Ve... Antalyaspor Başkanı istifa etti

haberimizvar.net- Antalyaspor A.Ş Başkanı Sinan Boztepe TSYD Antalya Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Başkan Boztepe toplantıda istifa ettiğini açıklayarak, şunları kaydetti: “Antalyaspor Kulübü Derneği’nin olağan genel kurulu oldu. Futbolu yöneten A.Ş. olarak da bizim mali genel kurulumuzun seçimli olmasını istediler. Bizim derdimiz koltuk sevdası değil, hizmet. Yönetici arkadaşlarla 2 yıldır inanılmaz performans gösterdik. Yöneticilerimiz kendi şirketlerimizden önce Antalyaspor’u düşünerek hareket etti. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim. 2 yıllık süreç kolay olmadı. Bundan sonra da kolay olacağını düşünmüyorum. Ocak ayındaki dernek seçiminden sonra Mustafa Ergün ile defalarca konuştuk. Seçimden 3 gün önceye kadar mali genel kurulun seçimli olmamasını ve 1 yıllık süremi doldurmamı istedi. Kongrede seçimli genel kurula gitmemizi istemesine şaşırdım. Özelde çok farklı, kongrede çok fraklı bir tabloyla karşılaştık. "PARA HARCAMAYAN HİSSEDARIMIZ BİZE PATRONLUK YAPIYOR" Mustafa Ergün’e, çok başlılığın önüne geçmesi için kendisine çağrıda bulunuyorum. Ben hem derneğin, hem A.Ş.’nin başkanlığını yapmayı teklif ettim, kabul etmedi. Kendisinin iki kurumun da başkanı olmasını istedim, bunu da kabul etmedi. Arkadaşlarının benimle çalışmak istemediğini söyledi. Nedenini sordum, özel konu olduğu için söylemedi. A.Ş.’ye saldırmak kolay ancak yönetmek çok zor. Bu durum, kulübün çok başlı ve saçma sapan bir sistemle yönetildiğinin göstergesidir. Yöneticilerimiz özel hayatlarından ve bütçelerinden fedakarlık yaparak bunu yapıyor ancak para harcamayan hissedarımız bize patronluk yapıyor. Bu sistemin mutlaka düzeltilmesi gerekiyor. Emek veren bir ekibin emekleri para harcamayan bir hissedar tarafından eleştirilmesi doğru değil. Yönetimimizi düşürmek için yöneticilerimiz istifalara zorlandı. "OPERASYONLARA BOYUN EĞENLER İSTİFA ETTİ" Lig devam ederken ve takım ligde kalmamışken yapılan bu operasyonlara bazı arkadaşlarımız boyun eğip istifa etti. Yönetimimizi devirmek için her yola başvurdular. Bu neyin hırsı anlayamadık. Bizde koltuk sevdası yok. Pazartesi günü yönetim kurulu toplayarak genel kurul kararını alacağız. Bu karar bile koltuk sevdasında olmadığımızı gösteriyor. Hocamızı arayıp, ‘biz geliyoruz, ona göre hareket edin’ diyenler, transfer görüşmesi yaptığımız oyuncuları arayıp fiyat artırıyor. Şu anda Antalyaspor Kulübü Derneği ile karşı karşıya gelerek kaotik durumu artırmak istemiyorum. Temmuz’un 2’sinde kamp var ve zamanımız yok. Bu bedelleri ödetmek istiyorlar. TFF seçimlerinin de bu konuda etkisi var. "YÖNETİCİLERİMİZE HACİZ GELDİ" Vergi ve SGK borçları nedeni ile yöneticilerimize haciz geldi. Böyle bir süreçte yöneticileri ikna etmekte zorlanıyoruz. Huzursuz olup kendilerini güvence altına almak isteyen yönetici arkadaşlarımız istifa etti. Türkiye’nin hiçbir şehrinde, kulübü oluşturan kurumların karşı karşıya geldiğini göremezsiniz. Ancak Antalya’da bu oldu. 20 aydır işin içindeyiz ve her seferinde işin içinden çıkamayacağımızı düşündüler. Bizden daha iyi yapacağına emin olan insanlar bütçeleriyle, projeleriyle gelsinler zaten onur duyarak bu işi kendilerine bırakırız. Bu polemiklere gerek yoktu. "PAZARTESİ GENEL KURUL KARARI ALACAĞIZ" 24 Haziran’da yapılan kongreden bir gün öncesine kadar günde 2-3 kez arayıp, benim devam etmemi istedi. Hayırlı olsun ziyaretlerinde bizden görevi bırakmamızı isteyebilirdi. Ancak bir gün önce devam etmemi isterken, bir