ATSO çıkmazı: RÜŞVET, RANT!..

GÜNDEM 19.10.2022 - 15:58, Güncelleme: 19.10.2022 - 19:51
 

ATSO çıkmazı: RÜŞVET, RANT!..

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) seçimlerini sandıkta kazanan anca YSK kararıyla koltuğu Ali Bahar’a devreden Davut Çetin, düzenlediği basın toplantısında zehir zemberek açıklamalar yaptı. Rüşvet, satılık oy iddiaları, YSK’nın aldığı karar, kimler kiminle hareket ettiğine kadar ATSO seçimlerinin görünmeyen tarafını anlatan Davut Çetin'in işte anlattıkları...

haberimizvar.net- Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) tartışmaların devam ettiği seçim süreciyle ilgili, seçimi 59-58 oyla kazanan ve en son Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla 56 oyu iptal edilerek, başkanlığı kaybeden Davut Çetin, kırmızı listeden meclis üyeliğine seçilen yaklaşık 50 ismin de katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Uzun süren seçim sürecinde çok ciddi olaylar ve bilgi kirliliği yaşandığına dikkat çeken Davut Çetin, 140 yıllık ATSO’nun tarihinde 7.5 yılı başkanlık, 7 yılı başkan yardımcılığı 23 yıldır çeşitli görevler aldığını belirterek, en ufak bir leke gelmeden, gururla, önemli projeler yaptıklarını söyledi. Ortada çok ciddi yanıltıcı laflar olduğunu belirten Çetin, seçim öncesi, seçim anı ve seçim yapıldıktan sonra yapılanlar olarak süreçle ilgili değerlendirmede bulundu. SEÇİM LİSTERİ İÇİN KARAR ÇIKMIŞ Gerçekten bugüne kadar yaşanmamış bir süreç yaşadıklarını söyleyen Çetin, 9 Eylül’deki seçim kararı alınıp, her şey seçim takvimine göre yürürken, seçim listeleri askıya çıkacağı Pazartesi günü öncesinde Kepez İlçe Seçim Kurulu’nun, ‘Perşembe günü mesai bitimine kadar Ali Bahar veya avukatına seçim listelerinin verilmesi’ diye bir karar aldığını söyledi. Çetin, “Böyle bir karar olamaz! Burada sadece bir taraf yok aday olarak. O dönemde 3 aday vardı, bir kişi adına ‘Seçim listelerini verin, diğerlerini pazartesi günü askıya çıkın’ denemez. Seçim kurulunun taraftarlığı burada başladı. Alınan karar hukuk açısından tamamen yanlıştır” dedi. İTİRAZIMIZ GÖZARDI EDİLDİ 1 Ekim’deki seçimde 36’nolu sandıkta yanlış bir oy kullanma olduğu ve sandık başında sözlü itirazda bulunduklarını anlatan Çetin, “Avukat ve 36’ncı gruptaki arkadaşlarımız itiraz etti. Ayın 3’ünde de yazılı itiraz ettik, ‘sandık başında itirazınız yok’ diye sandık tekrar sayılmadı. 36’ncı grubun sandığı, 4 oy fark vardı. 2 mavi oyun girdiği belli değil, 2 oy çektiler, iki sandık yan yana yanlış oy atıldı. Seçim anında yazılı müracaatımız yok diye dikkate bile almadılar. Bu taraf çok önemli, sandık başında muhakkak itiraz olmasını istedi, hakim bey. O itirazımız göz ardı edildi” diye konuştu. MÜSİAD BAŞKANI’NIN LİSTEYE DAHİL OLMASI 7 Ekim’deki yönetim seçiminin bir gün öncesi 6 Ekim’de yaşanan başka bir olayı anlatan Çetin, “Bir firma iki ayrı grupta 4’üncü ve 8’inci grupta seçime giriyor ve iki grubu da kazanıyor ve firmanın tek yetkilisi var. Bizim yönetmelikte, ‘bir kişi iki kişi meclis üyesi olarak oy kullanamaz’ diyor. O anda sabah itiraz ediliyor, meclis üyesi istifa ettiriliyor, yedek 1’dekini ekliyorlar. Bunu hiç kimsenin ekleme yetkisi yok. Yönetmeliğimiz açıktır. Eğer buradan meclis üyesi istifa ederse, diğer listesinin en çok oy alan meclis üyesi gelir. Kepez İlçe Seçim Kurulu tekrar karar alıyor, bu eklenen kişide Boğaçhan Göksu, bu isme dikkat edin. Boğaçhan Göksu’yu listeye ekliyor, seçimde oy kullansın diye, hakim beyi arıyorum, ‘Zaten çok önemli değil, bir kişi listeye eklensin’ falan dedi. Maalesef hukuksuz olarak Boğahan Göksu’yu meclis listesine eklediler ve bu daha sonra da Kepez İlçe Seçim Kurulu’na başvurup, MÜSİAD’ın Antalya İl başkanıdır kendisi, bizim 56 oyumuzu da iptal ettiren arkadaştır. İlçe seçim kurulunun kararı burada gerçekten çok taraflıdır. Seçim süreçleri bitmeden, meclis oluşmadan, daha meclis başkanlık divanı yok, istifa dilekçesi verdi, bunu seçim kurulu kabul etti ve yedekten bir kişiyi ekledi” dedi. İTİRAZ EDENE DİKKAT ÇEKTİ Daha sonra aynı kişi MÜSİAD başkanının, seçimlerden sonra ‘şifreli oy kullanılmıştır’ diye bir dilekçe verdiğini kaydeden Çetin, “Seçimin en önemli noktalarından biriydi bu şifre lafı ve bizim 59 tane aldığımız oyun 56’sını iptal ettiler. Elinizi vicdanınıza koyun, bir seçmenin verdiği bir karar var ve seçmenin verdiği bütün kararları yok sayıp, 56 oyumuzu iptal ettiler. Bizde Antalya İl Seçim Kurulu’na götürdük. İl Seçim Kurulu yaptığımız savunmayı bir gün inceliyor ve ertesi gün ‘siz haklısınız’ diyor, bütün oylarımızın geçerli olduğuna karar veriyor ve ‘mazbatasını veriniz’ diyorlar. Ayın 12’sinde Kepez İlçe Seçim Kurulu mazbatamızı vermek zorunda kalıyor ve İl’de 3 hakimin oy birliğiyle