, söz sahibi olan, büyüyen, altyapısıyla, üstyapısıyla, kültürüyle, şehrini temsil kabiliyetiyle büyük takım olmaktır. Sezon hedefleri falan hikayedir bu anlamda. Yoksa bu takım bu sezon da ne uzar ne kısalır, herhangi bir tehlike de yaşamaz. Büyük takım olma hedefiyle ilgili ne planlar yapılıyor ya da gerçekte böyle bir hedef var mı? İşte bunlara odaklanmak lazım. İşte onun için de daha çok Bülent Korkmaz röportajı dinlemek, olmadı ondan sonra gelen teknik direktörleri dinlemek lazım. Eskiden Mehmet Özdilek’ten hikayeler dinlediğimiz gibi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.