Koray Aydın krizi AKP projesi mi ?

GÜNDEM 27.09.2020 - 16:52, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

Koray Aydın krizi AKP projesi mi ?

İYİ Parti'de 2. Olağan Kurultay'da GİK seçimleriyle birlikte başgösteren Koray Aydın krizi giderek parti içi bir isyana dönüşüyor. Son birkaç gündür siyaset gündeminin ilk sırasında bu var. Aydın'a karşı birlikte hareket etme kararı alan 20 civarında milletvekilinin aralarından seçtikleri iki arkadaşları vasıtasıyla durumu Genel Başkan Meral Akşener'e aktarmaları, ülke genelinde partililer arasında hızla yayılan 'Taban Hareketi' fian derken şimdilerde bu krizin AKP kaynaklı olduğu savı kulislerde dolaşıyor. Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı da yaklaşımı köşesinde dile getirdi. Son dönemde ciddi bir irtifa kaybı yaşayan AKP'nin Millet İttifakı'nı bozmak, dağıtmak amacıyla bir opersyon başattığını, sözkonusu krizin de bu operasyonun bir parçası olduğunu demeye getiriyor. Bursalı'ya göre Koray Aydın krizinin bir AKP operasyonu olduğunun işaretleri; Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ın İYİ Parti'yi 'milli ve yerli' ilan etmesi, parlamenter sisteme dönüş önerisinin tartışılabileceğini açıklaması. Bu arada MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ortada fol yok yumurta yokken ansızın çıkıp Akşener'e 'Yuvaya dön' çağrısı yapması da yine operasyonun bir hamlesi Bursalı'ya göre... Meseleye derinlemesine bakınca bunlar öyle havada iddialar gibi gelmiyor doğrusu. Yaşanan kriz nasıl sonuçlanır, nasıl bir orta yol bulunur kestirmek zor. Ancak bugün itibarıyla bakıldığında İYİ Parti'de suların kısa sürede durulması, birlik ve beraberliğin sağlanması pek mümkün görülmüyor. Peki bu durum, yani kendi içinde ikiye üçe bölünmüş bir İYİ Parti kimin işine yarar ? Elbette AKP ve ortağı MHP'nin. Yani iktidarın... Öyleyse iddia edilen 'operasyon' gayet mümkün görülebilir. Nitekim İYİ Parti'de yaşananlardan rahatsız, mutsuz olan kesim şu sıralar bu operasyon savının üzerinde ciddi ciddi düşünüyor... Herkesin kafasında yanıt bekleyen soru da şu; Bir zamanlar çok yakın olduğu, yıllarca birlikte siyaset yaptığı MHP Lideri Bahçeli vasıtasıyla RTE'nin değirmenine su taşıyan Koray Aydın bunu bilerek/isteyerek mi yapıyor yoksa partiyi ele geçirme hırsı ile bir gaflet içerisinde mi ? Bunu zaman gösterecek. Diğer yandan, ister AKP/MHP kaynaklı, ister başka mahfillerin etkisi ne olursa olsun İYİ Parti'deki muhalif kanadın gözünde krizin baş sorumlusu olarak Koray Aydın görülüyor. GİK'e aday olmadığı halde krize yol açan 'oy verilmeyecekler' listesinde adı yeralan Ümit Özdağ'ın sosyal medya hesabından Koray Aydın'a yönelik yaptığı paylaşımda, "GİK üyesi olmak istemediğimi  bilmene rağmen aday listesine yazdırıp sonra çizdirmek için pusu kuran "adama" soruyorum. Bana düşman olduğun kadar PKK'ya, FETÖ'ye. Yunanistan'a vs düşman mısın bilmiyorum ama sen benim düşmanım olacak kadar değerli değilsin" şeklindeki ifadeleri muhalif kanadın Aydın'a bakış açısını özetliyor aslında. Keza Akşener'in 100 kişilik anahtar listesinde olduğu halde 'oy verlmeyecekler' listesinde de olan Yavuz Temizer'in 'komitacılıkla' itham ettiği Koray Aydın'ı tartışmak üzere TV'ye davet etmesi, muhalif partililerin 'Taban Hareketi' adını verdikleri oluşumun eleştrilerinin odağına Aydın'ı yerleştirmeleri de aynı bakış açısının bir tezahürü... Şimdi bütün gözler 2'inci Olağan Kurultay'da geçerli oyların tamamını alarak liderliğini pekiştiren Meral Akşener'de. Akşener basında, sosyal medyada günlerdir yazılan, konuşulan iddialara nasıl bir tepki verecek merak konusu. Koray Aydın'a karşı hareket eden milletvekillerinin yakınmalarını dinlediğinde, “Şu an susuyorum, gözlemliyorum” dediği öne sürülen Akşener'in hamlesi, İYİ Parti'nin bundan sonraki yol haritasını da göstermiş olacak...  

