BAİB’E RİTİM VERDİK

RÖPORTAJ 25.09.2019 - 15:28, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

BAİB’E RİTİM VERDİK

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Hakkı Bahar… Farklı kişiliği, farklı yönetim anlayışı ve farklı fikirleriyle yaklaşık bir yıl önce BAİB’in başkanı oldu ve farklılığını ortaya koydu. Kimseye benzemeyen tarzı, araştırmacı ruhu, sorgulayan yapısıyla başarıyı ekibiyle birlikte yakalamaya kararlı… Antalya’nın topraklarından geldiğini unutmadan, atalarına karşı taşıdığı sorumlulukla BAİB’in geleceğini planlayan Hakkı Bahar’ı yaptığımız ‘CAN’lı Yayın’da daha iyi tanıma hatta anlama fırsatı bulacaksınız. Ekonomi ekonomi dediğimiz bugünlerde ihracatımızı her geçen gün arttırmak için çalışan bir adamın anlattıkları aklın, tecrübenin ve vizyonun yansıması olacak.

BURADA TOPİL YOK -Yaklaşık bir yıl once seçildiniz. Geçmiş dönemlerle karşılaştırdığımızda son bir yılda BAİB’de neler değişti? -BAİB’in organizasyon yapısı değişti diyebiliriz. Bazı arkadaşlarımız ekipten ayrıldı. Kiminin de emekliliği geldi. BAİB’te yapısal bir dönüşüme ihtiyaç vardı. Çünkü BAİB tanınmıyordu. Önce organizasyon yapısını değiştirip, ritme girmesini sağladık. Ne yaptık? Birimlere ayırdık. Birimleri normal bir şirket nasıl yönetilirse o aktifliği verdik. BAİB’i gezin, herkesle konuşun artık yüzler gülüyor. Çünkü bir ritim var. Olması gereken adam, olması gereken yerde, olması gerektiği gibi, olması gereken işi yapıyor. Bunun dışına çıkmıyor. Ne yapacağını biliyor. İki, BAİB’te mesela şu anda yaptığımız bir şey var. Personel arası düşünce takımları, TeamTag’ler… Düşünemeyen insan zaten bir şey üretemez. Robottur… İnsanı insan yapan bir şeyi oluşturma yeteneğidir, keşif yeteneğidir. Değer verirsen katma değer koyarsın. BAİB’te torpil yok. NİYET ÖNEMLİ -Bu durumda BAİB bir yıl gibi kısa sürede kurumsallaştı diyebilir miyiz? -Mümkün değil. Siz bir niyet beyanı yapıyorsunuz. Bunu şöyle düşünün. Benim bir amacım var. Bir de amacıma giden bir yol var. Yol mu önemli amaç mı önemli? İkisi de önemli. Bütünsel olması lazım. Bir defa amacımız ne? Biz burayı kendi kimliği olan ciddi ama fikir üreten, proje üreten haline getiriyoruz. Kim gelirse gelsin yapıya uyması gerekecek. Kişiye göre değil, yapıya göre yönetim anlayışıyla hareket ediyoruz. BAİB, Hakkı Bahar’ın özelinde bir yer değil! Buranın kendi kimliği var. Eğer benim adım buranın önüne geçiyorsa bu iş zaten yanlıştır. O zaman bu PR noktası haline gelir. BAİB’E ÖZEL APLİKASYON UYGULAMASI -Yeni ekiple neler yapıyorsunuz? -Yeni ekip iyi üretti. Şu an telefon aplikasyonu. Bütün dünyada ki o konuyla ilgili girdiği zaman telefonundan o sektörle ilgili pazar araştırması elinin altında. Nereye kaça göndermiş elinizin altında. Patronlar buradan analizler yapıyor, o an ki Türk ihracatı hangi bölgelere çalışıyor, duyuruları online görüyor. Haberleri alabiliyor. -Uygulama Türkiye’de başka yerlerde kullanıyor mu? Evet, var ama biz aplikasyon programımızı kendimiz yazdık. Zor değil. Hepsi elimizin altında. GELİŞME SAĞLADIK -Uygulamaya geçirdiğiniz yeniliklerle ilgili üyelerinizden nasıl geri dönüş alıyorsunuz? -Geri dönüşüm almamak mümkün değil… Çünkü biz neredeyse Türkiye’nin en düşük fiyatlı ürünlerini satıyorduk. Şimdi çok da farkı değil ama bunu geliştirmemiz lazım. Biz burayı devir aldığımızda 0.56 dolar/senti ortalama ürün satıyorduk. Her ay yükseliyoruz. 