Deniz Gezmiş öncesi ve sonrası Antalya

SİYASET 06.05.2021 - 17:17, Güncelleme: 07.05.2021 - 12:30
 

Deniz Gezmiş öncesi ve sonrası Antalya

12 Ekim 1969’da yapılan seçimlerde Antalya seçmeninin yüzde 60.8’inin oylarını alan Adalet Partisi 5 milletvekili çıkardı

  İdris Özyol-12 Ekim 1969’da yapılan seçimlerde Antalya seçmeninin yüzde 60.8’inin oylarını alan Adalet Partisi 5 milletvekili çıkardı. Yüzde 24.8 oy alan CHP ise meclise 2 milletvekili gönderdi. CHP bir tek Gazipaşa’da birinci parti oldu, diğer bütün ilçelerde AP tulum çıkarttı. AP’den Hasan Akçalıoğlu, İhsan Ataöv, Ömer Eken, Rafet Eker ve Süleyman Çiloğlu, CHP’den ise Hasan Ali Gülcan ile Ömer Buyrukçu milletvekili seçildi. 10 Mart 1972’de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına karar veren meclis işte bu meclisti. Antalya’yı temsil için Ankara’ya gönderilen bu 7 mebustan Hasan Akçalıoğlu, İhsan Ataöv, Süleyman Çiloğlu, Ömer Eken, Rafet Eker ve Hasan Ali Gülcan ‘evet’ oyu verdi. ‘Evet’ oyu veren Gülcan, CHP’den istifa ederek AP’ye katıldı. Bir tek CHP’li Ömer Buyrukçu oylamaya katılmadı. Oransal olarak bakarsak Antalya seçmeninin yüzde 85’inin oylarını temsil eden 6 mebusun eli kanlıdır. Yani Antalya’nın yüzde 85’inin idamlara dolaylı olarak onay verdiği bir ortamdan, bir linç ikliminden bahsediyoruz CHP’de ‘Üç Fidan’ çatlağı 12 Mart muhtırası sonrasında gelen bu idamlar CHP’de büyük bir hesaplaşmanın da tetikleyicisi oldu. Oylamada ‘ret’ oyu veren Bülent Ecevit’in liderliğinde oluşan ‘ortanın solu’, İsmet İnönü’yü daha güçlü şekilde sallamaya başladı. 6 Mayıs 1972’de yapılan olağanüstü kurultayla birlikte İnönü dönemi kapandı. ‘Karaoğlan’ diye siyaset sahnesine çıkan Ecevit ve ekibinin estirdiği rüzgar Antalya’nın da kaderini değiştirmeye başlamıştı. 14 Ekim 1973 seçimlerinde CHP’nin oyu yüzde 29.5’e yükselirken, AP ise yüzde 39’a düştü. Bir önceki seçimlerde sadece Gazipaşa’da birinci olan CHP, bu seçimlerde Korkuteli ve Manavgat’ı da ekledi. CHP’nin milletvekili sayısı 3’e çıkarken, 1969’da 5 milletvekili alan AP ise 3’e indi. Yüzde 17 oy alan AP’den kopma Demokratik Parti (DP) de 1 milletvekili çıkardı.  Antalya’da solun yükselişi 73 seçimi Deniz Baykal’ın siyaset sahnesine çıktığı seçimdir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına ‘hayır’ oyu veren Ömer Buyrukçu da yeniden seçildi. CHP’den bu iki ismin yanına Gazipaşalı Fahri Özçelik eklendi. AP’den ise elinde Deniz Gezmişlerin kanını taşıyan İhsan Ataöv yeniden milletvekili oldu. Diğer ‘evetçilerin’ hepsi ise tarihin çöplüğüne atıldı. Tabii daha sonra Ataöv de aynı çöplüğü boyladı. Oylamada iki elini birden kaldırıp AP grubuna gaz veren Süleyman Demirel’in kuklaları arasında duruyorlar sadece. Adlarını bile hatırlayan yok.  Tabii bu tarihsel sürece iki ay sonra, yani 9 Aralık 1973’te yapılan yerel seçimleri eklemezsek tablo büyük ölçüde eksik kalacaktır. Antalya 23 yıl sonra ilk kez CHP’li bir belediye başkanı seçti. Ecevit tarafından il başkanı olarak atanan genç avukat Selahattin Tonguç, Antalya’nın kaderini değiştiren önemli bir siyasi figür olarak ortaya atıldı. 50 yılın devrimci birikimi Bu döneme damgasını vuran bir diğer yapı da o günlerde ilk adımlarını atmaya başladı Başta CHP’li isimler tarafından kurulan Antalya Gençlik Örgütü (Ant-Gör), Mustafa Kaçaroğlu’nun girişimleriyle ‘Kurtuluş’ örgütünün kalesi haline geldi. 68 kuşağı, 12 Mart muhtırası ve Deniz Gezmişlerin idamı sonrasında oluşan muhalif dalga Antalya’yı da etkilemeye, biçimlendirmeye, dönüştürmeye başlamıştı. Bu dönüşümü daha net anlayabilmek için eklememiz gereken önemli bir detay var: 1957 seçimlerinde Antalya’da bırakın milletvekilliğini, belediye başkanlığını, CHP’nin bir tane muhtarlığı bile kalmamıştı! 1977 seçimlerinde ise hem ‘ortanın solu’nun estirdiği rüzgar, hem Selahattin Tonguç belediyeciliği, fakat daha da önemlisi devrimcilerin mücadelesiyle CHP’nin oyları yüzde 34’e ulaştı. 1999’da Bekir Kumbul’u, 2009’da Mustafa Akaydın’ı, 2019’da ise Muhittin Böcek’i Büyükşehir koltuğuna oturtan dinamik budur. CHP’nin bir kazanıp, bir kaybetmesindeki en önemli etken de bu dinamikle ilişkisidir. 1972’de 7 milletvekilinden 4’ü, yani seçmene vurursak yüzde 57’si üç fidanın katledilmesine ‘evet’ diyen, yüzde 28’i ‘çekimser’ kalan Antalya’nın bugün en azından yüzde 50’sinin böyle bir idama geçit vermeyeceğini söyleyebiliriz.
12 Ekim 1969’da yapılan seçimlerde Antalya seçmeninin yüzde 60.8’inin oylarını alan Adalet Partisi 5 milletvekili çıkardı

