Bravo! Antalya'nın sansür davası da oldu

haberimizvar.net- Sonunda Antalya'nın da bir sansür davası oldu. Bu yıl 7-14 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek olan 60'ncı Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında düzenlenmesi planlanan Ulusal Belgesel Film Yarışması'ndan çıkarılan 'Kanun Hükmü' filminin yönetmeni Nejla Demirci, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Antalya Büyükşehir Belediyesi aleyhine Antalya İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Antalya İdare Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesinde Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin 22.09. 2023 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte 30 bin liralık manevi tazminat cezasına hükmedilmesi talep edildi.  Kanun Hükmü filminin yönetmeni Nejla Demirci'nin avukatı Ergin Cinmen tarafından mahkemeye verilen dava dilekçesinde yönetmen Demirci'nin yapımcılığını üstlendiği 'Kanun Hükmü' belgeseliyle festival yönetmeliğinde uygun olarak ilgili mercilere başvurduğu ve Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında düzenlenen Ulusal Belgesel Film Yarışması'na seçilen 8 film arasında yer aldığı festivalle ilgili haberlerde de yer aldığı belirtildi. BELGESELİN ÇIKARILMASI HUKUKA AYKIRI Yönetmen Demirci'nin avukatı Ergin Cinmen, dava dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:"Kanun Hükmü belgeselinin yarışmadan çıkarılması hukuka aykırıdır. Belgeselde çok özet olarak 15 Temmuz 2016  tarihinde ülkemizin yaşadığı Türk Silahlı Kuvvetleri içinde örgütlenmiş bir cuntanın neden olduğu ve hepimizin bilgilerinde olan katliam sonucunda ülkemizde ilan edilen Olağanüstü Hal rejimi sürecinde çıkartılan KHK'larla işlerinden olan insanlarımızın dramları anlatılmaktadır. Belgeselin konusu Muğla'nın Bodrum ilçesinde geçmektedir. Belgeselin kahramanı olan bir öğretmen hakkında her gün uygulanan KHK hükümleri nedeniyle uğradığı mağduriyeti tek başına olmak şartıyla eline bir pankart alarak, Bodrum Belediye Meydanı'nda kendisini ifade etmeye çalışmaktadır. Filmin yapımcısı müvekkilimin ise onun bu tek başına icra eylemini bir belgesel haline getirme çabası Bodrum Kaymakamlığı tarafından engellenince, biz de onun avukatı olarak Muğla İdare Mahkemesi'ne açmış olduğumuz davanın reddinden sonra Anayasa Mahkemesi'ne yapmış olduğumuz bireysel başvuru 2019-25823 sayılı ihlal kararıyla karara bağlanmış ve müvekkilin Anayasa'nın 27'inci maddesinin ışığın da 26'ncı maddesinde yer alan ifade özgürlüğünün ihlaline karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi kararı okunduğunda çağdaş Türkiye'de nasıl bir ifade hürriyetinin nasıl bir bilim ve sanat hürriyetinin olması gerektiği anlaşılmaktadır. Tüm bu duruma rağmen belediyenin ilgili biriminin hukukla hiç bir şekilde ilgisi bulunmamasına rağmen soyut bir şekilde devam eden bir davadan bahsederek dava konusu belgeseli önce yarışmaya sokup ardından ise çıkarmasının hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır. Öncelikle belirtelim ki ilgili belgeselde yer alan kişilerle ilgili halen yürüyen bir dava bulunmamaktadır. Yani ne TCK 288'nci maddede yer alan durum ne de Anayasa'nın 138'nci maddede yer alan bir durum söz konusu değildir"