mekan bizim almanya chat sohbet cinsel sohbet sohbet mobil sohbet türk sohbet sohbet islami chat dini chat

Tarımda fiyat uçurumu

EKONOMİ 20.12.2025 - 14:58, Güncelleme: 20.12.2025 - 14:58
 

Tarımda fiyat uçurumu

ZMO Antalya Şube Başkanı Ebru Kaçın, tarlada ve serada para etmeyen ürünlerin tezgahlarda pahalı olduğu için alınamamasına açıklık getirdi. Üreticiden tüketiciye gelinen süreçte fiyatın nasıl arttığını tek tek açıklayan Kaçın, tarımsal planlamaya dikkat çekti.

haberimizvar.net- Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin yeni başkanı Ebru Kaçın, serada para etmeyen ürünlerin pazarlarda veya marketlerde pahalı olduğu için alınamaması ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. İŞTE FİYAT ARTIŞININ GERÇEK NEDENLERİ Üreticinin gece gündüz emek vererek ürettiği ürünü çok düşük fiyata satabildiğini bazen satamadığını belirten Kaçın, toptancı halinde 15 liraya satılan ürünün pazarlarda 35 liraya satıldığını belirterek, “Herkes aradaki farkın nereye gittiğini soruyor. Hepimizin bildiği nakliye, haldeki komisyon, aracıların kar payları o fiyatın üzerine ekleniyor. Ayrıca bu süreçte o üründe kayıplar veriliyor. Depolama giderleri de eklenince ürünün fiyatı bazen iki katından fazla artıyor” diye konuştu. ARADAKİ ZİNCİR NEREDE KOPUYOR? Bu kalemlerin hiçbirisinin bu kadar farkı açıklamaya yeterli olmadığını belirten ZMO Şube Başkanı Ebru Kaçın, şöyle devam etti: “Burada şeffaf ve izlenebilir olmak zorundayız. Yani kim nerede ne kadar fiyat farkı alıyor bunu görmek zorundayız ki üretici de bunu hak ediyor. Tarımı kalbi olan Antalya’da halk da bunu uygun fiyata yemeli. Üretici hakettiği fiyata satabilmeli, halk da daha ucuza yiyebilmeli. Ancak iki tarafın da memnun olmadığı bir ortam var şu anda. Üreten satamıyor, tüketen alamıyor. Böyle bir çelişki yarışoruz”. MAZOT VE İŞÇİLİK MALİYETLERİNİN ETKİSİ Ulusal bir market zinciri CEO’sunun Antalya'dan İstanbul'a giden bir ürünün sadece nakliye bedelinin kilo başına 21 lira olduğunu söylediğini hatırlatan Ebru Kaçın, “Mazot ve işçilik fiyatları ortada. Ayrıca şu anda meyve-sebze fiyatları inanılmaz düşük. Hatta maliyetinin altında satılıyor. Bu fiyata nakliye bindiğinde bile pahalı oluyor. Yani üretici hak ettiği fiyata satamıyor, tüketicide bunu uygun fiyata alamıyor” şeklinde konuştu. FİYAT FARKINI ARTIRAN ETKENLER Fiyat farkının bu kadar artmasını da değerlendiren Ebru Kaçın, açıklamasını şöyle tamamladı: “Fiyat frakının bu kadar açık olması, ne kadar el değiştirdiğiyle de alakalı. Ödenen vergi, nakliye ve üründe yaşanan kayıplan fiyatın artmasını sağlıyor. Burada üretici kesinlikle desteklenmeli. Domatesi üreten çiftçinin ürününü satıp satamayacağı meçhul. Tamamen kumar gibi bir şey. Üretiyor, getiriyor, satamıyor. Ciddi anlamda, izlenebilir ve tarımsal üretimin planlanması gereken noktadayız”. (Hasan Yavaşlar- Antalya Gündem Gazetesi)
ZMO Antalya Şube Başkanı Ebru Kaçın, tarlada ve serada para etmeyen ürünlerin tezgahlarda pahalı olduğu için alınamamasına açıklık getirdi. Üreticiden tüketiciye gelinen süreçte fiyatın nasıl arttığını tek tek açıklayan Kaçın, tarımsal planlamaya dikkat çekti.

haberimizvar.net- Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin yeni başkanı Ebru Kaçın, serada para etmeyen ürünlerin pazarlarda veya marketlerde pahalı olduğu için alınamaması ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.

İŞTE FİYAT ARTIŞININ GERÇEK NEDENLERİ

Üreticinin gece gündüz emek vererek ürettiği ürünü çok düşük fiyata satabildiğini bazen satamadığını belirten Kaçın, toptancı halinde 15 liraya satılan ürünün pazarlarda 35 liraya satıldığını belirterek, “Herkes aradaki farkın nereye gittiğini soruyor. Hepimizin bildiği nakliye, haldeki komisyon, aracıların kar payları o fiyatın üzerine ekleniyor. Ayrıca bu süreçte o üründe kayıplar veriliyor. Depolama giderleri de eklenince ürünün fiyatı bazen iki katından fazla artıyor” diye konuştu.

ARADAKİ ZİNCİR NEREDE KOPUYOR?

Bu kalemlerin hiçbirisinin bu kadar farkı açıklamaya yeterli olmadığını belirten ZMO Şube Başkanı Ebru Kaçın, şöyle devam etti: “Burada şeffaf ve izlenebilir olmak zorundayız. Yani kim nerede ne kadar fiyat farkı alıyor bunu görmek zorundayız ki üretici de bunu hak ediyor. Tarımı kalbi olan Antalya’da halk da bunu uygun fiyata yemeli. Üretici hakettiği fiyata satabilmeli, halk da daha ucuza yiyebilmeli. Ancak iki tarafın da memnun olmadığı bir ortam var şu anda. Üreten satamıyor, tüketen alamıyor. Böyle bir çelişki yarışoruz”.

MAZOT VE İŞÇİLİK MALİYETLERİNİN ETKİSİ

Ulusal bir market zinciri CEO’sunun Antalya'dan İstanbul'a giden bir ürünün sadece nakliye bedelinin kilo başına 21 lira olduğunu söylediğini hatırlatan Ebru Kaçın, “Mazot ve işçilik fiyatları ortada. Ayrıca şu anda meyve-sebze fiyatları inanılmaz düşük. Hatta maliyetinin altında satılıyor. Bu fiyata nakliye bindiğinde bile pahalı oluyor. Yani üretici hak ettiği fiyata satamıyor, tüketicide bunu uygun fiyata alamıyor” şeklinde konuştu.

FİYAT FARKINI ARTIRAN ETKENLER

Fiyat farkının bu kadar artmasını da değerlendiren Ebru Kaçın, açıklamasını şöyle tamamladı: “Fiyat frakının bu kadar açık olması, ne kadar el değiştirdiğiyle de alakalı. Ödenen vergi, nakliye ve üründe yaşanan kayıplan fiyatın artmasını sağlıyor. Burada üretici kesinlikle desteklenmeli. Domatesi üreten çiftçinin ürününü satıp satamayacağı meçhul. Tamamen kumar gibi bir şey. Üretiyor, getiriyor, satamıyor. Ciddi anlamda, izlenebilir ve tarımsal üretimin planlanması gereken noktadayız”.

(Hasan Yavaşlar- Antalya Gündem Gazetesi)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.