Bir meslektaşımdan Böcek mektubu

SİYASET 09.09.2020 - 02:26, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

Bir meslektaşımdan Böcek mektubu

Günlerdir Muhittin Böcek eksenli tartışmaları yazıyoruz. En son da, “Bu taşı kuyuya kim attı?” diye sorduk. Tartışmaların bir ucunda bazı CHP’liler var. Daha doğrusu onların adı geçiyor. Diğer tarafından da AKP cenahı… Çeşitli isimler ortaya atıldı, fakat somut bir fotoğraf oluşmadı. Taşı kuyuya kimlerin attığı bile muamma… Bütün taraflar bir şekilde konuştu, bu hesapların içinde olmadıklarını kendi meşreplerince duyurdular. CHP’deki bu durum en çok da bu partiye gönül verenler üzülüyor. CHP’yi ve kulislerini iyi bilen, kalemine ve görüşlerine güvendiğim, ama bu tartışmanın içinde gazeteci olarak bile isminin geçmesini istemeyen bir meslektaşım, konuyu özetleyen bir yazısını gönderdi mail adresime... CHP’deki eğilip bükülmeleri, AKP’li bir başkanın duruşundan örnekle ve geçmişten benzer hikayelerle analiz etmiş. Virgülüne dokunmadan okuyucularımla paylaşmak istedim...   ‘Dik duranlar ve diğerleri’   ‘Ders alınsa tekerrür mü ederdi’ diyoruz ama nedense siyasette tarih devamlı tekerrür ediyor. Öncelikle dün doktorlarından olumlu haberler gelen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in kısa süre içinde sağlığına kavuşarak taburcu olacağına ve görevinin başına dönerek hizmete devam edeceğine inandığımı ve bunu yürekten dilediğimi belirtmek istiyorum. Ama durum malum... Günlerdir devam eden saçma sapan bir dedikodu yumağı Antalya siyasetini ele güne rezil etmiş durumda. ‘Başkan Böcek görevine dönemezse’ konu başlıklı hiç de hoş olmayan bir gündem konusu, kulislerde kulaktan kulağa iğrenç dedikodularla siyaset gündemini meşgul eder hale geldi. Bu iğrenç durumun en can acıtıcı tarafı da maalesef dedikodu yuvasının bizzat Böcek’in partisi CHP olması. CHP, iç kavgalarına ayırdığı enerjinin yüzde 1’ini iktidar olmak için harcayabilse ülkede bambaşka şeyler konuşuyor olacağımızı hatırlatarak sizi 16 yıl önceye, İzmir’e götürmek istiyorum. Dedik ya tarih tekerrür ediyor diye, 16 yıl öncenin İzmir’i, bugünün Antalya’sını anlamak için önümüzde güzel bir örnek teşkil ediyor. 