aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat

Doğal alanlar tehdit altında

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.05.2025 - 10:58, Güncelleme: 14.05.2025 - 10:58
 

Doğal alanlar tehdit altında

Antalya'da, şehre yakınlığı nedeniyle insan baskısına en fazla maruz kalan doğal alanların ciddi bir tehdit altında olduğu bildirildi. Artan ziyaretçi akınının hem ekolojik dengeyi bozduğunu hem de plansız kullanım nedeniyle sahaları geri dönülmez zararlara açık hâle getirildiğine dikkati çeken deneyimli dağcı Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Öğretim Görevlisi Yılmaz Sevgül, "Gökdere Vadisi, Kapuzbaşı ve Köprülü Kanyon gibi bölgeler çok değerli doğal kaynaklar ama şu an taşıma kapasitelerinin çok üzerinde kullanılıyor. Birkaç saha ve doğal kaynak çok ciddi tehdit altında. Bu alanlar mutlaka saha uzmanları ve kamu kurumları tarafından planlanmalı" dedi.

haberimizvar.net- Türkiye'de son yıllarda doğaya yönelen ilgi büyük oranda arttı. Özellikle sosyal medya paylaşımları, bireysel görünürlük arzusu ve kent yaşamından kaçış isteğiyle binlerce kişi doğal alanlara yöneliyor. Ancak bu yönelim, doğanın dengesini zorlarken, gerekli eğitimi almamış bireyler için de hayati risklere neden oluyor. Doğal alanların aşırı yüklenmesiyle ortaya çıkan sorunlara dikkat çeken AÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Öğretim Görevlisi ve deneyimli dağcı Yılmaz Sevgül, bu durumu "kontrolsüz bir yönelim" olarak tanımladı. "ŞEHRE YAKIN DOĞAL KAYNAKLAR ALARM VERİYOR" Yılmaz Sevgül, özellikle Antalya ve çevresinde yer alan bazı doğa alanlarının, kent merkezine olan yakınlığı nedeniyle ciddi insan baskısıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Sevgül, "Bana göre en çok taşıma kapasitesinin yüklendiği bölgelerden biri Köprülü Kanyon bölgesi. Kapuzbaşı Kanyonu da aynı şekilde çok ziyaretçi alıyor. Ancak en kritik alanlardan biri Gökdere Vadisi. Gederler Köyü'nün alt kısmında, Konyaaltı'ndan arıtma tesislerinin yanından geçerek ulaşılan bu vadi şehre çok yakın olduğu için kontrolsüz kalabalıklarla doluyor" dedi. Sevgül, bu bölgelerdeki baskının doğal yapıyı tahrip ettiğini vurguladı. "GERİ DÖNÜŞÜ OLMAZ" Sevgül, bu alanların rastgele ve bilgisizce kullanılması durumunda geri dönüşü olmayan zararlar oluşabileceğine dikkat çekerek şunları kaydetti: "Bu vadiler, kanyonlar görsel olarak çok çekici ama oraya gelen her kişi, farkında olmadan oradaki sürdürülebilir yapıyı bozabiliyor. Bitki örtüsü eziliyor, su kaynakları kirleniyor, flora ve fauna üzerindeki doğal denge bozuluyor. Belediyeler, milli park yetkilileri ve doğal kaynak uzmanları birlikte çalışarak bu alanların kullanım biçimini belirlemeli. Şu an da birkaç saha doğal kaynak çok ciddi tehdit altında. Bunların planlamasında çok fayda var." "HAZIRLIKSIZ BİREYLER KENDİLERİNİ DE RİSKE ATIYOR" Everest'e tırmanan dağcı Yılmaz Sevgül'e göre sadece doğa değil, doğaya çıkan bireylerin kendileri de ciddi risklerle karşı karşıya. Sevgül, "Doğaya giden kişilerin çoğu yeterli eğitim almamış. Ekipmanı eksik, yön bulma bilgisi yok, çoğu zaman sosyal medyada izlediği bir video ya da Instagram paylaşımıyla yola çıkıyor. Bu çok tehlikeli bir durum" diye konuştu. Sevgül, falezlerden denize atlayan gençler, kanyonlara girip akıntıya kapılanlar ve uçurum kenarında selfie çekmeye çalışırken hayatını kaybeden kişiler gibi örneklerin her yıl arttığını da sözlerine ekledi. "DOĞANIN DİLİNİ ÇÖZMEK İÇİN EĞİTİM ŞART" AÜ Öğretim Görevlisi Sevgül, doğaya çıkmadan önce bireylerin temel bazı becerileri mutlaka edinmesi gerektiğini söyleyerek, "Belgesel ya da YouTube videoları izleyerek doğaya çıkmak yeterli olmaz. Doğanın dilini çözebilmek için sahada uygulamalı eğitim almak gerekir. Çünkü en basit görünen faaliyet bile hayati risk taşıyabilir. Trekking gibi düşük riskli görülen bir aktivite hayati kaygı taşıyabilir. Doğaya çıkmak güzel ama sadece bir paylaşım uğruna değil, bilinçli ve doğaya saygılı şekilde yapılmalı. Gittiğiniz bölgeye göre uygun kıyafet, yedek batarya, iletişim cihazı, yeterli yiyecek ve su mutlaka yanınızda olmalı. Telefon şarjınız ya da bataryanız biterse iletişim kuramazsınız, bu da sizi zor durumda bırakabilir. Sadece kendinize değil, doğaya da zarar vermemek için planlı hareket etmek zorundasınız" ifadelerini kullandı.
Antalya'da, şehre yakınlığı nedeniyle insan baskısına en fazla maruz kalan doğal alanların ciddi bir tehdit altında olduğu bildirildi. Artan ziyaretçi akınının hem ekolojik dengeyi bozduğunu hem de plansız kullanım nedeniyle sahaları geri dönülmez zararlara açık hâle getirildiğine dikkati çeken deneyimli dağcı Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Öğretim Görevlisi Yılmaz Sevgül, "Gökdere Vadisi, Kapuzbaşı ve Köprülü Kanyon gibi bölgeler çok değerli doğal kaynaklar ama şu an taşıma kapasitelerinin çok üzerinde kullanılıyor. Birkaç saha ve doğal kaynak çok ciddi tehdit altında. Bu alanlar mutlaka saha uzmanları ve kamu kurumları tarafından planlanmalı" dedi.