İYİ Parti'de 2. Olağan Kurultay'da GİK seçimleriyle birlikte başgösteren Koray Aydın krizi giderek parti içi bir isyana dönüşüyor. Son birkaç gündür siyaset gündeminin ilk sırasında bu var. Aydın'a karşı birlikte hareket etme kararı alan 20 civarında milletvekilinin aralarından seçtikleri iki arkadaşları vasıtasıyla durumu Genel Başkan Meral Akşener'e aktarmaları, ülke genelinde partililer arasında hızla yayılan 'Taban Hareketi' fian derken şimdilerde bu krizin AKP kaynaklı olduğu savı kulislerde dolaşıyor.

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı da yaklaşımı köşesinde dile getirdi. Son dönemde ciddi bir irtifa kaybı yaşayan AKP'nin Millet İttifakı'nı bozmak, dağıtmak amacıyla bir opersyon başattığını, sözkonusu krizin de bu operasyonun bir parçası olduğunu demeye getiriyor. Bursalı'ya göre Koray Aydın krizinin bir AKP operasyonu olduğunun işaretleri; Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ın İYİ Parti'yi 'milli ve yerli' ilan etmesi, parlamenter sisteme dönüş önerisinin tartışılabileceğini açıklaması. Bu arada MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ortada fol yok yumurta yokken ansızın çıkıp Akşener'e 'Yuvaya dön' çağrısı yapması da yine operasyonun bir hamlesi Bursalı'ya göre...

Meseleye derinlemesine bakınca bunlar öyle havada iddialar gibi gelmiyor doğrusu. Yaşanan kriz nasıl sonuçlanır, nasıl bir orta yol bulunur kestirmek zor. Ancak bugün itibarıyla bakıldığında İYİ Parti'de suların kısa sürede durulması, birlik ve beraberliğin sağlanması pek mümkün görülmüyor.

Peki bu durum, yani kendi içinde ikiye üçe bölünmüş bir İYİ Parti kimin işine yarar ? Elbette AKP ve ortağı MHP'nin. Yani iktidarın...

Öyleyse iddia edilen 'operasyon' gayet mümkün görülebilir.

Nitekim İYİ Parti'de yaşananlardan rahatsız, mutsuz olan kesim şu sıralar bu operasyon savının üzerinde ciddi ciddi düşünüyor...

Herkesin kafasında yanıt bekleyen soru da şu;

Bir zamanlar çok yakın olduğu, yıllarca birlikte siyaset yaptığı MHP Lideri Bahçeli vasıtasıyla RTE'nin değirmenine su taşıyan Koray Aydın bunu bilerek/isteyerek mi yapıyor yoksa partiyi ele geçirme hırsı ile bir gaflet içerisinde mi ? Bunu zaman gösterecek.

Diğer yandan, ister AKP/MHP kaynaklı, ister başka mahfillerin etkisi ne olursa olsun İYİ Parti'deki muhalif kanadın gözünde krizin baş sorumlusu olarak Koray Aydın görülüyor. GİK'e aday olmadığı halde krize yol açan 'oy verilmeyecekler' listesinde adı yeralan Ümit Özdağ'ın sosyal medya hesabından Koray Aydın'a yönelik yaptığı paylaşımda, "GİK üyesi olmak istemediğimi  bilmene rağmen aday listesine yazdırıp sonra çizdirmek için pusu kuran "adama" soruyorum. Bana düşman olduğun kadar PKK'ya, FETÖ'ye. Yunanistan'a vs düşman mısın bilmiyorum ama sen benim düşmanım olacak kadar değerli değilsin" şeklindeki ifadeleri muhalif kanadın Aydın'a bakış açısını özetliyor aslında. Keza Akşener'in 100 kişilik anahtar listesinde olduğu halde 'oy verlmeyecekler' listesinde de olan Yavuz Temizer'in 'komitacılıkla' itham ettiği Koray Aydın'ı tartışmak üzere TV'ye davet etmesi, muhalif partililerin 'Taban Hareketi' adını verdikleri oluşumun eleştrilerinin odağına Aydın'ı yerleştirmeleri de aynı bakış açısının bir tezahürü...

Şimdi bütün gözler 2'inci Olağan Kurultay'da geçerli oyların tamamını alarak liderliğini pekiştiren Meral Akşener'de. Akşener basında, sosyal medyada günlerdir yazılan, konuşulan iddialara nasıl bir tepki verecek merak konusu. Koray Aydın'a karşı hareket eden milletvekillerinin yakınmalarını dinlediğinde, “Şu an susuyorum, gözlemliyorum” dediği öne sürülen Akşener'in hamlesi, İYİ Parti'nin bundan sonraki yol haritasını da göstermiş olacak...

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.