0.62’ye gelmiş şimdi. Yani 10 dolar/senti 1 kg ürününün üstüne koymuşuz. Ve ihracatı artıyor. Ayrıca sektörel çeşitliliği sağlıyoruz. Burası bölge birliği… Burdur’un kendi mikro kliması var. Isparta’nın kendi mikro kliması var. Antalya’nın kendi mikro kliması var. Ne demek bu? Antalya Konyaaltı veya Lara Beach değil. Başka bir dünya daha var. Bakın Elmalı’ya Korkuteli’ne orada da bir var. Orayı da düşünmek zorundayız. Eğer orayı düşünmezseniz, oradaki nüfusu zaptedemezsiniz. Nüfus şehre gelir. Şehirde ne yapacak? Bu sefer üretim ayağını kaybedersin. Dolayısıyla makro planlamalar mikro planlamaların toplamıyla yapılmışlardır. Şöyle bir çalışma başlattık. İhracata dayalı yani tahminlerle formüllerle bunun bir matematiği var. İleride hangi ürünler gider ne olur diye? Bu ürünler tespit edilmiş. Neler yaptığımızı üyelerimiz görüyor, biliyor, yaşıyor. Üyelerimiz için durmadan faaliyetlerimize devam ediyoruz. BAİB her zaman Lojistik Almanya’da stant istedi. Bir türlü kısmet olmadı. Geçen sene onu da aldı. Almışken yeni de bir model çıktı. Nedir o? Türkiye’de milli katılım diye ayrı bir yapılım. Biz dedik ki; tamam biz kendimiz katılıyoruz. Bütün üyelere açık. Herkese bedava. Devletten 28 bin Euro para aldık. 128 metrekare yerde binlerce adam ağırladık. Herkes mutluydu. Kaynağı doğru kullanmak çok önemli, senin oraya ne kattığın önemli. 40 YIL SONRASINI DÜŞÜNÜYORUZ -Kaç sene sonrasını hesaplıyorsunuz? -40 sene sonrasını düşünüp,  ‘ne olur o bölgede?’ diye düşünüyoruz, soruyoruz, araştırıyoruz, cevap buluyoruz. Bunu forecast etmeniz lazım. Ama bunu bir lokasyondan yapamazsınız. Bunları mikro yönetimlerle yapmak mecburiyetindesiniz. Ne demek bu? Şimdi biz ne yapıyoruz önümüzde mesela KOSGEB ile görüşeceğiz. Antalya, Isparta, Burdur’da kendi mikro bölgelerini jeopolitik, sosyal yapısından başlayacağız. Adam orada süt üretiyormuş demek ki o sanayiyi oraya getirmek lazım. Bunu da yurt dışında sattığın ürün ile getirmek lazım. Satabildiğin kadar varsın. NEDENSELLİĞİ KAÇIRDIK -Bu planları yaparken pazar kapılarını da araştırıyor musunuz? -Tabi. Zaten RCA modeliyle TİM bunu yaptı. Bu ürünlere göre benim bölgemin karakterine gerekli modellemeyi getirmek zorundaydık. Finike ile Elmalı aynı değildir. Uzak yakın alakası yoktur. Bakın Serik bile aynı değildir. İnsan olarak. Kim öğretecek? Kime hizmet ediyorum bu soruların yanıtı bulmadan hareket edemezsin. Ürüne mi insana mı? Biz bir kavram karmaşası yaşıyoruz. Biz ürüne mi hizmet ediyoruz? İnsana mı? Paraya mı hizmet ediyorum,  insana mı? İnsansa o zaman benim insani düşünmem lazım. Bu durumda da sosyalden başlamam lazım. Bir kalabalığı yok sayamam. Bir defa bunu yazmalı bir tarafa. İnsan kutsaldır. Çünkü üretir. İnsanda farklı bir doku vardır. Sen bunu anlamadan hareket edersen insanı sadece bir rakam olarak görürsen yürümez. Adam ne diyor Birleşmiş Milletler’de dünya nüfusu çok fazla… Ne yapalım? 600 milyona inmek lazım. Söylüyor bunu. Tavuk mu kesiyorsunuz? Hiç kimse bir şey demiyor. Herkes sosyal medyada. Nedenselliği biz kaçırdık. Bu topraklar kadimdir. Çünkü 4 bin yıllık bir yürüyüşü temsil ediyor. Sen dün inmedin buraya paraşütle. Işınlanmadın da. Bir gelenekle, kültürle geliyorsun buraya. Bu gözle baktığınız zaman buranın kendi yapısına göre mutlaka üretilebilecek muhteşem ürünler var. EN FAZLA İHRACAT ÇİN’E -BAİB son ihracat rakamlarını açıkladı. İhracatta ciddi artış var. En fazla ihracatı Çin’e yapıyoruz. Bu konuyla ilgili değerlendirme yapar mısınız? -Çin’in birinci sırada yer almasının sebebi doğal taşın ağırlığı bu bölgeden çıkıyor. Ve çıkan doğal taşın en çok talebi Çin’den. Çünkü bizim doğal taşımız su çektiği zaman çatlar. Yani yukarıda ki çok soğuk yerlere olmaz. Dolayısıyla bu eksende yeni yapılan Çin’de şehirler var. Blok halinde aldılar. Bir de Çin’e kiraz ve THY kargo