ENKAZ

GÜNDEM 14.02.2023 - 12:20, Güncelleme: 14.02.2023 - 12:20
 

ENKAZ

Kelimeler suskun, yürek isyanda. El bile gitmiyor yazı yazmaya.

Kelimeler suskun, yürek isyanda. El bile gitmiyor yazı yazmaya. Acılarımız feryat figan ortalıkta. Karambole yaşıyorduk sanki bu dünyada. Bazılarının benzettiği gibi karambole giden, freni patlamış bir kamyonun şaşkın yolcuları gibiydik hepimiz. Koltuklara, tutacaklara, emniyet kemerlerine yapışmaya çalıştıkça nafile. Çığlık çığlığaydık çoğu zaman, “susun” dendi hepimize. Böyle karambole giderken, 6 Şubat 2023’te henüz gün bile ağarmamışken, herkesi yataklarında yakaladı büyük felaket; deprem... 10 il. Geniş bir coğrafya, nüfus da çok evet. Hani 1999 depreminden ders almıştık? Onca uzman boşuna mı konuştu? Onca deprem vergisine ne oldu? Kentsel dönüşüm değil, hakikaten rantsal dönüşüm müydü?  AFAD, Kızılay neden gecikti? Ne acı. Kim geriye getirecek vefat eden insanlarımızı? İlk gün tanık olduğum konu; sivil toplum kuruluşlarında ve partilerde yardımlaşma çalışmaları başlamıştı. “Akşama kadar” dedim, “akşama kadar ulaşır AFAD, Kızılay, yetişir her yere.”. Enkazdan insanlarımız çıkarılır/ kurtarılır. Kurulur çadırlar, konteynerler, ihtiyaçlar giderilir. Seyyar hastaneler kurulur falan.. Öyle ya yurtdışına bile her yönden yardım edecek kapasitemiz gücümüz var, öyle biliyoruz, vatandaşlarımız kalmaz öylece. Peki ne oldu? İnsanlarımız enkaz altında, enkazdan kurtulanlar yıkıntılar arasında bu soğukta yardım beklediler.   Mesaj attılar, yardım istediler umutla sanaldan. Tweetlerle ulaşmaya çalıştılar kurumlara. Sonra birden tweetter da sustu ya da susturuldu. Sesler duyulmaz oldu. Bu defa enkaz altındakiler seslendi; “kimse yok mu” .Nafile.. Seslendikleri alanda ya kimse yoktu, ya da enkaz başında çaresizce bir yakını beklemekteydi. Vinç yok, alet yok, uzman kişiler, arama kurtarma yok. Çaresizlik dört yanda kol gezdi. Sonra mı? Yerli ve yabancı ekipler geldi. Peki kaçıncı gün, kaçıncı saatler? Bırakın saatleri, saniyeler, saliseler önemliyken neden beklendi? Bürokrasiyse sorun, can derdindeyken vatandaş bürokrasinin anlamı neydi?  İklim soğuk... Hipotermi riskti, risk olmaktan çıktı, maalesef insanlarımız hipotermi nedeniyle de canını kaybetti. Neden geç kalındı? Bir gün ansızın her yere gidebilecek gücümüz varken hani, neden deprem bölgesine gidilemedi? Şehirlerde hiç mi vinç yoktu? Neden kullanılmadı? Hava bir yandan, acı bir yandan, açlık bir yandan. Neydi bu yaşanan, neden yaşandı? Neden uzman kurtarma ekiplerimiz, madencilerimiz aletleriyle hemen yerini alamadı? Sonra neden belli noktalarda yığınla kılık kıyafet/ malzeme yerlerdeyken, bir yanda ise bunlara ulaşamayan depremzedeler ve hatta sırtında tek bir mont, içinde kıyafeti yok, bu soğukta yaşam arayışı yapan/ savaşan biçare depremzedeler vardı? Enkaz kaldırma için vinç bulunamazken, makine bulunamazken,  depremin kaçıncı günü olmuş enkaz altından mucize hayatlar arıyoruz. Hâlâ nefes alan, umuda tutunanların çıkarılmasını bekliyoruz. Dilerim mucizeler çok olur ama, neden geç kaldık? 