gün sonra işi bırakmamızı istemesi sadece kulübü kaosa sürükledi. Biz koltuk sevdası değiliz ve şirketin en büyük ortasının genel kurul çağrısına olumlu yanıt veriyoruz. Bu nedenle Pazartesi günü yönetimi toplayıp genel kurul kararı alacağız. "5 MİLYON EURO BEKLERKEN, 510 MİLYON TL GELDİ" Görevde kalsaydık neler yapacaktık? Mevcut yöneticilerin alacaklarını içeride tutup, yeni yönetime 8 Milyon Euro bütçe ile yola devam edecektik. Bugüne kadar transfer engelini niye açmadığımız sorabilirler. Geçtiğimiz günlerde futbolculara 435 bin Euro ödeme yaptık. Art niyetli olsak bunu yapmazdık. Böyle bir istememezliğin olduğunu bildiğim halde bu ödemeleri yaptık. İçeride bir alacağımız varken, üzerine 8 milyon Euro harcayacağız ve bir gün sonra bizi istemediklerini söylemeyeceklerinin garantisi yoktu. Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Vali Hulusi Şahin’e zorlu süreçleri açmamızda verdikleri destek için teşekkür ediyorum. Bakan ve Vali’nin kanalıyla gelen paraları önlemek için çalışan insanlar bile oldu. Antalyaspor’u sabote ettiler. Bizim beklentimiz 5 milyon Euro iken, 510 milyon TL para geldi. "KONUŞTUĞUMUN ARKASINDAYIM" Kongreye kadar Mehmet Bora ve Cesur Akar işi götürecek. Giden başkanların, yeni başkanla niye uğraştığını hep sorgulamıştım. Bunu şimdi anladım ve doğru bulmuyorum. KONYSİAD toplantısında yaptığım konuşmayı farklı algıladılar. Ben konuşmamın arkasındayım ve hiçbir zaman inkar etmem. Bir söz söylediysem bedeli ne olursa olsun arkasında dururum. "ART NİYETLİ OLSAYDIK KENDİ ALACAKLARIMIZI ALARAK GİDERDİK" Derneğe bilançoyu gönderdik. 12-13 milyon Euro acil para lazım. Biz devam etseydik 8 milyon Euro ile sorunsuz bir şekilde yola devam edecektir. Doğukan Sinik, Sebastian Haller, Rus stoper Georgiy Dzihikiya gibi isimlerle anlaşmıştık. Kötü niyetli olsaydık Kaluzinski’yi 3,2 milyon Euro’luk teklif vardı. Çıkış rakamı olan 4 milyon Euro’yu bulmasını bekledik. Art niyetli olsaydık bu oyuncuyu satıp kendi alacaklarımızı alarak gidebilirdik. İsim ve göğüs sponsorluğunu Haziran ayı başında yapıp yine kendi alacaklarımızı alırdık. Bunu da yapmadık. "ÖZTÜRK AİLESİ'NİN ALACAKLARI VAR!" Bilançoda, Öztürk ailesinin alacakları var. Teknik iflas söz konusuydu. Görevde kalsaydık sermaye artırımı gibi formüllerle tüm sorunları halletmeyi planlıyorduk. Ancak nasip olmadı. Taraftarsız Antalyaspor olmaz. Taraftar gruplarının da istifa çağrısını gördük. Bizden önce taraftar gruplarına aylık ödeme yapılıyordu. Daha önce başlatıldığı gibi her ay maaş öder gibi para ödedik. Biz bu uygulamanın yanlış olduğunu öğrendikten sonra vazgeçtik. Şu anda personelin 2 maaşı var ve taraftar gruplarına para ödemeyi kestik. Bunu duymuşlar ve Trabzon maçında istifamı istediler. Bizden sonra göreve gelecek arkadaşlara, taraftara para ödememelerini öneriyorum. Çünkü kulüp taraftara değil, taraftar kulübe para verir. Kendilerine kombine kolaylığı sağlamayı teklif ettik. 1000 kombine alırlarsa, 1000 kombine de biz vereceğiz. Bu uygulamanın devam etmesini dilerim. "BENİM YAPTIĞIM HATALARDAN BİRİ..." Benim yaptığım hatalardan birisi Sagiv Jehezkel konusuydu. Bugün olsa aynı şekilde davranmazdım. Başakşehir’in yaptığı uygulamayı yapmalıymışım. Futbol Federasyonu’ndan 1 TL para almadık. Bizden önce Ziraat Bankası’na temlik verildiği için bize nasip olmadı. Bizden sonra 3-4 maç sonra TFF gelirleri gelmeye başlayacak. Ekonominin durumu ortada ve bu şartlarda sponsor bularak ayakta kalmaya çalıştık. Bulduğumuz sponsorların da önünü kestiler. Bunun