Beceremiyorsanız çekilin

GÜNDEM 15.06.2022 - 14:20, Güncelleme: 15.06.2022 - 16:37
 

Beceremiyorsanız çekilin

Partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti lideri Meral Akşener, AKP iktidarını ekonomi üzerinden eleştirdi, Erdoğan'a sandığı işaret etti. "Beceremiyorsanız yoldan çekileceksiniz" diyen Akşener, 'Millet İttifakı'nın adayı kim?' tartışmalarına yönelik de "Sayın Erdoğan; sen hiç merak etme. Senin yerine, özgürlük gelecek! Senin yerine, adalet gelecek" dedi.

haberimizvar.net- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, AKP iktidarına ekonomik kriz üzerinden yüklenen Akşener, sandığı işaret etti. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından açıklanan 'Gelire Endeksli Senet' adımına değinen Akşener, "Nebati Bakan’ın ışıltılı zihninin, son mucizesi de; biliyorsunuz, 'Gelire Endeksli Senet' oldu. Bu öyle bir mucize ki; Gelire Endeksli Senet açıkladılar, ama ortada gelir yok" dedi. "DÜZENSİZ GÖÇ POLİTİKASININ SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR" Düzensiz göç politikasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti lideri, "Beşar Esad, kapsamlı bir af çıkartıp, sığınmacılara, 'Ülkenize dönün' diyor. Ama Sayın Erdoğan, 'Durun daha karpuz kesecektik, durun daha vatandaşlık verecektik' diyerek, buna engel oluyor" ifadelerini kullandı. Akşener, "Düzensiz göç sorunun muhatabı da, sorumlusu da, suçlusu da; bizzat Recep Tayyip Erdoğan’dır" diye konuştu. ERDOĞAN'A 'ADAYLIK' YANITI Öte yandan, Erdoğan'ın Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağını merak etmesine de değinen Akşener, şu ifadeleri kullandı: "Artık tek bir derdi var: Millet İttifakı’nın adayının kim olacağı… İşi gücü bıraktı, her fırsatta, 'Adayınız kim' diye soruyor.  Hatta bunun için, sandığa gömüleceğini bile bile, adaylığını bile açıkladı. Sayın Erdoğan; sen hiç merak etme. Senin yerine, özgürlük gelecek! Senin yerine, adalet gelecek! Senin yerine, demokrasi gelecek!" Akşener'in açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde: "Aziz milletim, değerli milletvekilleri, sevgili gençler, kıymetli basın mensupları; sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Yine gencecik fidanlarımızı uğurluyoruz. Yine evlatlarımız, toprağa düşüyor. Yine canımız, yüreğimiz acıyor.   Piyade Komando Sözleşmeli Er, Fuat Özer. İstihkam Uzman Çavuş, Gökhan Demir. Piyade Uzman Çavuş, Ömer Yıldırım. Piyade Uzman Onbaşı, Mehmet Ali Çap. Piyade Uzman Çavuş, Ramazan Gök. Pençe-Kilit Operasyonu’nda, vatanımızı, terör örgütüne karşı korurken, şehit düştüler.  Başımız sağ olsun. Her bir evladımızın ruhu şad, mekanı cennet olsun.  Ailelerine ve sevdiklerine sabır, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.  Rabbim onları korusun, bize acılarını göstermesin." SEL FELAKETLERİ "Değerli dava arkadaşlarım; geçtiğimiz hafta, ülkemizin çeşitli bölgelerinde, sel felaketleri meydana geldi. Zarar gören vatandaşlarımıza, geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Ankara’da yaşanan sel felaketinde hayatlarını kaybeden; İlkay Yiğit, Muhammed Şahin, Mustafa Demirel ve Ramazan Gök’e Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevdiklerine de sabırlar diliyorum. Ülkemizde yaşanan doğal afetlerin, giderek artmasının bir sebebi var." "DOĞAMIZIN BİZE BİR MESAJI VAR" "Dengesini bozduğumuz doğamızın, bize bir mesajı var. Yaşadığımız bu felaketlerle, bize fark ettirilmek istenen, bir gerçek var.  2 gün sonra, yani 