Antalya iradesine sahip çıkıyor! Özgür Özel, Antalya'ya geliyor

haberimizvar.net-  Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tutuklanmasının ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde miting düzenleyen CHP Antalya İl Başkanlığı bugün de Karaalioğlu Parkı'nda 'Antalya iradesine sahip çıkıyor' mitingi düzenledi. CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, CHP Antalya Milletvekilleri Mustafa Erdem, Cavit Arı, Aykut Kaya, Aliye Coşar ve Sururi Çorabatır, ilçe başkanları ve vatandaşlar katıldı. CUMA GÜNÜ MİTİNG VAR Mitingde, “Torosların evladı Muhittin Böcek”, “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Cumhurbaşkanı İmamoğlu”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atıldı. Başkan Böcek’e destek mitingine 19 Mart eylemlerinde dünya gündemine oturan Pikachu da katıldı. Sözlerine, 11 Temmuz Cuma akşamı CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde olacağını belirterek başlayan Kamacı, şunları söyledi: 31 MART SONRASI... “Ne olduysa 31 Mart’tan sonra oldu, iktidar kendinden öyle emindi ki. Bizim 14 büyükşehir, 21 tane şehir ve Türkiye’nin yüzde 67’sine hitap eden alanları alabileceğimizi aklının ucundan geçirmedi. O yüzden biz onlara büyük kötülük yaptık. Ellerindeki bütün belediyeleri aldık. Ne yapacaklardı? Yıllardan beri hiçbir dönemde yapılmayan bazı girişimlerde bulunacaklardı. Bunun için öncelikle demokratik yollardan ön seçimle Cumhurbaşkanı adayımız olan Sayın Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal ettiler. Yetmedi, onları kesmedi. Ne yapmaları gerekiyordu? Ekrem İmamoğlu’nu cezaevine koymaları gerekiyordu. Boş olan dosyalarla Silivri Cezaevi’ne onu gönderdiler. Bugün İstanbul Büyükşehir’in bürokratlarının yüzde 60’ı ve Belediye Başkanı Silivri Cezaevi’nde. Yetmedi, cezalandırmaların devam etmesi lazımdı. Seyhan’ı, Ceyhan’ı ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’nı, Adıyaman Belediye Başkanı’nı, İzmir İl Başkanı’nı ve eski İzmir Belediye Başkanı’nı aldılar ve sonunda Antalya’ya geldiler. KOCAGÖZ 13 GÜN SONRA TUTUKLANDI Aslında biz bunları daha önce görmüştük. Nerede görmüştük? Mesut Kocagöz, 30 yıl sonra Kepez’i aldığında 13 gün sonra onu cezaevine gönderdiler, orada görmüştük. Antalya’da 31 yıldan bu yana herhangi bir soruşturma geçirmeyen ve ikinci defa kazanan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nı cezalandırması gerekiyordu. Nasıl yaptılar? Yine içi boş dosyalarla, hukukçulara göre bana göre de aynı şekilde hiç tutuklanmaması gerekirken tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Herhangi bir şey kaybetti mi Muhittin Böcek? Daha da gözümüzde gönlümüzde büyüdü. Onun cezaevine götürenler, gözümüzden gönlümüzden düştüler. Bazı kişiler, özel yönlendirilmiş, eğitilmiş şekilde Türkiye’nin rejimiyle ilgili açıklamalar yapıyorlar. Bazıları diyor ki ‘Bu belediye başkanları bir şey yaptı mı?’ Yapmış olsalar, 30 yıldan beri bu memleketin gözünün önünde çalışma yapıyorlar, insanlara hizmet ediyorlar. Yangında orada, selde orada, yardımda orada… Her yerde olan belediye başkanlarımız cezalandırılıyor. Önemli değil, bu günler de geçer. Başımız dik girer başımız dik çıkarız. MAN)AVGAT'TA OYUNA GELMEDİK Yargılamalar tutuksuz olmalı, hele hele görev yapan bir kişinin yargılaması tutuksuz olmalı, aynı zamanda adil olmalı. Türkiye’de adalet, adil mi? Dün bunu gördük. Nerede gördük? Manavgat’ta yedi tane belediye meclis üyemiz tutuklandı. Milletvekillerimiz de oradaydı. Bir tanesini denetimli serbestlikle bıraktılar, daha bir saat geçmeden tutuklamak üzere aldılar. Yukarıdan işaret geldi, Manavgat Belediye Meclisi üyelerinin sayısının düşürülmesi gerekiyordu ve düşürdüler. Ama bu oyuna gelmedik, hep beraber görevimizi yaptık. Manavgat yine bizim olacaktır. Buradan özellikle belirtmek istediğim bir konu var. 100 yılı geçmiş Cumhuriyetimiz tehlike altında. Özellikle iktidara yakın olanlardan bazıları ara sıra cümleler kuruyor; neymiş 1923’teki ‘kanlı darbe’nin hesabı sorulmadan Türkiye terörsüz olmazmış! Ey Ahmet Hamdi Çamlı, sen o Cumhuriyet olmasaydı sen bugün ya Rumlarla beraberdin ya Yunanlılarla beraberdin. Türk olamazdın. Şunu açıklıkla söylemek istiyorum. Bir halk ne kadar kendi sorununa sahip çıkıyorsa, o sorunları çözmek o kadar kolaylaşır. Burada ve diğer alanlarda binlerce kişi olmalıyız, bizden korkmalılar.  Cumhuriyetimiz tehlike altında, bu tehlikeyi savuşturmanın tek yolu var. Hep birlikte bu rejime karşı mücadele etmektir. Bu sistemi yeniden Cumhuriyet rejimine sevk etmektir.”