Cansız'dan İnce'ye 'çekilin' çağrısı

Halk ozanı Himmet Cansız yarın (Çarşamba) Millet İttifakı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşecek olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'ye 'adaylıktan çekilin' çağrısı yaptı. İnce'ye türkülü mesaj veren Cansız şunları söyledi: "Sayın İnce, Milyonlarca insan gibi; ben de sizi hesapsız kitapsız sevip sayanlardan oldum. Nedenlerini; uzun uzun yazabilirim. Sözgelimi; ben de sizin gibi çiftçi ve köylü bir ailenin oğluyum. Ancak bizim köy; sizin köyünüzden çok daha yoksul bir köydü. Kitaplarımı gaz lambası ışığında, gazımız bitince de çıra ışığında okudum. Kendi yoksul, gönlü zengin, 8 çocuklu, dağ köylüsü bir ana babanın; en küçük çocuğuyum.   Sayın İnce, Ben; sadece biz Türklerin değil, bütün insanlığın ölümsüz lideri, ulu Önder Atatürk'ün ilke ve devrimlerine yürekten bağlı; 2000'den fazla kitap okumuş, okumaya devam eden sade bir insanım.   Ben hep öğrenciyim. Son göçe dek de, öğrenci kalacağım. Kim bilir? Belki de bundan ötürüdür ki; bu sistem beni hep mağdur etti.   Sayın İnce, Geçmişte mağdur edilmiş olabilirsiniz. Kimler edilmedi ki... Ama; mağdur edilen ben ve benim gibi milyonları unutmayın. Mağdurlar, mağrur olmamalı. Özü sağlam mağdurlar; mağrurlaşmaz. Tam tersine; olgunlaşır...   Sayın İnce, Mağrur olmayın! Sizi temin ederim ki; hiç kimseden; her hangi bir kişisel beklentim de yok, istemim de.    Sayın İnce, Siz de çok iyi biliyorsunuz. Halkımızın ezici çoğunluğu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ben mi? Beni hiç sormayın. Hem vallahi, hem billahi açlık sınırında yaşıyorum. Hastalıklar derseniz, hiç peşimi bırakmıyor.  Buna karşın; dimdik ve vakur duruyorum.   Sayın İnce, Sizi severim. CB seçiminde, günahıyla sevabıyla oyumu Kemal beye vereceğim. Her fani gibi; sayın Kemal Kıçdaroğlu' nun da hataları olabilir. Kimin yok ki...  Ama Kemal bey; yetim hakkı da yemez, yoksul hakkı da...   Sayın İnce, 2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP' nin CB adayı sizdiniz. Bu konuyla ilgili çok şeyler yazılabilir. Ben de yazabilirim. O süreci, enine boyuna yansız tarihçiler elbette yazacaktır. Tarih ana en yüce yargıçtır.   Sayın İnce, 2018 CB seçiminde, 'Türkiye'mi Sözü Muharrem İnce' adlı, söz yazıp türkü yaktım ben size.  Türküyü bazı televizyonlara maille gönderdim. Halk TV ve Tele 1' de de; günlerce çalıp durdu o türkü. Siz beni tanımazsınız. Yüz yüze tanışmadık. Ancak; siz de bir İnce'lik gösterip, türkü için bir teşekkür bile etmediniz bana. Neyse. Bu konu çok da önemli değil. Önemli olan ne ben, ne sizsiniz. Önemli olan ne kişiler, ne de makamlar. Önemli ve vazgeçilmez olan; sadece ve sadece laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğidir.   Sayın İnce, Yaşayan insanlara türkü yaktığım ender bir durumdur. Size yaktım. Simgeleşmiştiniz çünkü.  Gelin kendinizi yenin, yine simgeleşin. Sizinle aynı sosyolojiden geliyoruz. Ama unutmayın ki; siz milletvekili oldunuz. Gurup başkan vekili oldunuz.  Öyle veya böyle, CB adayı da oldunuz. Ya bizler? Bir çoğumuzun hiç bir makamı olmadı.  Örneğin, irili ufaklı hiç bir makamın olmadı benim. Makam ve sıfatın çok da önemi yok.  Cisim gider, isim kalır. Aslolan ad.   Sayın İnce, En yüce makam gönül makamı. Gelin gönülleri incitmeyin. Adaylıktan çekilin. Çekilin de; iç huzuruyla, gönül rahatlığıyla cumhuriyetin 100. yılı için; güzel sözler yazıp, özel türküler yakalım. Çekilin de; çocuklarımız mutlu yarınlarda yaşasın, torunlarımız da aydınlık gelecekte büyüsün.  Antalyalı Yörüklerin size çok selamı var."