işleri de eklendi. İhracatı en fazla yaptığımız ikinci ülke Almanya. Berlin Fuarı etkili oldu. RO- RO AÇALIM -İhracatın bir ayağı da ulaşım. BAİB olarak ulaşım yönünden yaşadığınız sıkıntı nedir? -Günümüz itibari ile biz bir ürünü ışınlayamayacağımıza göre 3 yolla götürebiliriz. Bir karayolu. Karayolunu ikiye ayıralım. Araç ve demiryolu. Demiryolu Antalya’ya var mı? Yok. Demek ki karayolu. İki hava kargo. Çoğu ürün bunla gider. Üçüncü yolumuz ne kaldı? Deniz. En ucuz olanı deniz. Hız olduğu için karayoluda bizim için ağırlıklı kullandığımız, mecbur olduğumuz yol. Denizde de, karayolunda da şöyle bir sıkıntı var. Ülkeler her sene Türkiye’ye belli bir geçiş hakkı veriyorlar. Biz göreve geldik dedik ki. Bakın arkadaşlar. Ro-ro açalım, Ro-ro hizmetine girelim. Çok uğraştık ama olmadı. Kısmet. Akıl meselesi tabii, zihniyet meselesi. KONTEYNIR HATLARI TEKEL -Ancak üyelerinizden duyuyorum çok pahalı olduğunu dile getiriyorlar. -Evet. Pahalı. Bakın deniz nakliyesi o. Ben Ro-ro istedim. Mersin’den bir hat var. Başka da hat yok. Eğer ki buluşmuş olsalardı burayla biz doğrudan 1500 Euro daha ucuza tır gidiyordu. Tırda 450 km sonra Münih’teydi. Çünkü bunlar konteynır hattı değil. Ro-ro hattı. Bunu Antalya kendine de kurar. Doğal bir şey. Konteynır hattına giremiyorsunuz. Konteynır hatları tekeldir. Dünyada ki hepsi. Bunlar bir limanı batırırlar da, çıkarırlar da… Kaç tane konteynır firması var? Çok az. İyi de Ro-ro’da böyle bir şey yok. Aynı Ro-ro hattını ben Rusya’ya da çalıştırabilirim. Ayrı hattı kalkar Avrupa’ya da çalıştırırım. Burada limit yok. Buna başlayalım dedik ama bir türlü liman işletmesiyle asgari bir düzeyde buluşamadık ve daha açamadık. Bu sene de ne kadar zorlasak konuşulmuyor. Ürün gönderemediği için ihracatçı bilmem kaç kilometre ileriden dönmek üzere ürün nakliyesi yapıyor. Ve… Her sene biz bunu yaşıyoruz. Bir çözüm alınmıyorsa bu durum sıkıntı mıdır? Alarm durumu mudur? Aptallık mıdır?  Bu aptallıktır. Her bölge yaşıyor bu sorunu. Anlamıyorum. Bir işte bir problem varsa daha ucuza, daha medeni nasıl aşabilirim diye düşünürsün. Öbür türlü, bu sıkıntı. Dert. Biz geçen senede yaşadık,  30 senedir yaşıyoruz. Çözümü bu bunun. Ben uydurmadım. Dünyadaki çözümü bu. Getirelim istedik. Şimdi bir konuyu algılamamız lazım. Anlamıyor değiliz. Başka bir şey var. YA PİYONSUNUZ, YA DA OYUNCU -İhracatın siyaseti var mı? -İhracat bir defa hakim olmanız için dünya jeopolitiğini bilmeniz lazım. Dünya para birimlerini bilmeniz lazım. Bankacılık, lojistik düzeni ticaretin nasıl döndüğünü bilmeniz lazım. Şu anda bitcoin derler. Bunun niye belli günler yükselip, belli günler düştüğünü bilmeniz lazım ki parayı legalize ediyor adam. Yani burada ki oyunu bilmeniz lazım. Karşı tarafta ki oyunun anlarsanız, oyuncu olursunuz. Anlamazsanız piyon olursunuz. Bu kadar basit. Eğer çok iyi bir konuyu idrak ediyorsanız satranç tahtası sizindir. Bilgiyle oynarsınız.
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Hakkı Bahar… Farklı kişiliği, farklı yönetim anlayışı ve farklı fikirleriyle yaklaşık bir yıl önce BAİB’in başkanı oldu ve farklılığını ortaya koydu. Kimseye benzemeyen tarzı, araştırmacı ruhu, sorgulayan yapısıyla başarıyı ekibiyle birlikte yakalamaya kararlı… Antalya’nın topraklarından geldiğini unutmadan, atalarına karşı taşıdığı sorumlulukla BAİB’in geleceğini planlayan Hakkı Bahar’ı yaptığımız ‘CAN’lı Yayın’da daha iyi tanıma hatta anlama fırsatı bulacaksınız. Ekonomi ekonomi dediğimiz bugünlerde ihracatımızı her geçen gün arttırmak için çalışan bir adamın anlattıkları aklın, tecrübenin ve vizyonun yansıması olacak.