bir karar veriyorlar” diye konuştu. TARİHTE İLK KARAR Odalar ve Borsalar Birliği’nin yönetmeliğinin çok açık olduğu ve ‘Son karar verici mevkiinin il seçim kuruludur’ dediğini belirten Çetin, “İl seçim kurulundan sonra YSK’ya itiraz edilemez’ der. ‘Artık bu seçim bitti’ dedik, il seçim kurulu kararı verdi, TOBB Yönetmeliği’ne göre bunlar geçerli, biz görevimize başladık. Ama YSK’ya bu arada bir dilekçe gidiyor. İl Seçim Kurulu bizden savunma alıp, itirazımızı değerlendirerek 3-0 karar alıyor. YSK’ya dilekçe verilemez olduğu halde, veriliyor ve bunu değerlendiriyor. Bir noktada daha dikkat çekeyim, buradaki olaylar MÜSİAD Başkanı Boğaçhan Göksu üzerinden yürümüştü, YSK’na da karşımızdaki aday itirazda bulunuyor. Tarihinde görülmemiş bir şekilde karar çıkıyor. Bir gün önce dilekçe veriliyor, ertesi gün YSK toplanıyor, saat 14.00’de toplantıya başlıyor, hatta öncesinden Antalya’da saat 12-13.00’de ‘Biz seçimi aldık’ naraları atılmaya başlanıyor. Daha seçim kurulu toplanmadı dikkatinizi çekerim. Ve 6’ya 5 bu itirazı kabul ediyor. 6’ya 5 demek içerde ciddi bir sıkıntı var demek. O gün alelacele bir ön karar açıklıyor. Daha hiç yapmamış bugüne kadar ön kararlar, sanki yangından mal kaçırma gibi, Kepez ve İl’e yazı yazıyor, ‘mazbatasını verin’ diyor. 6’ya 5’imi tartışırsınız, böyle bir kararı mı tartışırsınız, ön kararla açıklamasını mı tartışırsınız bilmiyorum.” ALİ BAHAR’IN LİSTESİNDEKİ ÇİZİKLER Pazartesi çıkması gereken YSK’nın hala gerekçeli kararının çıkmamasına tepki gösteren Davut Çetin, YSK’nın kararını hukuksuz olarak nitelendirerek, “59 değil, 75 de alsak 56 oy iptalle zaten biz seçimi kazanamayacakmışız. Bu güçler girmiş, her şey ayarlanmış, bizim seçimi kazanma ihtimalimiz kalmamış. Biz seçimi kazandık içimiz rahat ama bu ülkede seçimi kazanmak için bazı güçlere de ihtiyaç olduğu görülüyor. Odalar ve borsalarda her seçimde çizik olmuştur, ‘Bizim listelerimiz tertemiz’ diyen arkadaşlarımızın (mavi liste) 58, 57, 56 oy alanı da var. Bunlar nasıl çıktı çizilmedin. Çizilmeyen liste ise hepsi 58 çıkar. Geçen dönem, karşı taraftan bir arkadaş 14 kişi çizerek yönetimimize girdi. Bizim seçimlerimizin hepsinde çizik vardır. 117 kişi hem adaydır, hem seçmendir. Karşı tarafta da çizikler var. İlçenin verdiği kararlar çok taraflıdır. Böyle kararlar olamaz. 59 oy almış, 13 bin 650 seçmenden, yüzde 50’den fazla meclis üyesi çıkarmış bir grubun 56’sını yok sayıyorlar. Seçmenin iradesi burada tamamen yok sayılıyor. ATSO TARİHİNDE KARA LEKE Yönetim seçim günü öncesinde aynı salonda toplantı yaptıkları ve çok ciddi baskıyla karşılaştıklarını dile getiren Davut Çetin, “Ekonomik baskının ne olduğunu bu salondaki herkes gürdü, gelen mesajlar hala cep telefonlarında. Gerçekten 140 yıllık odanın tarihinde yaşanmamış şeyler yaşadı. Her şeyi parayla alabilecek bir güruhla uğraştık. Bu arkadaşlar ‘her şeyi parayla alırız’ dedi. Seçim günü akşamı burada 63 üyemiz vardı, sabah 59’a düştük. O gece gelen mesajlar, telefonlar, arabasından yatına, katına kadar teklif geldi. Altı üstü bir ticaret sanayi odası seçimi yapıyoruz. Ben 7.5 yıldır burada hakkaniyetle görev yapıyorum, Böyle bir rant görmedim. En çok üzüldüğüm noktada ATSO’nun itibarının bu kadar zedelenmesidir. Bu kadar hırs, ekonomik baskı, rüşvet, ya ne yapıyorsunuz burada. Benim 6 seçimim oldu, geçen ufak tefek şeyler olmuştu ama bu sefer başka bir şey yaşadık. Bu sefer seçim falan yapmadık, direk ekonomik savaşa girdik. Bizim seçim bütçemiz kendi aramızda topladığımız 10-15’er bin TL idi. Toplam 750-800 bin TL’ydi.  Ama o gece yaşananlar gerçekten çok acıydı, ATSO’nun 140 yıllık tarihine bir kara leke olarak girecektir” dedi. YÜZ KIZARTACAK TEKLİFLER 1 Ekim’de 65, 6 Ekim’de 63 iken, seçim günü de 59’a düştükleri ve buna rağmen seçimi aldıklarını dile getiren Çetin, “O arkadaşlar o isimleri neden yazdı, herkes kendi şahsiyetini, itibarını, şerefini korumak için yazdı. Burada ‘kesinlikle çizmeyin’ dedim. Gelen teklifleri görseniz yüzünüz kızarır, bu kadar ucuz değil bu işler. Ama buna rağmen bütün ekibimizle karşımızda olan herkese rağmen, biz bu seçimi kazandığımızı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. İl seçim kurulu son noktadır. İl seçim kurulu da onayları ve mazbatamızı verdi, bütün kamuoyu bizim ekibimizin seçildiği ve kazandığını biliyor. Ondan sonrası masa başında yapılan işlerdir” diye konuştu. ŞEHİRDEKİ BARONLAR VE RANTÇILAR VURGUSU Muhtemelen bundan sonra ATSO’ya aday olanlar cebine 50-100 milyon lira koymak zorunda kalacağını söyleyen Çetin, bundan sonra anlaşılıyor ki seçimlerde parası, gücü, siyasi gücü, şehirdeki belli baronları ve rantçıları yanına alanlar seçim kazanacaklardır. Seçimden önce zaten, şehrin rantı ve