Egodan uzak kongreler

Yine camiada gördüğüm ikinci en önemli defo şişirilmiş egoların isimlerin önünde ve içinde yer almasıdır. Bilim ve ego iç içe yaşatılmakta ve birçokları için cübbe gibi giyinip taşınmaktadır. Hâlbuki ego bilime yakışmayan en temel kavramdır. Ülkemde yapılan veya yapıldığı iddia edilen bilimden ego çıkarılmaz ise sadece “Körler Sağırlar Birbirini Ağırlar” biçimindeki halk gerçeğini yaşarlar ve yaşatırlar. Egosuz bilimi yurt dışı kongrelerde yaşadığım için çoğunlukla bizden olmayan kongre organizasyonlarına dahil olmakta idim. Bu arada şunu da söylemek isterim kongre çıkarcılığı bir furyaya dönüştükten bu yana ülkemdeki birçok bilim insanı aynen sahillerdeki otellerde yapılan kongreler gibi yurt dışındaki birçok merkezde toplaşıp kongre yapmaktalar. Kastettiğim bu kongreler değil, bahsettiğim egosuz buluşmalar ve egosuz bilimin ele alındığı, gerçek bilim komitesinin olduğu ve çalıştığı kongrelerdir. Geçtiğimiz hafta iki kongreye katıldım. Bunlardan ilki davetli konuşmacı olduğum Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi, Ermenek Meslek Yüksekokulu ev sahipliğinde Ermekte Meslek Yüksek Okulu ve Ermenek Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen DİSİPLİNLERARASI ERMENEK KONGRESİ ve ikincisi bir oturumunda oturum başkanı olarak görev aldığım Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Cemil Bilsel Konferans Salonunda gerçekleştirilen Temas Emzirme ve Anne Sütü Gönüllüleri Derneği’nin organize ettiği 3.ULUSLARARASI EMZİRME GERÇEĞİ KONGRESİ’dir. Bu iki kongrenin ortak yanı egodan uzak olması ve gerçekten yapıldıkları yere ve katılımcılarla beraber yaratılan değerin ortak bilim alanında paylaşılması idi. SABİT Kongresi organizasyonunu yapan Dr. Öğretim Üyesi Yusuf Alpaslan ARGUN’a kongreye katılmama vesile olan, orada beni misafiri gibi değil de kardeşi gibi ağırlayan Doç. Dr. Faruk GÜVEN hocama, tanışmaktan onur duyduğum hocalarıma, Burcu ve Rojbin dahil olmak üzere tüm öğrencilere asla unutamayacağım anıların oluşması için binlerce teşekkür ediyorum. Hayatımın bundan sonraki kısmında Ermenek hep var olacak. Umarım oradan tarihi evlerden birini satın alıp ben de o Ermenek’in öykünün parçası olurum. Temas Emzirme ve Anne Sütü Gönüllüleri Derneği benim de parçası olduğum, parçası olmaktan da onur duyduğum ve hayatımın akışının değiştiği, zenginleştiği, tamamen gönüllülük odaklı, emzirme danışmanları ve sağlık profesyonellerine “bebeklere ilk 6 ay sadece anne sütü verilerek emzirmenin uygun ek gıdalarla beraber en az; 2 yaşına kadar sürdürülmesinin teşvik edilmesi, korunması ve desteklenmesi konusunda sosyal mobilizasyon, araştırma, tanıtım ve eğitimlerin yaygınlaştırılması, kapasite geliştirilmesi, toplumu anne sütü ve emzirme ile ilgili web sitesi ve sosyal medya kanallarını kullanarak bilgilendirme, Anne Destek Grupları ve Anneden Anneye Destek Grupları oluşturulması gibi tüm çabaların bir araya gelmesi sonucunda ülkemizde Anne sütü ve emzirme oranlarının artırılması” misyonuyla 12 yıllık bir geçmişe sahip tanımaktan onur duyduğum Melek  KILIÇ hanımın “hadin başlıyoruz, kaybedecek zamanımız yok, mazeretlerle yol alamayız” demesiyle öykünün başladığı ve binlerce annenin öyküsüne dokunan binlerce emzirme danışmanının eğitildiği öykünün parçası oldum. Daha önceki eğitimlerde online olarak dahil olduğum için birçoğu ile yüz yüze ilk kez karşılaştığım yüce yürekli kadınların oluşturduğu birçok olguyu sevinç ve göz yaşları içinde dinlediğim, bir veya bir gurup insanının gerçekten istediğinde başarmayacağı birçok şeyin olmadığı mucizevi öykülerin işlendiği kongrenin parçası oldum. İnsan yanımın neredeyse önemli bir kısmını oluşturan duygusal, sosyal, mental, manevi ve spritüel beslenme kısmında boşalan depolarımı doldurup geldiğim, hayata motive olduğum, egodan uzak, tamamen dayanışma odaklı yaratılan bu ambiyansın görünmez tüm kahramanlarına yarattıkları aynen kuzey ışıkları gibi etkileyici “anneliğin yaratılan ışıkları” diyebileceğim derneğin şuanki yönetim kurulu Başkan Melek KILIÇ’a, Başkan Yardımcısı İlkay ZENGİN’e, Sayman Sibel KARAGÖZ’e, Üyeler Emine KAYA USTA, Ülkü KURTÇU’ya ve kongrede tanıştığım hocalarıma, ebe ve hemşirelik fakülteleri öğrencilerine yarattıkları, yaydıkları ışığın öyküsüyle çoğalttıkları emzirme ve annelik öyküleri için minnetlerimle teşekkür ediyorum. Sizler hepiniz iyi ki varsınız. Egosuz yol aldığınız için yükünüz yüreğinizde ve eminim o yürek aynen dünyanın bitmeyen enerjisi magma gibi sizin var olma ve var etme, yaşatma, doyurma ve büyütme enerjiniz olacaktır. Ömrümün geri kalanı sizlerle ve bu uğurda yaratılacak tüm projeler için kullanmaya hazırım, varım.  Özetleyecek olursam birçok bilim alanına örnek olacak bu iki kongrenin katılanı olmak benim öykümdeki zümrütten daha değerli bir yolculuktu. Hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.