dışındaki tüm kaynaklar bizim şahsi finansal çabalarımızla oldu. Dernekten de kuruş para gelmedi. Stadyum gelirleri, futbol okulları, kira gelirleri, store, seremoni gibi her ay 5-6 Milyon TL gelir olması gerekirken hiç para gelmedi. Bunu özellikle vurguluyorum. Sıfır gelirle, 6-7 yönetici arkadaşın kişisel çabasıyla gelir elde edildi. Gittikten sonra bunun altında bir şeyler arayacaklarını biliyorum. Ama Allah’a şükür böyle bir şey olmadı. "YENİ GELECEK OLANLARLA DA KÖTÜ OLACAKLAR" 2 yılda 4 hoca ile çalıştık ve güzel tecrübe kazandık. Emre Belözoğlu 2 gün önce ayrıldı. Haziran’ın başında da ayrılmak istedi. Ancak adam da haklı. 3 ayaklı bir sistemde çok rahatsız oldu. Benden sonra kim gelirse gelsin, bugün iyiyken yarın kötü olmayacakları anlamına gelmez. Sabri Gülel, daha fevri davrandı ve çok kısa sürü görevde kalabildi. Ben de naif bir yapıya sahibim 2 yıl dayanabildim. Bundan sonra kendi arkadaşlarını bu görev getirecekler, 5 ay sonra onlarla da kötü olacaklar. Kulüpte bazı arkadaşlarla yolları ayırdık. Onlara da ‘gümbür gümbür geliyoruz’ diyorlarmış. Benim kimseyle şahsi bir sorunum olmadı. Kulübe yanlış yaptıkları için yolları ayırdık. Kulübü kaosa sürükleyecek saçma sapan işlere imza atanlarla yol ayrımına gittik. Yeni gelenler kendileri ile devam etmek istiyorlarsa devam edebilirler. "BEN YOKUM AMA YÖNETİM DEVAM EDECEK" Pazartesi günü yönetim kurulunu toplayıp kongre kararını alıyoruz. Bu kararın ardından ben istifa edip, resmi ilişkimi kesiyorum. Pazartesi gününden itibaren resmi prosedürü işleterek en yakın süreçte genel kurulu toplayacağız. Dernek yönetimi, B planının olduğunu söylüyor. Bir an önce onların harekete geçmesini bekliyoruz. Emre Belözoğlu gittikten sonra transfer çalışması durdu. Benim şahsen görüştüğüm isimler vardı. Göreve devam etmeyeceğim için benim oyunculara imza attırmam doğru olmazdı. Ben yokken kongreye kadar yönetim kurulumuz devam edecek. Derneğin B planındaki görevlendirmeleri ile beraber bizim arkadaşlarımız devam edecek. Emre Belözoğlu ile tekrar anlaşılabilir. Transfer görüşmelerinde sona gelinen isimler vardı. Ben de devreye girip transferleri hızlandırabiliriz. Çünkü bitmiş olan transferler vardı. "MUSTAFA ERGÜN DEVAM ETMEMİ İSTEDİ" Mustafa Ergün bir akşam beni aradı. Bırakmamam gerektiğini söyledi. Benim devam etmemi istediğini de söyledi. Biz de bunun üzerine çalışmalarımızı yaptık. Bu konuşmanın üzerine bir metin yayınladılar ve güven tazelememizi istediler. Sonra biz görevimizi yapmaya devam ederken, ne yaparsak yapalım devam ettirilmeyeceğimiz sürekli söylendi. Ben de ya derneği de alırım, ya da mali genel kurulu yaparım dedim. Çünkü benim seçimli bir genel kurul yapıp yönetimimi değiştirmem lazımdı. Kongrede de seçimli kongre kararı almamı istediler. Ben de onların isteklerini yerine getiriyorum. "ÇOK ACİL 11 MİLYON EURO LAZIM" Yönetime gelecek isimler, bizim alacaklarımız hariç en az 11 milyon Euro ile gelmeli. Transferin açılması, geçmiş yılın kadrosuna olan borçlar ve yeni transferler nedeni ile 11 Milyon Euro para lazım. Antalyaspor’un geleceği, Allah beni yanıltsın ama bu finansal bütçelere tek tek çalışılması lazım. Gerekiyorsa bu yüzde 33 hissenin Büyükşehir’e verilmesi lazım. Benim projemden birisi, belediyelere ve ATSO’ya yüzde 5 hisse verilmeliydi. Büyük odalara hisse verilmeliydi. Fraport TAV’a, liman işletmeciliğine, SETUR’a yüzde 5 hisse verilmeli ve oradan yönetici alınmalıydı. Bu kulüp şehrin kulübü ve şehrin paydaşları tarafından yönetilmeliydi. Borçtan dolayı harcama limiti çıkmıyor. Ben yönetimdeyken kulüple hiç ticari ilişkiye girmedim. Yasal olarak da girmemem gerekiyor. Bunu doğru bulmuyorum. Ancak yapanlar var ve bu onların sorunu. Biz yönetimdeyken dernek yönetiminden 1 kuruş para gelmezken, dernek seçiminden hemen önce bir miktar ödeme yaptılar. Bu tamamen seçim yatırımıydı ve A.