BURADA TOPİL YOK

-Yaklaşık bir yıl once seçildiniz. Geçmiş dönemlerle karşılaştırdığımızda son bir yılda BAİB’de neler değişti?

-BAİB’in organizasyon yapısı değişti diyebiliriz. Bazı arkadaşlarımız ekipten ayrıldı. Kiminin de emekliliği geldi. BAİB’te yapısal bir dönüşüme ihtiyaç vardı. Çünkü BAİB tanınmıyordu. Önce organizasyon yapısını değiştirip, ritme girmesini sağladık. Ne yaptık? Birimlere ayırdık. Birimleri normal bir şirket nasıl yönetilirse o aktifliği verdik. BAİB’i gezin, herkesle konuşun artık yüzler gülüyor. Çünkü bir ritim var. Olması gereken adam, olması gereken yerde, olması gerektiği gibi, olması gereken işi yapıyor. Bunun dışına çıkmıyor. Ne yapacağını biliyor. İki, BAİB’te mesela şu anda yaptığımız bir şey var. Personel arası düşünce takımları, TeamTag’ler… Düşünemeyen insan zaten bir şey üretemez. Robottur… İnsanı insan yapan bir şeyi oluşturma yeteneğidir, keşif yeteneğidir. Değer verirsen katma değer koyarsın. BAİB’te torpil yok.

