'Sebze meyvedeki fahiş fiyatın nedeni serbest piyasa'

EKONOMİ 06.12.2019 - 12:22, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

'Sebze meyvedeki fahiş fiyatın nedeni serbest piyasa'

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, çiftçinin dert yandığı fiyat manipülasyonunun, serbest piyasa ortamından kaynaklandığını savundu. Alp, "'Serbest piyasa' deyip 4,50 TL'ye aldığını 7 TL'ye satarsa doğru olmaz. 20 sene önce ürüne en fazla yüzde 35 kar koyulurdu. Yüzde 36 olunca cezası vardı. Ancak şimdi öyle bir şey yok. 1 TL'ye aldığını 2 TL'ye satabilirsin" dedi

haberimizvar.net Türkiye'de turizm kadar örtü altı yaş meyve sebze üretiminde de adından söz ettiren Antalya'da, ülke genelindeki sebze meyve ihtiyacının yarısını karşılanıyor. Her mevsim üretilen yaş sebze meyveleri, hem iç piyasaya süren hem de ihraç eden Antalyalı çiftçi, ürünlerinin tarla fiyatıyla pazar fiyatı arasındaki farktan yakındı. Çiftçiler, yaz- kış demeden emek vererek, yetiştirdikleri ürünlerinin Antalya'dan çıkış fiyatıyla İstanbul'da tezgaha getirildiği fiyatlar arasında yüzde 100'ün üzerinde fark olmasının, kendilerine zarar verdiğini söyledi. KOMİSYONCULARIN ALDIĞI YÜZDE SABİTTİR Antalya Ziraat Odası Başkanı Alp, sorunun ne üreticiden ne toptancı hallerindeki komisyonculardan kaynaklandığını söyledi. Problemin tek nedeninin, serbest piyasa ortamı olduğunu anlatan Başkan Alp, çiftçilerin toptancı haline getirdikleri ürünlerini komisyonlar aracılığıyla gerek iç piyasaya gerek yurt dışına kolaylıkla ulaştırabildiğini söyledi. Komisyoncuların aldığı yüzdenin sabit olduğunu anlatan Alp, "Komisyoncular toptancı hale gelen ve o günün şartlarına göre kilogram fiyatı belirlenen ürünün kilogramından yüzde 12 kesinti yapar. Bunun yüzde 8'i kendisine kalır, yüzde 4'ünü de büyükşehir belediyesine ya da maliyeye öder" diye konuştu.  KAR FAZLASINA CEZA YOK Çiftçiden kilogramı 2,50 TL'ye alınan ürünün İstanbul'a götürülmesinin maliyetinin 1,20 TL olduğunu da kaydeden Alp, yaş sebze meyvede tarla ile tezgah fiyatları arasındaki makasın anormal düzeyde açık olmasının nedeninin, serbest piyasa olduğunu belirtti. Alp, şöyle konuştu: "Ulaşımı, ambalajı, işçi parasını üst üste koyunca 2,50 TL'ye alınan ürün, İstanbul'a gidince 3,70 TL oluyor. Orada da komisyoncudan alan tüccar kar payı koyuyor. Pazarcı da alıyor ve serbest piyasa olduğu için pazarın genel durumuna göre fiyat belirliyor. İstanbul Hali'nden diyelim ki domatesi 4,50 TL'ye aldı. O da kar payı koyacak ama elini de vicdanına koyması lazım. 'Serbest piyasa' deyip 4,50 TL'ye aldığını 7 TL'ye satarsa doğru olmaz. Fiyatların manipüle edilmesinin tek sebebi serbest piyasadır. 20 sene önce, aldığın ürüne en fazla yüzde 35 kar koyulurdu. Yüzde 36 olunca cezası vardı. Ancak şimdi öyle bir şey yok. 1 TL'ye aldığını 2 TL'ye satabilirsin." ÇİFTÇİ FİYATLARDAN MEMNUN DEĞİL İhracat olmadığı için yaş meyve sebzenin iç piyasada arttığını ve fiyatların düştüğünü anlatan Nazif Alp, Antalyalı çiftçinin fiyatlardan memnun olmadığını söyledi. Domatesin kilogramının 2,50 TL, kokteyl domatesin 3 TL, kıl biberin 5 TL, çarliston biberin 1,50 TL, patlıcanın 1,40 TL, kabağın 2,80 TL, salatalığın 2,50 TL olduğunu belirten Alp, şu anda patlıcanın en az 3- 3,50 TL, kıl biberin ise 7- 7,50 TL arasında olması gerektiğini söyledi. 'TARIM ÜRÜNLERİNDE SERBEST PİYASA OLMASIN' Aksu İlçesi’nde 18 dönüm serada domates ve biber yetiştiren Atalay Şimşek, serbest piyasanın üreticiyi mağdur ettiğini söyledi. Çiftçinin piyasada önünü göremediğini, günün şartına göre ürünlerini piyasaya sürdüklerini belirten Şimşek, "Geçen sene benim 3 TL'ye sattığım ürünü İstanbul'daki tüketici 10 TL'ye alıyor. Büyük uçurum var. Kontrol edilmiyor bence. Komisyoncuların fiyatlara bir etkisi yok. Ürün halden pazara çıkarken o arada bir kaçamak var. Halden alan pazarcı 3 TL'ye aldı. Pazar tezgahına gelene kadar denetim iyi yapılmalı. Eskiden ben de pazarda sattım. Belediyenin zabıtası gelip kaça aldığımızı sorardı. Ona göre fiyatı belirlerdi. Yüzde 100 kazanç hangi sektörde var" diye konuştu. DENETLEYEN YOK Şimşek, tüketicinin pazarda satış yapan esnafa ürünü kaça aldığını sorma hakkı olduğunu da kaydetti.  Antalya'da çilek üretiminde önemli olan Serik İlçesine bağlı Kadriye bölgesinde çilek tarlaları bulunan üretici Şaban Aksoy ise durumu meyve üretimi açısından değerlendirdi. Aracıların fiyatların dengesiyle oynadığını belirten Aksoy, "Geçen hafta İstanbul'da pazarda 50 TL'ye çilek gördüm. Antalya'da çilek 10 TL'nin üzerine çıkmadı henüz. Aracılar diledikleri fiyatı veriyor. Bir denetleyen yok. Bu çiftçi olarak bizi çok etkiliyor. İnsanlar 50 TL'ye çilek yiyemeyince arz oluşmuyor. Nakliye ve paketleme çok büyük masraflar değil. En azından serbest piyasa tarım ürünlerinde olmasın. 50 TL'ye çileği görünce üzüldüm" dedi.  
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, çiftçinin dert yandığı fiyat manipülasyonunun, serbest piyasa ortamından kaynaklandığını savundu. Alp, "'Serbest piyasa' deyip 4,50 TL'ye aldığını 7 TL'ye satarsa doğru olmaz. 20 sene önce ürüne en fazla yüzde 35 kar koyulurdu. Yüzde 36 olunca cezası vardı. Ancak şimdi öyle bir şey yok. 1 TL'ye aldığını 2 TL'ye satabilirsin" dedi

