Girit'le bağlarımız çok sağlam...

GÜNDEM 04.07.2022 - 14:09, Güncelleme: 04.07.2022 - 14:09
 

Girit'le bağlarımız çok sağlam...

Akdeniz’in ikinci büyük adası olan Girit(Hanya)stratejik konumu itibariyle tarih boyunca önemli bir merkez oldu. Girit'e sevgili kardeşim Cem Çon'un başkanlığını yürüttüğü Antalya Giritliler Derneği nedeniyle özel bir sempatim var. İlkçağlarda Minos uygarlığının merkezi olan Girit, ortaçağda Venedik idaresinde Akdeniz’in en büyük ticaret yollarının üzerinde yer aldı. Girit, 1669 yılında Kandiye şehrinin ele geçirilmesiyle bütünüyle Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil oldu.

 Akdeniz’in ikinci büyük adası olan Girit(Hanya)stratejik konumu itibariyle tarih boyunca önemli bir merkez oldu. Girit'e sevgili kardeşim Cem Çon'un başkanlığını yürüttüğü Antalya Giritliler Derneği nedeniyle özel bir sempatim var. İlkçağlarda Minos uygarlığının merkezi olan Girit, ortaçağda Venedik idaresinde Akdeniz’in en büyük ticaret yollarının üzerinde yer aldı. Girit, 1669 yılında Kandiye şehrinin ele geçirilmesiyle bütünüyle Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil oldu. Osmanlı döneminde Girit Vilayeti; Hanya, İsfakiye, Resmo, Kandiye ve Laşid sancaklarına ayrılmıştı. Vilayet merkezi Hanya şehriydi. Müslüman nüfus artınca Girit'te Rum isyanı başladı Osmanlı’nın Girit Adası'nda diğer fetih bölgelerinde uyguladığı Anadolu’dan nüfus göç ettirme politikası uygulamamasına rağmen, din değiştirme ve evlenmeler yoluyla Müslüman nüfus giderek arttı. 1830 yılında Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla başlayan dönem, Girit Adası’nda 19 yüz yıl boyunca sürecek Rum isyanlarının ve kargaşanın hüküm sürmesiyle devam etti. Yüzyıl sonunda Büyük Devletlerin işgali altında kalan Girit’te muhtariyet dönemi başlamış, Osmanlı ordusu Girit'ten çekilmişti. 1913 Londra Antlaşmasıyla ada bütünüyle Yunanistan’a bağlanınca Girit’in Müslüman halkı da azınlık statüsü kazandı. Bu tarihten sonra Yunan uyruklu olan Müslüman Giritlilerin kimlik tanımları din üzerinden oldu. Girit Müslümanları 1923 Büyük Mübadelesine kadar adadaki varlıklarını Cemaat-i İslamiye İdarelerinin yönetiminde sürdürdüler.  Kıyımlar artınca Müslümanlar Anadolu'ya sığındı Tarihi belgelere göre Girit'ten Anadolu kıyılarına Müslüman göçü, Osmanlı ordusunun adayı terk ettiği 19 yüzyıl. sonlarında yaşanan çatışmalar ve kıyımlar yüzünden başladı. 1896-1897 yıllarındaki ayaklanmalardan sonra on binlerce Müslüman Anadolu’ya sığındı. 