Gıdaya ulaşımda kış endişesi!

GÜNDEM 19.12.2022 - 11:42, Güncelleme: 19.12.2022 - 11:42
 

Gıdaya ulaşımda kış endişesi!

Yılbaşından sonra artan girdi maliyetleri ve üretim sıkıntısından dolayı bazı ürünlere ciddi zamlar yaşanacağını ileri süren Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi eski Başkanı Vahap Tuncer, “Özellikle ocak ayından itibaren hem havaların soğumasına bağlı olarak üretimin azalması, kalitenin düşmesi hem de ihracata bağlı olarak sera ürünlerinde fiyatların yükseleceğini düşünüyoruz. Tüketicinin kışın bazı ürünlere biraz daha zor ulaşacak gibi görünüyor” dedi

haberimizvar.net- Çiftçinin üretim maliyeti geçtiğimiz yıla oranla 2-3 katına çıktı. Vatandaş ise artık kilo ile değil gramla alışveriş yapmaya başladı. Girdi maliyetlerinin artması ve kışın gelmesiyle vatandaşın bazı ürünlere ulaşmakta zorlanacağını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi eski Başkanı Vahap Tuncer, “Kış ayında bizi çok yüksek sebze fiyatları bekliyor. Net söyleyeyim. Birçok üründe fiyatlar çok yükselecek. Ya şu anda pazarların 20-25 liraya ürün satılıyor. Özellikle ocak ayından itibaren hem havaların soğumasına bağlı olarak üretimin azalması, kalitenin düşmesi hem de ihracata bağlı olarak sera ürünlerinde fiyatların biraz da yükseleceğini beklentisi içerisindeyiz. Her tüketici kışın bu tür ürünlere biraz daha zor ulaşacak gibi görünüyor. Eğer hükümet fiyatları düşürmek adına ihracatta birtakım kısıtlamalar, sınırlamalar getirmezse. Bunu getirdiği takdirde çiftçi zarar ediyor. Yani fiyatlar düşüyor ama bu sefer de çiftçi kar etmiyor doğrusu. Üreticinin maliyetini hesap ederek normal kâr payına sahip fiyatları üretim ürün satmasını sağlamak ama tüketicinin de ona ulaşmanızı sağlayacak olan bir ekonomi politikası devreye sokmaktan geçiyor. Yani ihracatı yasaklayarak fiyatı düşürürseniz kısa süre de önce fiyatları düşer ama bu sefer de çiftçi zarar eder. Çiftçi zarar dedi ki, resulünü ekmek yesin fiyatları çok daha yüksek. Hükümet geçtiğimiz yıllarda salça fiyatlarını düşürmek için zaman domates türevlerini salça ihracatına yasak getirdiler. Geçtiğimiz yıl yine mesela şu anda Bulgaristan’da şeylerin Türkiye’nin çıkışında birtakım sıkıntıların yaşandığını duyumlarını alıyoruz. Yani bir çıkışta sıkıntı var. Yani piyasada konuşulan bu tarif” diye konuştu. ARTIŞLAR DUDAK UÇUKLATTI ‘Gübrede çeşitlerine göre yüzde 250 ile 300 arasında bir artış var’ diyen Başkan Tuncer, sözlerine şöyle devam etti: “Tohum fiyatları geçen sene çok yükselmedi. Yabancı tohum firmaları halindeki stoklar nedeniyle yani enflasyon yüzde 80, dövizdeki yükseliş yüzde 150-200 olmasına rağmen tohum fiyatlarını geçen yıl yani sonbahar sezonu için yaklaşık yüzde 35-40 civarında arttırmışlardı. Ama şu anda fiyatların yüzde 200 civarında arttığına tanıklık ediyoruz. Tohum fiyatları da bu yıl için yüzde 200 civarında arttı. Enerji maliyetleri, elektriğin üretim fiyatları yüzde 250-300 civarında bir artış söz konusu. Tarım ilaçların da yine yüzde 200 civarında bir artış söz konusu. Piyasadaki şu anda beklenti de sektör paydaşlarını da sektör girdi temin eden firmalar arasındaki beklentide ayından itibaren ilaca gübreye tohuma tekrar bir zam geleceği söz konusu.  Çünkü şu andaki döviz kurlarına kalıcı olmayacağını sektör paydaşları biliyor. Yani ithalata dayalı bu üretimde dövizin kurunun gelecekte ne olacağını kestiremediği için herkes bir anlamda stoklu çalışmaya başladı. İlacı, gübresi ithal edip satanlar. Dolayısıyla da fiyat oluştururken de 6 ay sonrasının bir yıl sonrasının döviz kurunu hesap ederek ön görerek ona göre fiyat oluşturmaya çalışıyorlar. Yılbaşından sonra fiyatların ocak ayında tekrar artacağına dair bir beklenti piyasada söz konusu.  Zaten bir şey söyleyeyim, yani şey de mesela hani domates fiyatları çok arttı falan deniyor ya da arttı ya. Domates fiyatlarında geçen günleri gerçekten bir şey var işte yüzde yüzlük bir artış var ama zaten üretim maliyetlerinde yüzde 200-300 artış yaşandı. Yani bugün çiftçi bir anlamda üretim maliyetlerinin 2 kat 3 kat arttığı bir dönemde fiyatların yüzde 100-150 arttı. Bir sezon yaşıyorsa burada üreticinin gene kendi aile fertleriyle çoluk çocuğuyla, işçinin karşılamaktan kaynaklanan bir durumdur. Eğer şey yapmış olsa da dışarıdan hiçbir temin edip de. Bu şekilde üretim yapmış olsalar bu fiyatlara satmaları mümkün değil. Yani daha yüksek fiyatlara satmaları gerekiyor ya da üretemez satamaz.” 
Yılbaşından sonra artan girdi maliyetleri ve üretim sıkıntısından dolayı bazı ürünlere ciddi zamlar yaşanacağını ileri süren Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi eski Başkanı Vahap Tuncer, “Özellikle ocak ayından itibaren hem havaların soğumasına bağlı olarak üretimin azalması, kalitenin düşmesi hem de ihracata bağlı olarak sera ürünlerinde fiyatların yükseleceğini düşünüyoruz. Tüketicinin kışın bazı ürünlere biraz daha zor ulaşacak gibi görünüyor” dedi

