Plana değil talana karşıyız !

YEREL 25.06.2020 - 17:14, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

Plana değil talana karşıyız !

“Kaş’a hizmete engel oluyorlar” iddiasına yanıt KTTD’den geldi.

haberimizvar.net- Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası ile bazı oda ve birlikler tarafından. ‘Sabrımız Taştı’ başlığı altında yapılan basın açıklamasında, “Kaş halkının ihtiyaçları engelleniyor” denilerek bazı sivil toplum örgütleri hedef gösterilmişti. Sözkonusu açıklamada, “Belli bir grup tarafından Kaş halkının ihtiyaçları için yapılan imar düzenlemelerinden, köy yollarının iyileştirilmesine kadar neredeyse tüm çalışmalar itirazlarla engellenmeye çalışılıyor. Kaçak yapılaşmalarn bu davalar yüzünden ortaya çıkıyor” iddiası ortaya atılmıştı. Bu açıklamaya yanıt, Kaş Turizm Tanıtma Derneği’nden geldi. KTTD’den yapılan ‘Kamuoyuna’ başlıklı yazılı açıklamada, “Kaş Halkının ihtiyaçları engelliyorlar’ denilerek, derneğimizin ve bizimle birlikte Kaş’ın geleceği için mücadele eden insanların hedef gösterilmesi kimsenin haddi değildir” denildi.   SORUNLARA SAHİP ÇIKMAK YERİNE.. Kaş'ın sorunları için çözüm önerileri getirmek ve gerçekleştirilmek istenilen projeleri ortaya koymak yerine, böylesi talihsiz bir açıklama yapılmasının düşündürücü olduğuna dikkat çekilen KTTD açıklamasında özetle şu görüşlere yer verildi: “Her şeyden önce, açıklamayı yapan kişilerin, imar planlarının incelenmesine yönelik detaylı bir çalışmaları olduğunu düşünmüyoruz. İncelemiş olsalardı, şimdiye kadar yapılan planların, nüfus yoğunluğunu ve yapılaşmayı ciddi boyutta artıran, Kaş’ın geleceğini tehlikeye atan, sürdürülebilir turizmi riske eden, tarım alanlarını azaltan, arkeolojik ve doğal SİT alanlarına zarar veren nitelikte olduğunu görürlerdi. Planlarda, Kaş merkez nüfusu, mevcut nüfusun 5 katı (Çukurbağ Köyü için 9 katı) öngörülmüştür. Bu nüfus projeksiyonlarına bağlı olarak yapılaşma gerçekleştiği takdirde, Kaş'ın sosyal-ekonomik-kültürel-doğal yapısının, en basit çıkarım ve matematiksel hesaplarla bile ne denli olumsuz etkileneceği; ayrıca alt yapısından su kaynaklarına, kara ve deniz trafiğine kadar pek çok soruna yol açacağı anlaşılabilirdi.”      ‘KÖTÜ’ DAYATMASINI KABUL ETMEYİZ Açılan imar davalarının bir çoğunda TMMOB  Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Peyzaj Mimarları Odası Genel Merkezi ve WWF-(Doğal Hayatı Koruma Vakfı)  davalarımıza ortak olmuşlardır. Bu  davaların sonucu, değişik zamanlarda Kaş’a üç ayrı fakülteden, üç farklı bilirkişi heyeti gelmiştir. Şehir plancıları ve mimarların bulunduğu heyetler, bilimsel verilere dayanarak, yapılan planların uygun olmadığına dair raporlar vermişlerdir. Mahkemeler de bu raporları göz önünde bulundurarak kararlar almıştır.  Davaların bir kısmı da halen devam etmektedir.  Eğer planlar, Kaş’ın yararına ve şehircilik esaslarına uygun olsaydı, bilim insanları bu raporları hazırlamaz, mahkemeler de bu raporlara istinaden iptal kararları almazlardı. Şu bilinmelidir ki derneğimiz, beraber hareket ettiğimiz STK’lar ve yurttaşlar asla planlamaya karşı değildir. Tersine Kaş’a uygun imar, turizm, tarım ve ulaşım planlarının yapılmasından yanayız. Söz konusu açıklamada yer alan ‘en kötü plan, plansızlıktan iyidir’ gibi kötü bir klişeye, sanki bu ülkede iyi plan yapılamazmış gibi ‘kötüyü’ dayatan bir ön kabule rıza gösteremeyiz. Kaş’ımız en iyi planlamaya layıktır ve öyle yapılmalıdır. Ancak, şimdiye kadar yapılan planlamaların bir kısmı doğru olmadığı için bu davalar açılmıştır. Bakanlıklar ve belediyeler, gerçekten amaca uygun, kamu yararına planlar yapsaydı davalar açılmaz, mahkemeler iptal kararları vermek zorunda kalmazdı.”   SAVUNMAK, EZBERE KONUŞMADIR  “Yine açıklamada, özellikle kaçak yapılaşmayı, açılan davalara bağlamak kötü niyetliliktir. Antalya Valisi’nin de kaçak yapılaşmadan şikâyet ettiği bir ortamda temel sorumluluk belediyelere aittir. Kaçak yapılaşma son birkaç yılda özellikle imar barışı yasasından sonra artış göstermiştir. Kaçak yapılaşmanın yoğun olduğu bölgeler, İslamlar, Üzümlü, Kalkan ve Patara bölgeleridir. Bu bölgelerde barınma amaçlı değil, rant amaçlı villalar yapılmaktadır.  Bu bölgelere yönelik yapılmış bir imar planı bulunmamakta ve bu nedenle de hâlihazırda açtığımız bir dava bulunmamaktadır. Kaş’ın, Ağullu köyünden geçerek Çukurbağ, Yeniköy, Gökçeören mahallelerinden Kalkan’a inecek olan  transit  otoyol, iki ayrı bilirkişi heyetinin verdiği raporlar sonucu uygun bulunmamış, Kaş’ın doğasını, tarım alanlarını, SİT alanlarını etkileyeceği; projenin vereceği zarar, getireceği yarardan çok olacağı için mahkeme tarafından iptal edilmiştir. Böyle bir alana Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararı olmadan, bölgenin coğrafi ve sosyal özelliklerini dikkate almadan yol geçirmeye çalışmak ve bunu savunmak ezbere konuşmaktır.”   KAŞ İÇİN İŞBİRLİĞİNE ÇAĞIRIYORUZ “Otoyol projesi iptal edilmeseydi en az 125,5 hektarlık (yaklaşık 220 futbol sahasına denk gelmektedir) tarım alanı, mera ve benzeri kıymetli toprak bu projeyle yok olacak, hayvancılık ve arıcılık gibi köylerin başat faaliyetleri (sadece Çukurbağ Köyü’nde 1000'in üzerinde küçükbaş hayvan, 300'e yakın da arı kovanı bulunmaktadır) doğrudan etkilenecekti. Bunları bilmeden ya da görmezden gelerek derneğimizi, diğer STK’ları ve çevreye duyarlı davacı bireyleri suçlamaya kalkışmak ise maalesef birilerinin siyasetine alet olmaktır. Bizler, Kaş Çevre Platformu’nun bileşenleri olarak, yukarıda sıraladığımız nedenlerle, bu talihsiz açıklamayı kabul etmiyor, imzacı ve/veya fotoğraf karesine giren kişi ve kuruluşları Kaş’ın geleceği için diyalog, dayanışma ve sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde işbirliğine çağırıyoruz. Dün yaptığımız gibi bugün de Kaş’ın doğal, tarihi ve kültürel değerlerine, güzelliklerine, SİT alanlarına, tarımına ve turizmine sahip çıkmaya devam ediyoruz ve edeceğiz.”    
“Kaş’a hizmete engel oluyorlar” iddiasına yanıt KTTD’den geldi.