NİYET ÖNEMLİ

-Bu durumda BAİB bir yıl gibi kısa sürede kurumsallaştı diyebilir miyiz?

-Mümkün değil. Siz bir niyet beyanı yapıyorsunuz. Bunu şöyle düşünün. Benim bir amacım var. Bir de amacıma giden bir yol var. Yol mu önemli amaç mı önemli? İkisi de önemli. Bütünsel olması lazım. Bir defa amacımız ne? Biz burayı kendi kimliği olan ciddi ama fikir üreten, proje üreten haline getiriyoruz. Kim gelirse gelsin yapıya uyması gerekecek. Kişiye göre değil, yapıya göre yönetim anlayışıyla hareket ediyoruz. BAİB, Hakkı Bahar’ın özelinde bir yer değil! Buranın kendi kimliği var. Eğer benim adım buranın önüne geçiyorsa bu iş zaten yanlıştır. O zaman bu PR noktası haline gelir.

BAİB’E ÖZEL APLİKASYON UYGULAMASI

-Yeni ekiple neler yapıyorsunuz?

-Yeni ekip iyi üretti. Şu an telefon aplikasyonu. Bütün dünyada ki o konuyla ilgili girdiği zaman telefonundan o sektörle ilgili pazar araştırması elinin altında. Nereye kaça göndermiş elinizin altında. Patronlar buradan analizler yapıyor, o an ki Türk ihracatı hangi bölgelere çalışıyor, duyuruları online görüyor. Haberleri alabiliyor.

-Uygulama Türkiye’de başka yerlerde kullanıyor mu?

Evet, var ama biz aplikasyon programımızı kendimiz yazdık. Zor değil. Hepsi elimizin altında.

GELİŞME SAĞLADIK

-Uygulamaya geçirdiğiniz yeniliklerle ilgili üyelerinizden nasıl geri dönüş alıyorsunuz?

-Geri dönüşüm almamak mümkün değil… Çünkü biz neredeyse Türkiye’nin en düşük fiyatlı ürünlerini satıyorduk. Şimdi çok da farkı değil ama bunu geliştirmemiz lazım. Biz burayı devir aldığımızda 0.56 dolar/senti ortalama ürün satıyorduk. Her ay yükseliyoruz. 0.62’ye gelmiş şimdi. Yani 10 dolar/senti 1 kg ürününün üstüne koymuşuz. Ve ihracatı artıyor. Ayrıca sektörel çeşitliliği sağlıyoruz. Burası bölge birliği… Burdur’un kendi mikro kliması var. Isparta’nın kendi mikro kliması var. Antalya’nın kendi mikro kliması var. Ne demek bu? Antalya Konyaaltı veya Lara Beach değil. Başka bir dünya daha var. Bakın Elmalı’ya Korkuteli’ne orada da bir var. Orayı da düşünmek zorundayız. Eğer orayı düşünmezseniz, oradaki nüfusu zaptedemezsiniz. Nüfus şehre gelir. Şehirde ne yapacak? Bu sefer üretim ayağını kaybedersin. Dolayısıyla makro planlamalar mikro planlamaların toplamıyla yapılmışlardır. Şöyle bir çalışma başlattık. İhracata dayalı yani tahminlerle formüllerle bunun bir matematiği var. İleride hangi ürünler gider ne olur diye? Bu ürünler tespit edilmiş. Neler yaptığımızı üyelerimiz görüyor, biliyor, yaşıyor. Üyelerimiz için durmadan faaliyetlerimize devam ediyoruz. BAİB her zaman Lojistik Almanya’da stant istedi. Bir türlü kısmet olmadı. Geçen sene onu da aldı. Almışken yeni de bir model çıktı. Nedir o? Türkiye’de milli katılım diye ayrı bir yapılım. Biz dedik ki; tamam biz kendimiz katılıyoruz. Bütün üyelere açık. Herkese bedava. Devletten 28 bin Euro para aldık. 128 metrekare yerde binlerce adam ağırladık. Herkes mutluydu. Kaynağı doğru kullanmak çok önemli, senin oraya ne kattığın önemli.

