BES Antalya Şubesi'nden TÜİK’e enflasyon tepkisi
BES Antalya Şubesi'nden TÜİK’e enflasyon tepkisi
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi açıklanan enflasyon rakamlarını TÜİK Antalya Bölge Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasıyla protesto etti.
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi açıklanan enflasyon rakamlarını TÜİK Antalya Bölge Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasıyla protesto etti.
haberimizvar.net- Basın açıklamasında konuşan BES Antalya Şube Başkanı Devrim MOL “TÜİK’in enflasyon sepetinde yer alan gıda fiyatlarını ısrarla saklamasının ardında, biz kamu emekçileri, emekliler ve asgari ücretlilerin elde ettiği gelirlerin düşük tutulması gerçeğinin yattığını sağır sultan bile bilmektedir. Her ne kadar kurum yetkilileri bunun standart bir uygulama olduğunu iddia etmiş olsalar da verileri açıklamamanın iktidarla iş birliği içinde yapıldığı bilinmektedir” dedi.
TÜİK’E DAVA AÇTIK
Kamuoyunun bilgisine yansımış haliyle, TÜİK’in gerçeklikten uzak veri açıklamalarına karşı içinde Sendikamızın da bulunduğu birçok sendika ve kurum tarafından savcılıklara suç duyurusunda bulunulmuş ve dava açılmıştır diyen Devrim Mol TÜİK yönetimi mahkeme kararı olmasına rağmen enflasyon açıklamalarına esas aldığı madde sepetinin fiyatlarını ısrarla saklamaya devam etmektedir dedi.
Bugün bir kez daha, burada ve örgütlü bulunduğumuz bütün illerde başta TÜİK kurum başkanı, başkan yardımcıları ve diğer sorumluları, kanunun kendilerine vermiş olduğu görevleri eksiksiz yerine getirmeye davet ettiklerini ifade eden Devrim Mol konuşmasının devamında şunları ifade etti; İlgili yetkililerin 2022’den beri açıklamaktan imtina ettikleri gıda fiyatları verilerini düzenli bir şekilde kamuoyunla paylaşmaya ve piyasada oluşan gerçek veriler üzerinden enflasyon oranlarını açıklamaları gerektiğini kendilerine hatırlatıyoruz.
Aksi takdirde, iktidarla birlikte bizleri yoksullaştırmak üzere veri paylaşmamalarını sürekli teşhir edeceğimizi ve kanunun kendilerine yüklemiş olduğu görevleri kötüye kullandıkları gerekçesiyle haklarında suç duyurusunda bulunmaya devam edeceğimizi ve yine görevlerini kötüye kullandıklarından dolayı haklarında dava açarak, hukuki yollardan da haklarımızı aramaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz.
TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarıyla mağdur olan tüm kesimleri haklı mücadelemizde birlikte olmaya çağırıyoruz.
Devrim Mol’un konuşmasının tamamı şu şekilde;
BASINA VE KAMUOYUNA
Açıklamamıza başlamadan önce sanatçı, yazar, siyasetçi ve toplumun vicdanı, düşünce ve ifade özgürlüğünün, barışın savunucusu, mücadele dolu yaşamı ile iz bırakan Sırrı Süreyya Önder’i kaybetmenin derin üzüntüsünü duyduğumuzu belirtiyor, hepimizin başı sağolsun diyoruz. Aynı zamanda Sırrı Süreyya Önder’in anması sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan saldırı toplumsal barışa yapılan bir saldırıdır, bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz, barışı ve hukukun üstünlüğünü savunmaktan ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan tekrar ilan ediyoruz.
YOKSULLUK GERÇEK, TÜİK’İN AÇIKLADIĞI ENFLASYON VERİLERİ YALAN!
Her Toplu İş sözleşmesi döneminde yandaş sendikayla iktidarın oyunları yüzünden yoksullaşmamız yetmiyormuş gibi, yöneticileri eliyle iktidarın aparatı haline getirilen TÜİK eliyle de soyulmaya devam ediliyoruz. Biz kamu emekçileri ve emeklileri, sadece iktidarın bizleri yoksullaştıran politikalarıyla uğraşmıyoruz, aynı zamanda işyerlerimizde kayıkçı kavgası yapan yandaş ve iş birlikçi sendikaların iki yüzlülüğüyle de uğraşıyoruz.
1 Mayıs öncesi iktidar yetkilileriyle halı saha futbol müsabakası yapanlara, Devletin en üst makamında bizim için işveren konumunda olanlar ile aynı masada oturanlara ve iktidarın uygulamalarından memnuniyetlerini ifade eden yandaş sendikaların iki yüzlülüklerini kınıyoruz ve derhal emekçilerin iradesi üzerindeki baskılarına son vermelerini istiyoruz.