haberimizvar.net- Türkiye'de son yıllarda doğaya yönelen ilgi büyük oranda arttı. Özellikle sosyal medya paylaşımları, bireysel görünürlük arzusu ve kent yaşamından kaçış isteğiyle binlerce kişi doğal alanlara yöneliyor. Ancak bu yönelim, doğanın dengesini zorlarken, gerekli eğitimi almamış bireyler için de hayati risklere neden oluyor. Doğal alanların aşırı yüklenmesiyle ortaya çıkan sorunlara dikkat çeken AÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Öğretim Görevlisi ve deneyimli dağcı Yılmaz Sevgül, bu durumu "kontrolsüz bir yönelim" olarak tanımladı.

"ŞEHRE YAKIN DOĞAL KAYNAKLAR ALARM VERİYOR"
Yılmaz Sevgül, özellikle Antalya ve çevresinde yer alan bazı doğa alanlarının, kent merkezine olan yakınlığı nedeniyle ciddi insan baskısıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Sevgül, "Bana göre en çok taşıma kapasitesinin yüklendiği bölgelerden biri Köprülü Kanyon bölgesi. Kapuzbaşı Kanyonu da aynı şekilde çok ziyaretçi alıyor. Ancak en kritik alanlardan biri Gökdere Vadisi. Gederler Köyü'nün alt kısmında, Konyaaltı'ndan arıtma tesislerinin yanından geçerek ulaşılan bu vadi şehre çok yakın olduğu için kontrolsüz kalabalıklarla doluyor" dedi. Sevgül, bu bölgelerdeki baskının doğal yapıyı tahrip ettiğini vurguladı.

"GERİ DÖNÜŞÜ OLMAZ"
Sevgül, bu alanların rastgele ve bilgisizce kullanılması durumunda geri dönüşü olmayan zararlar oluşabileceğine dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Bu vadiler, kanyonlar görsel olarak çok çekici ama oraya gelen her kişi, farkında olmadan oradaki sürdürülebilir yapıyı bozabiliyor. Bitki örtüsü eziliyor, su kaynakları kirleniyor, flora ve fauna üzerindeki doğal denge bozuluyor. Belediyeler, milli park yetkilileri ve doğal kaynak uzmanları birlikte çalışarak bu alanların kullanım biçimini belirlemeli. Şu an da birkaç saha doğal kaynak çok ciddi tehdit altında. Bunların planlamasında çok fayda var."

"HAZIRLIKSIZ BİREYLER KENDİLERİNİ DE RİSKE ATIYOR"
Everest'e tırmanan dağcı Yılmaz Sevgül'e göre sadece doğa değil, doğaya çıkan bireylerin kendileri de ciddi risklerle karşı karşıya. Sevgül, "Doğaya giden kişilerin çoğu yeterli eğitim almamış. Ekipmanı eksik, yön bulma bilgisi yok, çoğu zaman sosyal medyada izlediği bir video ya da Instagram paylaşımıyla yola çıkıyor. Bu çok tehlikeli bir durum" diye konuştu. Sevgül, falezlerden denize atlayan gençler, kanyonlara girip akıntıya kapılanlar ve uçurum kenarında selfie çekmeye çalışırken hayatını kaybeden kişiler gibi örneklerin her yıl arttığını da sözlerine ekledi.

"DOĞANIN DİLİNİ ÇÖZMEK İÇİN EĞİTİM ŞART"
AÜ Öğretim Görevlisi Sevgül, doğaya çıkmadan önce bireylerin temel bazı becerileri mutlaka edinmesi gerektiğini söyleyerek, "Belgesel ya da YouTube videoları izleyerek doğaya çıkmak yeterli olmaz. Doğanın dilini çözebilmek için sahada uygulamalı eğitim almak gerekir. Çünkü en basit görünen faaliyet bile hayati risk taşıyabilir. Trekking gibi düşük riskli görülen bir aktivite hayati kaygı taşıyabilir. Doğaya çıkmak güzel ama sadece bir paylaşım uğruna değil, bilinçli ve doğaya saygılı şekilde yapılmalı. Gittiğiniz bölgeye göre uygun kıyafet, yedek batarya, iletişim cihazı, yeterli yiyecek ve su mutlaka yanınızda olmalı. Telefon şarjınız ya da bataryanız biterse iletişim kuramazsınız, bu da sizi zor durumda bırakabilir. Sadece kendinize değil, doğaya da zarar vermemek için planlı hareket etmek zorundasınız" ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.