CHP arazisinde AKP gecekondusu

15.11.2020 - 17:09, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

CHP arazisinde AKP gecekondusu

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde 4 gündür yaşanan yetki ve vekillik operasyonları bir CHP icraatı değil. Başrol oyuncularından bazılarının önünde CHP titri olsa bile operasyonun CHP’yle ilgisi yok. Mehmet Hacıarifoğlu’nun elinden başkan vekilliğinin alındığı ve bir başka CHP’li meclis üyesine 10 günlüğüne, ardından da bir diğerine Muhittin Böcek geri dönünceye kadar verildiği yazısından kamuoyu ne zaman haberdar olduysa CHP yöneticileri de o dakika itibarıyla öğrendi. İl ve ilçe başkanları, belediye başkanları, parti yöneticileri, sen, ben nasıl izlediysek, aynı şekilde izlediler. Her şey önlerinde oldu, ama hiç birinin önceden bir bilgisi ya da o andan itibaren yapılacaklara ilişkin düşüncesi yoktu. Krizi, daha doğrusu operasyonu kucaklarında buldular. Genel Başkan Kılıçdaroğlu bile aynı durumdaydı. Oyuna geldi, oyuna getirildi.   Perdenin gerisinde yaşananlar   Peki, CHP’nin arazisinde gerçekleşmiş gibi görünen ya da gösterilen bu operasyonun asıl senaristleri kimler? Gerçeği bulmak için görüntüleri aralayıp arkadaki öze, perdenin gerisinde yaşananlara bakmak lazım. Hep birlikte bakalım: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün Kıbrıs’taydı. Yani gündemi yoğundu. Bu fırsatı değerlendiren bazı AKP’liler Büyükşehir Belediyesi’ndeki operasyonu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya taşıdı. Soylu’nun da meseleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a götürdüğü söyleniyor. Erdoğan’ın “Böyle bir şey kabul edilemez” demesi üzerine de İçişleri Bakanlığı düğmeye basıyor. Bakan Soylu adına İller İdaresi Genel Müdürü Kürşat Kırbıyık’ın imzasını taşıyan ‘resmi görüş’ yazısı ondan sonra kaleme alınıyor. Ne deniyor bu yazıda: “Muhittin Böcek’in hastalık izni sırasında, belediye başkan vekilinin görevini sonlandırması, dönemler itibariyle başka meclis üyelerini vekil olarak görevlendirmesine dair bir yetkiyi kullanması mümkün değildir. Bu yetki gaspı anlamına gelir. Bu nedenle atama yazısı yok hükmündedir”. Yani Hacıarifoğlu görevine devam edebilir, diğer atamalar geçersizdir.   Operasyonun aktörleri kimler?   Operasyonun aktörlerini de irdelediğimizde tablo daha net anlaşılacaktır. Bu operasyonun komuta merkezinde kim var? Genel Sekreter Cansel Çevikol Tuncer… Peki Tuncer kimdir? Hakkındaki FETÖ iddiaları ayyuka çıkan Fettah Tamince’nin eski avukatı… CHP’lilerin kahir çoğunluğunun karşı çıktığı Tuncer, iktidarın oluruyla genel sekreterliğe atandı. Kim referans oldu, kim atadı, hangi sözler verildi, şimdilik bilinmiyor. Buraya bir mim koyalım. Geçenlerde sosyal medyada, yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’la Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz’in bir fotoğrafını paylaşmıştım. Telefonla arayan birkaç kişi, fotoğrafta dikkatimi çekmeyen bir ayrıntıyla ilgili bilgi verdi. Arka planda duran kaşkollu şahısla ilgili yani… Söz konusu şahsın Lütfi Elvan’ın o dönemdeki koruması Behiç Özdemir olduğunu söylediler. Ben de bu vesileyle öğrendim. Behiç Özdemir, geçmişte Mevlüt Çavuşoğlu’nun da korumalığını yapmış. Peki şimdi nerede? Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde zabıta daire başkanı… Üstelik bu dönem atandı. Bu kadar mı? Değil… Mevlüt Çavuşoğlu’nun eski koruması Behiç Özdemir, kriz yaratan atama yazısıyla başkan vekilliği görevine getirilmeye çalışılan ‘CHP’den’ meclis üyesi Büşra Dirgen Özdemir’in eşi… Aile bağları bizi ilgilendirmez; ama söz konusu olan CHP arazisine yapılmış AKP gecekondularıysa bu bağlar gündeme gelir.   Tam FETÖ tarzı bir operasyon   Operasyona adı karışan diğer aktörlerin bağlantıları da zaman içinde ortaya çıkacak, gündeme gelecektir. Şimdilik iki örnek yeterli… Bu iki örnek kazındığında arkadan AKP gölgesinin çıkması meselenin bir boyutu… Diğer boyutu ise Tamince bağlantısı… Antalya’yı saran, ayyuka çıkan dedikodulara itibar edersek ya da bu söylentilerin küçük de olsa bir gerçekliği varsa, yani ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ ise ortada bol kremalı bir pasta var demektir. Kavga da bu pastayı kimin yiyeceği kavgasıdır. Gündeme birden bire düşen ve İçişleri Bakanlığı’nın ‘yok hükmündedir’ dediği atama yazısının hazırlanış biçimi, ortaya çıkış şekli, Cuma günü yaşanan trafik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun buna alet edilmesi, süreçten bihaber CHP yöneticilerinin birbirinin suratına şaşkın şaşkın bakışı düşünüldüğünde, yani fotoğrafın bütün cepheleri gözümüzün önüne geldiğinde bunun geçmişten çok iyi tanıdığımız FETÖ operasyonlarına benzediği aşikar… Sonuçta AKP’nin içindeki bir kavga CHP’li gibi görünen aktörler üzerinden verildi ve finali de AKP iktidarı yaptı. CHP’nin sürece ilişkin beceriksizliği ya da bütün bunlara alet olması ise zaten ilk akla gelen, bilinen, tahmin edilen bir durum. Herkesin oraya bakması istendi, bakanlar da beceriksizce yönetilen bir süreç görüp onun üzerinde tepindi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde 4 gündür yaşanan yetki ve vekillik operasyonları bir CHP icraatı değil. Başrol oyuncularından bazılarının önünde CHP titri olsa bile operasyonun CHP’yle ilgisi yok. Mehmet Hacıarifoğlu’nun elinden başkan vekilliğinin alındığı ve bir başka CHP’li meclis üyesine 10 günlüğüne, ardından da bir diğerine Muhittin Böcek geri dönünceye kadar verildiği yazısından kamuoyu ne zaman haberdar olduysa CHP yöneticileri de o dakika itibarıyla öğrendi. İl ve ilçe başkanları, belediye başkanları, parti yöneticileri, sen, ben nasıl izlediysek, aynı şekilde izlediler. Her şey önlerinde oldu, ama hiç birinin önceden bir bilgisi ya da o andan itibaren yapılacaklara ilişkin düşüncesi yoktu. Krizi, daha doğrusu operasyonu kucaklarında buldular. Genel Başkan Kılıçdaroğlu bile aynı durumdaydı. Oyuna geldi, oyuna getirildi.

