ATSO 141 yaşında

 Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) 141. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni, ATSO Meclis Salonu'nda düzenlendi. ATSO Başkanı Ali Bahar ev sahipliğinde gerçekleşen törene, Antalya Valisi Ersin Yazıcı, CHP Antalya Milletvekili & ATSO Geçmiş Dönem Başkanı Çetin Osman Budak, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, oda ve birlik başkanları ile davetliler katıldı. ATSO Başkanı Ali Bahar, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, ATSO Yönetim Kurulu Üyeleri ve ATSO Meclis Üyeleri, ATSO'nun 141. yıl dönümü dolayısıyla sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kuruluş yıl dönümünü kutlamak üzere video mesaj göndererek ATSO’nun kuruluşunun 141’inci yılını kutladı. Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren ATSO Başkanı Ali Bahar, “141’nci yıl dönümümüz vesilesiyle ATSO ailesinin her bir ferdini kutluyorum. ATSO ailesi dediğimizde aslında 58 bin üyemizle birlikte onların aileleri, çocukları, çalışanları da Odamızın sorumluluğunu hissettiği büyük aileyi oluşturmaktadır. Bu büyük ailemizin her üyesine nice başarı, birliktelik, refah ve mutluluk dolu yıllar diliyorum. Bu vesileyle 1882 yılında Odamızı kuran Antalyalı iş insanlarını da rahmetle anıyorum” dedi.  SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUM ATSO’nun büyük bir çınar olmasına katkısı olmuş herkese teşekkürlerimizi sunan Başkan Bahar sözlerini şöyle sürdürdü, “100 yıl önce Cumhuriyetimizi kurarak milletimizin, Antalya’nın ve ATSO’nun tarihine anlam ve değer katmış büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, Cumhuriyetimizin kurucularını, bu vatanı bize emanet eden şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Aramızda bulunan Sayın Valimize, oda başkanlarımıza ve belediye başkanlarımıza, en eski üyelerimize, paydaşımız olan kurum ve kuruluşlarımızın temsilcilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 6 aylık görev süremizde üyelerimize ve kentimize sunduğumuz iş ve hizmet arzında, büyük emeği bulunan başta yönetim kurulu üyelerimize, meclis ve komite üyelerimize, şükranlarımı sunuyorum. Sağlık sorunları nedeniyle tedavi görmekte olan, fakat hemen her yönetim kurulu toplantımıza hasta yatağından online olarak katılmaya özen gösteren, sevgili Mehmet Dikmen abimize de hem geçmiş olsun dileklerimizi hem de teşekkürlerimizi iletiyorum.” ZORLUKLARI BİRLİKTE AŞACAĞIZ Aklının ve kalbinin deprem bölgesinde olduğunu kaydeden Başkan Bahar, “Bu Ramazan gününde yıl dönümü töreni yaparken, deprem bölgesinde çadırlarda yaşayan vatandaşlarımızla birlikteyiz. Deprem felaketi ve günlük ekonomik sıkıntılar hepimizi yormuştur, yormaya devam etmektedir. Bugün buradan her vatandaşımıza biraz güç, ümit, güven vermenin görevimiz olduğunu düşünüyorum. Türkiye, tarihi boyunca zor zamanlar yaşamış, her zaman zorlukları aşabilmiştir. Bu zorlukları da aşacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır” diye konuştu.  TARİHİMİZ GÜVEN VERMELİDİR 100 yıl önce Türkiye’nin 29’uncu ili olan Antalya’nın, bugün 5’inci il olmasının her Antalyalı için büyük bir gurur olduğuna işaret eden Başkan Bahar, “Türkiye’nin tarihi, 100 yıl önce sadece 100 üyesi bulunan ATSO’nun tarihi, 100 yıl önce sadece 200 bin nüfusu bulunan Antalya’mızın tarihi, her üyemize ve genç nesillerimize bu güveni vermelidir. Her ATSO üyesi bu gelişmeden gurur duymalıdır, çünkü bu gelişmede ATSO’nun rolü, katkısı çok büyük olmuştur.  Genç nesiller ve bilmeyenler için bu şehrin her yerinde, her sektöründe, her konusunda ATSO’nun girişimlerinin, öncülüğünün, desteğinin olduğunu hatırlatmak isterim. Antalya tarihine, Kurtuluş Savaşı dönemine, 1950’lere, 1970’lere, 1990’lara, sağlık yatırımlarına, üniversite kuruluşuna, eğitime, turizm yatırımlarına, organize sanayi bölgesine, serbest bölgeye, doğal gaz yatırımına, fuar merkezine, EXPO’ya, kültür ve sanat hayatına, bunun gibi birçok alana bakanlar ATSO’nun katkılarını göreceklerdir” dedi. ATSO’nun Antalya özel sektörünün temsilcisi olduğunu kaydeden Başkan Bahar, “Bizim için ATSO, Antalya ticaretinin belge ve veri merkezidir, Antalya ekonomisinin vizyonudur, projelerin ve yeniliklerin öncüsüdür, lobi gücüdür, çözüm ortağıdır, eğitim kurumudur, 58 bin üyesine her anlamda destek veren lider kuruluştur. Biz bu büyük kurumun ve güzel şehrimizin geleceğinin sorumluluğunu düşünerek, bu gurur adına bu görevi üstlenmiş bulunuyoruz. Bu gururu, bu sorumluluk ve güveni her üyemizin, her Antalyalının da hissetmesini gönülden ümit ediyorum” diye konuştu.  