1923-24 yıllarına gelindiğinde, kırsal kesimde yaşayan çok sayıda Müslüman güvenlik nedeniyle, Müslüman şehirli nüfusun yoğunlukla yaşadığı üç büyük kente -Kandiye, Resmo ve Hanya’ya- akmışlar, mülklerinin büyük bölümünü yok pahasına satmak zorunda kalmışlardı. 30 Ocak 1923 yılında Mübadele Sözleşmesinin imzalanmasıyla Girit Müslümanları kendilerini Anadolu kıyılarına taşıyacak olan Seyr-ü Sefain vapurlarına binmek üzere Kandiye, Resmo ve Hanya limanlarını doldurdular. Antalya'da gelenek ve göreneklerini yaşatıyorlar Rum zulmünden kaçan Müslümanlar, bu üç limandan Girit’i terk ettiler. Girit’te zeytincilik, bahçecilik, bağcılıkla uğraşan Müslümanlar beceri ve uğraşı türlerine göre Marmara Adası’ndan Antalya'ya kadar olan kıyı şeridinde Ege ve Akdeniz kıyılarının kendilerine uygun şehir ve kasabalarında iskân edildiler. Mübadele ile 14 bin kadarı Kandiye’den olmak üzere yaklaşık 25 bin Girit Müslümanı, iskân edildikleri Antalya, Side, Ayvalık, Edremit, İzmir, Bodrum, Mersin gibi kıyı şehirlerinde, ana dilleri Rumcayı konuşmaya, Girit kültürünün bir ifade biçimi olan manilerini okumaya, şifalı otların hakim olduğu özel Girit mutfağını yaşatmaya devam ediyorlar. Günümüzde Heraklion (Kandiye) kenti, Girit Bölgesi’nin (Periphery) ve Heraklion İlininin merkezi. Chania (Hanya), Rethymno (Resmo), Lasithi (Laşid) kentleri ise il statüsünde. Kazanvakis ve Zorba tartışması Girit'ten söz edilince ilk akla gelen isim şair, yazar ve felsefeci Kazancakis oluyor. Kazancakis'in 20 yüzyılın en önemli Yunan felsefecisi olduğu ve eserleri yabancı dillere en çok çevrilmiş olan Yunan yazarlardan olduğu belirtiliyor. Fakat şu anki şöhretine, 1964 yılında gösterime girmiş olan Michael Cacoyannis'in yönetip, başrolülünü ünlü aktör Antoni Quin'in oynamış olduğu Zorba adlı sinema filmiyle kavuştuğu, bu filmin aynı ismi taşıyan kendi kitabından uyarlandığı biliniyor. Girit adasında hemen her yerde izlerine rastlanan Kazancakis'in Türk düşmanı olduğu tartışmaları ile günümüzde bile devam ediyor.
Akdeniz’in ikinci büyük adası olan Girit(Hanya)stratejik konumu itibariyle tarih boyunca önemli bir merkez oldu. Girit'e sevgili kardeşim Cem Çon'un başkanlığını yürüttüğü Antalya Giritliler Derneği nedeniyle özel bir sempatim var. İlkçağlarda Minos uygarlığının merkezi olan Girit, ortaçağda Venedik idaresinde Akdeniz’in en büyük ticaret yollarının üzerinde yer aldı. Girit, 1669 yılında Kandiye şehrinin ele geçirilmesiyle bütünüyle Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil oldu.