baronlarına yavaş yavaş başlamıştım ve bundan sonra da ben bunlarla uğraşacağım demiştim. İyi ki demişim. Seçim döneminde bu şehrin bütün rantçıları, baronları, bazı belediye başkanları hepsi karşımıza geçti. Kimler olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Bu şehirden rant yapan, haksız kazanç sağlayanlar. Siyaseten bazı belediye başkanları, bazı milletvekilleri karşımıza geçti. Asla yan yana gelemez dediğimiz kurumlar yan yana geldi. Topuyla tüfeğiyle bize saldırdılar. Geldiğimiz nokta şu anda biz seçimi kazandık. Bu seçimin kazananı buradaki ekibimizdir” dedi. O FOTOĞRAF VE SATILIK OY Seçim öncesi bir ismin ‘maviye oy verme şartıyla üyelerin aidat borcunu ödeme’ yönünde duyuru yaptığını anlatan Davut Çetin, “Bu ne demektir, sosyal medya aracılığıyla oy satın almaya giden işlerle başladık. O görüntüyü koymadım, çünkü utanç verici görüntü. Parayla oy almaya başladık. Oda tarihinde ilk defa 4 binin üzerinde üye askıdan indi. Bizde indirdik, üyemi aradım, ama karşımızdaki 3 bin civarında üyeyi askıdan indirdi. Parasını yatırıp askıdan indirdiklerini göremiyoruz diye dilekçe verdiler. Kendi kendilerinin ayaklarına sıkıyorlar. 13 bin 650 üyeden bahsediyorum oy kullanan, 4 bin üyeden bahsediyorum askıdan inen, aradaki orana dikkat edin. Yüzde 20 si oy kullanacakların askıdan indirildi ve bu da ekonomik baskıyla. Oda tarihinde ilk defa 5 milyon TL civarında askıdan indirmeyle para girdi” dedi. “KAÇ PARA LAZIM?” TEKLİFLERİ Seçim sürecinde TOBB delegeleri, meclis başkanlığı ve disiplin kurulu kırmızı listelerin kazandığını anlatan Çetin, diğerlerinde 61 oy almalarına rağmen, yönetim seçiminde 59 oya düşmüş olmasına dikkat çekti ve burada çok büyük satın alma işleri olduğunu öne sürdü. Bu süreçte kendisini arayıp ‘kaç para lazım sana, parayı ver sen de satın al’ diyen az 15-20 iş insanı olduğunu belirten Çetin,  Dediğim bir tek şey var, cebimde 100 milyon TL para olsa kimseye 1000 TL para teklif edemem bana oy ver diye “ şeklinde yanıt verdiğini dile getirdi. Çetin, “Yani zorla oy verdirdik 59 oy aldık, ‘siz bilirsiniz’ dedik 61-62 oy aldık” diye konuştu. SEÇİM İPTALİNE GİDEMEDİLER 36’ncı gruptaki sandık başında itiraz olmadığı için açılmadığı olayı hatırlatan Çetin, “Aynı yönetmelik aynı seçim kanunuyla seçimi yapıyoruz, yönetim seçiminin sandık başında en ufak bir itiraz yok. Başında avukatlar dahil herkes var. Hiç itiraz yok, ertesi gün itiraz ediliyor, sandık kurulu başkanı kendi inisiyatifiyle açıyor torbaları sayıyor, ne yaptığını kimse bilmiyor. İki tarafında müşahidi yok. İstediği gibi oynuyor ve sayıyor, 56 tane oyumuzu iptal edebiliyor. 3 gün önce sandık bayında itiraz yok denilmişti, bunda da sandık başında itiraz yok, niye sayıyorsun? Açamaz bile diyor hukukçular, orada müşahit çağırmadan o sandıkları açamaz bile. Açtı belki kendi yazdı, nereden bileceğim, yani burada bir dünya şaibe var. Madem YSK’ya itiraz edildi, alacağı en büyük karar seçimin iptali. Tam kanunsuzluktan müracaat ettiyseniz alttaki mahkemeye uymaz, hiçbir inceleme yapmadan ona uygun diyemez. Tam kanunsuzluğun sonucu seçimin iptalidir. Onu bile etmeye gözleri yemedi. Çünkü biz seçimi büyük farkla tekrar kazanırdık” dedi. KOLTUK ARTIK İTİBARSIZ Süreçte 3 kez kutlama aldığı ve koltuğun artık oturulamayacak hale geldiğini dile getiren Çetin, koltuğun anormal itibarsız bir duruma geldiğini ve kendi adına yaşattığı bütün olumsuzlar için kamuoyundan özür dilediğini açıkladı. 1 Ekim’den sonra yaşananların oda tarihine bir kara leke olarak gireceğini söyleyen Çetin, bu seçimin anamızın ak sütü gibi helal olarak aldığımızı herkes biliyor. 56 oy mu iptal ettirilir, hangi vicdana sığar bu. Gelinen iş bu kadar vahim ve adaletsiz. Karşımızdaki bu güruhla hiç kusura bakmasınlar ben ve ekibim uğraşmaya devam edeceğiz.  Daha önümüzde birçok seçim ve süreç var, hepimiz bu şehirde yaşıyoruz, bu ranta, bu baronlara bu şehri bırakmayacağız. Biz bunun savunucusu olacağız. Umuyorum ki bazı belediye başkanları da elini vicdanına koymuştur ve gördükleri görüntüden vicdanları muhakkak sızlıyordur” diye konuştu. MASA BAŞINDA PAZARLIKLAR Karşılarındaki bu kadar ranta, barona, başkana, vekile, siyasete, MÜSİAD’a, TÜSİAD’a karşı bu seçimi kazandıklarını ama masa başında belli pazarlıklarla kaybettiklerini dile getiren Çetin, soruları da yanıtladı. CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın Ali Bahar’ın avukatıyla YSK’ya gittiği yönündeki soruya, bu duyumların kendisine de geldiğini belirterek, “Milletvekilimiz oturup liste taradı onlarla, YSK’ya gitmiş gitmemiş o bile önemli değil. Siyasetin karıştığını hepimiz biliyoruz” dedi. ATSO başkanı olduğu dönemde ‘siyaset yapmayacağım’ dediğini de kaydeden Çetin, “Ama