17 Haziran günü, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü. İklim Krizi, tüm dünyayı, ama özellikle de, konumu nedeniyle, ülkemizi derinden etkileyen, acil sorunlarımızdan biri… Ülkemizin içinde bulunduğu, Akdeniz Havzası, Antropojenik, yani insan eliyle meydana gelen, iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle, gittikçe, daha da kuru bir bölge hâline geliyor. Türkiye maalesef, 'su sıkıntısı çeken' bir ülke." "Kuraklığa, arazi bozulmasına ve çölleşmeye karşı, son derece kırılganız. Yapılan değerlendirmelere göre, topraklarımızın yaklaşık yüzde 60'ı, çölleşmeye eğilimli. Yağış dağılımında, İklim Krizi nedeniyle gerçekleşeceği öngörülen değişimler, daha aşırı yağış olaylarına ve uzun süreli kuraklıklara yol açarak, ülkemizin toprak erozyonuna karşı kırılganlığını, maalesef daha da arttıracak. Ayrıca, ısınma nedeniyle, göller ve akarsular gibi su kaynaklarımızdaki kayıpların, derin bir su krizine yol açması riskiyle de, karşı karşıyayız. Bu risk;  artan maliyetlerden dolayı, toprağını boş bırakmak zorunda kalan, suya erişemeyen, ya da erişse bile, çok yüksek fiyatlarla erişen, çiftçilerimiz için, çok daha hayati… Biz, İYİ Parti olarak; ne ülkemizin, ne de milletimizin, yeni bir krizi daha kaldıramayacağının farkındayız. İşte o nedenle, buradan iktidar mensuplarına, açık bir çağrıda bulunmak istiyorum: İklim Krizi meselesi, iktidar-muhalefet meselesi değildir. Bu mesele, el ele, kol kola hep beraber, Türkiye’nin geleceğini kurtarma meselesidir. Bu mesele, bizden sonraki nesillere, yaşanabilir bir Türkiye bırakma meselesidir. Biz, ülkemizin için hayati öneme sahip, İklim Krizi ile ilgili atacağınız, her türlü olumlu adımın yanında olacağız. Ama o adımı atmak, iktidar olarak sizin görev ve sorumluluğunuzda. Gelin, iktidarınız döneminde, bir ilke vesile olun. Gelin, bu sefer, bir krizin sebebi değil, önleyicisi olun. Gelin, bir kez olsun, cennet doğamızı katleden değil, koruyan tarafta olun. Gelin, bu hayati yol ayrımında, milletimiz ve memleketimiz için, üzerinize düşeni yapın!"   AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ İNTİHARLAR "Değerli dava arkadaşlarım; biliyorsunuz, Antalya’da, Akdeniz Üniversitesi’nin içerisinde bulunan, Elmalılı Hamdi Yazır KYK yurtlarında, yaklaşık 1 aydır, üst üste intihar vakaları yaşanıyor. 3 evladımızın, KYK yurtlarında, 1 evladımızın da, öğrenci evinde intihar etmesi, hepimizi derinden etkiledi.  Öncelikle evlatlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine de baş sağlığı diliyorum. Ülkemizdeki ağır ekonomik koşullar nedeniyle, yorulan, bunalan ve yıpranan gençlerimizin, barınma imkânını bile, zor buldukları yurtlarda, neler yaşadıklarını, bilmek zorundayız. Eğer ortada, Gençlerimizin hayatını baskılayan, Özgürlüklerini kısıtlayan, Onlara düşük kaliteli ve sağlıksız beslenme koşullarını dayatan şartlar varsa, bunu öğrenmek zorundayız. Öğrencilerimizin yaşadığı barınma sorunu; onları, dernek ve vakıflara ait, özel yurtlara mecbur bırakırken, ve Enes’in acısı, hâlâ yüreğimizdeyken, KYK yurtlarının da, başıboş yönetimlerin eline bırakılmasına, göz yumamayız. O nedenle, Elmalılı Hamdi Yazır yurtlarında yaşanan olayların, araştırılması, soruşturulması ve gerçeklerin, bir an önce gün yüzüne çıkarılması için, konunun takipçisi olacağız. Gençlerimizi çaresizliğe iten, karamsarlığa hapseden, yaşamaktan vazgeçiren sebeplerin peşini bırakmayacağız! Değerli dava arkadaşlarım; Hatırlarsınız, ben bu kürsüden, defalarca Sayın Erdoğan’ın vicdanına seslendim. 