haberimizvar.net- Çiftçinin üretim maliyeti geçtiğimiz yıla oranla 2-3 katına çıktı. Vatandaş ise artık kilo ile değil gramla alışveriş yapmaya başladı. Girdi maliyetlerinin artması ve kışın gelmesiyle vatandaşın bazı ürünlere ulaşmakta zorlanacağını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi eski Başkanı Vahap Tuncer, “Kış ayında bizi çok yüksek sebze fiyatları bekliyor. Net söyleyeyim. Birçok üründe fiyatlar çok yükselecek. Ya şu anda pazarların 20-25 liraya ürün satılıyor. Özellikle ocak ayından itibaren hem havaların soğumasına bağlı olarak üretimin azalması, kalitenin düşmesi hem de ihracata bağlı olarak sera ürünlerinde fiyatların biraz da yükseleceğini beklentisi içerisindeyiz. Her tüketici kışın bu tür ürünlere biraz daha zor ulaşacak gibi görünüyor. Eğer hükümet fiyatları düşürmek adına ihracatta birtakım kısıtlamalar, sınırlamalar getirmezse. Bunu getirdiği takdirde çiftçi zarar ediyor. Yani fiyatlar düşüyor ama bu sefer de çiftçi kar etmiyor doğrusu. Üreticinin maliyetini hesap ederek normal kâr payına sahip fiyatları üretim ürün satmasını sağlamak ama tüketicinin de ona ulaşmanızı sağlayacak olan bir ekonomi politikası devreye sokmaktan geçiyor. Yani ihracatı yasaklayarak fiyatı düşürürseniz kısa süre de önce fiyatları düşer ama bu sefer de çiftçi zarar eder. Çiftçi zarar dedi ki, resulünü ekmek yesin fiyatları çok daha yüksek. Hükümet geçtiğimiz yıllarda salça fiyatlarını düşürmek için zaman domates türevlerini salça ihracatına yasak getirdiler. Geçtiğimiz yıl yine mesela şu anda Bulgaristan’da şeylerin Türkiye’nin çıkışında birtakım sıkıntıların yaşandığını duyumlarını alıyoruz. Yani bir çıkışta sıkıntı var. Yani piyasada konuşulan bu tarif” diye konuştu.

ARTIŞLAR DUDAK UÇUKLATTI

‘Gübrede çeşitlerine göre yüzde 250 ile 300 arasında bir artış var’ diyen Başkan Tuncer, sözlerine şöyle devam etti: “Tohum fiyatları geçen sene çok yükselmedi. Yabancı tohum firmaları halindeki stoklar nedeniyle yani enflasyon yüzde 80, dövizdeki yükseliş yüzde 150-200 olmasına rağmen tohum fiyatlarını geçen yıl yani sonbahar sezonu için yaklaşık yüzde 35-40 civarında arttırmışlardı. Ama şu anda fiyatların yüzde 200 civarında arttığına tanıklık ediyoruz. Tohum fiyatları da bu yıl için yüzde 200 civarında arttı. Enerji maliyetleri, elektriğin üretim fiyatları yüzde 250-300 civarında bir artış söz konusu. Tarım ilaçların da yine yüzde 200 civarında bir artış söz konusu. Piyasadaki şu anda beklenti de sektör paydaşlarını da sektör girdi temin eden firmalar arasındaki beklentide ayından itibaren ilaca gübreye tohuma tekrar bir zam geleceği söz konusu.  Çünkü şu andaki döviz kurlarına kalıcı olmayacağını sektör paydaşları biliyor. Yani ithalata dayalı bu üretimde dövizin kurunun gelecekte ne olacağını kestiremediği için herkes bir anlamda stoklu çalışmaya başladı. İlacı, gübresi ithal edip satanlar. Dolayısıyla da fiyat oluştururken de 6 ay sonrasının bir yıl sonrasının döviz kurunu hesap ederek ön görerek ona göre fiyat oluşturmaya çalışıyorlar. Yılbaşından sonra fiyatların ocak ayında tekrar artacağına dair bir beklenti piyasada söz konusu.  Zaten bir şey söyleyeyim, yani şey de mesela hani domates fiyatları çok arttı falan deniyor ya da arttı ya. Domates fiyatlarında geçen günleri gerçekten bir şey var işte yüzde yüzlük bir artış var ama zaten üretim maliyetlerinde yüzde 200-300 artış yaşandı. Yani bugün çiftçi bir anlamda üretim maliyetlerinin 2 kat 3 kat arttığı bir dönemde fiyatların yüzde 100-150 arttı. Bir sezon yaşıyorsa burada üreticinin gene kendi aile fertleriyle çoluk çocuğuyla, işçinin karşılamaktan kaynaklanan bir durumdur. Eğer şey yapmış olsa da dışarıdan hiçbir temin edip de. Bu şekilde üretim yapmış olsalar bu fiyatlara satmaları mümkün değil. Yani daha yüksek fiyatlara satmaları gerekiyor ya da üretemez satamaz.” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.