SÜRGÜNLER GERİ DÖNERKEN…

06.08.2019 - 14:22, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

SÜRGÜNLER GERİ DÖNERKEN…

  Büyükşehir Belediyesi’nde son günlerde iyi gelişmeler oluyor. Türel döneminde uzak ilçelere ve Toptancı Hali gibi tesislere gönderilen sürgünlerin bildiğim kadarıyla tamamı geri döndü. Hepsine sevindim, ama benim için özel anlamı olan iki sürgün vardı; bunu da ayrıca belirtmem gerekiyor: Seyfi Satmaz ve Ali Mete Orhan isimli tiyatro sanatçıları. Çünkü bu iki arkadaş benim yüzümden sürgün edildi. Yaklaşık 3 yıl önce Şehir Tiyatrosu’ndaki FETÖ bağlantılarını anlatan bir mektup almış ve köşemde yayınlamıştım. Bu mektubun faturası Seyfi Satmaz ve Ali Mete Orhan’a kesildi. Üstelik ne senaryolar eşliğinde… Güya bir yerde buluşmuşuz, rakı içmişiz, bana mektubu o şekilde vermişler filan… Böylesi senaryolar uyduranlar, bunları tekste dökse belki çok izleyici çekecek oyunlara imza atmış olurlar. Hayal güçleri epeyce geniş çünkü…   Şehir Tiyatrosu’nda yaşananlar   Neyse söz konusu mektubu yayınladıktan sonra bu iki arkadaşı en uzak ilçelere gönderdiler. Yaşananları Seyfi Satmaz’ın ağzından aktarayım: “Sizin yazınızdan sonra bizi belediyeye sığdıramadılar, önce konservatuara, bir gün sonra Spor Müdürlüğü’ne, bir hafta sonra Gündoğmuş İlçesi’ne, oradan da Manavgat’a... Oğlum 1 haftalıktı, sürgünümle büyüdü, sağlığımı kaybettim, ama aydınlık günler için savaştık, bekledik ve sonunda dönüş yazımız çıktı. Peki, sadece biz mi yaşadık bu zulmü? 23 tiyatro personelimiz yaşadılar, işten atıldılar, sürüldüler. İsteğimiz tüm haksızlığa uğrayan arkadaşlarımızın tiyatromuza geri dönmesi ve adaletin yerini bulması”… Evet, Türel döneminde 23 tiyatro sanatçısı, personeli Şehir Tiyatrosu’nu terk etmek, bırakmak zorunda kaldı. Bunların bir kısmına CHP’li Döşemealtı Belediyesi kucak açtı. Başkan Turgay Genç yani… Müfit Kayacan, Murat Ercanlı gibi sanatçıların başını çektiği Döşemealtı Halk Tiyatrosu ilçeye yeni bir hava kazandırdı, ruh verdi.   Yapılan atamalar umut veriyor   Sürgünlerle ilgili gelişmeler bu kadarla sınırlı değil aslında. Mesela dün Büyükşehir Belediyesi’nde şube müdürü atamaları yapıldı. Yeni atanan 3 müdürden biri Sevtap Comart… Kimdir Sevtap Comart? Mustafa Akaydın döneminde Destek Hizmetleri Dairesi’nde Taşınır Mal Şube Müdürüydü. Türel döneminde önce İbradı’ya sürgün edildi, sonra da Toptancı Hali’nde kadrosu müdürken düz memur olarak çalıştırıldı. Şimdi yine eski görevine, yani Taşınır Mal Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Bu bir iade-i itibardır. Benzer atamaların devam edeceği, Türel dönemi mağdurlarının bir şekilde görevlerine döneceği yönünde duyumlar, en azından beklenti var.   Atılan ‘kadrolu işçiler’ ne olacak?   Bu konu açılmışken bir de yine Türel döneminde işten atılan ‘kadrolu işçilere’ değinmek gerekiyor. Bunlar 11 kişi. Ciddi çile çektirildiler, sürgün edildiler ve sonrasında da işten atıldılar. İsimlerini yazalım da sapla saman birbirine karışmasın: Mehmet Ali Tüzün, Recep Kaçar, Kamile Şahbaz, Özgür Şahbaz, Bülent Oktay, Selman Halep, Erol Erenler, Osman Şener, Mehmet Orakçı, Medeni Çelebi ve Alipaşa Ersoy... Bu insanlara siyaseten zulmedildi, siyaseten işlerinden atıldılar, bunun çözümü de siyaseten olacaktır. Büyükşehir Belediyesi gibi büyük bir organizasyonun, bir yapının 11 işçiyi bünyesine sığdıramaması açıklanabilir bir şey değil. Birçoğunu tanıdığımız bu arkadaşlarımızın da yeniden işlerine, aşlarına geri dönmeleri Antalya’ya gerçekten bahar geldiğini gösterecek. Haydi, o baharı emekçilerin evlerine de sokalım!