'Her hafta çocuklarımız ölüyor,  her hafta gençlerimiz ölüyor, her hafta kadınlarımız ölüyor. Gel, iktidar ve muhalefet el ele verelim, bu ülkenin lügatından, kadın ölümlerini, genç ölümlerini silelim' dedim. Ama belli ki, Sayın Erdoğan’ın vicdanı, kapsama alanı dışında ve kendisine ulaşılamıyor. Çünkü bu konuda, tek bir somut adım atmıyor.  Çünkü kürsü şovları peşinde koşup, hâlâ üç maymunu oynuyor… Nitekim; Geçtiğimiz günlerde, Vanlı bir gencimiz, KYK yurtlarının yetersizliğiyle ilgili, Bay Kriz’e bir soru sordu. Ne cevap verdi biliyor musunuz? 'KYK yurtları boş. Biz yurtlara öğrenci arıyoruz' dedi. Yanlış duymadınız. Yurtlar boş duruyormuş, kalacak öğrenci arıyorlarmış… Şu umursamazlığa, şu vurdumduymazlığa bakar mısınız? Herkes sussa da, biz, İYİ Parti olarak, susmayacağız! Evlatlarımızın, göz göre göre hayattan kopuşuna, sessiz kalmayacağız! Ne genç ölümlerine, ne de kadın ölümlerine sessiz kalmayacağız! Milletimizin her bir ferdi için; Özgür, mutlu ve yaşanabilir bir Türkiye’yi, mümkün kılacağız! Hiç merak etmeyin. Çok az kaldı!" "BÜYÜK BİR BECERİKSİZLİĞİN CEFASINI ÇEKİYORUZ" "Aziz milletim; Ülkemizin ekonomisi, adım adım bir ödemeler dengesi krizine doğru gidiyor. Ancak, açıklanan makroekonomik verilerden, daha korkunç bir şey daha var. O da; Devlet terbiyesinden, ciddiyetten ve liyakatten nasibini almamış bir zihniyetin, hâlâ yönetimde olması… Bu liyakatsiz ekonomi yönetiminin elinde, Türk Milleti olarak, çok büyük bir imtihandan geçiyoruz. Her gün, saçma sapan açıklamalar dinliyor, akıl dışı kararlarla, karşı karşıya kalıyor ve büyük bir beceriksizliğin cefasını çekiyoruz.  Nitekim, geçtiğimiz günlerde, Ak Partili bir vekil; Plan ve Bütçe Komisyonu’nda,  'Şehir hastaneleri için ödenecek paranın, bütçede bir yükü var; ama devlet memurlarının da bütçeye yükü var' dedi. Bunu duyan, bir başka Ak Partili vekil ise, altta kalmak istememiş olacak, 'Akaryakıt pahalı ama, sebebi biz değiliz. Dua edin, bol akaryakıt çıksın' dedi." 'DAR GELİRLİ' TEPKİSİ "Şaşırdık mı? Maalesef şaşırmadık.  Başını, 'Enflasyon sorunu yok, hayat pahalılığı var' gibi, akıl dolu tespitlerle, piyasalara güven veren, Bay Kriz’in çektiği; Kabine'sindeyse; dar gelirli vatandaşlarımızı, düşünmediklerini itiraf eden, Nebati Bakan’ın olduğu, olağanüstü yetkin bir siyasi kadronun, milletvekillerinin de böyle konuşmaları, elbette şaşırtıcı değil. Hatırlarsınız, Ak Parti, bundan 20 yıl önce, 'Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edeceğiz' diye yola çıkmıştı. Bugün ise, bu arkadaşlar, siyasi yolculuklarının son durağında, artık; dar gelirliyi ikinci sınıf vatandaş, memurları ise bütçeye yük olarak görüyorlar.  Milletimizi, akaryakıt için, duaya davet ediyorlar. Bizzat sebep oldukları ekonomik sıkıntılara, çözüm olarak da, milletimize şükretmeyi öğütlüyorlar. Nereden, nereye değil mi? Zihniyet böyle olunca da; çare olarak sundukları, sözde kurtuluş reçeteleri, sadece vatandaştan yandaşa servet aktarımına yol açıyor."
Partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti lideri Meral Akşener, AKP iktidarını ekonomi üzerinden eleştirdi, Erdoğan'a sandığı işaret etti. "Beceremiyorsanız yoldan çekileceksiniz" diyen Akşener, 'Millet İttifakı'nın adayı kim?' tartışmalarına yönelik de "Sayın Erdoğan; sen hiç merak etme. Senin yerine, özgürlük gelecek! Senin yerine, adalet gelecek" dedi.

