Boş işlerle uğraşıp trollük yapma

GÜNDEM 13.01.2022 - 16:25, Güncelleme: 13.01.2022 - 16:25
 

Boş işlerle uğraşıp trollük yapma

Ekrem İmamoğlu, Soylu'nun 'İBB'nin açtığı yolsuzluk dosyalarına el koymadıklarına' ilişkin sözlerine "Devraldı ve tabiri caizse ipe un serdi. Bekletiyor. Trol gibi davranmasın" cevabını verdi.

haberimizvar.net- İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İBB'nin açtığı yolsuzluk dosyalarına el koymadıklarına ilişkin sözlerine, “Bizim soruşturma açtığımız 35 dosyanın tamamına el koyarak süreci devralmışlardır. Niçin? Cevabını versin. Devraldı ve tabiri caizse ipe un serdi. Bekletiyor. Uzun süredir bir hareket yok. Biz dönem dönem niye bunu gündeme getiriyoruz? Gereğini yap. Evet, gereğini yap. Boş işlerle uğraşma. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni, Başkanı'nı, o kıskançlığını bir kenara koy, görevini yap" karşılığını verdi. Soylu’nun sözlerinin birbiriyle çeliştiğini, artık inandırıcılığını yitirdiğini savunan İmamoğlu, "Trol gibi davranmasın, İçişleri Bakanlığı’nı yapsın. Yapamıyorsa da gereğini yetkili makam yapsın diye diliyorum, istiyorum" dedi.   İBB Başkanı  İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun iddiaları ve gündemdeki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı. İmamoğlu, şunları söyledi:  BİZİM TEFTİŞLE İLGİLİ BİR SIKINTIMIZ YOK: "Bizim teftişle bir sıkıntımızın olmadığını defalarca dile getirdik zaten. Kamu kurumları teftiş edilmeli. Her ne kadar adaletli davrandığını ima ediyorsa da ben, yani şahsen buna inanmıyorum. ‘AK Partili kurumlara, belediyelere aynı oranda yapıyoruz' sözüne inanmadığımı ifade edeyim. Zaten inandırıcı biri olmadığını da birçok konuda ispat etmiş bir kişi sayın Bakan ne yazık ki. Burada bizim teftişle ilgili bir sorunumuz yok. İstediği kadar yapılabilir. Teftişe gelen müfettişlere tavrımız gayet saygın bir tavırdır. Dileğimiz ve isteğimiz, teftişe gelen insanların hakkaniyetli bir biçimde işlerini, incelemelerini yapıp raporlarını düzenlemesidir.   BİZİM CEVABINI BULAMADIĞIMIZ ŞEY BAKANIN TAVRIDIR: Bizim burada esas zihnimizde yargıladığımız ve cevabını bulamadığımız şey, sayın bakanın tavrıdır. Yani bir inceleme yokken, ortada bir teftiş yokken siyasi şov yapma adına Meclis'te çıkıp ‘terörist’ ya da ‘iltisaklı’ diye tarifte bulunarak, ‘terörist’ diyerek isimlerini tek tek sayarak, tabiri caizse onların propagandasını da yaparak oradan bağıra bağıra sayı vermesidir, isim vermesidir. Bizim karşı çıktığımız mesele budur. Müfettişlerin başımızın üstünde yeri var. Zaten teftişlerini sürdürüyorlar, incelemelerini sürdürüyorlar.   BAKANIN BÜTÜN SÖZLERİ ÇELİŞKİLİ, BÜYÜK BİR AYIBI SERGİLİYOR: Sadece teröristlerle ilgili rakamlarla sınırlı değil, bakanın bütün sözleri çelişkili. İçişleri Bakanı’nın tavrı bu olmamalı. Devletimiz adına, milletimiz adına büyük bir ayıbı sergiliyor. Yani biz, bu ülkede tek bir teröristin kalmamasından ben kendimi en çok mutlu olacak kişi olarak görürüm. Makam sahibi olarak demiyorum, vatandaş olarak söylüyorum. Kaldı ki zaten İçişleri Bakanlığı'nın görevi ülkemizin güvenliğini sağlamak, en üst seviyede tedbirleri almak ve bunun için çalışmak. Yani bu şekilde sayılar vermek yetmiyor elbette. Yani bir yandan işte ‘150 terörist kaldı’ diyeceksiniz bir yandan ‘İBB'de 557 terörist var’ diyeceksiniz. Hatta öyle bir algı ve hava yaratacaksınız ki bakamlar, bazen sayın Cumhurbaşkanlığı makamı bile 'Aynı şey Ankara'da var, İzmir'de var' diyecek, sıralayacak. Yani bir bakan, böyle işte birçok makamı yanıltabiliyor. Yanıltmaya da devam ediyor. Ne yazık ki ülkemiz adına utanç verici.    