2004 yılında kalp krizi sonucu vefat eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Priştina’nın yerine kimin başkanlık koltuğuna oturacağı tartışılırken neler oldu, hatırlamak ister misiniz? * * * İzmir’deki CHP’liler birbirine girdi ama nefeslerini ve mesailerini boşuna tükettiler, ilk ve son sözü CHP Genel Merkezi söyledi ve aday olarak Bornova Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu işaret edip konuyu kapattı. Bugün de öyle... Dedikodusever, koltuk sevdalısı CHP’liler boşa yoruluyor, Genel Merkez kimseye bırakmaz o kararı... * * * İzmir’de Ak Parti, bugün hala takdir gören demokratik bir duruş sergileyerek hiçbir dedikoduya, kulise isimlerini karıştırmadı, bütün kavgaları uzaktan asil bir duruşla izledi. Bugün de öyle... Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün duruşu ortada. Mevzuyu inadına açmak isteyenleri susturuyor, konu açmaya kalkan olursa muhatap bile olmadan kapatıyor, her konuşmasında Başkan Böcek’in iyileşip bir an önce göreve dönmesini beklediğini, yürekten inanarak dile getiriyor. Her ne kadar CHP içinde Tütüncü’yü dedikoduların içine sokarak safları sıklaştırma bahanesiyle kendi ikballeri ve hedeflerini düşünenler olsa da, Tütüncü asla taviz vermiyor. * * * İzmir’de 16 yıl önce yeni Büyükşehir Belediye Başkanı’nı belirlemek için yapılan mecliste 61 oyun 59’u Aziz Kocaoğlu’na gitti. 2 oy boş çıktı. Kapalı oylama olduğu için o 2 boş oyu kimin attığını sadece kendileri biliyor ama bir not vereyim size; adı başkan adayları arasında geçen CHP’li Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ile Durak’ı destekleyen CHP’li Çiğli Belediye Başkanı Ensari Bulut, CHP’nin meclis grup toplantısına katılmadılar. Yani anlaşmazlık yine CHP’nin içinden çıktı. Bugün de öyle... Antalya’da CHP’li başkanın görevine dönememesinin hesabını yapıp kulisleri dedikodulara boğanlar yine CHP’li. Var güçleriyle Ak Partilileri dedikodu kazanına atmaya çalışsalar da aynı 16 yıl önceki gibi başaramıyorlar ve kendilerini bitiriyorlar. * * * CHP’de kimin dik durduğunu, kimin dedikodu rüzgarına kendini kaptırdığını bilmiyorum, tam hakim olunca onu da yazarım... Ama üç gerçek gözümüzün önünde duruyor. Birincisi; bunca iğrenç kulislerin içinde Ak Partili Hakan Tütüncü’nün dik duruşu... İkincisi; demokrasiye inanan ve önce insan olmayı her şeyin önüne koyan hiçbir Antalyalının kirli ayak oyunlarıyla koltuğa oturacak bir başkanı içine sindirmeyeceği... Ve üçüncüsü... Muhittin Başkan iyileşip görevine başladığında şimdi pis pis sırıtan partidaşlarının o an suratlarının ne hale geleceğinin şimdiden biliniyor oluşu... CHP’den çok şey bekleyen kocaman bir kesim var... Oy verenlerini, sempatizanlarını, sevenlerini böyle saçma sapan dedikodular ve hırslarla üzmek yakışmıyor... Bilmem anlatabildim mi?