şimdi demiyorum artık” diyerek önümüzdeki süreçte siyasete girebileceğinin sinyalini verdi. Çetin, siyasilerin desteğini alamamasına ilişkin, “Neden oldu biliyor musunuz, 4 yıl boyunca beni kullanamadılar” diye yanıtladı. “HERKES SAHİBİNİN YANINA GİDER” Gazetecilerin, YSK kararı açıklandıktan sonra Ali Bahar’ın iş insanı Mustafa Yılmaz’ın çiftlik evine gidişi ve yanağından öptüğü fotoğrafın anlamı da sorulan Davut Çetin, “Valla bir ticaret ve sanayi odası başkanına yakışmadı bir. İkincisi ben dedim ya 3 sefer seçim kazandım bu dönemde diye, üçünde de bu ekiple beraberdim. Bu ekiple biz heryerde eraberdik, akşam yemeğe gittik beraberdik, odanın önünde beraberdik. Herkes sahibinin yanına gider ne diyeyim” diye yanıt verdi ve salonda büyük alkışla katılımcılar destek verdi. ANAYASA MAHKEMESİ BAŞVURUSU YSK kararına karşın Anayasa Mahkemesi’ne taşımak amacıyla hukuki süreçle ilgili gerekli girişimleri yapmaya devam ettiklerini dile getiren Çetin, “Bu seçim iptal edilse bile artık gerçekten o koltuk gerçekten çok kirlendi. 140 yıldır bu kadar kirlenmemişti, hiç kimse o koltukta bundan sonra huzurla oturamaz. Oturulamaz duruma getirdiler. Edilir, edilmez biz hukuki girişimlerimize devam ediyoruz” diye konuştu. 1 MİLYONLUK RÜŞVET İDDİASI Seçime rüşvet karıştırıldığı yönündeki iddialarla alakalı ise Davut Çetin, “Yanımda oturan adamı arıyorlar, ‘sana talih kuşu kondu’ diyorlar. Burada beraberiz, 6 Ekim akşamı, ‘ne oldu’ diyor. ‘Seni mavi listenin yönetimine alıyoruz, 1 milyon liradan fazla kaç para istiyorsan söyle rakamı sen’ diyorlar. Evet arkadaşım burada. Bunu herkes biliyor” diyerek de açıklamada bulundu. Söz konusu açıklamaya ilişkin meclis üyesi de elindeki ses kaydını dinletebileceğini söyledi. OYU UÇAK YAPTILAR Şifreli oy iddialarıyla ilgili yönetmelikte bir alamet veya işaret ibaresi bulunduğundan da bahseden Çetin, “Oraya gül, çiçek, kuş yapacaksın. Mavi listelerden uçak çıktı yönetim kurulu listelerinde, adam demiş ki uçak yapıp atacağım benim oyum belli olsun. Uçak yapmış, zarfa koydu, çıktı. İşaretse işte bu işaret, alametse bu alamet. Hiç birimiz orada tertemiziz diye gezmeyelim. Biz tertemiziz, biz şöyleyiz yok öyle bir şey. Hepimizde var pislik. Bu seçime herkes pislik karıştırdı. Ama bin 55 karıştırdıysam, karşım 95 karıştırdı. Bu kadar basittir” diye konuştu. DEVİR- TESLİM OLMADI Ali Bahar’ın birliktelik yönündeki çağrılarını değerlendiren Çetin, şöyle konuştu: “Ali bey o treni kaçırdı. O tren devir teslim töreninde, eski başkan 7.5 sene hizmet etmiş başkan çağrılır, yönetimi çağrılır, devir-teslim böyle yapılır bizim odada. Yangından mal kaçırır gibi hemen oturup karar alınıp, bir günde 3 tane yönetim kurulu toplantısı yapılıp, personelin bütün hesapları dökülüp, savunması alınıp, genel sekreter, bilgi işlem, bütün özel kalem aynı gün görevden alınıp. 14 yıldır genel sekreterlik yapan arkadaştan bahsediyoruz 5 tane savunmasını istemişler. Önce biraz hakkaniyetli olacaksınız. O genel sekreterle o arkadaşlarda çalışmıştı. Ne kadar düzgün, dürüst ve doğru çalıştığını tüm Antalya bilir. Haksız bir şey varsa ben söylemiysem de yapmaz. Yıllardır ben çalışıyorum, aynı gün Emir Timur vardı işte o görüntü bu. O Emir Timur görüntüsü, ‘Ben geleceğim kılıcımı çekeceğim hepsini keseceğim.’ Daha sabah devraldınız, kadını görevden alıp birinci kata indirip, itibarsızlaştırmak ne demek. Hani zeytin dalı uzatmıştınız, hep beraber yönetecektiniz, hiç kimseyle sorununuz yoktu, bu mudur, böylemi yapılır. Bu pazartesi günü için bütün yönetim kurulu üyelerim için plaket hazırlattım. Bu insanlar 4.5 yıl hizmet ettiler. Böylemi yapılmalıydı, böyle mi uzlaşıya gideceğiz, böylemi beraber çalışacağız. Geçen dönemde bir hayırlı olsun denilmedi bana, şimdi de hiçbir şey yapılmadan geldi oturuldu ve göreve başlandı. Böyle bayalanmaz. O görev bu görev değil. Önce eskilerin itibarını yerine verirsin, sonra kendin itibar yaparsın. Ama hiç öyle bir niyetimiz yok.” TAMAMI KARŞIMDAYDI Süreçle ilgili siyaset derken bir partiden bahsetmediği ve yanlış anlaşılmamasını isteyen Davut Çetin, “Her türlü siyasetten bahsediyorum. Sadece o parti, bu parti değil. Yani o kadar doğru ve dürüstmüşüm ki, tamamını karşıma toplayabildim ve tamamının karşıda içinden geçtik derya, bu ekiple biz hepsinin içinden geçtik” diyerek sözlerini bitirdi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) seçimlerini sandıkta kazanan anca YSK kararıyla koltuğu Ali Bahar’a devreden Davut Çetin, düzenlediği basın toplantısında zehir zemberek açıklamalar yaptı. Rüşvet, satılık oy iddiaları, YSK’nın aldığı karar, kimler kiminle hareket ettiğine kadar ATSO seçimlerinin görünmeyen tarafını anlatan Davut Çetin'in işte anlattıkları...

