“Değersizleştirilen doktorlar göçe zorlanıyor”

haberimizvar.net- YKS tercih sonuçları açıklandı. Aileler, büyük bir gururla tıp fakültesini kazanan çocuklarının yerleşme belgelerini sosyal medyada paylaşırken, doktorlar ise yurt dışına gitmeye devam ediyor.  Pandemide verdikleri mücadele ile alkış alan sağlık çalışanları, verilmeyen özlük hakları ve gördükleri şiddetten dolayı ülkeyi terk etmeye devam ediyor. Temmuz ayında Yurtdışına çıkabilmek için ülke genelindeki tabip odalarına 231 doktor İyi Hal (Good Standing) sertifikası için başvuruda bulunurken, 57 sağlık çalışanı ise yurt dışına gitti. Temmuz ayında 11 dahiliye uzmanı, 13 çocuk hastalıkları, 11 kadın hastalıkları uzmanı, 9 anjiyo hekimi, 7 ortopedi hekimi ve 6 üroloji hekimi yurt dışına gitti. Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taha Kahraman, “Şöyle söyleyeyim; temmuz ayında elimizde ki sayılara göre 231 hekim yurtdışında çalışma vizesi için yer kağıdı alıyor. Yurtdışına çıkabilmek için Tabipler Birliği’nden sertifika gibi bir şey isteniyor. Temmuz ayında 231 hekim bu başvuruda bulunmuş. 2022’nin 7 aylık sürecinde başvuru sayısı bin 400’ü geçmiş durumda. Fakat aynı sertifika için 2021 yılında alınan sertifika sayısı kadar ilk 7 ayda alım söz konusu. Böyle bir göç olayı yaşanıyor, tabi giderek de artıyor. Çoğu tanışmışlığım olan genç insan yabancı dil öğrenmek için uğraşıyor, yurtdışına çıkabilmek için” dedi.   DEĞERSİZLEŞTİRİLEN TÜRK HEKİMLERİ Hekimlerin değersizleştirildiğini vurgulayan Başkan Kahraman, “Hekimler bir de son zamanlarda kira ödeyemez hale geldiler. Enflasyonun etkisi ve Antalya gibi illerimiz de yabancıların ev alması, buraya olan göç dalgası, Türk Lirası’nın değerinin düşmesi gibi birçok faktör buna sebep oldu. Biz uzun bir eğitim alıyoruz. Sağlık çalışanı için en az 4 yıl en fazla 10 yıl olmak üzere eğitim alarak hastanede çalışmaya başlıyor. Şiddete maruz kalmanın bir anlamda sebebiyse idarenin nasıl bir yol izlediğiyle ilişkili. Hekimlerin değersizleştirilmesi göç sebeplerinden birisi” dedi GÖÇ BAŞVURUSU Başkan Kahraman, “Şu an da sağlıklı dönüşüm diye bir program mevcut, programla sağlığı meta haline getiriyor. Bu da sağlığı etkileyen, hekimleri değersizleştiren faktörler. Çünkü hekim bir anlamda bu durumlarla karşı karşıya kalıyormuş gibi oluyor ki bu doğru değil. Mesela geçmişte ki sağlık ocağı sisteminin esas amacı biraz daha toplum sağlığını korumaktı. Hekimin 25 görevi varsa sadece bir tanesi hasta bakma göreviydi, çevre sağlığından tutun, okul sağlığı ve aşılama durumları mevcuttu. Hekim şu an da sadece müşteriyle ve müşteri memnuniyetiyle uğraşıyor. Bu kadar çok göç başvurusu olduğu zaman hekimin yetişme şansı yok. Şu anda normal emekli bir hekim çok fazla para almıyor ve çalışmak zorunda kalıyor. Bu kadar sene eğitim gördükten, emek verip, çabaladıktan sonra hala geçinemiyorsa hekim, tabi ki de başka alanlara yöneliyor” ifadelerine yer verdi. “ÖLÜMLE TEHDİT EDİLİYOR” Göç dalgasının önüne geçmek için öncelikle hekimlerin değersizleştirilmesinin önüne geçebilmek gerektiğini söyleyen Başkan Kahraman, “Doktorlarımız ölümlerle tehdit ediliyor. Mesela birisi, hekim bir arkadaşımıza tehdit içerikli bir hayvan uzvu gönderiyor, hayvan uzvu gönderen şahıs gözaltına alınıyor, ifadesini veriyor ve serbest bırakılıyor. Eskiden hakaret bile ciddi bir suçtu. Hekimlere saldırıların neredeyse hiçbir yaptırımı yok. Hekimlere uygulanan şiddeti değiştirmenin yolu insanların bakış açısını değiştirmektir. Sağlık politikalarının düzenlenmesi şart. Sağlık politikalarından ötürü hasta ve hekimin karşı karşıya kalması zaten çok ters bir durum. Hekimin 5 dakikada bir hasta bakmak zorunda kalıp hata yapmaması çok zor bir durum, bu durum şiddeti de arttırıyor. Hekimlerin insanca hizmet alabilmesi önemli, bunlar gerçekleşmeden de şiddetin ve göçün önüne geçmek mümkün değil. Araştırma ve uygulama hastanesine gelen hekimin barınma ihtiyacını karşılamak için kiralayacağı ev neredeyse maaşı kadar. ‘Giderlerse gitsinler’ dediğimiz zaman neredeyse ipi koparmışız demektir ki gidişatta böyle zaten” ifadelerine yer verdi.