Bayram havası

Cumhuriyet Bayramı ise bu bayram, daha bir güzelleşir dünya. Kırmızı beyaz bayrağımızın renkleriyle çiçek açar sanki dört bir yan. Sonra burcu burcu güzel kokular yayılır etrafa. Havada alabildiğine demokrasi, eşitlik, hukuk, özgürlük kokusu olur. Laiklik gelir yanı başına onların;  vicdan özgürlüğüdür, inanç özgürlüğüdür ki velhasıl hava en güzelinden artık bildiğiniz bayram havası. Hayat en güzelinden coşkuyla akar. Kayıtsız şartsız milletin egemenliğidir tatlı tatlı esen rüzgar. Kimseye bırakmaz dengeyi, gerektiğinde kendi sağlar. Sosyal devlet anlayışıdır kol kola gelen, Güçsüzün yanında olmayı bilir, ona imkan sağlar. Irkmış dinmiş cinsiyetmiş ötekiymiş berikiymiş yoktur onda. Herkese her yönüyle eşitlik sağlamaya çalışır, eşitlik yağar. Ne güzel değil mi? Tam da istediklerimiz, olsun dediklerimiz gibi. Evet. İşte  bu güzel ülkeyi, bu ülkedeki bayram havasını, bu bayram sabahını Mustafa Kemal Atatürk’e ve arkadaşlarına borçluyuz. Mustafa Kemal Atatürk ve  silah arkadaşları, yurdumuzda işgale karşı boyun eğmeyen, mücadele eden tüm vatandaşlarımızla birlikte;  yakılıp yıkılmış, işgal edilmiş harap bir ülkeden bir mucize yarattılar. Saygıyla, şükran ve minnetle anıyoruz hepsini. Büyük bir öngörüyle, evrensel değerlere haiz bir cumhuriyet kurdular. Teker teker döşediler tuğlaları. Sağlam olsun bina, gelişsin, üstüne yeni ve güzel şeyler de gelsin, ama ufak bir sarsıntıda, depremde hasar görmesin yıkılmasın diye uğraştılar. Kurdular ve emanet ettiler geleceğe, bizlere. Elden ele siz de geleceğe aktarın dediler. Hatta nasihatleri de kulaklarımızda küpe; Aklımızı kullanalım, ilim irfan yolunda gidelim diye. Bugün kadın/erkek, genç/yaşlı tüm kazanılmış haklarımızın sebebi bu. Özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın, insan gibi yaşamamızın sebebi bu. Kula kulluk etmememizin, bu ülkede  güzel olana dair ne varsa pek çok şeyin sebebi bu. Ve hatta sayın okur; bunları benim yazabilmemin, ya da senin bunları okuyabilmenin, özgürce  düşünebilmenin, ifade edebilmenin, bağımsızlığının, söz söyleyebilmenin  sebebi bu. Değişen düşünce setlerimiz mi dedin? Artık okuyarak, görerek, yaşayarak, sorup sorgulayarak düşünme kapasitesine sahipsin. Bunu bile sağladı sana cumhuriyet. En önemlisi; başkasının senin adına düşünce dayatmasına, baskısına ihtiyacın yok. Sen kul değilsin, kendi adına düşünerek hareket etme kabiliyetine sahipsin. İşte bu da sana özgür düşünce seti. Daha ne istersin? Sahiplenmeli cumhuriyeti ve hep bir adım öteye bakmalı. Geçmiş geçmişte kaldı, söz ve eylem artık yarınlar içindir. Bu güzel cumhuriyeti, kendisinden önceki tozlu düşünce setleri içinde kalan, örümcek ağları ile kaplı geriye değil, ileriye taşımalı. Kalkalım haydi el birliğiyle, bir tuğla da biz koyalım ve  en güzelinden olsun bu ülkeye. Çıkalım bugün sokaklara, coşkuyla kutlayalım kazanımlarımızı ve analım kahramanlarımızı hep birlikte. Cümle alem görsün ki biz, cumhuriyet öncesinin  düzenine geri dönmek isteyen kullardan değiliz. Hür doğduk ve hür yaşayacağız. Bu hürriyeti, süslenip püslenip piyasada satılan, cumhuriyet değerlerini sağdan soldan tırpanlamaya çalışan hiç bir görüşe bırakmayacağız. Sadece bugün mü? Yetmez, her gün ve her saat bunun için uyanık olacağız. Nöbet vakti evet ve bu nöbet başka nöbete benzemez. Adı “Cumhuriyet nöbeti”. Bu ülkenin her bir vatandaşı için güzel bir geleceğe giden yolun nöbeti. Bu ülke, bu insanlar, bu gelecek, bu yol bizim. Kısacası nöbet bizim nöbetimiz. Coşkuyla kutlayacağımız nice bayramlarımız olsun. Dilerim cumhuriyet güneşi hiç sönmesin ve üstümüzde aydınlığıyla her daim olsun. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun...