Antalya Vekili Erdem’den Torba Yasa çıkışı

haberimizvar.net- Hükümetin ‘Vergi Torbası’ ile ilgili CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, sert çıktı. Erdem, şu sözlere yer verdi; “23 yıldır yaptığınız gibi vatandaş maaşına tek bir maddeyi buraya getirmiyorsunuz. Biz teklif ediyoruz, maalesef bunu da kabul etmiyorsunuz. Değerli arkadaşlar, yarın 2026 yılı bütçesinin sunumu var ve ardından görüşmeleri başlayacağız. Bu bütçede de 2025 ve daha önceki yıllarda AKP iktidarının hazırlandığı bütçeler gibi bu ülkenin yurttaşılar için bir yıkım bütçesi. Sarayda hazırlanan bu bütçe yine fail lobisinin, sermayenin ve yandaşın bütçesi. Beceriksiz ekonomik yönetiminin bütün yükünü yurttaşın sınıfına yükleyen bir bütçe. Bunu bütçe maratonunda çok çok konuşacağız. Ama bugün kendilerine kanun teklifinden anlaşılıyor ki, bu saray ve israf iktidarda bu vatandaşın verdikleri yetmiyor. Yetmiyor ki, hala yurttaşı vergi ve harçlara boğmak için buna aslında haraç demek lazım, canla başla çalışıyor. KAYIT DIŞILIK ARTACAK Getirilen teklifin genel gerekçesinde düzenlemelerin hedefi vergi dışı kalmış alanların kapsama alınması diyor. Bazı istisna ve muafiyetler kaldırılması, kayıt dışı ile mücadele güçlendirilmesi, medya adaletinin artırılması olarak belirtilmiş ise de, gerçekten teklif içerisine bakıldığında bu hedeflerin yeni gelir kaynakları yaratmaya ve mükellefin yükünü artırmaya yönelik olduğu görülüyor. Yani ekonomik krizin faturasının her defasında emekçiye, serbest meslek erbabına özetle yurttaşa çıkarmaya çalıştığını buradan görüyoruz. Özellikle kayıt dışılığı artırıcı işlemi yaparak kayıt dışılığı önlemekte ne sıfat ediyorsunuz onu da anlamak mümkün değil. Örneğin SGK'da yaptığınız 3 puanlık artış bir taraftan SGK'nın gelir becerisini azaltacak, bir taraftan da kayıt dışılığı artıracaktır. Değerli arkadaşlar, 2025'in ilk 9 ayında bu yurttaş, dakikada 19 milyon 723 bin lira, günde 28 milyar 401 milyon lira, toplamda ise 7 trilyon 753 milyar 506 milyon lira bekliyor demiş. Ama yurttaş bu İslampaşa kapalı iktidarda para getiremiyor. 1 trilyon 217 milyar lira 3 çağda oluşmuş. Şimdi de bu belirleniksizlikler ve onun ekonomi yönetimi daha fazla bitmiştir. Bugün ülkede açlık sınırı 27.970 lira, yoksulluk sınırı 91.109 lira, ülkenin yarısı ücret asgari ücreti seviyesine maaş alıyor ve Eylül 2025'te asgari üretinin ekonomi karşısındaki kaybı 5.621 lira olmuş. HUKUK DIŞI SİYASİ BASKI Peki, bu tabloda toplanan verdikleri ülkenin emekçisine, yurttaşına gitmediğine göre, nerelere gidiyor da bir fazla ağızlıcak damla vericisinden medet uğruyor? Bunu da sorgulamak lazım. Ama ben söyleyeyim. Faiz ödemelerine gidiyoruz. Yapıştırt devletine veren, araç geçmeyen, uçak inmeyen, köprü, otoyolu, havaalanına müteahhitlerine gidiyoruz. Kapıda tasarım tedbirlerini görmezden gelen çakma düşkünlüğünün harcamalarına, itibaren tasarım olmaz diyenlerin masraflarına gidiyoruz. Bir de seçimlerdeki hezimeti hatmedemeyen AKP iktidarının, CHP'li belediyelerinin hukuk dışı siyasi operasyonlarının ekonomik maliyetlerine gidiyoruz. Değerli arkadaşlar, burayı defalarca söyledik. Bizim yapmada da müşkül veriyor mevzuatımız var. Yeterin tüm meslek mensuplarıyla, sendikalarıyla, kanunlu konumlu tutmalarıyla, kamuoyunda tartışarak nitelikli, adil bir vergi tüccarlığı yapalım. Bu torbada yurttaşların, mükelleflerin beklediği yapılandırma, enflasyon türetmesi, vergi kanunundaki değişiklikler gibi yapısal değişiklikleri maalesef göremiyoruz. Maddelere baktığımızda kira görevlerindeki artış istisnaları kaldırılıyor. KİRA ZAMMI OLARAK YANSIYACAK Bu istisnalarda 2024 yılında 2 milyona yakın mükellef yararlanmış. Bu değişiklik, Volut'ta iki kira görevine tek geliyor yaklaşık. Türkiye'nin de Avustralya'ya göre bile kira artışları %40'lara dayanmış. Bu uygulama yurttaşa tekrar kira zamanı olarak yansıyacak. Yine Volut bir atışı maalesef iler olarak göstermeyecek. Bu durumda da yine kira artışı olarak