40 YIL SONRASINI DÜŞÜNÜYORUZ

-Kaç sene sonrasını hesaplıyorsunuz?

-40 sene sonrasını düşünüp,  ‘ne olur o bölgede?’ diye düşünüyoruz, soruyoruz, araştırıyoruz, cevap buluyoruz. Bunu forecast etmeniz lazım. Ama bunu bir lokasyondan yapamazsınız. Bunları mikro yönetimlerle yapmak mecburiyetindesiniz. Ne demek bu? Şimdi biz ne yapıyoruz önümüzde mesela KOSGEB ile görüşeceğiz. Antalya, Isparta, Burdur’da kendi mikro bölgelerini jeopolitik, sosyal yapısından başlayacağız. Adam orada süt üretiyormuş demek ki o sanayiyi oraya getirmek lazım. Bunu da yurt dışında sattığın ürün ile getirmek lazım. Satabildiğin kadar varsın.

NEDENSELLİĞİ KAÇIRDIK

-Bu planları yaparken pazar kapılarını da araştırıyor musunuz?

-Tabi. Zaten RCA modeliyle TİM bunu yaptı. Bu ürünlere göre benim bölgemin karakterine gerekli modellemeyi getirmek zorundaydık. Finike ile Elmalı aynı değildir. Uzak yakın alakası yoktur. Bakın Serik bile aynı değildir. İnsan olarak. Kim öğretecek? Kime hizmet ediyorum bu soruların yanıtı bulmadan hareket edemezsin. Ürüne mi insana mı? Biz bir kavram karmaşası yaşıyoruz. Biz ürüne mi hizmet ediyoruz? İnsana mı? Paraya mı hizmet ediyorum,  insana mı? İnsansa o zaman benim insani düşünmem lazım. Bu durumda da sosyalden başlamam lazım. Bir kalabalığı yok sayamam. Bir defa bunu yazmalı bir tarafa. İnsan kutsaldır. Çünkü üretir. İnsanda farklı bir doku vardır. Sen bunu anlamadan hareket edersen insanı sadece bir rakam olarak görürsen yürümez. Adam ne diyor Birleşmiş Milletler’de dünya nüfusu çok fazla… Ne yapalım? 600 milyona inmek lazım. Söylüyor bunu. Tavuk mu kesiyorsunuz? Hiç kimse bir şey demiyor. Herkes sosyal medyada. Nedenselliği biz kaçırdık. Bu topraklar kadimdir. Çünkü 4 bin yıllık bir yürüyüşü temsil ediyor. Sen dün inmedin buraya paraşütle. Işınlanmadın da. Bir gelenekle, kültürle geliyorsun buraya. Bu gözle baktığınız zaman buranın kendi yapısına göre mutlaka üretilebilecek muhteşem ürünler var.

EN FAZLA İHRACAT ÇİN’E

-BAİB son ihracat rakamlarını açıkladı. İhracatta ciddi artış var. En fazla ihracatı Çin’e yapıyoruz. Bu konuyla ilgili değerlendirme yapar mısınız?

-Çin’in birinci sırada yer almasının sebebi doğal taşın ağırlığı bu bölgeden çıkıyor. Ve çıkan doğal taşın en çok talebi Çin’den. Çünkü bizim doğal taşımız su çektiği zaman çatlar. Yani yukarıda ki çok soğuk yerlere olmaz. Dolayısıyla bu eksende yeni yapılan Çin’de şehirler var. Blok halinde aldılar. Bir de Çin’e kiraz ve THY kargo işleri de eklendi. İhracatı en fazla yaptığımız ikinci ülke Almanya. Berlin Fuarı etkili oldu.