haberimizvar.net- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, AKP iktidarına ekonomik kriz üzerinden yüklenen Akşener, sandığı işaret etti.

Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından açıklanan 'Gelire Endeksli Senet' adımına değinen Akşener, "Nebati Bakan’ın ışıltılı zihninin, son mucizesi de; biliyorsunuz, 'Gelire Endeksli Senet' oldu. Bu öyle bir mucize ki; Gelire Endeksli Senet açıkladılar, ama ortada gelir yok" dedi.

"DÜZENSİZ GÖÇ POLİTİKASININ SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR"
Düzensiz göç politikasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti lideri, "Beşar Esad, kapsamlı bir af çıkartıp, sığınmacılara, 'Ülkenize dönün' diyor. Ama Sayın Erdoğan, 'Durun daha karpuz kesecektik, durun daha vatandaşlık verecektik' diyerek, buna engel oluyor" ifadelerini kullandı. Akşener, "Düzensiz göç sorunun muhatabı da, sorumlusu da, suçlusu da; bizzat Recep Tayyip Erdoğan’dır" diye konuştu.

ERDOĞAN'A 'ADAYLIK' YANITI
Öte yandan, Erdoğan'ın Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağını merak etmesine de değinen Akşener, şu ifadeleri kullandı:

"Artık tek bir derdi var: Millet İttifakı’nın adayının kim olacağı… İşi gücü bıraktı, her fırsatta, 'Adayınız kim' diye soruyor.  Hatta bunun için, sandığa gömüleceğini bile bile, adaylığını bile açıkladı. Sayın Erdoğan; sen hiç merak etme. Senin yerine, özgürlük gelecek! Senin yerine, adalet gelecek! Senin yerine, demokrasi gelecek!"


Akşener'in açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde:

"Aziz milletim, değerli milletvekilleri, sevgili gençler, kıymetli basın mensupları; sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Yine gencecik fidanlarımızı uğurluyoruz. Yine evlatlarımız, toprağa düşüyor. Yine canımız, yüreğimiz acıyor.

 

Piyade Komando Sözleşmeli Er, Fuat Özer. İstihkam Uzman Çavuş, Gökhan Demir. Piyade Uzman Çavuş, Ömer Yıldırım. Piyade Uzman Onbaşı, Mehmet Ali Çap. Piyade Uzman Çavuş, Ramazan Gök. Pençe-Kilit Operasyonu’nda, vatanımızı, terör örgütüne karşı korurken, şehit düştüler.  Başımız sağ olsun. Her bir evladımızın ruhu şad, mekanı cennet olsun.  Ailelerine ve sevdiklerine sabır, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.  Rabbim onları korusun, bize acılarını göstermesin."

SEL FELAKETLERİ
"Değerli dava arkadaşlarım; geçtiğimiz hafta, ülkemizin çeşitli bölgelerinde, sel felaketleri meydana geldi. Zarar gören vatandaşlarımıza, geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Ankara’da yaşanan sel felaketinde hayatlarını kaybeden; İlkay Yiğit, Muhammed Şahin, Mustafa Demirel ve Ramazan Gök’e Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevdiklerine de sabırlar diliyorum. Ülkemizde yaşanan doğal afetlerin, giderek artmasının bir sebebi var."

"DOĞAMIZIN BİZE BİR MESAJI VAR"
"Dengesini bozduğumuz doğamızın, bize bir mesajı var. Yaşadığımız bu felaketlerle, bize fark ettirilmek istenen, bir gerçek var.  2 gün sonra, yani 17 Haziran günü, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü. İklim Krizi, tüm dünyayı, ama özellikle de, konumu nedeniyle, ülkemizi derinden etkileyen, acil sorunlarımızdan biri… Ülkemizin içinde bulunduğu, Akdeniz Havzası, Antropojenik, yani insan eliyle meydana gelen, iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle, gittikçe, daha da kuru bir bölge hâline geliyor. Türkiye maalesef, 'su sıkıntısı çeken' bir ülke."

