Corona öldürür ahlaksızlık süründürür

13.03.2020 - 17:52, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

Corona öldürür ahlaksızlık süründürür

Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan Corona virüsü uzun süredir dünya gündemini meşgul ederken, hızla diğer ülkelere yayılıp can almaya devam ediyor. Son olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın basın açıklamasıyla hangi şehirde olduğunu bilemesek de ülkemizde de bir hastanın olduğunu öğrendik.  Toplum olarak hiçbir olayda ayarımız olmadığını bu vakada da görmüş olduk. Kimimiz olayı abartıp marketlere saldırırken, kimimiz ise ölümle şaka yapılmayacağı gerçeğini unutup virüsle dalga geçmeye başladı ! Biri çıkıp "alkol alana virüs bulaşmaz o yüzden ben rahatım" diyor, biri çıkıp "kelle-paça için" diyor ! Corona için şarkı yapanımızda var, kamera şakası yapanımızda var ! Hatta kalabalık ortamlardan uzak durulması gerekirken, Bursa'da bir kahvehanede okey oynayanlar ıstaka ve taşlara dokunmamak için eldiven, hava ile temas etmemek için de maske takarak, sosyal zevklerini bu şekilde mizansene dönüştürdüler ! Aslında her kötü olayda buna benzer ciddiyetsizlikler görmüştük ! 1986 yılındaki Çernobil faciasında Karadeniz çayında radyasyon olabileceği konuşulurken, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren "bize radyasyondan madrasyondan dan bir şey olmaz" derken, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral "bizim çayımız temiz diyerek" kameralar önünde çay içmişti !  HİV virüsünün yayıldığı dönemlerde, muhabirlerin hayat kadınlarının yanındaki erkeklere "Korkmuyor musunuz" sorularına, "Biz Türküz bize bir şey olmaz" ve "Atın ölümü arpadan olsun" gibi cevaplar verilmişti !  Ölüm var, ölüm gerçek, hatta hayatın tek gerçeği ! Herkes bir gün anlayacaktır ama asıl olan ahlaklı yaşayabilmektir. Biz bunu beceremiyoruz. 1999 yılında 20 bin vatandaşımızı kaybettiğimiz Gölcük depreminde, 50 kuruşluk suyu 10 liraya satan esnaf da bizdik, 2016 yılındaki İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısından panikle kaçanları fahiş fiyatlara taşıyan taksiciler de bizdik ! Şimdi de virüs yayılınca 1 liralık maskeyi 100 lira yaptık, krizi fırsata çevirmeye çalışanlar 2 liralık makarnayı 16 liraya, 6 liralık unu 18 liraya, 34 liralık kolonyayı 90 liraya satmaya başladılar ! Çoğumuzun "Kafir" gördüğü toplumların zor zamanlarında birbirlerine olan desteklerini görüyoruz ! Bizim ise, sürekli birlik ve beraberliği ile övünen bir millet olarak her kötü zamanda birbirini kazıklayan bir millet haline dönüşmemiz gerçekten çok acı bir durum !  Virüstür gelir geçer, tedavisi bulunur, iyileşirsin ! Ama ahlaki çürümüşlük en kötüsüdür, tedaviside yoktur !
Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan Corona virüsü uzun süredir dünya gündemini meşgul ederken, hızla diğer ülkelere yayılıp can almaya devam ediyor. Son olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın basın açıklamasıyla hangi şehirde olduğunu bilemesek de ülkemizde de bir hastanın olduğunu öğrendik. 
Toplum olarak hiçbir olayda ayarımız olmadığını bu vakada da görmüş olduk. Kimimiz olayı abartıp marketlere saldırırken, kimimiz ise ölümle şaka yapılmayacağı gerçeğini unutup virüsle dalga geçmeye başladı ! Biri çıkıp "alkol alana virüs bulaşmaz o yüzden ben rahatım" diyor, biri çıkıp "kelle-paça için" diyor ! Corona için şarkı yapanımızda var, kamera şakası yapanımızda var ! Hatta kalabalık ortamlardan uzak durulması gerekirken, Bursa'da bir kahvehanede okey oynayanlar ıstaka ve taşlara dokunmamak için eldiven, hava ile temas etmemek için de maske takarak, sosyal zevklerini bu şekilde mizansene dönüştürdüler !
Aslında her kötü olayda buna benzer ciddiyetsizlikler görmüştük !
1986 yılındaki Çernobil faciasında Karadeniz çayında radyasyon olabileceği konuşulurken, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren "bize radyasyondan madrasyondan dan bir şey olmaz" derken, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral "bizim çayımız temiz diyerek" kameralar önünde çay içmişti ! 
HİV virüsünün yayıldığı dönemlerde, muhabirlerin hayat kadınlarının yanındaki erkeklere "Korkmuyor musunuz" sorularına, "Biz Türküz bize bir şey olmaz" ve "Atın ölümü arpadan olsun" gibi cevaplar verilmişti ! 
Ölüm var, ölüm gerçek, hatta hayatın tek gerçeği ! Herkes bir gün anlayacaktır ama asıl olan ahlaklı yaşayabilmektir.
Biz bunu beceremiyoruz.
1999 yılında 20 bin vatandaşımızı kaybettiğimiz Gölcük depreminde, 50 kuruşluk suyu 10 liraya satan esnaf da bizdik,
2016 yılındaki İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısından panikle kaçanları fahiş fiyatlara taşıyan taksiciler de bizdik !
Şimdi de virüs yayılınca 1 liralık maskeyi 100 lira yaptık, krizi fırsata çevirmeye çalışanlar 2 liralık makarnayı 16 liraya, 6 liralık unu 18 liraya, 34 liralık kolonyayı 90 liraya satmaya başladılar !
Çoğumuzun "Kafir" gördüğü toplumların zor zamanlarında birbirlerine olan desteklerini görüyoruz !
Bizim ise, sürekli birlik ve beraberliği ile övünen bir millet olarak her kötü zamanda birbirini kazıklayan bir millet haline dönüşmemiz gerçekten çok acı bir durum ! 
Virüstür gelir geçer, tedavisi bulunur, iyileşirsin ! Ama ahlaki çürümüşlük en kötüsüdür, tedaviside yoktur !
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.