Ş.’ye para verdiklerini göstermeleri gerekiyordu. "YAPTIKLARIMIZ VE YAPAMADIKLARIMIZ" Kulübü 23 milyon Euro borçla aldık ve 31 milyon Euro borçla bırakıyoruz. Hiçbir gelirimiz yokken kulübü bu rakamlarda bırakmamız bir başarıdır. Art niyetli olsak, 5 milyon Euro’dan 2 oyuncuya imza attırıp, satılabilecek oyuncuları satarak kendi alacaklarımızı alarak gelecek olan yönetimi kilitleyebilirdik. Ancak biz kötü niyetli değiliz ve hala Antalyaspor’u düşünerek hareket ediyoruz. Biz Antalyaspor’u Zymer Bytyqi konusunda kulübe zarar verdik ve bu konuda haklı olarak eleştirildik. Bunun dışında kulübü bilerek ve isteyerek zarara uğrattığımızı kimse söyleyemez. "ANTALYASPOR PROJELERİNDE DEVAMLILIK OLSUN"" Ben Sebastian Haller ile bire bir görüştüm ve görüşmeye devam ediyorum. Ancak bu süreçten dolayı elimizden kaçıracağız gibi görünüyor. Sponsorluk görüşmelerimiz devam ediyordu. Bizim imzaladığımız bir protokol gereği kulübe her ay en az 250 Bin Euro geliri olacaktı ki; bu performansa göre artabilir. Konyaaltı’nda su sporları ile görüşüp su sporları faaliyetleri yapacaktık. Bunu devam ettirirlerse 500-600 Bin Euro yılık gelir olacak. Otellere satacağımız locaların yarısını satmıştık. Bunu takip ederlerse ek bir gelir olacaktır. Atilla Vehbi konuk Tesisleri’nde otel projemiz vardı. Tamamlandıktan sonra yıllık 4-5 Milyon Euro gelir getirmesini planlıyorduk. Bunu da sürdürmeleri gerekiyor. Performans kliniği ve Antalyaspor Koleji projemiz vardı. Bunun gibi önemli projelerimiz vardı. Otel projesi dışında yıllık 3-4 Milyon Euro gelir getirecek projelerimiz hazırdı. Başka şehirlerdeki kulüpler arsa alıp ciddi gelir elde ediyor. Biz de bu girişimlere başlamıştık. Kulübü yönetecek arkadaşlar bu projelere devam ederlerse Antalyaspor rahat edebilir. DERNEĞE NİYE ADAY OLMADI? Antalyaspor’un mali durumu ortadayken, ısrarla yönetimi bu kadar ısrarla istemelerinin nedenini bilmiyorum. Sadece para harcıyoruz ve deplasman giderlerini karşılamakta bile zorlanıyoruz. Onlar, benim doğru yönetemediğimi düşünüyor ve kulübe zarar verdiğimi iddia ediyorlar. Neden bu kadar ısrar ettiklerini anlamıyorum. Derneğe aday olmadım. Çünkü Ocak ayında 20 oy farkla seçimi kazandılar. Daha sonra bir anda 200’ün üzerinde üye yaptılar. Aradaki fark bir anda 300’e çıktı. Bu ortamda bile bile niye aday olup seçimi kaybedeyim. "BENİM VE YÖNETİMİMİN 6 MİLYON EURO ALACAĞI VAR" Yönetim olarak 6 Milyon Euro alacağımız var. Biz 2 yıldır görevdeyiz ve 2 yıldır temlik vardı. Biz de temlik koyarsak kulüp aynı şekilde temlikle devam edecek. Biz temlik koydursak bile sıra bize yakında gelmez. Ziraat Bankası ve birkaç futbolcu sırada. Şu anda temlik koydurmadık ancak koysak bile en az 6 ay bekleyeceğiz. Bunun için vaktimiz var. Zengin bir yönetim göreve gelir ve tüm alacaklarını verirse iş biter. Görevi bırakıyorum ancak Mustafa Ergün’e açık çağrım var. İstediği kanalda, istediği kişinin moderatörlüğünde canlı yayında buluşabiliriz. Gizli saklı ve konuşulmayan bir şey kalmaz. Ben Mustafa Ergün’ü tanıyorum ve seviyorum. Ancak kongrede kağıttan okumaya çalıştı ve okurken de zorlandı. Konumuz Antalyaspor ve kulübün geçmişini ve geleceğini konuşalım."