Demokrasi ve halkın tek irade sahibi olduğu iddiasıyla iş başına gelen ve demokrasi havariliğini halen kimseye bırakmayan iktidar, 31 Mart seçimlerini kaybederek çıkmasından itibaren, önceleri örtük halde yürüttüğü anti-demokratik uygulamalarını artık saklamadan, başta seçme ve seçilme hakkı olmak üzere, anayasada güvence altına alınan kişiye bağlı hakları da ortadan kaldırma pahasına açık bir şekilde yürütmektedir.
Hukukun üstünlüğü ve adaletin biz emekçiler için ne kadar vazgeçilmez olduğunu, iktidarın alışkanlık haline getirdiği kayyım politikaları ve yargı eliyle siyaseti dizayn etme hukuksuzlukları sonucu son bir buçuk ay içerisinde alım gücümüzün yüzde yirmi erimesinden gördük. Buradan bir kez daha iktidarı bu hukuksuz uygulamalarından vazgeçmeye, evrensel hukuk ve anayasa normlarına uymaya davet ediyoruz. Çünkü biz emekçilerin, emeklilerin, asgari ücretlilerin ve toplumun geniş yoksul kesimlerinin ekonomik refahları ancak iktidarın hukuk normları çerçevesinde hareket etmesiyle koruma altına alınabilir.
Bizler her ne ad altında olursa olsun uzun mücadeleler sonucunda elde ettiğimiz haklarımızı ortadan kaldıran, demokratik değerleri aşındıran ve ortadan kaldıran uygulamaları doğru bulmuyoruz. Demokratik değerleri askıya alan bu hukuk dışı uygulamaların başta biz emekçiler olmak üzere bütün toplumun yoksullaşmasına neden olduğunun da altını çizmek istiyoruz. Böyle dönemlerde emekçilerin anayasal hakkı olan grevlerin yasaklandığı, hak talepli her türlü eylem ve etkinliğin bastırıldığını; iktidarın daha yakın zamanda iş insanlarına “daha ne istiyorsunuz, haklarını arayan işçilerin grevlerini yasaklıyoruz” dediği bir sürecin biz emekçilere dayatıldığını biliyoruz. Onun için amasız ve fakatsız demokrasi dışı her türlü uygulamayı reddediyoruz.
TÜİK’in enflasyon sepetinde yer alan gıda fiyatlarını ısrarla saklamasının ardında, biz kamu emekçileri, emekliler ve asgari ücretlilerin elde ettiği gelirlerin düşük tutulması gerçeğinin yattığını sağır sultan bile bilmektedir. Her ne kadar kurum yetkilileri bunun standart bir uygulama olduğunu iddia etmiş olsalar da verileri açıklamamanın iktidarla iş birliği içinde yapıldığı bilinmektedir.
Kamuoyunun bilgisine yansımış haliyle, TÜİK’in gerçeklikten uzak veri açıklamalarına karşı içinde Sendikamızın da bulunduğu birçok sendika ve kurum tarafından savcılıklara suç duyurusunda bulunulmuş ve dava açılmıştır. TÜİK yönetimi mahkeme kararı olmasına rağmen enflasyon açıklamalarına esas aldığı madde sepetinin fiyatlarını ısrarla saklamaya devam etmektedir.
Bugün bir kez daha, burada ve örgütlü bulunduğumuz bütün illerde başta TÜİK kurum başkanı, başkan yardımcıları ve diğer sorumluları, kanunun kendilerine vermiş olduğu görevleri eksiksiz yerine getirmeye davet ediyoruz. İlgili yetkililerin 2022’den beri açıklamaktan imtina ettikleri gıda fiyatları verilerini düzenli bir şekilde kamuoyunla paylaşmaya ve piyasada oluşan gerçek veriler üzerinden enflasyon oranlarını açıklamaları gerektiğini kendilerine hatırlatıyoruz. Aksi takdirde, iktidarla birlikte bizleri yoksullaştırmak üzere veri paylaşmamalarını sürekli teşhir edeceğimizi ve kanunun kendilerine yüklemiş olduğu görevleri kötüye kullandıkları gerekçesiyle haklarında suç duyurusunda bulunmaya devam edeceğimizi ve yine görevlerini kötüye kullandıklarından dolayı haklarında dava açarak, hukuki yollardan da haklarımızı aramaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz.
TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarıyla mağdur olan tüm kesimleri haklı mücadelemizde birlikte olmaya çağırıyoruz.
Yaşasın BES!
Yaşasın Onurlu Mücadelemiz!
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.