haberimizvar.net- Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası ile bazı oda ve birlikler tarafından. ‘Sabrımız Taştı’ başlığı altında yapılan basın açıklamasında, “Kaş halkının ihtiyaçları engelleniyor” denilerek bazı sivil toplum örgütleri hedef gösterilmişti. Sözkonusu açıklamada, “Belli bir grup tarafından Kaş halkının ihtiyaçları için yapılan imar düzenlemelerinden, köy yollarının iyileştirilmesine kadar neredeyse tüm çalışmalar itirazlarla engellenmeye çalışılıyor. Kaçak yapılaşmalarn bu davalar yüzünden ortaya çıkıyor” iddiası ortaya atılmıştı. Bu açıklamaya yanıt, Kaş Turizm Tanıtma Derneği’nden geldi. KTTD’den yapılan ‘Kamuoyuna’ başlıklı yazılı açıklamada, “Kaş Halkının ihtiyaçları engelliyorlar’ denilerek, derneğimizin ve bizimle birlikte Kaş’ın geleceği için mücadele eden insanların hedef gösterilmesi kimsenin haddi değildir” denildi.

 

SORUNLARA SAHİP ÇIKMAK YERİNE..

Kaş'ın sorunları için çözüm önerileri getirmek ve gerçekleştirilmek istenilen projeleri ortaya koymak yerine, böylesi talihsiz bir açıklama yapılmasının düşündürücü olduğuna dikkat çekilen KTTD açıklamasında özetle şu görüşlere yer verildi: “Her şeyden önce, açıklamayı yapan kişilerin, imar planlarının incelenmesine yönelik detaylı bir çalışmaları olduğunu düşünmüyoruz. İncelemiş olsalardı, şimdiye kadar yapılan planların, nüfus yoğunluğunu ve yapılaşmayı ciddi boyutta artıran, Kaş’ın geleceğini tehlikeye atan, sürdürülebilir turizmi riske eden, tarım alanlarını azaltan, arkeolojik ve doğal SİT alanlarına zarar veren nitelikte olduğunu görürlerdi. Planlarda, Kaş merkez nüfusu, mevcut nüfusun 5 katı (Çukurbağ Köyü için 9 katı) öngörülmüştür. Bu nüfus projeksiyonlarına bağlı olarak yapılaşma gerçekleştiği takdirde, Kaş'ın sosyal-ekonomik-kültürel-doğal yapısının, en basit çıkarım ve matematiksel hesaplarla bile ne denli olumsuz etkileneceği; ayrıca alt yapısından su kaynaklarına, kara ve deniz trafiğine kadar pek çok soruna yol açacağı anlaşılabilirdi.”   

