Eğitim Sen’den kanun tepkisi

GÜNDEM 01.02.2022 - 13:39, Güncelleme: 01.02.2022 - 13:39
 

Eğitim Sen’den kanun tepkisi

Eğitim Sen Antalya Şubesi Meclis’te görüşülen Öğretmelik Yasa Teklifi’nin geri çekilmesi için İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı

haberimizvar.net- Eğitim Sen Antalya Şubesi Meclis’te görüşülen Öğretmelik Yasa Teklifi’nin geri çekilmesi için İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Milli Eğitim önünde yapılan açıklamada şöyle denildi: “31 Aralık 2021 tarihinde TBMM’ye sunulmasından bu yana eğitim emekçilerinin gündemini oluşturan Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı, eğitim çalışanlarının ve sendikaların tamamına yakınının eleştirilerine rağmen bugün TBMM Genel Kurulu gündemine getirilecektir. Biz eğitim emekçileri olarak daha önce defalarca belirttiğimiz gibi, TBMM’ye sunulan kanun tasarısı gerek biçimi, gerekse sınırlı içeriği açısından bir meslek kanunu olmaktan çok uzaktır. Kanun tasarısında özel okullar ve kurslarda çalışan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal haklarına ilişkin hiçbir düzenleme olmaması önemli bir eksikliktir.Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin düzenlemeler içerirken, Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısının sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik sınırlı düzenlemeler içermesi kabul edilemez.  Öğretmenlik mesleği gibi 18 milyona yakın öğrencinin eğitim hakkını yaşama geçirme ve bir milyona yakın öğretmenin ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını 13 maddelik bir kanun metni ile düzenlemek, öğretmenlik mesleğine ne kadar değer verildiğini göstermektedir. Eğitim sisteminin en önemli unsurlarından birisi olan öğretmenlik mesleği gibi önemli bir konunun birkaç kanun maddesi üzerinden büyük ölçüde statü farklılaşması ve maaş artışına indirgenmesi doğru bir uygulama değildir. Tasarıda uzman öğretmen ve başöğretmenlerin görev, yetki ve sorumlulukları diğer öğretmenlerden ayırt edilemediği için eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlal edildiği açıkça görülmektedir. Aynı işi yapan öğretmenlerin uzman öğretmen, başöğretmen gibi statü farklılıkları üzerinden ayrıştırılması, hatta kendi içinde bölünmesi işyerinde çalışma barışının bozulmasına neden olacak, eğitim sistemi bu durumdan kaçınılmaz olarak olumsuz etkilenecektir. Yapılması gereken öğretmenleri statülerine göre sınırlandırıp, birbirine rakip haline getirmek değil, öğretmenler arasında halen var olan  sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına son veren ve kadrolu çalışmayı esas alan düzenlemeler yapmaktır.  Tasarıda aday öğretmenlere yönelik adaylık sınavının kaldırılması bir müjde olarak sunulurken, sınavın işlevinin Adaylık Değerlendirme Komisyonu’na devredilmesi, aday öğretmenlerin iş güvencesine yönelik büyük bir tehdit anlamını taşımaktadır. Bu düzenleme ile atamalarda yoğun olarak gündeme gelen mülakat-torpil uygulamalarının yeniden gündeme gelmesi, arşiv taraması ve güvenlik soruşturması gibi uygulamalar üzerinden yeni mağduriyetlerin ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.  Kanun tasarısı hazırlanırken 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen, ILO-UNESCO ortak belgesi olan Öğretmenliğin Statüsü Tavsiye Kararı yok sayılmıştır. Türkiye tarafından da onaylanan Tavsiye Kararı öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır.  Kanun tasarısı özel sektör öğretmenlerini yok sayıyor. Özel sektör patronları ile birlikte hazırlanan tasarı hali hazırda özelde var olan rekabetçi kariyerist anlayışı kamuya da getirmek istiyor.Eğitimde kariyer basamakları kabul edilemez. Eğitim emekçileri ile birlikte hazırlanması gereken kanun tasarısında özel sektörde süreli sözleşmelere, mobbinge,sigortasız çalıştırılmaya, cinsiyetçi politikalara ve kölelik düzenine son verilmeli, taban maaş uygulaması, kıdem hakkı getirilmeli, özlük hakları güvence altına alınmalıdır. Antalya Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu olarak bizler de bu tasarıya karşı birlikte tüm eğitim emekçileri olarak birlikte hareket etmek, eylemleri ortaklaştırmak ve sesimizi daha da yükseltmek adına geçtiğimiz hafta girişimlerde bulunduk. Bu kapsamda “ Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Eğitim İş ve Türk Eğitim Sen “ ile görüşmelerimiz oldu. Hiçbir meslektaşımızın onaylamadığı bu düzenlemeye karşı birlikte tepki göstermek adına çağrıda bulunduk. Tasarıya ilişkin eleştirilerimiz ve yaklaşımlarımız birbirine yakın olsa da Eğitim İş ve Türk Eğitim Sen çeşitli gerekçelerle eylem ve etkinliklerde bizimle ortak hareket edemeyeceklerini bildirdiler! Bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı ile ilgili olarak, eğitim alanında örgütlü bütün sendikalara, sendikalı ya da sendikasız tüm eğitim emekçilerine ortak tepki göstermek adına buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Bugün bizleri farklı statüler üzerinden bölmek isteyenlere karşı birlikte hareket etmezsek, bu düzenlemeyi geri çektiremezsek, yarın daha büyük saldırıların hedefi olmamız kaçınılmaz olacaktır. Eğitim emekçileri olarak yaptığımız sayısız basın açıklaması, işyerlerimizde gerçekleştirdiğimiz toplantılar, eylem ve etkinliklerde defalarca dile getirdiğimiz talebimizi bugün Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi, burada sizlerin huzurunda bir kez daha tekrarlamak istiyoruz; Eğitim emekçilerinin bilgisi ve önerileri dışında hazırlanan, onların temel haklarını ve taleplerini içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı derhal geri çekilmelidir. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı” temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil özel sektör ve kamuda yer alan tüm eğitim emekçilerin hakları ve taleplerini güvence altına alan yeni bir düzenleme yapılmalıdır."
Eğitim Sen Antalya Şubesi Meclis’te görüşülen Öğretmelik Yasa Teklifi’nin geri çekilmesi için İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı

haberimizvar.net- Eğitim Sen Antalya Şubesi Meclis’te görüşülen Öğretmelik Yasa Teklifi’nin geri çekilmesi için İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Milli Eğitim önünde yapılan açıklamada şöyle denildi: “31 Aralık 2021 tarihinde TBMM’ye sunulmasından bu yana eğitim emekçilerinin gündemini oluşturan Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı, eğitim çalışanlarının ve sendikaların tamamına yakınının eleştirilerine rağmen bugün TBMM Genel Kurulu gündemine getirilecektir. Biz eğitim emekçileri olarak daha önce defalarca belirttiğimiz gibi, TBMM’ye sunulan kanun tasarısı gerek biçimi, gerekse sınırlı içeriği açısından bir meslek kanunu olmaktan çok uzaktır. Kanun tasarısında özel okullar ve kurslarda çalışan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal haklarına ilişkin hiçbir düzenleme olmaması önemli bir eksikliktir.Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin düzenlemeler içerirken, Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısının sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik sınırlı düzenlemeler içermesi kabul edilemez. 

Öğretmenlik mesleği gibi 18 milyona yakın öğrencinin eğitim hakkını yaşama geçirme ve bir milyona yakın öğretmenin ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını 13 maddelik bir kanun metni ile düzenlemek, öğretmenlik mesleğine ne kadar değer verildiğini göstermektedir. Eğitim sisteminin en önemli unsurlarından birisi olan öğretmenlik mesleği gibi önemli bir konunun birkaç kanun maddesi üzerinden büyük ölçüde statü farklılaşması ve maaş artışına indirgenmesi doğru bir uygulama değildir. Tasarıda uzman öğretmen ve başöğretmenlerin görev, yetki ve sorumlulukları diğer öğretmenlerden ayırt edilemediği için eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlal edildiği açıkça görülmektedir. Aynı işi yapan öğretmenlerin uzman öğretmen, başöğretmen gibi statü farklılıkları üzerinden ayrıştırılması, hatta kendi içinde bölünmesi işyerinde çalışma barışının bozulmasına neden olacak, eğitim sistemi bu durumdan kaçınılmaz olarak olumsuz etkilenecektir. Yapılması gereken öğretmenleri statülerine göre sınırlandırıp, birbirine rakip haline getirmek değil, öğretmenler arasında halen var olan  sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına son veren ve kadrolu çalışmayı esas alan düzenlemeler yapmaktır. 