DÖRT KOLDAN SORUŞTURMA YAPIYORLAR: (Bazı gazetecilere para ödendiği iddiası) Hani az önce müfettiş meselesi dediniz ya bu da ona benziyor. Yani niye? 'Sadece terör soruşturması yapıyoruz.' Hayır, dört koldan soruşturma yapılıyor şu anda. Birçok mevzuya dair, yani bakın bu da bir yalan ifade. Dört koldan niye? ‘Biz bir şey dedik. Gidin bir şey bulun' iddiasını... Biz ama saygın müfettişlere güveniyoruz ve inanıyoruz. Yani bir şahsın siyasi ihtirasının peşine düşmeyecek kadar saygın ve birikime sahip müfettişlerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla yani bir teftiş saldırısı var. Yani 2012'den beri, biz gelene kadar teftiş olmayan İBB'ye birçok teftiş saldırısı var.   TROL GİBİ DAVRANMASIN BAKANLIK YAPSIN: Onun için bütün bu yalan ifadelerin üstüne bir de efendim ‘Gazetecilere maaş veren, 30 bin lira, 40 bin lira’… Sayın Bakan'ın inandırıcılığını toplum şöyle sorgulasın: Ne dedi sayın bakan? Bir televizyonda '10 bin dolar maaş alan milletvekili' dedi. Bu konuda ne dedi? 'Savcılığa gidip suç duyurusunda bulunacağım' dedi. Ne kadar geçti üstüne? Herhalde 7-8 ay geçti. Televizyondaki muhabbette o gazeteci niye bunu sormadı ona? 'Yahu siz daha önce de 10 bin dolar bir milletvekili maaş almıştı' dediniz. ‘Niye gidip bunun başvurusunda bulunmadınız? Bunun hesabını sormadınız. Şimdi siz bunu söylüyorsunuz.' Gazetecilik rolü üstlendim, kusura bakmayın. 'Şimdi siz bunu söylüyorsunuz. Biz nasıl inandıracağız milleti? Şimdi de diyorsunuz ki ‘20 bin lira, 30 bin lira gazeteciler maaş alıyor.' Trol gibi davranmasın sayın Bakan, bakanlık yapsın. İçişleri Bakanlığı'nı yapsın. Yapamıyorsa da gereğini yetkili makam yapsın diye diliyorum, istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ciddi bir meseledir. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ülkenin, hepimizin kahramanca izlediği polisinin, jandarmasının başındaki yetkili kişidir. O saygınlığa yakışacak bir biçimde davransın. Benim dileğim ve isteğim odur. Yoksa iki genel başkanın katıldığı, bir polis merkezinin yapıldığı ve açılışının yapıldığı ortama tek bir polisin, tek bir memurun, tek bir komiserin dahi baskıyla gönderilmediği bir süreci sorgulasın.     YURT KURMAMIZA KATKI SAĞLAMAK İSTEYEN VATANDAŞLARA ÇAĞRI YAPIYORUM: (Tıp öğrencisi Enes Kara'nın intiharıyla bir kez daha gündeme gelen yurt konusuna ilişkin) Yani bizi çok etkilemiştir. Biz, gerçekten sıfır yurdu olan yerken şu anda 600'ü aşan bir sayıya sahibiz, ama çok çok artırmalıyız bunu. Hedefimiz yüksek. Başaracağımıza inanıyorum. Ben, bu anlamda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yurt sayısını artırma ve yurt yatak sayısı konusunda bize güç katacak her vatandaşımıza çağrı yapıyorum. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir kamu kurumu olarak, bundan sonra da halkın belediyesi olma konusunda kararlık gösteren bir kamu kurumu olarak her vatandaşımızın, her iş insanın, her kuruluşun, kurumun katkı sunacağı bir kurumdur. Bu konuda ben toplumsal bir çağrı yapıyorum. Bizim yurt meselemize katkı sunmak isteyen herkesin bizimle irtibat kurabileceğini ve hızlıca sonuç alabileceklerini buradan ifade etmek isterim. Hiçbir gencimizin, kim olduğu ve ne olduğu, nasıl bir baskıyla ve nasıl bir süreçle yurt işlettiği belli olmayan vakıf, dernek vesaire gibi yerlere teslim edilmemesi için azami gayreti göstereceğimizden 16 milyon İstanbullunun şüphe duymamasını buradan duyurmak isterim.”
Ekrem İmamoğlu, Soylu'nun 'İBB'nin açtığı yolsuzluk dosyalarına el koymadıklarına' ilişkin sözlerine "Devraldı ve tabiri caizse ipe un serdi. Bekletiyor. Trol gibi davranmasın" cevabını verdi.