  İdris Özyol-12 Ekim 1969’da yapılan seçimlerde Antalya seçmeninin yüzde 60.8’inin oylarını alan Adalet Partisi 5 milletvekili çıkardı. Yüzde 24.8 oy alan CHP ise meclise 2 milletvekili gönderdi. CHP bir tek Gazipaşa’da birinci parti oldu, diğer bütün ilçelerde AP tulum çıkarttı. AP’den Hasan Akçalıoğlu, İhsan Ataöv, Ömer Eken, Rafet Eker ve Süleyman Çiloğlu, CHP’den ise Hasan Ali Gülcan ile Ömer Buyrukçu milletvekili seçildi. 10 Mart 1972’de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına karar veren meclis işte bu meclisti. Antalya’yı temsil için Ankara’ya gönderilen bu 7 mebustan Hasan Akçalıoğlu, İhsan Ataöv, Süleyman Çiloğlu, Ömer Eken, Rafet Eker ve Hasan Ali Gülcan ‘evet’ oyu verdi. ‘Evet’ oyu veren Gülcan, CHP’den istifa ederek AP’ye katıldı. Bir tek CHP’li Ömer Buyrukçu oylamaya katılmadı. Oransal olarak bakarsak Antalya seçmeninin yüzde 85’inin oylarını temsil eden 6 mebusun eli kanlıdır. Yani Antalya’nın yüzde 85’inin idamlara dolaylı olarak onay verdiği bir ortamdan, bir linç ikliminden bahsediyoruz