RO- RO AÇALIM

-İhracatın bir ayağı da ulaşım. BAİB olarak ulaşım yönünden yaşadığınız sıkıntı nedir?

-Günümüz itibari ile biz bir ürünü ışınlayamayacağımıza göre 3 yolla götürebiliriz. Bir karayolu. Karayolunu ikiye ayıralım. Araç ve demiryolu. Demiryolu Antalya’ya var mı? Yok. Demek ki karayolu. İki hava kargo. Çoğu ürün bunla gider. Üçüncü yolumuz ne kaldı? Deniz. En ucuz olanı deniz. Hız olduğu için karayoluda bizim için ağırlıklı kullandığımız, mecbur olduğumuz yol. Denizde de, karayolunda da şöyle bir sıkıntı var. Ülkeler her sene Türkiye’ye belli bir geçiş hakkı veriyorlar. Biz göreve geldik dedik ki. Bakın arkadaşlar. Ro-ro açalım, Ro-ro hizmetine girelim. Çok uğraştık ama olmadı. Kısmet. Akıl meselesi tabii, zihniyet meselesi.

KONTEYNIR HATLARI TEKEL

-Ancak üyelerinizden duyuyorum çok pahalı olduğunu dile getiriyorlar.

-Evet. Pahalı. Bakın deniz nakliyesi o. Ben Ro-ro istedim. Mersin’den bir hat var. Başka da hat yok. Eğer ki buluşmuş olsalardı burayla biz doğrudan 1500 Euro daha ucuza tır gidiyordu. Tırda 450 km sonra Münih’teydi. Çünkü bunlar konteynır hattı değil. Ro-ro hattı. Bunu Antalya kendine de kurar. Doğal bir şey. Konteynır hattına giremiyorsunuz. Konteynır hatları tekeldir. Dünyada ki hepsi. Bunlar bir limanı batırırlar da, çıkarırlar da… Kaç tane konteynır firması var? Çok az. İyi de Ro-ro’da böyle bir şey yok. Aynı Ro-ro hattını ben Rusya’ya da çalıştırabilirim. Ayrı hattı kalkar Avrupa’ya da çalıştırırım. Burada limit yok. Buna başlayalım dedik ama bir türlü liman işletmesiyle asgari bir düzeyde buluşamadık ve daha açamadık. Bu sene de ne kadar zorlasak konuşulmuyor. Ürün gönderemediği için ihracatçı bilmem kaç kilometre ileriden dönmek üzere ürün nakliyesi yapıyor. Ve… Her sene biz bunu yaşıyoruz. Bir çözüm alınmıyorsa bu durum sıkıntı mıdır? Alarm durumu mudur? Aptallık mıdır?  Bu aptallıktır. Her bölge yaşıyor bu sorunu. Anlamıyorum. Bir işte bir problem varsa daha ucuza, daha medeni nasıl aşabilirim diye düşünürsün. Öbür türlü, bu sıkıntı. Dert. Biz geçen senede yaşadık,  30 senedir yaşıyoruz. Çözümü bu bunun. Ben uydurmadım. Dünyadaki çözümü bu. Getirelim istedik. Şimdi bir konuyu algılamamız lazım. Anlamıyor değiliz. Başka bir şey var.

YA PİYONSUNUZ, YA DA OYUNCU

-İhracatın siyaseti var mı?

-İhracat bir defa hakim olmanız için dünya jeopolitiğini bilmeniz lazım. Dünya para birimlerini bilmeniz lazım. Bankacılık, lojistik düzeni ticaretin nasıl döndüğünü bilmeniz lazım. Şu anda bitcoin derler. Bunun niye belli günler yükselip, belli günler düştüğünü bilmeniz lazım ki parayı legalize ediyor adam. Yani burada ki oyunu bilmeniz lazım. Karşı tarafta ki oyunun anlarsanız, oyuncu olursunuz. Anlamazsanız piyon olursunuz. Bu kadar basit. Eğer çok iyi bir konuyu idrak ediyorsanız satranç tahtası sizindir. Bilgiyle oynarsınız.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.