13 Şubat 2023 akşamı açıklanan 31.643 can kaybı.. Antakya... Kaçıncı gün girdi ekipler? Neden kimsesiz kaldı oradakiler?  Coğrafyamızın en güzel, en kadim şehirleri yerle bir oldu. İmar affı? Sen affettin hadi, doğa affetti mi? Değer miydi? Yapı denetim? Ne inşaat sektörüymüş bu, ülkeyi ihya edecek diye beklenirken kendileri ihya oluverdi. Sonunda tepemize tamamen çöktü ve vatandaşlarımız altında can verdi. Çok acı günler yaşıyoruz, çok acı. Kayıplarımız çok, hayata tutunmaya çalışan insanlarımız çok. Yurttaşlarımız el birliğiyle ayağa kalkmaya çalışırken, orada burada dezenformasyon çok. Yaşananları yaşayanlardan dinlemek gerekir, yaşayanlardan. Kesintisiz, sansürsüz ve yaşanılanların aktarılması gerekir korkmadan. Depremzede enkaz altından sesini duyuramadı belki, çıktı gün ışığında seslendi lakin sesini kaç kişiye duyurabildi? Sesini duyan kaç kişi bu sesi size iletebildi? Neden bazı kanal muhabirleri seçmece haberleri ayıkladı da gösterdi. Şimdi, enkaz kaldırmaya başlanacak. Yeniden binalar inşa edilecek, yeniden kentler kurulacak. Bu kentleri peki hangi inşaat firmaları nasıl yapacak, kimler yerleşecek ve  ne olacak? Bence bu çok sıkı takip edilmeli. Tuhaftır, inşaat sektörü bu defa acıdan da olsa yine payelenecek gibi. Bu büyük felaket sonrası yapılacak binalar kâr sağlama amacıyla inşaat firmalarının cebini doldurmamalı, ihya etmemeli. Alınan maddi yardımların deprem için/depremzede için harcandığı teyit edilmeli. Sonra Üniversiteler? Neden kapanıyor? Yetişmiş insana, akıl ve bilimle yetişmiş insana ihtiyacımız var. Samimi gerekçesi bu mu? Gerçekten depremzedelerin barınması mı? Devlet konukevleri/ misafirhaneler ve tüm oteller dolu mu? İçimiz dışımız reklam, içimiz dışımız propaganda hem de bu ortamda.  Afet, büyük felaket... Acımız büyük acı. Her yeri sardı. Amik ovasına yapılan havaalanı Bölgede çıkarılan imar afları Koordinasyon/ organizasyon yetersizliği. Kurtarma ekibinin yetersizliği/ geç ulaşması. AFAD ve Kızılay? Liyakat? Bilim? Etik kardeşim meslek etiği, etik? Vicdan? 99 depreminden hiç ders çıkarmamışız. “Otur, sıfır.” Kimimiz bedenen, kimimiz ruhen, toplum olarak enkaz altında kaldık. Madden enkazdan çıkabilen çıkacak belki, ama toplumdaki bu manevi enkaz uzun sürecek.  Vefat eden tüm yurttaşlarımıza rahmet diliyorum. Zorluklarla mücadele eden depremzedelerimize geçmiş olsun ve yakınlarını/sevdiklerini kaybedenlerin başı sağ olsun.  Şimdi yeniden ayağa kalkma vakti. Salgın hastalıklar baş göstermeden deprem alanlarında gerekli tüm çalışmaların yapılması ve depremzedelerimizin korunması/yaşatılması vakti. Şu var ki yurdum insanlarının çoğunun bu süreçte dayanışması, tek yürek olması umudu yükseltiyor. İnsana dair, geleceğe dair umudu.  Bir aradayız, dayanışmadayız, dayanışacağız ve dayanışma yaşatacak biliyoruz. Bir daha böyle acılar, felaketler, kayıplar yaşanmaması dileğiyle, geçmiş olsun ülkem, geçmiş olsun Türkiye…                    
Kelimeler suskun, yürek isyanda. El bile gitmiyor yazı yazmaya.