Tasarıda aday öğretmenlere yönelik adaylık sınavının kaldırılması bir müjde olarak sunulurken, sınavın işlevinin Adaylık Değerlendirme Komisyonu’na devredilmesi, aday öğretmenlerin iş güvencesine yönelik büyük bir tehdit anlamını taşımaktadır. Bu düzenleme ile atamalarda yoğun olarak gündeme gelen mülakat-torpil uygulamalarının yeniden gündeme gelmesi, arşiv taraması ve güvenlik soruşturması gibi uygulamalar üzerinden yeni mağduriyetlerin ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.  Kanun tasarısı hazırlanırken 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen, ILO-UNESCO ortak belgesi olan Öğretmenliğin Statüsü Tavsiye Kararı yok sayılmıştır. Türkiye tarafından da onaylanan Tavsiye Kararı öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır. 


Kanun tasarısı özel sektör öğretmenlerini yok sayıyor. Özel sektör patronları ile birlikte hazırlanan tasarı hali hazırda özelde var olan rekabetçi kariyerist anlayışı kamuya da getirmek istiyor.Eğitimde kariyer basamakları kabul edilemez. Eğitim emekçileri ile birlikte hazırlanması gereken kanun tasarısında özel sektörde süreli sözleşmelere, mobbinge,sigortasız çalıştırılmaya, cinsiyetçi politikalara ve kölelik düzenine son verilmeli, taban maaş uygulaması, kıdem hakkı getirilmeli, özlük hakları güvence altına alınmalıdır. Antalya Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu olarak bizler de bu tasarıya karşı birlikte tüm eğitim emekçileri olarak birlikte hareket etmek, eylemleri ortaklaştırmak ve sesimizi daha da yükseltmek adına geçtiğimiz hafta girişimlerde bulunduk. Bu kapsamda “ Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Eğitim İş ve Türk Eğitim Sen “ ile görüşmelerimiz oldu. Hiçbir meslektaşımızın onaylamadığı bu düzenlemeye karşı birlikte tepki göstermek adına çağrıda bulunduk. Tasarıya ilişkin eleştirilerimiz ve yaklaşımlarımız birbirine yakın olsa da Eğitim İş ve Türk Eğitim Sen çeşitli gerekçelerle eylem ve etkinliklerde bizimle ortak hareket edemeyeceklerini bildirdiler!

Bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı ile ilgili olarak, eğitim alanında örgütlü bütün sendikalara, sendikalı ya da sendikasız tüm eğitim emekçilerine ortak tepki göstermek adına buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Bugün bizleri farklı statüler üzerinden bölmek isteyenlere karşı birlikte hareket etmezsek, bu düzenlemeyi geri çektiremezsek, yarın daha büyük saldırıların hedefi olmamız kaçınılmaz olacaktır. Eğitim emekçileri olarak yaptığımız sayısız basın açıklaması, işyerlerimizde gerçekleştirdiğimiz toplantılar, eylem ve etkinliklerde defalarca dile getirdiğimiz talebimizi bugün Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi, burada sizlerin huzurunda bir kez daha tekrarlamak istiyoruz; Eğitim emekçilerinin bilgisi ve önerileri dışında hazırlanan, onların temel haklarını ve taleplerini içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı derhal geri çekilmelidir. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı” temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil özel sektör ve kamuda yer alan tüm eğitim emekçilerin hakları ve taleplerini güvence altına alan yeni bir düzenleme yapılmalıdır."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.