haberimizvar.net- İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İBB'nin açtığı yolsuzluk dosyalarına el koymadıklarına ilişkin sözlerine, “Bizim soruşturma açtığımız 35 dosyanın tamamına el koyarak süreci devralmışlardır. Niçin? Cevabını versin. Devraldı ve tabiri caizse ipe un serdi. Bekletiyor. Uzun süredir bir hareket yok. Biz dönem dönem niye bunu gündeme getiriyoruz? Gereğini yap. Evet, gereğini yap. Boş işlerle uğraşma. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni, Başkanı'nı, o kıskançlığını bir kenara koy, görevini yap" karşılığını verdi. Soylu’nun sözlerinin birbiriyle çeliştiğini, artık inandırıcılığını yitirdiğini savunan İmamoğlu, "Trol gibi davranmasın, İçişleri Bakanlığı’nı yapsın. Yapamıyorsa da gereğini yetkili makam yapsın diye diliyorum, istiyorum" dedi.

 

İBB Başkanı  İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun iddiaları ve gündemdeki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı. İmamoğlu, şunları söyledi: 

BİZİM TEFTİŞLE İLGİLİ BİR SIKINTIMIZ YOK: "Bizim teftişle bir sıkıntımızın olmadığını defalarca dile getirdik zaten. Kamu kurumları teftiş edilmeli. Her ne kadar adaletli davrandığını ima ediyorsa da ben, yani şahsen buna inanmıyorum. ‘AK Partili kurumlara, belediyelere aynı oranda yapıyoruz' sözüne inanmadığımı ifade edeyim. Zaten inandırıcı biri olmadığını da birçok konuda ispat etmiş bir kişi sayın Bakan ne yazık ki. Burada bizim teftişle ilgili bir sorunumuz yok. İstediği kadar yapılabilir. Teftişe gelen müfettişlere tavrımız gayet saygın bir tavırdır. Dileğimiz ve isteğimiz, teftişe gelen insanların hakkaniyetli bir biçimde işlerini, incelemelerini yapıp raporlarını düzenlemesidir.

 

BİZİM CEVABINI BULAMADIĞIMIZ ŞEY BAKANIN TAVRIDIR: Bizim burada esas zihnimizde yargıladığımız ve cevabını bulamadığımız şey, sayın bakanın tavrıdır. Yani bir inceleme yokken, ortada bir teftiş yokken siyasi şov yapma adına Meclis'te çıkıp ‘terörist’ ya da ‘iltisaklı’ diye tarifte bulunarak, ‘terörist’ diyerek isimlerini tek tek sayarak, tabiri caizse onların propagandasını da yaparak oradan bağıra bağıra sayı vermesidir, isim vermesidir. Bizim karşı çıktığımız mesele budur. Müfettişlerin başımızın üstünde yeri var. Zaten teftişlerini sürdürüyorlar, incelemelerini sürdürüyorlar.

 

BAKANIN BÜTÜN SÖZLERİ ÇELİŞKİLİ, BÜYÜK BİR AYIBI SERGİLİYOR: Sadece teröristlerle ilgili rakamlarla sınırlı değil, bakanın bütün sözleri çelişkili. İçişleri Bakanı’nın tavrı bu olmamalı. Devletimiz adına, milletimiz adına büyük bir ayıbı sergiliyor. Yani biz, bu ülkede tek bir teröristin kalmamasından ben kendimi en çok mutlu olacak kişi olarak görürüm. Makam sahibi olarak demiyorum, vatandaş olarak söylüyorum. Kaldı ki zaten İçişleri Bakanlığı'nın görevi ülkemizin güvenliğini sağlamak, en üst seviyede tedbirleri almak ve bunun için çalışmak. Yani bu şekilde sayılar vermek yetmiyor elbette. Yani bir yandan işte ‘150 terörist kaldı’ diyeceksiniz bir yandan ‘İBB'de 557 terörist var’ diyeceksiniz. Hatta öyle bir algı ve hava yaratacaksınız ki bakamlar, bazen sayın Cumhurbaşkanlığı makamı bile 'Aynı şey Ankara'da var, İzmir'de var' diyecek, sıralayacak. Yani bir bakan, böyle işte birçok makamı yanıltabiliyor. Yanıltmaya da devam ediyor. Ne yazık ki ülkemiz adına utanç verici. 