haberimizvar.net- Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) tartışmaların devam ettiği seçim süreciyle ilgili, seçimi 59-58 oyla kazanan ve en son Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla 56 oyu iptal edilerek, başkanlığı kaybeden Davut Çetin, kırmızı listeden meclis üyeliğine seçilen yaklaşık 50 ismin de katılımıyla basın toplantısı düzenledi.

Uzun süren seçim sürecinde çok ciddi olaylar ve bilgi kirliliği yaşandığına dikkat çeken Davut Çetin, 140 yıllık ATSO’nun tarihinde 7.5 yılı başkanlık, 7 yılı başkan yardımcılığı 23 yıldır çeşitli görevler aldığını belirterek, en ufak bir leke gelmeden, gururla, önemli projeler yaptıklarını söyledi. Ortada çok ciddi yanıltıcı laflar olduğunu belirten Çetin, seçim öncesi, seçim anı ve seçim yapıldıktan sonra yapılanlar olarak süreçle ilgili değerlendirmede bulundu.

SEÇİM LİSTERİ İÇİN KARAR ÇIKMIŞ

Gerçekten bugüne kadar yaşanmamış bir süreç yaşadıklarını söyleyen Çetin, 9 Eylül’deki seçim kararı alınıp, her şey seçim takvimine göre yürürken, seçim listeleri askıya çıkacağı Pazartesi günü öncesinde Kepez İlçe Seçim Kurulu’nun, ‘Perşembe günü mesai bitimine kadar Ali Bahar veya avukatına seçim listelerinin verilmesi’ diye bir karar aldığını söyledi. Çetin, “Böyle bir karar olamaz! Burada sadece bir taraf yok aday olarak. O dönemde 3 aday vardı, bir kişi adına ‘Seçim listelerini verin, diğerlerini pazartesi günü askıya çıkın’ denemez. Seçim kurulunun taraftarlığı burada başladı. Alınan karar hukuk açısından tamamen yanlıştır” dedi.

İTİRAZIMIZ GÖZARDI EDİLDİ

1 Ekim’deki seçimde 36’nolu sandıkta yanlış bir oy kullanma olduğu ve sandık başında sözlü itirazda bulunduklarını anlatan Çetin, “Avukat ve 36’ncı gruptaki arkadaşlarımız itiraz etti. Ayın 3’ünde de yazılı itiraz ettik, ‘sandık başında itirazınız yok’ diye sandık tekrar sayılmadı. 36’ncı grubun sandığı, 4 oy fark vardı. 2 mavi oyun girdiği belli değil, 2 oy çektiler, iki sandık yan yana yanlış oy atıldı. Seçim anında yazılı müracaatımız yok diye dikkate bile almadılar. Bu taraf çok önemli, sandık başında muhakkak itiraz olmasını istedi, hakim bey. O itirazımız göz ardı edildi” diye konuştu.

MÜSİAD BAŞKANI’NIN LİSTEYE DAHİL OLMASI

7 Ekim’deki yönetim seçiminin bir gün öncesi 6 Ekim’de yaşanan başka bir olayı anlatan Çetin, “Bir firma iki ayrı grupta 4’üncü ve 8’inci grupta seçime giriyor ve iki grubu da kazanıyor ve firmanın tek yetkilisi var. Bizim yönetmelikte, ‘bir kişi iki kişi meclis üyesi olarak oy kullanamaz’ diyor. O anda sabah itiraz ediliyor, meclis üyesi istifa ettiriliyor, yedek 1’dekini ekliyorlar. Bunu hiç kimsenin ekleme yetkisi yok. Yönetmeliğimiz açıktır. Eğer buradan meclis üyesi istifa ederse, diğer listesinin en çok oy alan meclis üyesi gelir. Kepez İlçe Seçim Kurulu tekrar karar alıyor, bu eklenen kişide Boğaçhan Göksu, bu isme dikkat edin. Boğaçhan Göksu’yu listeye ekliyor, seçimde oy kullansın diye, hakim beyi arıyorum, ‘Zaten çok önemli değil, bir kişi listeye eklensin’ falan dedi. Maalesef hukuksuz olarak Boğahan Göksu’yu meclis listesine eklediler ve bu daha sonra da Kepez İlçe Seçim Kurulu’na başvurup, MÜSİAD’ın Antalya İl başkanıdır kendisi, bizim 56 oyumuzu da iptal ettiren arkadaştır. İlçe seçim kurulunun kararı burada gerçekten çok taraflıdır. Seçim süreçleri bitmeden, meclis oluşmadan, daha meclis başkanlık divanı yok, istifa dilekçesi verdi, bunu seçim kurulu kabul etti ve yedekten bir kişiyi ekledi” dedi.

İTİRAZ EDENE DİKKAT ÇEKTİ

Daha sonra aynı kişi MÜSİAD başkanının, seçimlerden sonra ‘şifreli oy kullanılmıştır’ diye bir dilekçe verdiğini kaydeden Çetin, “Seçimin en önemli noktalarından biriydi bu şifre lafı ve bizim 59 tane aldığımız oyun 56’sını iptal ettiler. Elinizi vicdanınıza koyun, bir seçmenin verdiği bir karar var ve seçmenin verdiği bütün kararları yok sayıp, 56 oyumuzu iptal ettiler. Bizde Antalya İl Seçim Kurulu’na götürdük. İl Seçim Kurulu yaptığımız savunmayı bir gün inceliyor ve ertesi gün ‘siz haklısınız’ diyor, bütün oylarımızın geçerli olduğuna karar veriyor ve ‘mazbatasını veriniz’ diyorlar. Ayın 12’sinde Kepez İlçe Seçim Kurulu mazbatamızı vermek zorunda kalıyor ve İl’de 3 hakimin oy birliğiyle bir karar veriyorlar” diye konuştu.