 

Perdenin gerisinde yaşananlar

 

Peki, CHP’nin arazisinde gerçekleşmiş gibi görünen ya da gösterilen bu operasyonun asıl senaristleri kimler? Gerçeği bulmak için görüntüleri aralayıp arkadaki öze, perdenin gerisinde yaşananlara bakmak lazım. Hep birlikte bakalım: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün Kıbrıs’taydı. Yani gündemi yoğundu. Bu fırsatı değerlendiren bazı AKP’liler Büyükşehir Belediyesi’ndeki operasyonu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya taşıdı. Soylu’nun da meseleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a götürdüğü söyleniyor. Erdoğan’ın “Böyle bir şey kabul edilemez” demesi üzerine de İçişleri Bakanlığı düğmeye basıyor. Bakan Soylu adına İller İdaresi Genel Müdürü Kürşat Kırbıyık’ın imzasını taşıyan ‘resmi görüş’ yazısı ondan sonra kaleme alınıyor. Ne deniyor bu yazıda: “Muhittin Böcek’in hastalık izni sırasında, belediye başkan vekilinin görevini sonlandırması, dönemler itibariyle başka meclis üyelerini vekil olarak görevlendirmesine dair bir yetkiyi kullanması mümkün değildir. Bu yetki gaspı anlamına gelir. Bu nedenle atama yazısı yok hükmündedir”. Yani Hacıarifoğlu görevine devam edebilir, diğer atamalar geçersizdir.