 

DÖRT KOLDAN SORUŞTURMA YAPIYORLAR: (Bazı gazetecilere para ödendiği iddiası) Hani az önce müfettiş meselesi dediniz ya bu da ona benziyor. Yani niye? 'Sadece terör soruşturması yapıyoruz.' Hayır, dört koldan soruşturma yapılıyor şu anda. Birçok mevzuya dair, yani bakın bu da bir yalan ifade. Dört koldan niye? ‘Biz bir şey dedik. Gidin bir şey bulun' iddiasını... Biz ama saygın müfettişlere güveniyoruz ve inanıyoruz. Yani bir şahsın siyasi ihtirasının peşine düşmeyecek kadar saygın ve birikime sahip müfettişlerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla yani bir teftiş saldırısı var. Yani 2012'den beri, biz gelene kadar teftiş olmayan İBB'ye birçok teftiş saldırısı var.

 

TROL GİBİ DAVRANMASIN BAKANLIK YAPSIN: Onun için bütün bu yalan ifadelerin üstüne bir de efendim ‘Gazetecilere maaş veren, 30 bin lira, 40 bin lira’… Sayın Bakan'ın inandırıcılığını toplum şöyle sorgulasın: Ne dedi sayın bakan? Bir televizyonda '10 bin dolar maaş alan milletvekili' dedi. Bu konuda ne dedi? 'Savcılığa gidip suç duyurusunda bulunacağım' dedi. Ne kadar geçti üstüne? Herhalde 7-8 ay geçti. Televizyondaki muhabbette o gazeteci niye bunu sormadı ona? 'Yahu siz daha önce de 10 bin dolar bir milletvekili maaş almıştı' dediniz. ‘Niye gidip bunun başvurusunda bulunmadınız? Bunun hesabını sormadınız. Şimdi siz bunu söylüyorsunuz.' Gazetecilik rolü üstlendim, kusura bakmayın. 'Şimdi siz bunu söylüyorsunuz. Biz nasıl inandıracağız milleti? Şimdi de diyorsunuz ki ‘20 bin lira, 30 bin lira gazeteciler maaş alıyor.' Trol gibi davranmasın sayın Bakan, bakanlık yapsın. İçişleri Bakanlığı'nı yapsın. Yapamıyorsa da gereğini yetkili makam yapsın diye diliyorum, istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ciddi bir meseledir. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ülkenin, hepimizin kahramanca izlediği polisinin, jandarmasının başındaki yetkili kişidir. O saygınlığa yakışacak bir biçimde davransın. Benim dileğim ve isteğim odur. Yoksa iki genel başkanın katıldığı, bir polis merkezinin yapıldığı ve açılışının yapıldığı ortama tek bir polisin, tek bir memurun, tek bir komiserin dahi baskıyla gönderilmediği bir süreci sorgulasın.

 

 

YURT KURMAMIZA KATKI SAĞLAMAK İSTEYEN VATANDAŞLARA ÇAĞRI YAPIYORUM: (Tıp öğrencisi Enes Kara'nın intiharıyla bir kez daha gündeme gelen yurt konusuna ilişkin) Yani bizi çok etkilemiştir. Biz, gerçekten sıfır yurdu olan yerken şu anda 600'ü aşan bir sayıya sahibiz, ama çok çok artırmalıyız bunu. Hedefimiz yüksek. Başaracağımıza inanıyorum. Ben, bu anlamda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yurt sayısını artırma ve yurt yatak sayısı konusunda bize güç katacak her vatandaşımıza çağrı yapıyorum. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir kamu kurumu olarak, bundan sonra da halkın belediyesi olma konusunda kararlık gösteren bir kamu kurumu olarak her vatandaşımızın, her iş insanın, her kuruluşun, kurumun katkı sunacağı bir kurumdur. Bu konuda ben toplumsal bir çağrı yapıyorum. Bizim yurt meselemize katkı sunmak isteyen herkesin bizimle irtibat kurabileceğini ve hızlıca sonuç alabileceklerini buradan ifade etmek isterim. Hiçbir gencimizin, kim olduğu ve ne olduğu, nasıl bir baskıyla ve nasıl bir süreçle yurt işlettiği belli olmayan vakıf, dernek vesaire gibi yerlere teslim edilmemesi için azami gayreti göstereceğimizden 16 milyon İstanbullunun şüphe duymamasını buradan duyurmak isterim.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.