TARİHTE İLK KARAR

Odalar ve Borsalar Birliği’nin yönetmeliğinin çok açık olduğu ve ‘Son karar verici mevkiinin il seçim kuruludur’ dediğini belirten Çetin, “İl seçim kurulundan sonra YSK’ya itiraz edilemez’ der. ‘Artık bu seçim bitti’ dedik, il seçim kurulu kararı verdi, TOBB Yönetmeliği’ne göre bunlar geçerli, biz görevimize başladık. Ama YSK’ya bu arada bir dilekçe gidiyor. İl Seçim Kurulu bizden savunma alıp, itirazımızı değerlendirerek 3-0 karar alıyor. YSK’ya dilekçe verilemez olduğu halde, veriliyor ve bunu değerlendiriyor. Bir noktada daha dikkat çekeyim, buradaki olaylar MÜSİAD Başkanı Boğaçhan Göksu üzerinden yürümüştü, YSK’na da karşımızdaki aday itirazda bulunuyor. Tarihinde görülmemiş bir şekilde karar çıkıyor. Bir gün önce dilekçe veriliyor, ertesi gün YSK toplanıyor, saat 14.00’de toplantıya başlıyor, hatta öncesinden Antalya’da saat 12-13.00’de ‘Biz seçimi aldık’ naraları atılmaya başlanıyor. Daha seçim kurulu toplanmadı dikkatinizi çekerim. Ve 6’ya 5 bu itirazı kabul ediyor. 6’ya 5 demek içerde ciddi bir sıkıntı var demek. O gün alelacele bir ön karar açıklıyor. Daha hiç yapmamış bugüne kadar ön kararlar, sanki yangından mal kaçırma gibi, Kepez ve İl’e yazı yazıyor, ‘mazbatasını verin’ diyor. 6’ya 5’imi tartışırsınız, böyle bir kararı mı tartışırsınız, ön kararla açıklamasını mı tartışırsınız bilmiyorum.”

ALİ BAHAR’IN LİSTESİNDEKİ ÇİZİKLER

Pazartesi çıkması gereken YSK’nın hala gerekçeli kararının çıkmamasına tepki gösteren Davut Çetin, YSK’nın kararını hukuksuz olarak nitelendirerek, “59 değil, 75 de alsak 56 oy iptalle zaten biz seçimi kazanamayacakmışız. Bu güçler girmiş, her şey ayarlanmış, bizim seçimi kazanma ihtimalimiz kalmamış. Biz seçimi kazandık içimiz rahat ama bu ülkede seçimi kazanmak için bazı güçlere de ihtiyaç olduğu görülüyor. Odalar ve borsalarda her seçimde çizik olmuştur, ‘Bizim listelerimiz tertemiz’ diyen arkadaşlarımızın (mavi liste) 58, 57, 56 oy alanı da var. Bunlar nasıl çıktı çizilmedin. Çizilmeyen liste ise hepsi 58 çıkar. Geçen dönem, karşı taraftan bir arkadaş 14 kişi çizerek yönetimimize girdi. Bizim seçimlerimizin hepsinde çizik vardır. 117 kişi hem adaydır, hem seçmendir. Karşı tarafta da çizikler var. İlçenin verdiği kararlar çok taraflıdır. Böyle kararlar olamaz. 59 oy almış, 13 bin 650 seçmenden, yüzde 50’den fazla meclis üyesi çıkarmış bir grubun 56’sını yok sayıyorlar. Seçmenin iradesi burada tamamen yok sayılıyor.

ATSO TARİHİNDE KARA LEKE

Yönetim seçim günü öncesinde aynı salonda toplantı yaptıkları ve çok ciddi baskıyla karşılaştıklarını dile getiren Davut Çetin, “Ekonomik baskının ne olduğunu bu salondaki herkes gürdü, gelen mesajlar hala cep telefonlarında. Gerçekten 140 yıllık odanın tarihinde yaşanmamış şeyler yaşadı. Her şeyi parayla alabilecek bir güruhla uğraştık. Bu arkadaşlar ‘her şeyi parayla alırız’ dedi. Seçim günü akşamı burada 63 üyemiz vardı, sabah 59’a düştük. O gece gelen mesajlar, telefonlar, arabasından yatına, katına kadar teklif geldi. Altı üstü bir ticaret sanayi odası seçimi yapıyoruz. Ben 7.5 yıldır burada hakkaniyetle görev yapıyorum, Böyle bir rant görmedim. En çok üzüldüğüm noktada ATSO’nun itibarının bu kadar zedelenmesidir. Bu kadar hırs, ekonomik baskı, rüşvet, ya ne yapıyorsunuz burada. Benim 6 seçimim oldu, geçen ufak tefek şeyler olmuştu ama bu sefer başka bir şey yaşadık. Bu sefer seçim falan yapmadık, direk ekonomik savaşa girdik. Bizim seçim bütçemiz kendi aramızda topladığımız 10-15’er bin TL idi. Toplam 750-800 bin TL’ydi.  Ama o gece yaşananlar gerçekten çok acıydı, ATSO’nun 140 yıllık tarihine bir kara leke olarak girecektir” dedi.

YÜZ KIZARTACAK TEKLİFLER

1 Ekim’de 65, 6 Ekim’de 63 iken, seçim günü de 59’a düştükleri ve buna rağmen seçimi aldıklarını dile getiren Çetin, “O arkadaşlar o isimleri neden yazdı, herkes kendi şahsiyetini, itibarını, şerefini korumak için yazdı. Burada ‘kesinlikle çizmeyin’ dedim. Gelen teklifleri görseniz yüzünüz kızarır, bu kadar ucuz değil bu işler. Ama buna rağmen bütün ekibimizle karşımızda olan herkese rağmen, biz bu seçimi kazandığımızı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. İl seçim kurulu son noktadır. İl seçim kurulu da onayları ve mazbatamızı verdi, bütün kamuoyu bizim ekibimizin seçildiği ve kazandığını biliyor. Ondan sonrası masa başında yapılan işlerdir” diye konuştu.

