Adrasan diken üstünde

GÜNDEM 24.01.2020 - 20:55, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Adrasan diken üstünde

Doğal cennet Adrasan’a gezi tekneleri için 303 metre uzunluğunda dalgakıran ve 270 metre uzunluğunda, 5 metre derinliğinde rıhtım yapılması planlanıyor. Rıhtım ve dalgakıran için 268 bin 490 ton taş ve 13 bin 300 metreküp beton dökülecek.

haberimizvar.net-Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Antalya’nın doğal güzelliği ile bilinen beldesi Adrasan’da “Gezi Teknesi Barınma ve Yanaşma Yeri” yapmak için kolları sıvadı. Proje kapsamında Adrasan’da bulunan Balıkçı Koyu’na 268 bin 490 ton taş ve 13 bin 300 metreküp beton dökülmesi planlanıyor. Proje dosyasında yer alan bilgilere göre “303 metre uzunluğunda bir ayrık dalgakıran, bu dalgakıranın kara tarafında 270 metre uzunluğunda ve -5 metre derinliğinde bir rıhtım” yapılması amaçlanıyor.  Dosyada, iskelelerin toplam uzunluğu 418 metre, genişlikleri ise üç metre olarak belirtilmiş. Yaklaşık 20 milyon 807 bin TL harcanacak proje sonucunda 80 gezi teknesinin yanaşabileceği bir liman oluşturulması amaçlanıyor. MİLLİ PARK SINIRINDA İNŞAAT Yapılması planlanan projenin 1. Derece Doğal Sit alanına mesafesi ise sadece 12 metre. Liman alanının doğusunda ve güneyinde de 1000’in üzerinde bitki türüne, 21 endemik türe ev sahipliği yapan Beydağları Milli Parkı yer alıyor. 17 Aralık tarihinde Antalya Valiliği’ne sunulan proje dosyasında “Bu sınır, kıyı kenar çizgisi ile yapılacak olan kazıklı iskele yapısı arasında kalmaktadır ve su yüzeyi alanıdır. Yapılacak yapılar Beydağları Sahil Milli Parkı sınırı içine girmemektedir. En batıdaki 184 metre uzunluğundaki kazıklı iskelenin güneybatı ucu ile sınır yan yana konumundadır” denildi. Proje ile ilgili, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci hala devam ediyor. ‘HALK TEKNELERDEN USANDI’ Yerel halktan henüz çok büyük bir tepkinin oluşmadığını söyleyen Beydağı Kardeşliği temsilcileri, “Büyük bir çoğunluğu projeyi istiyor. Çünkü gezi tekneleri son yıllarda çok fazla arttı. Sahili ciddi anlamda kapatmaya başladılar. Belki proje bu durumu toparlar diye düşünüyorlar. Ancak projeye dosyasına baktığımızda durumun böyle olmadığını, daha fazla teknenin gelmesine sebep olacağını ve çok daha büyük zararlar vereceğini görüyoruz” diye konuştu. Gezi teknelerinin aynı anda koya gelerek denize çapa attıklarını ve bu durumun denizdeki canlılığa büyük zararlar verdiğini söyleyen çevreciler, teknelerin bir iki saat durabilmek için denize attıkları çapanın sürüklendiğini, bu yüzden de deniz dibinde yer alan yumurtaları, deniz altı bitkileri ve verimli toprakları da beraberinde süpürdüğünü anlattı. ULUPINAR SEMENDERİ TEHLİKEDE Projenin yarattığı sıkıntılardan birisi ise Milli Park sınırında yer alması. Her ne kadar rıhtım alanı olarak belirlenen bölge Milli Park sınırı içerisinde yer almasa da, iş makinelerinin geçmesi için parkın içerisinden bir yol açılması gerekiyor. Yol çalışmasının vereceği zarara da değinen ekoloji aktivistleri, “Endemik Ulupınar semenderi sadece Adrasan’da yaşıyor. Sayıları iki sene önceki yangında ciddi seviyede azalmıştı. Orada iş makinesinin artması bu koruma altındaki türü de tehlikeye atacak” ifadelerini kullandı. SOYU TEHLİKETE OLAN BALIKLAR Taşlık bir alanda bulunan Balıkçı Koyu birçok balık türüne ev sahipliği yapıyor. Bu balıklardan ikisi soyu oldukça azalan lahoz (epinephelus alexandrinus) ve ofroz (epinephelus guaza). Aynı zamanda Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği‘nin (IUCN) kırmızı listesinde yer alan büyük karavida (scyllarides latus) da gene Adrasan’da yaşıyor. POSEİDON ÇAYIRLARI YAŞAM ALANI Proje ile varlığı tehlikeye girecek bir başka tür ise Poseidon çayırları. Barcelona Sözleşmesi ile koruma altına alınan Poseidon çayırları, deniz altı ormanları gibi çok ciddi anlamda oksijen ve besin üretiyor. Aynı zamanda bir sürü canlının yaşama yeri. Hali hazırda tekneler yüzünden çok fazla zarar görmüş bu alan, projenin yapımıyla birlikte iyice tehlikeye girecek. Beydağları Kardeşliği, liman projesi dosyasında etkilenecek canlı türleri hakkında detaylı bir inceleme yapılmadığını söylüyor. Dosyada, yalnızca çevre ve kimya mühendislerinin görüşünün alındığı, deniz biyologlarına ise hiç danışılmadığını belirten oluşum, “ÇED Raporu gerekli değildir” kararı çıkması durumunda projeye karşı dava açacaklarını belirtti. (Kaynak: Yeşil Gazete)    
Doğal cennet Adrasan’a gezi tekneleri için 303 metre uzunluğunda dalgakıran ve 270 metre uzunluğunda, 5 metre derinliğinde rıhtım yapılması planlanıyor. Rıhtım ve dalgakıran için 268 bin 490 ton taş ve 13 bin 300 metreküp beton dökülecek.