Günlerdir Muhittin Böcek eksenli tartışmaları yazıyoruz. En son da, “Bu taşı kuyuya kim attı?” diye sorduk. Tartışmaların bir ucunda bazı CHP’liler var. Daha doğrusu onların adı geçiyor. Diğer tarafından da AKP cenahı… Çeşitli isimler ortaya atıldı, fakat somut bir fotoğraf oluşmadı. Taşı kuyuya kimlerin attığı bile muamma… Bütün taraflar bir şekilde konuştu, bu hesapların içinde olmadıklarını kendi meşreplerince duyurdular. CHP’deki bu durum en çok da bu partiye gönül verenler üzülüyor. CHP’yi ve kulislerini iyi bilen, kalemine ve görüşlerine güvendiğim, ama bu tartışmanın içinde gazeteci olarak bile isminin geçmesini istemeyen bir meslektaşım, konuyu özetleyen bir yazısını gönderdi mail adresime... CHP’deki eğilip bükülmeleri, AKP’li bir başkanın duruşundan örnekle ve geçmişten benzer hikayelerle analiz etmiş. Virgülüne dokunmadan okuyucularımla paylaşmak istedim...
 
‘Dik duranlar ve diğerleri’
 
‘Ders alınsa tekerrür mü ederdi’ diyoruz ama nedense siyasette tarih devamlı tekerrür ediyor.
Öncelikle dün doktorlarından olumlu haberler gelen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in kısa süre içinde sağlığına kavuşarak taburcu olacağına ve görevinin başına dönerek hizmete devam edeceğine inandığımı ve bunu yürekten dilediğimi belirtmek istiyorum.
Ama durum malum... Günlerdir devam eden saçma sapan bir dedikodu yumağı Antalya siyasetini ele güne rezil etmiş durumda. ‘Başkan Böcek görevine dönemezse’ konu başlıklı hiç de hoş olmayan bir gündem konusu, kulislerde kulaktan kulağa iğrenç dedikodularla siyaset gündemini meşgul eder hale geldi.
Bu iğrenç durumun en can acıtıcı tarafı da maalesef dedikodu yuvasının bizzat Böcek’in partisi CHP olması.
CHP, iç kavgalarına ayırdığı enerjinin yüzde 1’ini iktidar olmak için harcayabilse ülkede bambaşka şeyler konuşuyor olacağımızı hatırlatarak sizi 16 yıl önceye, İzmir’e götürmek istiyorum.
Dedik ya tarih tekerrür ediyor diye, 16 yıl öncenin İzmir’i, bugünün Antalya’sını anlamak için önümüzde güzel bir örnek teşkil ediyor.
2004 yılında kalp krizi sonucu vefat eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Priştina’nın yerine kimin başkanlık koltuğuna oturacağı tartışılırken neler oldu, hatırlamak ister misiniz?
* * *
İzmir’deki CHP’liler birbirine girdi ama nefeslerini ve mesailerini boşuna tükettiler, ilk ve son sözü CHP Genel Merkezi söyledi ve aday olarak Bornova Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu işaret edip konuyu kapattı.
Bugün de öyle... Dedikodusever, koltuk sevdalısı CHP’liler boşa yoruluyor, Genel Merkez kimseye bırakmaz o kararı...
* * *
İzmir’de Ak Parti, bugün hala takdir gören demokratik bir duruş sergileyerek hiçbir dedikoduya, kulise isimlerini karıştırmadı, bütün kavgaları uzaktan asil bir duruşla izledi.
Bugün de öyle... Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün duruşu ortada. Mevzuyu inadına açmak isteyenleri susturuyor, konu açmaya kalkan olursa muhatap bile olmadan kapatıyor, her konuşmasında Başkan Böcek’in iyileşip bir an önce göreve dönmesini beklediğini, yürekten inanarak dile getiriyor. Her ne kadar CHP içinde Tütüncü’yü dedikoduların içine sokarak safları sıklaştırma bahanesiyle kendi ikballeri ve hedeflerini düşünenler olsa da, Tütüncü asla taviz vermiyor.
* * *
İzmir’de 16 yıl önce yeni Büyükşehir Belediye Başkanı’nı belirlemek için yapılan mecliste 61 oyun 59’u Aziz Kocaoğlu’na gitti. 2 oy boş çıktı. Kapalı oylama olduğu için o 2 boş oyu kimin attığını sadece kendileri biliyor ama bir not vereyim size; adı başkan adayları arasında geçen CHP’li Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ile Durak’ı destekleyen CHP’li Çiğli Belediye Başkanı Ensari Bulut, CHP’nin meclis grup toplantısına katılmadılar. Yani anlaşmazlık yine CHP’nin içinden çıktı.
Bugün de öyle... Antalya’da CHP’li başkanın görevine dönememesinin hesabını yapıp kulisleri dedikodulara boğanlar yine CHP’li. Var güçleriyle Ak Partilileri dedikodu kazanına atmaya çalışsalar da aynı 16 yıl önceki gibi başaramıyorlar ve kendilerini bitiriyorlar.
* * *
CHP’de kimin dik durduğunu, kimin dedikodu rüzgarına kendini kaptırdığını bilmiyorum, tam hakim olunca onu da yazarım...
Ama üç gerçek gözümüzün önünde duruyor.
Birincisi; bunca iğrenç kulislerin içinde Ak Partili Hakan Tütüncü’nün dik duruşu...
İkincisi; demokrasiye inanan ve önce insan olmayı her şeyin önüne koyan hiçbir Antalyalının kirli ayak oyunlarıyla koltuğa oturacak bir başkanı içine sindirmeyeceği...
Ve üçüncüsü... Muhittin Başkan iyileşip görevine başladığında şimdi pis pis sırıtan partidaşlarının o an suratlarının ne hale geleceğinin şimdiden biliniyor oluşu...
CHP’den çok şey bekleyen kocaman bir kesim var... Oy verenlerini, sempatizanlarını, sevenlerini böyle saçma sapan dedikodular ve hırslarla üzmek yakışmıyor... Bilmem anlatabildim mi?

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.