Kelimeler suskun, yürek isyanda.
El bile gitmiyor yazı yazmaya.
Acılarımız feryat figan ortalıkta.
Karambole yaşıyorduk sanki bu dünyada.
Bazılarının benzettiği gibi karambole giden, freni patlamış bir kamyonun şaşkın yolcuları gibiydik hepimiz.
Koltuklara, tutacaklara, emniyet kemerlerine yapışmaya çalıştıkça nafile.
Çığlık çığlığaydık çoğu zaman, “susun” dendi hepimize.
Böyle karambole giderken, 6 Şubat 2023’te henüz gün bile ağarmamışken, herkesi yataklarında yakaladı büyük felaket; deprem...
10 il. Geniş bir coğrafya, nüfus da çok evet.
Hani 1999 depreminden ders almıştık?
Onca uzman boşuna mı konuştu?
Onca deprem vergisine ne oldu?
Kentsel dönüşüm değil, hakikaten rantsal dönüşüm müydü? 
AFAD, Kızılay neden gecikti?
Ne acı.
Kim geriye getirecek vefat eden insanlarımızı?
İlk gün tanık olduğum konu; sivil toplum kuruluşlarında ve partilerde yardımlaşma çalışmaları başlamıştı.
“Akşama kadar” dedim, “akşama kadar ulaşır AFAD, Kızılay, yetişir her yere.”.
Enkazdan insanlarımız çıkarılır/ kurtarılır.
Kurulur çadırlar, konteynerler, ihtiyaçlar giderilir. Seyyar hastaneler kurulur falan..
Öyle ya yurtdışına bile her yönden yardım edecek kapasitemiz gücümüz var, öyle biliyoruz, vatandaşlarımız kalmaz öylece.
Peki ne oldu?
İnsanlarımız enkaz altında, enkazdan kurtulanlar yıkıntılar arasında bu soğukta yardım beklediler.  
Mesaj attılar, yardım istediler umutla sanaldan.
Tweetlerle ulaşmaya çalıştılar kurumlara.
Sonra birden tweetter da sustu ya da susturuldu. Sesler duyulmaz oldu.
Bu defa enkaz altındakiler seslendi; “kimse yok mu” .Nafile.. Seslendikleri alanda ya kimse yoktu, ya da enkaz başında çaresizce bir yakını beklemekteydi. Vinç yok, alet yok, uzman kişiler, arama kurtarma yok. Çaresizlik dört yanda kol gezdi. Sonra mı? Yerli ve yabancı ekipler geldi. Peki kaçıncı gün, kaçıncı saatler?
Bırakın saatleri, saniyeler, saliseler önemliyken neden beklendi? Bürokrasiyse sorun, can derdindeyken vatandaş bürokrasinin anlamı neydi? 
İklim soğuk... Hipotermi riskti, risk olmaktan çıktı, maalesef insanlarımız hipotermi nedeniyle de canını kaybetti.
Neden geç kalındı?
Bir gün ansızın her yere gidebilecek gücümüz varken hani, neden deprem bölgesine gidilemedi?
Şehirlerde hiç mi vinç yoktu? Neden kullanılmadı?
Hava bir yandan, acı bir yandan, açlık bir yandan. Neydi bu yaşanan, neden yaşandı?
Neden uzman kurtarma ekiplerimiz, madencilerimiz aletleriyle hemen yerini alamadı?
Sonra neden belli noktalarda yığınla kılık kıyafet/ malzeme yerlerdeyken, bir yanda ise bunlara ulaşamayan depremzedeler ve hatta sırtında tek bir mont, içinde kıyafeti yok, bu soğukta yaşam arayışı yapan/ savaşan biçare depremzedeler vardı?
Enkaz kaldırma için vinç bulunamazken, makine bulunamazken, 
depremin kaçıncı günü olmuş enkaz altından mucize hayatlar arıyoruz. Hâlâ nefes alan, umuda tutunanların çıkarılmasını bekliyoruz. Dilerim mucizeler çok olur ama, neden geç kaldık?