haberimizvar.net-Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Antalya’nın doğal güzelliği ile bilinen beldesi Adrasan’da “Gezi Teknesi Barınma ve Yanaşma Yeri” yapmak için kolları sıvadı. Proje kapsamında Adrasan’da bulunan Balıkçı Koyu’na 268 bin 490 ton taş ve 13 bin 300 metreküp beton dökülmesi planlanıyor. Proje dosyasında yer alan bilgilere göre “303 metre uzunluğunda bir ayrık dalgakıran, bu dalgakıranın kara tarafında 270 metre uzunluğunda ve -5 metre derinliğinde bir rıhtım” yapılması amaçlanıyor.  Dosyada, iskelelerin toplam uzunluğu 418 metre, genişlikleri ise üç metre olarak belirtilmiş. Yaklaşık 20 milyon 807 bin TL harcanacak proje sonucunda 80 gezi teknesinin yanaşabileceği bir liman oluşturulması amaçlanıyor.

MİLLİ PARK SINIRINDA İNŞAAT

Yapılması planlanan projenin 1. Derece Doğal Sit alanına mesafesi ise sadece 12 metre. Liman alanının doğusunda ve güneyinde de 1000’in üzerinde bitki türüne, 21 endemik türe ev sahipliği yapan Beydağları Milli Parkı yer alıyor. 17 Aralık tarihinde Antalya Valiliği’ne sunulan proje dosyasında “Bu sınır, kıyı kenar çizgisi ile yapılacak olan kazıklı iskele yapısı arasında kalmaktadır ve su yüzeyi alanıdır. Yapılacak yapılar Beydağları Sahil Milli Parkı sınırı içine girmemektedir. En batıdaki 184 metre uzunluğundaki kazıklı iskelenin güneybatı ucu ile sınır yan yana konumundadır” denildi. Proje ile ilgili, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci hala devam ediyor.

‘HALK TEKNELERDEN USANDI’

Yerel halktan henüz çok büyük bir tepkinin oluşmadığını söyleyen Beydağı Kardeşliği temsilcileri, “Büyük bir çoğunluğu projeyi istiyor. Çünkü gezi tekneleri son yıllarda çok fazla arttı. Sahili ciddi anlamda kapatmaya başladılar. Belki proje bu durumu toparlar diye düşünüyorlar. Ancak projeye dosyasına baktığımızda durumun böyle olmadığını, daha fazla teknenin gelmesine sebep olacağını ve çok daha büyük zararlar vereceğini görüyoruz” diye konuştu. Gezi teknelerinin aynı anda koya gelerek denize çapa attıklarını ve bu durumun denizdeki canlılığa büyük zararlar verdiğini söyleyen çevreciler, teknelerin bir iki saat durabilmek için denize attıkları çapanın sürüklendiğini, bu yüzden de deniz dibinde yer alan yumurtaları, deniz altı bitkileri ve verimli toprakları da beraberinde süpürdüğünü anlattı.

ULUPINAR SEMENDERİ TEHLİKEDE

Projenin yarattığı sıkıntılardan birisi ise Milli Park sınırında yer alması. Her ne kadar rıhtım alanı olarak belirlenen bölge Milli Park sınırı içerisinde yer almasa da, iş makinelerinin geçmesi için parkın içerisinden bir yol açılması gerekiyor. Yol çalışmasının vereceği zarara da değinen ekoloji aktivistleri, “Endemik Ulupınar semenderi sadece Adrasan’da yaşıyor. Sayıları iki sene önceki yangında ciddi seviyede azalmıştı. Orada iş makinesinin artması bu koruma altındaki türü de tehlikeye atacak” ifadelerini kullandı.

SOYU TEHLİKETE OLAN BALIKLAR

Taşlık bir alanda bulunan Balıkçı Koyu birçok balık türüne ev sahipliği yapıyor. Bu balıklardan ikisi soyu oldukça azalan lahoz (epinephelus alexandrinus) ve ofroz (epinephelus guaza). Aynı zamanda Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği‘nin (IUCN) kırmızı listesinde yer alan büyük karavida (scyllarides latus) da gene Adrasan’da yaşıyor.

POSEİDON ÇAYIRLARI YAŞAM ALANI

Proje ile varlığı tehlikeye girecek bir başka tür ise Poseidon çayırları. Barcelona Sözleşmesi ile koruma altına alınan Poseidon çayırları, deniz altı ormanları gibi çok ciddi anlamda oksijen ve besin üretiyor. Aynı zamanda bir sürü canlının yaşama yeri. Hali hazırda tekneler yüzünden çok fazla zarar görmüş bu alan, projenin yapımıyla birlikte iyice tehlikeye girecek. Beydağları Kardeşliği, liman projesi dosyasında etkilenecek canlı türleri hakkında detaylı bir inceleme yapılmadığını söylüyor. Dosyada, yalnızca çevre ve kimya mühendislerinin görüşünün alındığı, deniz biyologlarına ise hiç danışılmadığını belirten oluşum, “ÇED Raporu gerekli değildir” kararı çıkması durumunda projeye karşı dava açacaklarını belirtti. (Kaynak: Yeşil Gazete)

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.