Emniyette 'Rütbe Terfi Töreni' düzenlendi

haberimizvar.net- Emniyet Müdürlüğü konferans salonundaki törene İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, Teftiş Kurulu Antalya Çalışma Merkezi Koordinatörü Mustafa Levent Köse, Antalya Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürü Hayri Özdemir, il emniyet müdür yardımcıları, birim amirleri ve aileler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından polisliğin sadece hukuk bilgisiyle, talimatla, prosedürle yapılan bir iş olmadığını belirterek konuşmasına başlayan İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, "Bu meslek, insanı tanımayı; sabretmeyi, dinlemeyi, gerektiğinde susmayı, gerektiğinde dimdik durmayı öğretir. Bizim işimiz, sadece suçla mücadele etmek değil toplumun içinde görünmeyen bağlar kurmaktır. Bir çocuğun güvenle yürüdüğü sokakta emeğiniz varsa, bir annenin içi rahatsa, işte o zaman bu üniformanın hakkı verilmiş demektir" dedi. 'UNVANLAR DEĞİŞSE DE DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY SADAKATTİR' Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rütbe yükseldikçe sorumluluk ağırlaşır, vicdan daha çok konuşur. Unvanlar değişse de değişmeyen tek şey, devletimize ve milletimize duyduğumuz sadakattir. Ve bu sadakat, sadece görev saatlerinde değil, bir ömür boyu taşınır. Her bir rütbe, bir makamdan çok daha fazlasıdır. Omza takılan her yıldız, aslında bir vebaldir. Unutmayınız ki; hiçbir mertebe, insan olmanın, vicdan taşımanın ve adaleti korumanın önüne geçemez. Görevimiz ne olursa olsun; unvanımız ne kadar büyük olursa olsun, bizler bu milletin vakarına, bayrağın şerefine ve şehitlerimizin emanetine sadakatle bağlı kalmak zorundayız. Atalarımızın dediği gibi 'Başak büyüdükçe ve olgunlaştıkça ağırlığından dolayı başı öne eğilir.' Yani rütbeler yükseldikçe daha kibirli değil, tam tersine daha mütevazı olmalısınız. Bugün terfi eden her arkadaşım; her birinizin alın teri, fedakârlığı, gecesini gündüzüne katışı bizler için birer iftihar vesilesidir. Ama biliniz ki bu yol bitmeyen bir yoldur. Bu meslek, 'tamam oldum' demeye müsaade etmez. Her terfi daha büyük bir sorumluluğa, daha ağır bir yükümlülüğe işarettir. Bizler öyle bir mirasın taşıyıcılarıyız ki ecdadımız adaletin terazisini elden bırakmadan yüzyıllar boyu bu millete hizmet etmiş, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturuyla dünyaya nizam vermiştir. Bugün bizlere düşen görev bu kutlu mirası, sapasağlam bir şekilde yarınlara taşımaktır. Unutmayınız, bizim gücümüz, silahlarımızdan ya da makamlarımızdan değil inancımızdan, ahlakımızdan, milletimize duyduğumuz sevgiden gelir. Bizim yüreğimizde taşıdığımız iman, gözümüzdeki kararlılık, milletimizin duaları ve devletimize olan sadakatimiz; en büyük zırhımız, en sağlam kalkanımızdır. Sizler bu üniformayı taşıdığınız sürece, bu milletin duası sizinledir. Unutmayın ki her çocuğun huzurla uyuduğu bir gece, sizin uykusuz nöbetlerinizin eseridir."