 Akdeniz’in ikinci büyük adası olan Girit(Hanya)stratejik konumu itibariyle tarih boyunca önemli bir merkez oldu. Girit'e sevgili kardeşim Cem Çon'un başkanlığını yürüttüğü Antalya Giritliler Derneği nedeniyle özel bir sempatim var. İlkçağlarda Minos uygarlığının merkezi olan Girit, ortaçağda Venedik idaresinde Akdeniz’in en büyük ticaret yollarının üzerinde yer aldı. Girit, 1669 yılında Kandiye şehrinin ele geçirilmesiyle bütünüyle Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil oldu. Osmanlı döneminde Girit Vilayeti; Hanya, İsfakiye, Resmo, Kandiye ve Laşid sancaklarına ayrılmıştı. Vilayet merkezi Hanya şehriydi. Müslüman nüfus artınca Girit'te Rum isyanı başladı Osmanlı’nın Girit Adası'nda diğer fetih bölgelerinde uyguladığı Anadolu’dan nüfus göç ettirme politikası uygulamamasına rağmen, din değiştirme ve evlenmeler yoluyla Müslüman nüfus giderek arttı. 1830 yılında Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla başlayan dönem, Girit Adası’nda 19 yüz yıl boyunca sürecek Rum isyanlarının ve kargaşanın hüküm sürmesiyle devam etti. Yüzyıl sonunda Büyük Devletlerin işgali altında kalan Girit’te muhtariyet dönemi başlamış, Osmanlı ordusu Girit'ten çekilmişti. 1913 Londra Antlaşmasıyla ada bütünüyle Yunanistan’a bağlanınca Girit’in Müslüman halkı da azınlık statüsü kazandı. Bu tarihten sonra Yunan uyruklu olan Müslüman Giritlilerin kimlik tanımları din üzerinden oldu. Girit Müslümanları 1923 Büyük Mübadelesine kadar adadaki varlıklarını Cemaat-i İslamiye İdarelerinin yönetiminde sürdürdüler.  Kıyımlar artınca Müslümanlar Anadolu'ya sığındı Tarihi belgelere göre Girit'ten Anadolu kıyılarına Müslüman göçü, Osmanlı ordusunun adayı terk ettiği 19 yüzyıl. sonlarında yaşanan çatışmalar ve kıyımlar yüzünden başladı.
1896-1897 yıllarındaki ayaklanmalardan sonra on binlerce Müslüman Anadolu’ya sığındı. 1923-24 yıllarına gelindiğinde, kırsal kesimde yaşayan çok sayıda Müslüman güvenlik nedeniyle, Müslüman şehirli nüfusun yoğunlukla yaşadığı üç büyük kente -Kandiye, Resmo ve Hanya’ya- akmışlar, mülklerinin büyük bölümünü yok pahasına satmak zorunda kalmışlardı. 30 Ocak 1923 yılında Mübadele Sözleşmesinin imzalanmasıyla Girit Müslümanları kendilerini Anadolu kıyılarına taşıyacak olan Seyr-ü Sefain vapurlarına binmek üzere Kandiye, Resmo ve Hanya limanlarını doldurdular. Antalya'da gelenek ve göreneklerini yaşatıyorlar Rum zulmünden kaçan Müslümanlar, bu üç limandan Girit’i terk ettiler. Girit’te zeytincilik, bahçecilik, bağcılıkla uğraşan Müslümanlar beceri ve uğraşı türlerine göre Marmara Adası’ndan Antalya'ya kadar olan kıyı şeridinde Ege ve Akdeniz kıyılarının kendilerine uygun şehir ve kasabalarında iskân edildiler. Mübadele ile 14 bin kadarı Kandiye’den olmak üzere yaklaşık 25 bin Girit Müslümanı, iskân edildikleri Antalya, Side, Ayvalık, Edremit, İzmir, Bodrum, Mersin gibi kıyı şehirlerinde, ana dilleri Rumcayı konuşmaya, Girit kültürünün bir ifade biçimi olan manilerini okumaya, şifalı otların hakim olduğu özel Girit mutfağını yaşatmaya devam ediyorlar. Günümüzde Heraklion (Kandiye) kenti, Girit Bölgesi’nin (Periphery) ve Heraklion İlininin merkezi. Chania (Hanya), Rethymno (Resmo), Lasithi (Laşid) kentleri ise il statüsünde. Kazanvakis ve Zorba tartışması Girit'ten söz edilince ilk akla gelen isim şair, yazar ve felsefeci Kazancakis oluyor. Kazancakis'in 20 yüzyılın en önemli Yunan felsefecisi olduğu ve eserleri yabancı dillere en çok çevrilmiş olan Yunan yazarlardan olduğu belirtiliyor. Fakat şu anki şöhretine, 1964 yılında gösterime girmiş olan Michael Cacoyannis'in yönetip, başrolülünü ünlü aktör Antoni Quin'in oynamış olduğu Zorba adlı sinema filmiyle kavuştuğu, bu filmin aynı ismi taşıyan kendi kitabından uyarlandığı biliniyor. Girit adasında hemen her yerde izlerine rastlanan Kazancakis'in Türk düşmanı olduğu tartışmaları ile günümüzde bile devam ediyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.