Boğaçayı yosunla kaplandı

YEREL 21.05.2021 - 10:58, Güncelleme: 21.05.2021 - 10:58
 

Boğaçayı yosunla kaplandı

Antalya’da Toros Dağlarının karstik yapısından gelen suların Konyaaltı Sahili'yle birleşip Akdeniz'e döküldüğü Boğaçayı, yosunla kaplandı. Akdeniz Üniversitesi'nden (AÜ) Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, yosunlaşma nedeniyle oluşan kötü koku ve görüntüye dikkat çekerek, "Marmara'da altta Akdeniz'in suyu, üstte Karadeniz'in suyu vardır. Benzer bir oluşum da burada meydana geliyor. Dolayısıyla alttaki tuzlu su, tatlı suda yetişen yosunlarla buluştuğunda çürüme başlıyor" dedi.

haberimizvar.net-AÜ Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Boğaçayı'na gelen suyun, çevredeki tarım alanlarından bırakılan gübrelerle karıştığını, bu nedenle yosunlaşma oluştuğunu aktardı. Sıcak havanın etkisiyle suyun ısınmasıyla birlikte yosunlaşmanın arttığını belirten Prof. Dr. Gökoğlu, deniz suyunun bu alanla karışarak yosunlarda çürüme oluştuğunu anlattı. Çürüyen yosunların hem kötü görüntü hem de kötü kokuya neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bu alanın sık sık temizlenmesi ve su sirkülasyonunun sağlanmasının önemli olduğunu söyledi. 'ADETA MARMARA DENİZİ'NİN DURUMUNU OLUŞTURUR' Çevrede bulunan arazilerde genellikle narenciye ve sebze yetiştiğini belirten Prof. Dr. Gökoğlu, bu bitkiler için gübre atıldığını, Torosların karstiklerinden Boğaçayı'na ulaşan suların da gübreli olduğunu aktardı. Gübreli suların Boğaçayı'nda bir besin oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, besine bağlı olarak güneşin etkisiyle suyun ısınarak yosunlaşmanın arttığını anlattı. Prof. Dr. Gökoğlu, "Su sıcaklığının arttığı zamanlarda yosunlaşma artıyor. Sonbahara doğru, ağustostan sonra yosunlaşma oranı düşecek. Nedeni ise yüksek su sıcaklığı bu kez tersine bir sistemi çalıştıracak. Ayrıca Boğaçayı, deniz seviyesinden düşük. Denizden giren su yoğunluğu fazla olan sularda, altta bir tabaka oluşur. Adeta Marmara Denizi'nin durumunu oluşturur. Marmara'da altta Akdeniz'in suyu, üstte Karadeniz'in suyu vardır. Benzer bir oluşum da burada meydana geliyor. Dolayısıyla alttaki tuzlu su tatlı suda yetişen yosunlarla buluştuğunda çürüme başlıyor. Çürüme, kesik bir çürük yumurta kokusu gibi kötü bir koku meydana getiriyor. Koyu siyah bir organik atık oluşuyor. Bu organik çürümeden dolayı tabanda siyah, çürük kokulu bir balçık zemin meydana geliyor" diye konuştu. 'SU SİRKÜLASYONU SAĞLANMALI' Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Boğaçayı'ndaki yosunlaşmayı önlemek amacıyla Deniz Yüzeyi Temizleme Teknesi'nin sık sık çalışarak oluşan yosunları temizlediğini anlatan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, "Belediye burada sürekli yosunları temizliyor. Çekilen yosunların bir kısmı belli bir yerde biriktiriliyor. Bu yosunlar gübre olarak da tarımsal alanlarda kullanılabiliyor. Bu şekilde değerlendirilebilir. Burada yapılacak şey, su sirkülasyonunun olmasıdır. Buraya devamlı suyun gelmesi gerekiyor. Ayrıca sürekli temizlendiğinde bu koku ve görüntünün olmayacağına inanıyoruz" diye konuştu.
Antalya’da Toros Dağlarının karstik yapısından gelen suların Konyaaltı Sahili'yle birleşip Akdeniz'e döküldüğü Boğaçayı, yosunla kaplandı. Akdeniz Üniversitesi'nden (AÜ) Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, yosunlaşma nedeniyle oluşan kötü koku ve görüntüye dikkat çekerek, "Marmara'da altta Akdeniz'in suyu, üstte Karadeniz'in suyu vardır. Benzer bir oluşum da burada meydana geliyor. Dolayısıyla alttaki tuzlu su, tatlı suda yetişen yosunlarla buluştuğunda çürüme başlıyor" dedi.

haberimizvar.net-AÜ Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Boğaçayı'na gelen suyun, çevredeki tarım alanlarından bırakılan gübrelerle karıştığını, bu nedenle yosunlaşma oluştuğunu aktardı. Sıcak havanın etkisiyle suyun ısınmasıyla birlikte yosunlaşmanın arttığını belirten Prof. Dr. Gökoğlu, deniz suyunun bu alanla karışarak yosunlarda çürüme oluştuğunu anlattı. Çürüyen yosunların hem kötü görüntü hem de kötü kokuya neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bu alanın sık sık temizlenmesi ve su sirkülasyonunun sağlanmasının önemli olduğunu söyledi.

'ADETA MARMARA DENİZİ'NİN DURUMUNU OLUŞTURUR'

Çevrede bulunan arazilerde genellikle narenciye ve sebze yetiştiğini belirten Prof. Dr. Gökoğlu, bu bitkiler için gübre atıldığını, Torosların karstiklerinden Boğaçayı'na ulaşan suların da gübreli olduğunu aktardı. Gübreli suların Boğaçayı'nda bir besin oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, besine bağlı olarak güneşin etkisiyle suyun ısınarak yosunlaşmanın arttığını anlattı. Prof. Dr. Gökoğlu, "Su sıcaklığının arttığı zamanlarda yosunlaşma artıyor. Sonbahara doğru, ağustostan sonra yosunlaşma oranı düşecek. Nedeni ise yüksek su sıcaklığı bu kez tersine bir sistemi çalıştıracak. Ayrıca Boğaçayı, deniz seviyesinden düşük. Denizden giren su yoğunluğu fazla olan sularda, altta bir tabaka oluşur. Adeta Marmara Denizi'nin durumunu oluşturur. Marmara'da altta Akdeniz'in suyu, üstte Karadeniz'in suyu vardır. Benzer bir oluşum da burada meydana geliyor. Dolayısıyla alttaki tuzlu su tatlı suda yetişen yosunlarla buluştuğunda çürüme başlıyor. Çürüme, kesik bir çürük yumurta kokusu gibi kötü bir koku meydana getiriyor. Koyu siyah bir organik atık oluşuyor. Bu organik çürümeden dolayı tabanda siyah, çürük kokulu bir balçık zemin meydana geliyor" diye konuştu.

'SU SİRKÜLASYONU SAĞLANMALI'

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Boğaçayı'ndaki yosunlaşmayı önlemek amacıyla Deniz Yüzeyi Temizleme Teknesi'nin sık sık çalışarak oluşan yosunları temizlediğini anlatan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, "Belediye burada sürekli yosunları temizliyor. Çekilen yosunların bir kısmı belli bir yerde biriktiriliyor. Bu yosunlar gübre olarak da tarımsal alanlarda kullanılabiliyor. Bu şekilde değerlendirilebilir. Burada yapılacak şey, su sirkülasyonunun olmasıdır. Buraya devamlı suyun gelmesi gerekiyor. Ayrıca sürekli temizlendiğinde bu koku ve görüntünün olmayacağına inanıyoruz" diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.