13 Şubat 2023 akşamı açıklanan 31.643 can kaybı..
Antakya...
Kaçıncı gün girdi ekipler? Neden kimsesiz kaldı oradakiler? 
Coğrafyamızın en güzel, en kadim şehirleri yerle bir oldu.
İmar affı?
Sen affettin hadi, doğa affetti mi? Değer miydi?
Yapı denetim?
Ne inşaat sektörüymüş bu, ülkeyi ihya edecek diye beklenirken kendileri ihya oluverdi. Sonunda tepemize tamamen çöktü ve vatandaşlarımız altında can verdi.
Çok acı günler yaşıyoruz, çok acı.
Kayıplarımız çok, hayata tutunmaya çalışan insanlarımız çok.
Yurttaşlarımız el birliğiyle ayağa kalkmaya çalışırken, orada burada dezenformasyon çok. Yaşananları yaşayanlardan dinlemek gerekir, yaşayanlardan. Kesintisiz, sansürsüz ve yaşanılanların aktarılması gerekir korkmadan.
Depremzede enkaz altından sesini duyuramadı belki, çıktı gün ışığında seslendi lakin sesini kaç kişiye duyurabildi? Sesini duyan kaç kişi bu sesi size iletebildi? Neden bazı kanal muhabirleri seçmece haberleri ayıkladı da gösterdi.
Şimdi, enkaz kaldırmaya başlanacak.
Yeniden binalar inşa edilecek, yeniden kentler kurulacak. Bu kentleri peki hangi inşaat firmaları nasıl yapacak, kimler yerleşecek ve  ne olacak? Bence bu çok sıkı takip edilmeli. Tuhaftır, inşaat sektörü bu defa acıdan da olsa yine payelenecek gibi.
Bu büyük felaket sonrası yapılacak binalar kâr sağlama amacıyla inşaat firmalarının cebini doldurmamalı, ihya etmemeli.
Alınan maddi yardımların deprem için/depremzede için harcandığı teyit edilmeli.
Sonra Üniversiteler? Neden kapanıyor?
Yetişmiş insana, akıl ve bilimle yetişmiş insana ihtiyacımız var. Samimi gerekçesi bu mu? Gerçekten depremzedelerin barınması mı? Devlet konukevleri/ misafirhaneler ve tüm oteller dolu mu?
İçimiz dışımız reklam, içimiz dışımız propaganda hem de bu ortamda. 
Afet, büyük felaket...
Acımız büyük acı.
Her yeri sardı.
Amik ovasına yapılan havaalanı
Bölgede çıkarılan imar afları
Koordinasyon/ organizasyon yetersizliği.
Kurtarma ekibinin yetersizliği/ geç ulaşması.
AFAD ve Kızılay?
Liyakat?
Bilim?
Etik kardeşim meslek etiği, etik?
Vicdan?
99 depreminden hiç ders çıkarmamışız.
“Otur, sıfır.”
Kimimiz bedenen, kimimiz ruhen, toplum olarak enkaz altında kaldık. Madden enkazdan çıkabilen çıkacak belki, ama toplumdaki bu manevi enkaz uzun sürecek. 
Vefat eden tüm yurttaşlarımıza rahmet diliyorum.
Zorluklarla mücadele eden depremzedelerimize geçmiş olsun ve yakınlarını/sevdiklerini kaybedenlerin başı sağ olsun. 
Şimdi yeniden ayağa kalkma vakti.
Salgın hastalıklar baş göstermeden deprem alanlarında gerekli tüm çalışmaların yapılması ve depremzedelerimizin korunması/yaşatılması vakti.
Şu var ki yurdum insanlarının çoğunun bu süreçte dayanışması, tek yürek olması umudu yükseltiyor. İnsana dair, geleceğe dair umudu. 
Bir aradayız, dayanışmadayız, dayanışacağız ve dayanışma yaşatacak biliyoruz.
Bir daha böyle acılar, felaketler, kayıplar yaşanmaması dileğiyle, geçmiş olsun ülkem, geçmiş olsun Türkiye…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.