YENİDEN SORGULAMALIYIZ Başkan Bahar, “Büyük önder Atatürk ‘övün, çalış, güven’ diye öğüt vermiştir. Tarihimizle, şehrimizle, kurumumuzla elbette övüneceğiz, ama sadece övünmekle kalmayacağız, kendimizi değerlendirerek hep daha iyisini, en iyisini yapmaya çalışacağız.  Çünkü biz burada kendi kendimizle değil, dünya ile yarışıyoruz” dedi. Bugün milli gelir hedefinin çok uzağında olduklarını kaydeden ATSO Başkanı Bahar, “Bu nedenle Cumhuriyetimizin 100. Yılının, Odamızın 141. Yıldönümünün, aynı zamanda, ülkemizi ve Antalya’yı bu açıdan yeniden sorgulama ve değerlendirme zamanı olduğunu da düşünüyorum. Odamızın 2012 yılında yaptığı toplantıda 2023 yılı Antalya’sı için 40 milyar dolar il milli geliri, 20 milyon turist, 20 milyar dolar turizm geliri, 5 milyar dolar ihracat gibi hedefler açıklanmıştır. Ayrıca, 2023 yılında Doğu Akdeniz sahil yolunun tamamlanması, Antalya-İstanbul ve Antalya-Konya hızlı treninin tamamlanması, Kruvaziyer liman ve salonu yapılması, Aksu’da yat ve çekek limanı yapılması, şehrimizde imar planlarının revizyonu, ticaret alanlarının planlanması, görüntü kirliliğinin önlenmesi gibi hedefler de konulmuştur. Bugün geldiğimiz noktada bu hedeflere ulaşamadığımız görülmektedir: ya hedefler hatalıdır ya da gerekenleri yapamamışız demektir.” KALKINMA HAMLESİ BAŞLATMALIYIZ 2023 yılının sorgulama, yeni, gerçekçi hedefleri belirleme ve yeni bir heyecanla güçlü bir yürüyüş başlatma yılı olması gerektiğini belirten Başkan Bahar, “Çünkü 2023 yılı Cumhuriyetimizin 100. yılıdır, ikinci yüzyıla hazırlanmalıyız. Depremle yıkılan şehirlerimizin inşasını, riskli şehirlerimizin hazırlanması çalışmalarını hızla gerçekleştirmek zorundayız. 2 milyona yakın vatandaşımız Şubat ayından sonra şimdi de Ramazan ayını çadırlarda geçiriyor, gelecek kışı da çadırda geçirme riskiyle yaşıyorlar. Bu bakımdan Türkiye ve Antalya olarak topyekûn bir kalkınma ve atılım hamlesini hep birlikte başlatmalıyız” dedi.  FİNANSAL SORUNLARIN ARTTIĞI BİR DÖNEMDEYİZ Türkiye sanayinin yarıdan fazlası İstanbul ve çevresindeki 5 ilde toplandığını belirten Başkan Bahar, “Giyim, ilaç, otomotiv, makine gibi sektörlerin %70-80’i bu illerdedir. İstanbul ve Marmara bölgesindeki sanayinin bir kısmını içerisinde üniversitesi, teknoparkı, sosyal konut ve yurt alanı, spor ve kültür alanları olan, güneş enerjisi kullanan, bütün katı ve sıvı atıkları yeniden kazanan, yeni OSB’lere taşımalıyız. Bu OSB’leri üretimde ve ihracatta sıçrama yapacak şekilde teknoloji şehri gibi kurmalıyız. Biz Antalya OSB’de çevreci yatırımlarımızla, teknik kolejimizle, teknoparkımızla bu yeni modelin bir örneğini oluşturmaya başladık. Bizim modelimizin bir üst versiyonu olan teknoloji şehirlerine geçerek ilerlemeliyiz” diye konuştu. Sürecin kolay olmayacağını ve ciddi bir finansmana ihtiyaç duyulacağını dile getiren Başkan Bahar, “Dünya ekonomisinde ve Türkiye ekonomisinde risklerin ve finansal sorunların arttığı bir dönemdeyiz. Depremin maliyeti, EYT maliyeti, bunların enflasyon, bütçe ve cari açık etkisi şu anda gündemde olmasa da önümüzdeki aylarda çok daha fazla konuşulacaktır. Hem bu sorunları çözmek hem de gerekli yatırımları yapmak için dünya finansmanı ile barışık olmalıyız. Türkiye bunu yapabilecek güçtedir, ama bunun için milli birlikle, bilimsel planlamayla, teknoloji şehri gibi yeni modellerle ilerlemeliyiz” diye konuştu.   ORTAK HEDEFİMİZ ÇAĞDAŞ UYGARLIK Cumhuriyetin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak milleti çağdaş uygarlığın üzerine çıkarma hedefinin 100. Yılda herkesin ortak hedefi olması gerektiğini kaydeden Başkan Bahar, “100. Yılda hepimizin ortak hedefi olmalı, bu hedefi ve buna yönelik politikaları siyaset üstü bir anlayışla ele almalıyız. 15 yıl önce dijitalleşmenin bugünkü düzeye geleceğini, çevresel risklerin, kuraklığın böyle artacağını çok az kişi görebiliyordu. Artık dünya ekonomisinin yeniden şekillendiğini, yakın gelecekte yapay zekanın işleri, meslekleri, şehirleri nasıl dönüştüreceğini görebiliyoruz” dedi.