Rehine

GÜNDEM 27.03.2020 - 22:29, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

Rehine

Devleti devlet yapan yaşamak ve yaşatmaktır. Bu nedenle bizim toplumumuzda adı ‘devlet baba’dır. Devlet baba tıpkı evdeki babanız gibi güven vermeli, aç bırakmamalı, karşılık düşünmeden sağlığını, eğitimini sağlamalı, senin yarınlarına umutla bakman için imkanlar sunmalıdır. Baba o zaman baba olur ve ev hanesinde herkes ona saygı duyar. Bir devletin büyüklüğü yurttaşına verdiği değerle eş değerden anlaşılır. Ekonomik krizin yaşandığı bu günlerde dünya tarihinin en ölümcül hastalığıyla karşı karşıyayız. En zenginimizden en fakirimize nakit akışı olmaması adına zaten hayatımızı taksitler sayesinde götürebiliyorduk. Ticaret yapan taksitle, ekmek alan kredi kartına taksitle yaşıyordu. Şimdi salgınla karşı karşıyayız, ama devletimiz bize yine taksit dayatıyor. Yaşamak için taksitli ev hapsi! İtalya, Tunus, Belçika, Fransa, İspanya, Sırbistan, İngiltere, Hindistan, Kuzey Kıbrıs sokağa çıkma yasağı kararı aldı. Bizden neden her gün taksitle sokağa çıkma yasağı getirilmesine alışmamız bekleniyor? Alışmamız mümkün değil, çünkü her gün açıklanan vaka ve ölüm sayıları sadece bizlerin evde kalmasıyla bu işin bitmeyeceği gerçeğini ortaya koyuyor. Oysa ki bu toplum, devleti için her daim fedakarlığa hazır olmuştur. Darbe girişimi olur yurttaş sokağa çıkar, krizde halk yastık altına bakar, dolar çıkar dolarını bozdurur, savaş olur destek olur, deprem olur bağış toplar. Böylesi fedakar bir halka şimdi “kendi OHAL’ini ilan et” demek sorumluluktan kaçmak değil midir? Bunu derken bir de evde kal çağrısı yaptıklarına işe gitme zorunluluğu getir. Bankacı, kaptan, pilot, şoför, gazeteci işine çağrılıyor. Bu insanların endişelerinin, ailelerinin endişelerinin farkında mısınız? Ama ‘sabret’ de, ‘kolonya’ de, ‘yüzde 1 KDV’li uçak bileti’ de, ‘tecavüzcüleri affet’ de, ‘Kanal İstanbul ihalesi’ de, ‘belediye başkanlarını görevden alıyorum’ de, ‘yüzde 10 peşinatla ev al’ de, daha diyecekleriniz var; ama yurttaşın tek beklentisi ‘sokağa çıkma yasağı’nın açıklanması. Açıklandığında da alacağın sorumluluğun farkındayız. Dayanışmayla çıkacağız bu mücadeleden; ama devletin de gereken kararı geciktirmeden alması gerektiğinin herkes farkında. Sen de farkında ol! Bu insanlar 10 yıl, 15 yıl, 20 yıl, bilemedin 30 yıl aldıkları maaşlardan vergisi, KDV’si, SSK’sı, aklına ne geliyorsa devletine ödedi. Bunca yıl devleti için ödeme yapan yurttaşlarına ‘Devlet Baba’ bir ay bakamayacak mı? Türkiye’yi yönetenlerin görevi evde kalma çağrıları yapmakla kalmamalı, evde kalmanın koşullarını hayata geçirmelidir. Bizler 15 günü geçen ev karantinamızın sonunda aç, susuz, kimsesiz, birer rehine gibi hissediyoruz! Rehine duygusu içindeyken tek çağrım var:  Geç kalmayın! Sorumluluk alın!  Sokağa çıkma yasağı ilan edin!  

Devleti devlet yapan yaşamak ve yaşatmaktır. Bu nedenle bizim toplumumuzda adı ‘devlet baba’dır.

Devlet baba tıpkı evdeki babanız gibi güven vermeli, aç bırakmamalı, karşılık düşünmeden sağlığını, eğitimini sağlamalı, senin yarınlarına umutla bakman için imkanlar sunmalıdır. Baba o zaman baba olur ve ev hanesinde herkes ona saygı duyar. Bir devletin büyüklüğü yurttaşına verdiği değerle eş değerden anlaşılır.

Ekonomik krizin yaşandığı bu günlerde dünya tarihinin en ölümcül hastalığıyla karşı karşıyayız. En zenginimizden en fakirimize nakit akışı olmaması adına zaten hayatımızı taksitler sayesinde götürebiliyorduk. Ticaret yapan taksitle, ekmek alan kredi kartına taksitle yaşıyordu. Şimdi salgınla karşı karşıyayız, ama devletimiz bize yine taksit dayatıyor.

Yaşamak için taksitli ev hapsi!

İtalya, Tunus, Belçika, Fransa, İspanya, Sırbistan, İngiltere, Hindistan, Kuzey Kıbrıs sokağa çıkma yasağı kararı aldı. Bizden neden her gün taksitle sokağa çıkma yasağı getirilmesine alışmamız bekleniyor? Alışmamız mümkün değil, çünkü her gün açıklanan vaka ve ölüm sayıları sadece bizlerin evde kalmasıyla bu işin bitmeyeceği gerçeğini ortaya koyuyor.

Oysa ki bu toplum, devleti için her daim fedakarlığa hazır olmuştur.

Darbe girişimi olur yurttaş sokağa çıkar, krizde halk yastık altına bakar, dolar çıkar dolarını bozdurur, savaş olur destek olur, deprem olur bağış toplar.

Böylesi fedakar bir halka şimdi “kendi OHAL’ini ilan et” demek sorumluluktan kaçmak değil midir?

Bunu derken bir de evde kal çağrısı yaptıklarına işe gitme zorunluluğu getir. Bankacı, kaptan, pilot, şoför, gazeteci işine çağrılıyor. Bu insanların endişelerinin, ailelerinin endişelerinin farkında mısınız?

Ama ‘sabret’ de, ‘kolonya’ de, ‘yüzde 1 KDV’li uçak bileti’ de, ‘tecavüzcüleri affet’ de, ‘Kanal İstanbul ihalesi’ de, ‘belediye başkanlarını görevden alıyorum’ de, ‘yüzde 10 peşinatla ev al’ de, daha diyecekleriniz var; ama yurttaşın tek beklentisi ‘sokağa çıkma yasağı’nın açıklanması. Açıklandığında da alacağın sorumluluğun farkındayız. Dayanışmayla çıkacağız bu mücadeleden; ama devletin de gereken kararı geciktirmeden alması gerektiğinin herkes farkında. Sen de farkında ol!

Bu insanlar 10 yıl, 15 yıl, 20 yıl, bilemedin 30 yıl aldıkları maaşlardan vergisi, KDV’si, SSK’sı, aklına ne geliyorsa devletine ödedi. Bunca yıl devleti için ödeme yapan yurttaşlarına ‘Devlet Baba’ bir ay bakamayacak mı? Türkiye’yi yönetenlerin görevi evde kalma çağrıları yapmakla kalmamalı, evde kalmanın koşullarını hayata geçirmelidir.

Bizler 15 günü geçen ev karantinamızın sonunda aç, susuz, kimsesiz, birer rehine gibi hissediyoruz!

Rehine duygusu içindeyken tek çağrım var:  Geç kalmayın! Sorumluluk alın!  Sokağa çıkma yasağı ilan edin!

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.