toplumda yansıma yön görülecek. Üçüncü madde ile dördüncü geçim eklemde dönem uygulaması yerine getirilmektedir. Değerli arkadaşlar bunu iki yıl önce getirdiniz. Özellikle de bu teklifin malum işaretlerine verilmesini gerçekten üzüntüyle karşılıyorum. Bu durum malum işaretlerimiz meslek mensup meslektaşlarımız için ayrı bir iş yükü daha önce kaldırıldı. Şimdi getirilmesi de artık ülkede iktidarın kararlarına güvenildiği bir göstergesi olarak algılanıyor. Burada amaç yıl ortasında zam yaptığınız zamma verisini bir fazla almak ve parayı bir iki ay, ay erkek toplamak yani ekonomiyi buna muhtaç hale getirdiğinizin de çok açık bir göstergesidir. Yedinci madde ile gayrimenkullerin devre hesaplandığında bu atı eksik ödenmesidir bu teklif. Uygulamanın cezanı yüzde yirmi beşten. Yüze çıkarılması vatandaş bu hesabesinde ev alamıyor ama bu da bir düzenleme gerekiyor. BÖYLE DEVLET YÖNETİLEMEZ Yalnız bu kadar yaza yüküyle değil. Yine araçlara gösterdiği yapılan sıfır araçlar listesinin işlemlerinden ve ince araçlardan binde iki arada yani bir de bu mazot parası istiyorsunuz ya bu kadar gerçekten ülkenin buna ihtiyaç duyduysa vay halimize demek istiyorum. Madde 10 liraya mağdur son göbeklerine yıllık harç getirmekte ne demek bu? Kuyumcular yıllık 30 bin lira, galericiler 30 bin lira, emlakçılar 20 bin lira, doktor yıllık 20 bin lira, iş ekimleri 20 bin lira, veteriner 10 bin lira. Eğer büyükşehir sürülentisi içindeyse bu iki kat artıyor. Yani arkadaşlar böyle bir devlet yönetilmez. Bu toplam toplar gibi yaklaşıldı. Bazı desteklere siz madra az gösteriyorsunuz diye toplam vergi ücretini biliyorsunuz. Her doktor, her diş ekimi aynı parayı kazanmıyor. Bu madde kabul edilmeli değil. Teklifin 16. maddesiyle Cumhurbaşkanı'na %30 olan devletin ödediği bireysel emekli katkı pay oranının %50 artırma ve sıfırlama yetişimi veriyorsunuz. Maddenin gerekçesinde yedeklerin fon büyüklüklerine ulaşılması, kamu mali dengesinin gözetilmesi şeklinde gerekçelerden bahsediyorum. Burada ne anlamalıyız? Niye net bir şekilde bu artırma ve azama Cumhurbaşkanı'na verilmeden düzenlenemiyor? Gerekçedeki ifadelerden bireysel emekli ödemeler için devletin halen yaptığı %30 oranındaki katkı pay ödemesinin azaltılmasının amaçlandığını hissediyoruz. SORUMSUZ HARCAMA Yetki analizine göre devlet katkısı için 2026 yıl ödemek ihtiyacı orta sebebinde tahmini 132 milyar lira olarak hesaplanmış. Bu durumda düzenlemenin ardından Cumhurbaşkanı kararıyla katkı pay oranında yapılacak her yüz doğruluk değişik 45 milyar TL ödemek ihtiyacını azaltacak ya da artıracak. Yoksa iktidar sorumsuz harcamalarına gayret yaratabilmek için tasarruflar artırmaya yönelik önemli bir teşvik oranı bireysel emeklilik katkı paylarına göz dikti diye aklınızdan geçiyor. Bu iktidarı belediyelere de saldırısı bitmiyor değerli arkadaşlar. MAK 32 ilgiliyle genel aydınlatma giderlerinin karşılanması için belediye ve iktidarı devletinin kendi gelirli paylarına yapılacak kesinti oranı 3 katına çıkartıyor. Yani bu kabul edilir bir şey değil. Bu artırısız bir tarzı Cumhurbaşkanı yetkisinin de buradan kaldırılması lazım. Yine prim oranlarında borçlanma arasında kırıltı mesele yapılıyor. Bunlar adil değil. Maddelerde bunlarla ilgili değerlendirmeleri sunacağım. Fakat sonunda şunu söylemek istiyorum. Hazne ve Maliye Bakanlığı yanlış bir dönem arayış yüzünden harçlılara, bambi öykülerine mutlaç duruma düşmüş. Saygısı için sadece vergi toplayarak krizin faturasını açtık sınırında yaşayan halka keserek bu ekonomiyi düzeltemezsiniz. Bu ülkede adaletçi hukuku sağlamadan çatlamadığı cemaiye ve yandaş müteahhitlere gelen gider paraları kesmeden bu ekonomiyi düzeltemezsiniz. Nereye gidiyoruz diye düşünüyorum. Bazen böyle sokakta tasfiye nedeniyle fiyatları düşürdük diye destavaklığa geliyor. Batıyoruz diye vergi arttırıcı anlamına gelen bir torba yasağı önümüzde. Yani kısaca değerli arkadaşlar. Yönetemiyorsunuz. Artık işi eline bırakın diyorum.”