 

Büyükşehir Belediyesi’nde son günlerde iyi gelişmeler oluyor. Türel döneminde uzak ilçelere ve Toptancı Hali gibi tesislere gönderilen sürgünlerin bildiğim kadarıyla tamamı geri döndü. Hepsine sevindim, ama benim için özel anlamı olan iki sürgün vardı; bunu da ayrıca belirtmem gerekiyor: Seyfi Satmaz ve Ali Mete Orhan isimli tiyatro sanatçıları. Çünkü bu iki arkadaş benim yüzümden sürgün edildi. Yaklaşık 3 yıl önce Şehir Tiyatrosu’ndaki FETÖ bağlantılarını anlatan bir mektup almış ve köşemde yayınlamıştım. Bu mektubun faturası Seyfi Satmaz ve Ali Mete Orhan’a kesildi. Üstelik ne senaryolar eşliğinde… Güya bir yerde buluşmuşuz, rakı içmişiz, bana mektubu o şekilde vermişler filan… Böylesi senaryolar uyduranlar, bunları tekste dökse belki çok izleyici çekecek oyunlara imza atmış olurlar. Hayal güçleri epeyce geniş çünkü…

 

Şehir Tiyatrosu’nda yaşananlar

 

Neyse söz konusu mektubu yayınladıktan sonra bu iki arkadaşı en uzak ilçelere gönderdiler. Yaşananları Seyfi Satmaz’ın ağzından aktarayım: “Sizin yazınızdan sonra bizi belediyeye sığdıramadılar, önce konservatuara, bir gün sonra Spor Müdürlüğü’ne, bir hafta sonra Gündoğmuş İlçesi’ne, oradan da Manavgat’a... Oğlum 1 haftalıktı, sürgünümle büyüdü, sağlığımı kaybettim, ama aydınlık günler için savaştık, bekledik ve sonunda dönüş yazımız çıktı. Peki, sadece biz mi yaşadık bu zulmü? 23 tiyatro personelimiz yaşadılar, işten atıldılar, sürüldüler. İsteğimiz tüm haksızlığa uğrayan arkadaşlarımızın tiyatromuza geri dönmesi ve adaletin yerini bulması”… Evet, Türel döneminde 23 tiyatro sanatçısı, personeli Şehir Tiyatrosu’nu terk etmek, bırakmak zorunda kaldı. Bunların bir kısmına CHP’li Döşemealtı Belediyesi kucak açtı. Başkan Turgay Genç yani… Müfit Kayacan, Murat Ercanlı gibi sanatçıların başını çektiği Döşemealtı Halk Tiyatrosu ilçeye yeni bir hava kazandırdı, ruh verdi.

 

Yapılan atamalar umut veriyor

 

Sürgünlerle ilgili gelişmeler bu kadarla sınırlı değil aslında. Mesela dün Büyükşehir Belediyesi’nde şube müdürü atamaları yapıldı. Yeni atanan 3 müdürden biri Sevtap Comart… Kimdir Sevtap Comart? Mustafa Akaydın döneminde Destek Hizmetleri Dairesi’nde Taşınır Mal Şube Müdürüydü. Türel döneminde önce İbradı’ya sürgün edildi, sonra da Toptancı Hali’nde kadrosu müdürken düz memur olarak çalıştırıldı. Şimdi yine eski görevine, yani Taşınır Mal Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Bu bir iade-i itibardır. Benzer atamaların devam edeceği, Türel dönemi mağdurlarının bir şekilde görevlerine döneceği yönünde duyumlar, en azından beklenti var.

 

Atılan ‘kadrolu işçiler’ ne olacak?

 

Bu konu açılmışken bir de yine Türel döneminde işten atılan ‘kadrolu işçilere’ değinmek gerekiyor. Bunlar 11 kişi. Ciddi çile çektirildiler, sürgün edildiler ve sonrasında da işten atıldılar. İsimlerini yazalım da sapla saman birbirine karışmasın: Mehmet Ali Tüzün, Recep Kaçar, Kamile Şahbaz, Özgür Şahbaz, Bülent Oktay, Selman Halep, Erol Erenler, Osman Şener, Mehmet Orakçı, Medeni Çelebi ve Alipaşa Ersoy... Bu insanlara siyaseten zulmedildi, siyaseten işlerinden atıldılar, bunun çözümü de siyaseten olacaktır. Büyükşehir Belediyesi gibi büyük bir organizasyonun, bir yapının 11 işçiyi bünyesine sığdıramaması açıklanabilir bir şey değil. Birçoğunu tanıdığımız bu arkadaşlarımızın da yeniden işlerine, aşlarına geri dönmeleri Antalya’ya gerçekten bahar geldiğini gösterecek. Haydi, o baharı emekçilerin evlerine de sokalım!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.