haberimizvar.net Türkiye'de turizm kadar örtü altı yaş meyve sebze üretiminde de adından söz ettiren Antalya'da, ülke genelindeki sebze meyve ihtiyacının yarısını karşılanıyor. Her mevsim üretilen yaş sebze meyveleri, hem iç piyasaya süren hem de ihraç eden Antalyalı çiftçi, ürünlerinin tarla fiyatıyla pazar fiyatı arasındaki farktan yakındı. Çiftçiler, yaz- kış demeden emek vererek, yetiştirdikleri ürünlerinin Antalya'dan çıkış fiyatıyla İstanbul'da tezgaha getirildiği fiyatlar arasında yüzde 100'ün üzerinde fark olmasının, kendilerine zarar verdiğini söyledi.

KOMİSYONCULARIN ALDIĞI YÜZDE SABİTTİR

Antalya Ziraat Odası Başkanı Alp, sorunun ne üreticiden ne toptancı hallerindeki komisyonculardan kaynaklandığını söyledi. Problemin tek nedeninin, serbest piyasa ortamı olduğunu anlatan Başkan Alp, çiftçilerin toptancı haline getirdikleri ürünlerini komisyonlar aracılığıyla gerek iç piyasaya gerek yurt dışına kolaylıkla ulaştırabildiğini söyledi. Komisyoncuların aldığı yüzdenin sabit olduğunu anlatan Alp, "Komisyoncular toptancı hale gelen ve o günün şartlarına göre kilogram fiyatı belirlenen ürünün kilogramından yüzde 12 kesinti yapar. Bunun yüzde 8'i kendisine kalır, yüzde 4'ünü de büyükşehir belediyesine ya da maliyeye öder" diye konuştu. 