CHP’de ‘Üç Fidan’ çatlağı

12 Mart muhtırası sonrasında gelen bu idamlar CHP’de büyük bir hesaplaşmanın da tetikleyicisi oldu. Oylamada ‘ret’ oyu veren Bülent Ecevit’in liderliğinde oluşan ‘ortanın solu’, İsmet İnönü’yü daha güçlü şekilde sallamaya başladı. 6 Mayıs 1972’de yapılan olağanüstü kurultayla birlikte İnönü dönemi kapandı. ‘Karaoğlan’ diye siyaset sahnesine çıkan Ecevit ve ekibinin estirdiği rüzgar Antalya’nın da kaderini değiştirmeye başlamıştı. 14 Ekim 1973 seçimlerinde CHP’nin oyu yüzde 29.5’e yükselirken, AP ise yüzde 39’a düştü. Bir önceki seçimlerde sadece Gazipaşa’da birinci olan CHP, bu seçimlerde Korkuteli ve Manavgat’ı da ekledi. CHP’nin milletvekili sayısı 3’e çıkarken, 1969’da 5 milletvekili alan AP ise 3’e indi. Yüzde 17 oy alan AP’den kopma Demokratik Parti (DP) de 1 milletvekili çıkardı. 

Antalya’da solun yükselişi

73 seçimi Deniz Baykal’ın siyaset sahnesine çıktığı seçimdir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına ‘hayır’ oyu veren Ömer Buyrukçu da yeniden seçildi. CHP’den bu iki ismin yanına Gazipaşalı Fahri Özçelik eklendi. AP’den ise elinde Deniz Gezmişlerin kanını taşıyan İhsan Ataöv yeniden milletvekili oldu. Diğer ‘evetçilerin’ hepsi ise tarihin çöplüğüne atıldı. Tabii daha sonra Ataöv de aynı çöplüğü boyladı. Oylamada iki elini birden kaldırıp AP grubuna gaz veren Süleyman Demirel’in kuklaları arasında duruyorlar sadece. Adlarını bile hatırlayan yok.  Tabii bu tarihsel sürece iki ay sonra, yani 9 Aralık 1973’te yapılan yerel seçimleri eklemezsek tablo büyük ölçüde eksik kalacaktır. Antalya 23 yıl sonra ilk kez CHP’li bir belediye başkanı seçti. Ecevit tarafından il başkanı olarak atanan genç avukat Selahattin Tonguç, Antalya’nın kaderini değiştiren önemli bir siyasi figür olarak ortaya atıldı.

50 yılın devrimci birikimi

Bu döneme damgasını vuran bir diğer yapı da o günlerde ilk adımlarını atmaya başladı Başta CHP’li isimler tarafından kurulan Antalya Gençlik Örgütü (Ant-Gör), Mustafa Kaçaroğlu’nun girişimleriyle ‘Kurtuluş’ örgütünün kalesi haline geldi. 68 kuşağı, 12 Mart muhtırası ve Deniz Gezmişlerin idamı sonrasında oluşan muhalif dalga Antalya’yı da etkilemeye, biçimlendirmeye, dönüştürmeye başlamıştı. Bu dönüşümü daha net anlayabilmek için eklememiz gereken önemli bir detay var: 1957 seçimlerinde Antalya’da bırakın milletvekilliğini, belediye başkanlığını, CHP’nin bir tane muhtarlığı bile kalmamıştı! 1977 seçimlerinde ise hem ‘ortanın solu’nun estirdiği rüzgar, hem Selahattin Tonguç belediyeciliği, fakat daha da önemlisi devrimcilerin mücadelesiyle CHP’nin oyları yüzde 34’e ulaştı. 1999’da Bekir Kumbul’u, 2009’da Mustafa Akaydın’ı, 2019’da ise Muhittin Böcek’i Büyükşehir koltuğuna oturtan dinamik budur. CHP’nin bir kazanıp, bir kaybetmesindeki en önemli etken de bu dinamikle ilişkisidir. 1972’de 7 milletvekilinden 4’ü, yani seçmene vurursak yüzde 57’si üç fidanın katledilmesine ‘evet’ diyen, yüzde 28’i ‘çekimser’ kalan Antalya’nın bugün en azından yüzde 50’sinin böyle bir idama geçit vermeyeceğini söyleyebiliriz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.