 

Operasyonun aktörleri kimler?

 

Operasyonun aktörlerini de irdelediğimizde tablo daha net anlaşılacaktır. Bu operasyonun komuta merkezinde kim var? Genel Sekreter Cansel Çevikol Tuncer… Peki Tuncer kimdir? Hakkındaki FETÖ iddiaları ayyuka çıkan Fettah Tamince’nin eski avukatı… CHP’lilerin kahir çoğunluğunun karşı çıktığı Tuncer, iktidarın oluruyla genel sekreterliğe atandı. Kim referans oldu, kim atadı, hangi sözler verildi, şimdilik bilinmiyor. Buraya bir mim koyalım. Geçenlerde sosyal medyada, yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’la Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz’in bir fotoğrafını paylaşmıştım. Telefonla arayan birkaç kişi, fotoğrafta dikkatimi çekmeyen bir ayrıntıyla ilgili bilgi verdi. Arka planda duran kaşkollu şahısla ilgili yani… Söz konusu şahsın Lütfi Elvan’ın o dönemdeki koruması Behiç Özdemir olduğunu söylediler. Ben de bu vesileyle öğrendim. Behiç Özdemir, geçmişte Mevlüt Çavuşoğlu’nun da korumalığını yapmış. Peki şimdi nerede? Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde zabıta daire başkanı… Üstelik bu dönem atandı. Bu kadar mı? Değil… Mevlüt Çavuşoğlu’nun eski koruması Behiç Özdemir, kriz yaratan atama yazısıyla başkan vekilliği görevine getirilmeye çalışılan ‘CHP’den’ meclis üyesi Büşra Dirgen Özdemir’in eşi… Aile bağları bizi ilgilendirmez; ama söz konusu olan CHP arazisine yapılmış AKP gecekondularıysa bu bağlar gündeme gelir.

 

Tam FETÖ tarzı bir operasyon

 

Operasyona adı karışan diğer aktörlerin bağlantıları da zaman içinde ortaya çıkacak, gündeme gelecektir. Şimdilik iki örnek yeterli… Bu iki örnek kazındığında arkadan AKP gölgesinin çıkması meselenin bir boyutu… Diğer boyutu ise Tamince bağlantısı… Antalya’yı saran, ayyuka çıkan dedikodulara itibar edersek ya da bu söylentilerin küçük de olsa bir gerçekliği varsa, yani ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ ise ortada bol kremalı bir pasta var demektir. Kavga da bu pastayı kimin yiyeceği kavgasıdır. Gündeme birden bire düşen ve İçişleri Bakanlığı’nın ‘yok hükmündedir’ dediği atama yazısının hazırlanış biçimi, ortaya çıkış şekli, Cuma günü yaşanan trafik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun buna alet edilmesi, süreçten bihaber CHP yöneticilerinin birbirinin suratına şaşkın şaşkın bakışı düşünüldüğünde, yani fotoğrafın bütün cepheleri gözümüzün önüne geldiğinde bunun geçmişten çok iyi tanıdığımız FETÖ operasyonlarına benzediği aşikar… Sonuçta AKP’nin içindeki bir kavga CHP’li gibi görünen aktörler üzerinden verildi ve finali de AKP iktidarı yaptı. CHP’nin sürece ilişkin beceriksizliği ya da bütün bunlara alet olması ise zaten ilk akla gelen, bilinen, tahmin edilen bir durum. Herkesin oraya bakması istendi, bakanlar da beceriksizce yönetilen bir süreç görüp onun üzerinde tepindi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.