 

‘KÖTÜ’ DAYATMASINI KABUL ETMEYİZ

Açılan imar davalarının bir çoğunda TMMOB  Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Peyzaj Mimarları Odası Genel Merkezi ve WWF-(Doğal Hayatı Koruma Vakfı)  davalarımıza ortak olmuşlardır. Bu  davaların sonucu, değişik zamanlarda Kaş’a üç ayrı fakülteden, üç farklı bilirkişi heyeti gelmiştir. Şehir plancıları ve mimarların bulunduğu heyetler, bilimsel verilere dayanarak, yapılan planların uygun olmadığına dair raporlar vermişlerdir. Mahkemeler de bu raporları göz önünde bulundurarak kararlar almıştır.  Davaların bir kısmı da halen devam etmektedir.  Eğer planlar, Kaş’ın yararına ve şehircilik esaslarına uygun olsaydı, bilim insanları bu raporları hazırlamaz, mahkemeler de bu raporlara istinaden iptal kararları almazlardı. Şu bilinmelidir ki derneğimiz, beraber hareket ettiğimiz STK’lar ve yurttaşlar asla planlamaya karşı değildir. Tersine Kaş’a uygun imar, turizm, tarım ve ulaşım planlarının yapılmasından yanayız. Söz konusu açıklamada yer alan ‘en kötü plan, plansızlıktan iyidir’ gibi kötü bir klişeye, sanki bu ülkede iyi plan yapılamazmış gibi ‘kötüyü’ dayatan bir ön kabule rıza gösteremeyiz. Kaş’ımız en iyi planlamaya layıktır ve öyle yapılmalıdır.

Ancak, şimdiye kadar yapılan planlamaların bir kısmı doğru olmadığı için bu davalar açılmıştır. Bakanlıklar ve belediyeler, gerçekten amaca uygun, kamu yararına planlar

yapsaydı davalar açılmaz, mahkemeler iptal kararları vermek zorunda kalmazdı.”

 

SAVUNMAK, EZBERE KONUŞMADIR

 “Yine açıklamada, özellikle kaçak yapılaşmayı, açılan davalara bağlamak kötü niyetliliktir. Antalya Valisi’nin de kaçak yapılaşmadan şikâyet ettiği bir ortamda temel sorumluluk belediyelere aittir. Kaçak yapılaşma son birkaç yılda özellikle imar barışı yasasından sonra artış göstermiştir. Kaçak yapılaşmanın yoğun olduğu bölgeler, İslamlar, Üzümlü, Kalkan ve Patara bölgeleridir. Bu bölgelerde barınma amaçlı değil, rant amaçlı villalar yapılmaktadır.  Bu bölgelere yönelik yapılmış bir imar planı bulunmamakta ve bu nedenle de hâlihazırda açtığımız bir dava bulunmamaktadır. Kaş’ın, Ağullu köyünden geçerek Çukurbağ, Yeniköy, Gökçeören mahallelerinden Kalkan’a inecek olan  transit  otoyol, iki ayrı bilirkişi heyetinin verdiği raporlar sonucu uygun bulunmamış, Kaş’ın doğasını, tarım alanlarını, SİT alanlarını etkileyeceği; projenin vereceği zarar, getireceği yarardan çok olacağı için mahkeme tarafından iptal edilmiştir. Böyle bir alana Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararı olmadan, bölgenin coğrafi ve sosyal özelliklerini dikkate almadan yol geçirmeye çalışmak ve bunu savunmak ezbere konuşmaktır.”

 

KAŞ İÇİN İŞBİRLİĞİNE ÇAĞIRIYORUZ

“Otoyol projesi iptal edilmeseydi en az 125,5 hektarlık (yaklaşık 220 futbol sahasına denk gelmektedir) tarım alanı, mera ve benzeri kıymetli toprak bu projeyle yok olacak, hayvancılık ve arıcılık gibi köylerin başat faaliyetleri (sadece Çukurbağ Köyü’nde 1000'in üzerinde küçükbaş hayvan, 300'e yakın da arı kovanı bulunmaktadır) doğrudan etkilenecekti. Bunları bilmeden ya da görmezden gelerek derneğimizi, diğer STK’ları ve çevreye duyarlı davacı bireyleri suçlamaya kalkışmak ise maalesef birilerinin siyasetine alet olmaktır.

Bizler, Kaş Çevre Platformu’nun bileşenleri olarak, yukarıda sıraladığımız nedenlerle, bu talihsiz açıklamayı kabul etmiyor, imzacı ve/veya fotoğraf karesine giren kişi ve kuruluşları Kaş’ın geleceği için diyalog, dayanışma ve sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde işbirliğine çağırıyoruz. Dün yaptığımız gibi bugün de Kaş’ın doğal, tarihi ve kültürel değerlerine, güzelliklerine, SİT alanlarına, tarımına ve turizmine sahip çıkmaya devam ediyoruz ve edeceğiz.”  

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.