KAR FAZLASINA CEZA YOK

Çiftçiden kilogramı 2,50 TL'ye alınan ürünün İstanbul'a götürülmesinin maliyetinin 1,20 TL olduğunu da kaydeden Alp, yaş sebze meyvede tarla ile tezgah fiyatları arasındaki makasın anormal düzeyde açık olmasının nedeninin, serbest piyasa olduğunu belirtti. Alp, şöyle konuştu: "Ulaşımı, ambalajı, işçi parasını üst üste koyunca 2,50 TL'ye alınan ürün, İstanbul'a gidince 3,70 TL oluyor. Orada da komisyoncudan alan tüccar kar payı koyuyor. Pazarcı da alıyor ve serbest piyasa olduğu için pazarın genel durumuna göre fiyat belirliyor. İstanbul Hali'nden diyelim ki domatesi 4,50 TL'ye aldı. O da kar payı koyacak ama elini de vicdanına koyması lazım. 'Serbest piyasa' deyip 4,50 TL'ye aldığını 7 TL'ye satarsa doğru olmaz. Fiyatların manipüle edilmesinin tek sebebi serbest piyasadır. 20 sene önce, aldığın ürüne en fazla yüzde 35 kar koyulurdu. Yüzde 36 olunca cezası vardı. Ancak şimdi öyle bir şey yok. 1 TL'ye aldığını 2 TL'ye satabilirsin."

ÇİFTÇİ FİYATLARDAN MEMNUN DEĞİL

İhracat olmadığı için yaş meyve sebzenin iç piyasada arttığını ve fiyatların düştüğünü anlatan Nazif Alp, Antalyalı çiftçinin fiyatlardan memnun olmadığını söyledi. Domatesin kilogramının 2,50 TL, kokteyl domatesin 3 TL, kıl biberin 5 TL, çarliston biberin 1,50 TL, patlıcanın 1,40 TL, kabağın 2,80 TL, salatalığın 2,50 TL olduğunu belirten Alp, şu anda patlıcanın en az 3- 3,50 TL, kıl biberin ise 7- 7,50 TL arasında olması gerektiğini söyledi.

'TARIM ÜRÜNLERİNDE SERBEST PİYASA OLMASIN'

Aksu İlçesi’nde 18 dönüm serada domates ve biber yetiştiren Atalay Şimşek, serbest piyasanın üreticiyi mağdur ettiğini söyledi. Çiftçinin piyasada önünü göremediğini, günün şartına göre ürünlerini piyasaya sürdüklerini belirten Şimşek, "Geçen sene benim 3 TL'ye sattığım ürünü İstanbul'daki tüketici 10 TL'ye alıyor. Büyük uçurum var. Kontrol edilmiyor bence. Komisyoncuların fiyatlara bir etkisi yok. Ürün halden pazara çıkarken o arada bir kaçamak var. Halden alan pazarcı 3 TL'ye aldı. Pazar tezgahına gelene kadar denetim iyi yapılmalı. Eskiden ben de pazarda sattım. Belediyenin zabıtası gelip kaça aldığımızı sorardı. Ona göre fiyatı belirlerdi. Yüzde 100 kazanç hangi sektörde var" diye konuştu.

DENETLEYEN YOK

Şimşek, tüketicinin pazarda satış yapan esnafa ürünü kaça aldığını sorma hakkı olduğunu da kaydetti.  Antalya'da çilek üretiminde önemli olan Serik İlçesine bağlı Kadriye bölgesinde çilek tarlaları bulunan üretici Şaban Aksoy ise durumu meyve üretimi açısından değerlendirdi. Aracıların fiyatların dengesiyle oynadığını belirten Aksoy, "Geçen hafta İstanbul'da pazarda 50 TL'ye çilek gördüm. Antalya'da çilek 10 TL'nin üzerine çıkmadı henüz. Aracılar diledikleri fiyatı veriyor. Bir denetleyen yok. Bu çiftçi olarak bizi çok etkiliyor. İnsanlar 50 TL'ye çilek yiyemeyince arz oluşmuyor. Nakliye ve paketleme çok büyük masraflar değil. En azından serbest piyasa tarım ürünlerinde olmasın. 50 TL'ye çileği görünce üzüldüm" dedi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.