"Kuraklığa, arazi bozulmasına ve çölleşmeye karşı, son derece kırılganız. Yapılan değerlendirmelere göre, topraklarımızın yaklaşık yüzde 60'ı, çölleşmeye eğilimli. Yağış dağılımında, İklim Krizi nedeniyle gerçekleşeceği öngörülen değişimler, daha aşırı yağış olaylarına ve uzun süreli kuraklıklara yol açarak, ülkemizin toprak erozyonuna karşı kırılganlığını, maalesef daha da arttıracak. Ayrıca, ısınma nedeniyle, göller ve akarsular gibi su kaynaklarımızdaki kayıpların, derin bir su krizine yol açması riskiyle de, karşı karşıyayız. Bu risk;  artan maliyetlerden dolayı, toprağını boş bırakmak zorunda kalan, suya erişemeyen, ya da erişse bile, çok yüksek fiyatlarla erişen, çiftçilerimiz için, çok daha hayati… Biz, İYİ Parti olarak; ne ülkemizin, ne de milletimizin, yeni bir krizi daha kaldıramayacağının farkındayız. İşte o nedenle, buradan iktidar mensuplarına, açık bir çağrıda bulunmak istiyorum:

İklim Krizi meselesi, iktidar-muhalefet meselesi değildir. Bu mesele, el ele, kol kola hep beraber, Türkiye’nin geleceğini kurtarma meselesidir. Bu mesele, bizden sonraki nesillere, yaşanabilir bir Türkiye bırakma meselesidir. Biz, ülkemizin için hayati öneme sahip, İklim Krizi ile ilgili atacağınız, her türlü olumlu adımın yanında olacağız. Ama o adımı atmak, iktidar olarak sizin görev ve sorumluluğunuzda. Gelin, iktidarınız döneminde, bir ilke vesile olun. Gelin, bu sefer, bir krizin sebebi değil, önleyicisi olun. Gelin, bir kez olsun, cennet doğamızı katleden değil, koruyan tarafta olun. Gelin, bu hayati yol ayrımında, milletimiz ve memleketimiz için, üzerinize düşeni yapın!"

 

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ İNTİHARLAR
"Değerli dava arkadaşlarım; biliyorsunuz, Antalya’da, Akdeniz Üniversitesi’nin içerisinde bulunan, Elmalılı Hamdi Yazır KYK yurtlarında, yaklaşık 1 aydır, üst üste intihar vakaları yaşanıyor. 3 evladımızın, KYK yurtlarında, 1 evladımızın da, öğrenci evinde intihar etmesi, hepimizi derinden etkiledi.  Öncelikle evlatlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine de baş sağlığı diliyorum. Ülkemizdeki ağır ekonomik koşullar nedeniyle, yorulan, bunalan ve yıpranan gençlerimizin, barınma imkânını bile, zor buldukları yurtlarda, neler yaşadıklarını, bilmek zorundayız. Eğer ortada, Gençlerimizin hayatını baskılayan, Özgürlüklerini kısıtlayan, Onlara düşük kaliteli ve sağlıksız beslenme koşullarını dayatan şartlar varsa, bunu öğrenmek zorundayız. Öğrencilerimizin yaşadığı barınma sorunu; onları, dernek ve vakıflara ait, özel yurtlara mecbur bırakırken, ve Enes’in acısı, hâlâ yüreğimizdeyken, KYK yurtlarının da, başıboş yönetimlerin eline bırakılmasına, göz yumamayız. O nedenle, Elmalılı Hamdi Yazır yurtlarında yaşanan olayların, araştırılması, soruşturulması ve gerçeklerin, bir an önce gün yüzüne çıkarılması için, konunun takipçisi olacağız. Gençlerimizi çaresizliğe iten, karamsarlığa hapseden, yaşamaktan vazgeçiren sebeplerin peşini bırakmayacağız! Değerli dava arkadaşlarım; Hatırlarsınız, ben bu kürsüden, defalarca Sayın Erdoğan’ın vicdanına seslendim.