ŞEHİRDEKİ BARONLAR VE RANTÇILAR VURGUSU

Muhtemelen bundan sonra ATSO’ya aday olanlar cebine 50-100 milyon lira koymak zorunda kalacağını söyleyen Çetin, bundan sonra anlaşılıyor ki seçimlerde parası, gücü, siyasi gücü, şehirdeki belli baronları ve rantçıları yanına alanlar seçim kazanacaklardır. Seçimden önce zaten, şehrin rantı ve baronlarına yavaş yavaş başlamıştım ve bundan sonra da ben bunlarla uğraşacağım demiştim. İyi ki demişim. Seçim döneminde bu şehrin bütün rantçıları, baronları, bazı belediye başkanları hepsi karşımıza geçti. Kimler olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Bu şehirden rant yapan, haksız kazanç sağlayanlar. Siyaseten bazı belediye başkanları, bazı milletvekilleri karşımıza geçti. Asla yan yana gelemez dediğimiz kurumlar yan yana geldi. Topuyla tüfeğiyle bize saldırdılar. Geldiğimiz nokta şu anda biz seçimi kazandık. Bu seçimin kazananı buradaki ekibimizdir” dedi.

O FOTOĞRAF VE SATILIK OY

Seçim öncesi bir ismin ‘maviye oy verme şartıyla üyelerin aidat borcunu ödeme’ yönünde duyuru yaptığını anlatan Davut Çetin, “Bu ne demektir, sosyal medya aracılığıyla oy satın almaya giden işlerle başladık. O görüntüyü koymadım, çünkü utanç verici görüntü. Parayla oy almaya başladık. Oda tarihinde ilk defa 4 binin üzerinde üye askıdan indi. Bizde indirdik, üyemi aradım, ama karşımızdaki 3 bin civarında üyeyi askıdan indirdi. Parasını yatırıp askıdan indirdiklerini göremiyoruz diye dilekçe verdiler. Kendi kendilerinin ayaklarına sıkıyorlar. 13 bin 650 üyeden bahsediyorum oy kullanan, 4 bin üyeden bahsediyorum askıdan inen, aradaki orana dikkat edin. Yüzde 20 si oy kullanacakların askıdan indirildi ve bu da ekonomik baskıyla. Oda tarihinde ilk defa 5 milyon TL civarında askıdan indirmeyle para girdi” dedi.

“KAÇ PARA LAZIM?” TEKLİFLERİ

Seçim sürecinde TOBB delegeleri, meclis başkanlığı ve disiplin kurulu kırmızı listelerin kazandığını anlatan Çetin, diğerlerinde 61 oy almalarına rağmen, yönetim seçiminde 59 oya düşmüş olmasına dikkat çekti ve burada çok büyük satın alma işleri olduğunu öne sürdü. Bu süreçte kendisini arayıp ‘kaç para lazım sana, parayı ver sen de satın al’ diyen az 15-20 iş insanı olduğunu belirten Çetin,  Dediğim bir tek şey var, cebimde 100 milyon TL para olsa kimseye 1000 TL para teklif edemem bana oy ver diye “ şeklinde yanıt verdiğini dile getirdi. Çetin, “Yani zorla oy verdirdik 59 oy aldık, ‘siz bilirsiniz’ dedik 61-62 oy aldık” diye konuştu.

SEÇİM İPTALİNE GİDEMEDİLER

36’ncı gruptaki sandık başında itiraz olmadığı için açılmadığı olayı hatırlatan Çetin, “Aynı yönetmelik aynı seçim kanunuyla seçimi yapıyoruz, yönetim seçiminin sandık başında en ufak bir itiraz yok. Başında avukatlar dahil herkes var. Hiç itiraz yok, ertesi gün itiraz ediliyor, sandık kurulu başkanı kendi inisiyatifiyle açıyor torbaları sayıyor, ne yaptığını kimse bilmiyor. İki tarafında müşahidi yok. İstediği gibi oynuyor ve sayıyor, 56 tane oyumuzu iptal edebiliyor. 3 gün önce sandık bayında itiraz yok denilmişti, bunda da sandık başında itiraz yok, niye sayıyorsun? Açamaz bile diyor hukukçular, orada müşahit çağırmadan o sandıkları açamaz bile. Açtı belki kendi yazdı, nereden bileceğim, yani burada bir dünya şaibe var. Madem YSK’ya itiraz edildi, alacağı en büyük karar seçimin iptali. Tam kanunsuzluktan müracaat ettiyseniz alttaki mahkemeye uymaz, hiçbir inceleme yapmadan ona uygun diyemez. Tam kanunsuzluğun sonucu seçimin iptalidir. Onu bile etmeye gözleri yemedi. Çünkü biz seçimi büyük farkla tekrar kazanırdık” dedi.

KOLTUK ARTIK İTİBARSIZ

Süreçte 3 kez kutlama aldığı ve koltuğun artık oturulamayacak hale geldiğini dile getiren Çetin, koltuğun anormal itibarsız bir duruma geldiğini ve kendi adına yaşattığı bütün olumsuzlar için kamuoyundan özür dilediğini açıkladı. 1 Ekim’den sonra yaşananların oda tarihine bir kara leke olarak gireceğini söyleyen Çetin, bu seçimin anamızın ak sütü gibi helal olarak aldığımızı herkes biliyor. 56 oy mu iptal ettirilir, hangi vicdana sığar bu. Gelinen iş bu kadar vahim ve adaletsiz. Karşımızdaki bu güruhla hiç kusura bakmasınlar ben ve ekibim uğraşmaya devam edeceğiz.  Daha önümüzde birçok seçim ve süreç var, hepimiz bu şehirde yaşıyoruz, bu ranta, bu baronlara bu şehri bırakmayacağız. Biz bunun savunucusu olacağız. Umuyorum ki bazı belediye başkanları da elini vicdanına koymuştur ve gördükleri görüntüden vicdanları muhakkak sızlıyordur” diye konuştu.