'Her hafta çocuklarımız ölüyor,  her hafta gençlerimiz ölüyor, her hafta kadınlarımız ölüyor. Gel, iktidar ve muhalefet el ele verelim, bu ülkenin lügatından, kadın ölümlerini, genç ölümlerini silelim' dedim. Ama belli ki, Sayın Erdoğan’ın vicdanı, kapsama alanı dışında ve kendisine ulaşılamıyor. Çünkü bu konuda, tek bir somut adım atmıyor.  Çünkü kürsü şovları peşinde koşup, hâlâ üç maymunu oynuyor… Nitekim; Geçtiğimiz günlerde, Vanlı bir gencimiz, KYK yurtlarının yetersizliğiyle ilgili, Bay Kriz’e bir soru sordu. Ne cevap verdi biliyor musunuz?

'KYK yurtları boş. Biz yurtlara öğrenci arıyoruz' dedi. Yanlış duymadınız. Yurtlar boş duruyormuş, kalacak öğrenci arıyorlarmış… Şu umursamazlığa, şu vurdumduymazlığa bakar mısınız? Herkes sussa da, biz, İYİ Parti olarak, susmayacağız! Evlatlarımızın, göz göre göre hayattan kopuşuna, sessiz kalmayacağız! Ne genç ölümlerine, ne de kadın ölümlerine sessiz kalmayacağız! Milletimizin her bir ferdi için; Özgür, mutlu ve yaşanabilir bir Türkiye’yi, mümkün kılacağız! Hiç merak etmeyin. Çok az kaldı!"

"BÜYÜK BİR BECERİKSİZLİĞİN CEFASINI ÇEKİYORUZ"
"Aziz milletim; Ülkemizin ekonomisi, adım adım bir ödemeler dengesi krizine doğru gidiyor. Ancak, açıklanan makroekonomik verilerden, daha korkunç bir şey daha var. O da; Devlet terbiyesinden, ciddiyetten ve liyakatten nasibini almamış bir zihniyetin, hâlâ yönetimde olması… Bu liyakatsiz ekonomi yönetiminin elinde, Türk Milleti olarak, çok büyük bir imtihandan geçiyoruz. Her gün, saçma sapan açıklamalar dinliyor, akıl dışı kararlarla, karşı karşıya kalıyor ve büyük bir beceriksizliğin cefasını çekiyoruz. 

Nitekim, geçtiğimiz günlerde, Ak Partili bir vekil; Plan ve Bütçe Komisyonu’nda,  'Şehir hastaneleri için ödenecek paranın, bütçede bir yükü var; ama devlet memurlarının da bütçeye yükü var' dedi. Bunu duyan, bir başka Ak Partili vekil ise, altta kalmak istememiş olacak, 'Akaryakıt pahalı ama, sebebi biz değiliz. Dua edin, bol akaryakıt çıksın' dedi."

'DAR GELİRLİ' TEPKİSİ
"Şaşırdık mı? Maalesef şaşırmadık.  Başını, 'Enflasyon sorunu yok, hayat pahalılığı var' gibi, akıl dolu tespitlerle, piyasalara güven veren, Bay Kriz’in çektiği; Kabine'sindeyse; dar gelirli vatandaşlarımızı, düşünmediklerini itiraf eden, Nebati Bakan’ın olduğu, olağanüstü yetkin bir siyasi kadronun, milletvekillerinin de böyle konuşmaları, elbette şaşırtıcı değil. Hatırlarsınız, Ak Parti, bundan 20 yıl önce, 'Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edeceğiz' diye yola çıkmıştı. Bugün ise, bu arkadaşlar, siyasi yolculuklarının son durağında, artık; dar gelirliyi ikinci sınıf vatandaş, memurları ise bütçeye yük olarak görüyorlar.  Milletimizi, akaryakıt için, duaya davet ediyorlar. Bizzat sebep oldukları ekonomik sıkıntılara, çözüm olarak da, milletimize şükretmeyi öğütlüyorlar. Nereden, nereye değil mi? Zihniyet böyle olunca da; çare olarak sundukları, sözde kurtuluş reçeteleri, sadece vatandaştan yandaşa servet aktarımına yol açıyor."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.