MASA BAŞINDA PAZARLIKLAR

Karşılarındaki bu kadar ranta, barona, başkana, vekile, siyasete, MÜSİAD’a, TÜSİAD’a karşı bu seçimi kazandıklarını ama masa başında belli pazarlıklarla kaybettiklerini dile getiren Çetin, soruları da yanıtladı. CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın Ali Bahar’ın avukatıyla YSK’ya gittiği yönündeki soruya, bu duyumların kendisine de geldiğini belirterek, “Milletvekilimiz oturup liste taradı onlarla, YSK’ya gitmiş gitmemiş o bile önemli değil. Siyasetin karıştığını hepimiz biliyoruz” dedi. ATSO başkanı olduğu dönemde ‘siyaset yapmayacağım’ dediğini de kaydeden Çetin, “Ama şimdi demiyorum artık” diyerek önümüzdeki süreçte siyasete girebileceğinin sinyalini verdi. Çetin, siyasilerin desteğini alamamasına ilişkin, “Neden oldu biliyor musunuz, 4 yıl boyunca beni kullanamadılar” diye yanıtladı.

“HERKES SAHİBİNİN YANINA GİDER”

Gazetecilerin, YSK kararı açıklandıktan sonra Ali Bahar’ın iş insanı Mustafa Yılmaz’ın çiftlik evine gidişi ve yanağından öptüğü fotoğrafın anlamı da sorulan Davut Çetin, “Valla bir ticaret ve sanayi odası başkanına yakışmadı bir. İkincisi ben dedim ya 3 sefer seçim kazandım bu dönemde diye, üçünde de bu ekiple beraberdim. Bu ekiple biz heryerde eraberdik, akşam yemeğe gittik beraberdik, odanın önünde beraberdik. Herkes sahibinin yanına gider ne diyeyim” diye yanıt verdi ve salonda büyük alkışla katılımcılar destek verdi.

ANAYASA MAHKEMESİ BAŞVURUSU

YSK kararına karşın Anayasa Mahkemesi’ne taşımak amacıyla hukuki süreçle ilgili gerekli girişimleri yapmaya devam ettiklerini dile getiren Çetin, “Bu seçim iptal edilse bile artık gerçekten o koltuk gerçekten çok kirlendi. 140 yıldır bu kadar kirlenmemişti, hiç kimse o koltukta bundan sonra huzurla oturamaz. Oturulamaz duruma getirdiler. Edilir, edilmez biz hukuki girişimlerimize devam ediyoruz” diye konuştu.

1 MİLYONLUK RÜŞVET İDDİASI

Seçime rüşvet karıştırıldığı yönündeki iddialarla alakalı ise Davut Çetin, “Yanımda oturan adamı arıyorlar, ‘sana talih kuşu kondu’ diyorlar. Burada beraberiz, 6 Ekim akşamı, ‘ne oldu’ diyor. ‘Seni mavi listenin yönetimine alıyoruz, 1 milyon liradan fazla kaç para istiyorsan söyle rakamı sen’ diyorlar. Evet arkadaşım burada. Bunu herkes biliyor” diyerek de açıklamada bulundu. Söz konusu açıklamaya ilişkin meclis üyesi de elindeki ses kaydını dinletebileceğini söyledi.

OYU UÇAK YAPTILAR

Şifreli oy iddialarıyla ilgili yönetmelikte bir alamet veya işaret ibaresi bulunduğundan da bahseden Çetin, “Oraya gül, çiçek, kuş yapacaksın. Mavi listelerden uçak çıktı yönetim kurulu listelerinde, adam demiş ki uçak yapıp atacağım benim oyum belli olsun. Uçak yapmış, zarfa koydu, çıktı. İşaretse işte bu işaret, alametse bu alamet. Hiç birimiz orada tertemiziz diye gezmeyelim. Biz tertemiziz, biz şöyleyiz yok öyle bir şey. Hepimizde var pislik. Bu seçime herkes pislik karıştırdı. Ama bin 55 karıştırdıysam, karşım 95 karıştırdı. Bu kadar basittir” diye konuştu.

DEVİR- TESLİM OLMADI

Ali Bahar’ın birliktelik yönündeki çağrılarını değerlendiren Çetin, şöyle konuştu: “Ali bey o treni kaçırdı. O tren devir teslim töreninde, eski başkan 7.5 sene hizmet etmiş başkan çağrılır, yönetimi çağrılır, devir-teslim böyle yapılır bizim odada. Yangından mal kaçırır gibi hemen oturup karar alınıp, bir günde 3 tane yönetim kurulu toplantısı yapılıp, personelin bütün hesapları dökülüp, savunması alınıp, genel sekreter, bilgi işlem, bütün özel kalem aynı gün görevden alınıp. 14 yıldır genel sekreterlik yapan arkadaştan bahsediyoruz 5 tane savunmasını istemişler. Önce biraz hakkaniyetli olacaksınız. O genel sekreterle o arkadaşlarda çalışmıştı. Ne kadar düzgün, dürüst ve doğru çalıştığını tüm Antalya bilir. Haksız bir şey varsa ben söylemiysem de yapmaz. Yıllardır ben çalışıyorum, aynı gün Emir Timur vardı işte o görüntü bu. O Emir Timur görüntüsü, ‘Ben geleceğim kılıcımı çekeceğim hepsini keseceğim.’ Daha sabah devraldınız, kadını görevden alıp birinci kata indirip, itibarsızlaştırmak ne demek. Hani zeytin dalı uzatmıştınız, hep beraber yönetecektiniz, hiç kimseyle sorununuz yoktu, bu mudur, böylemi yapılır. Bu pazartesi günü için bütün yönetim kurulu üyelerim için plaket hazırlattım. Bu insanlar 4.5 yıl hizmet ettiler. Böylemi yapılmalıydı, böyle mi uzlaşıya gideceğiz, böylemi beraber çalışacağız. Geçen dönemde bir hayırlı olsun denilmedi bana, şimdi de hiçbir şey yapılmadan geldi oturuldu ve göreve başlandı. Böyle bayalanmaz. O görev bu görev değil. Önce eskilerin itibarını yerine verirsin, sonra kendin itibar yaparsın. Ama hiç öyle bir niyetimiz yok.”

TAMAMI KARŞIMDAYDI

Süreçle ilgili siyaset derken bir partiden bahsetmediği ve yanlış anlaşılmamasını isteyen Davut Çetin, “Her türlü siyasetten bahsediyorum. Sadece o parti, bu parti değil. Yani o kadar doğru ve dürüstmüşüm ki, tamamını karşıma toplayabildim ve tamamının karşıda içinden geçtik derya, bu ekiple biz hepsinin içinden geçtik” diyerek sözlerini bitirdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.