Termessos’da kuyu açan ASAT arsenik buldu!

GÜNDEM 29.01.2020 - 10:52, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Termessos’da kuyu açan ASAT arsenik buldu!

Antalya Su ve Atık Su İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (ASAT) 2018 yılı Sayıştay raporunda Termessos’da izinsiz 14 kuyu açıldığı ve su derbisinin azalmasıyla bölgede arsenik bulunduğu yer aldı. Arsenik bulan ASAT, bir de kaynaktan çıkan su için 8.195.000,00TL’ye arsenik arıtma tesisi kurdu.

haberimizvar.net-Sayıştay raporunda; “İdarenin Termessos (Kırkgöz) kaynaklarında plansız biçimde kuyu açması sebebiyle su debisinin azalması ve bu azalımın suyun içindeki arsenik miktarını arttırması sebebiyle arsenik arıtma tesisi yatırımına ihtiyaç duyulması” ifadelerini kullandı. 8.195.000,00TL’LİK ARSENİK ARITMA TESİSİ YAPILDI Raporda, şu bilgilere yer verildi: Yapılan incelemelerde idare tarafından Termessos kaynaklarında plansız biçimde kuyu açılması sebebiyle su debisinin azaldığı ve bu azalma sebebiyle suyun içindeki arsenik oranını arttırması sonucu bu kaynaktan çıkan su için 8.195.000,00-TL’ye arsenik arıtma tesisi yatırımı yapıldığı görülmüştür. İZİNSİZ 14 KUYU AÇILDI 21.03.2018 tarih ve 200876 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ Hidroelektirk Enerji Daire Başkanlığı’nın yazısında; Termessos (Kırkgöz) kaynakları rezervuarı üzerinde mevcut bir adet kuyuya ilave olarak kurumlardan herhangi bir izin alınmadan 14 adet yeni kuyu açıldığı, bölgedeki kuyuların derinliğinin ortalama 100 metre olduğunu ve yeni kuyularla bölgedeki yeraltı çekiminin geçmiş yıllarda 10-12 m3/sn iken şu an 2.00 m3/sn’ye kadar düştüğünü, mutlak koruma alanı olan bu bölgeye işletme kuyusu hariç başka bir tesissin ilgili mevzuatı gereği yapılamayacağı belirtilmiştir. SU VERİMİ DOĞRU KULLLANIMADI İlgili yazıdan da anlaşılacağı üzere yeraltı suyu mevzuatı çok eski bir mevzuat olmakla birlikte yeraltı suyuna ilişkin bütün yetkiler Devlet Su İşlerine Genel Müdürlüğü’ne bırakılmaktadır. Ancak sahada su hizmeti veren idare tarafından hizmetlerin etkin, verimli ve zamanında sunulması için su kuyu açımı için izin almaması gerektiği kanaatindeyiz. Ancak idare tarafından su temin hizmeti sunulması döngüsü içinde kaynaklarından elde edilecek su miktarı planlamaları için analizler yapılarak çevre ve doğal yapıyla uyumlu, su kaynaklarının verimini engellemeyecek biçimde yeni su kaynakları elde edilmesi esasına göre hareket edilmelidir. SU DEBİSİ 6 KAT DÜŞTÜ Yapılan incelemelerde de görüldüğü üzere Termesssos bölgesinde yeni açılan 14 kuyu ile birlikte suyun debisinin yaklaşık 6 kat düştüğü resmi yazıyla kuruma bildirilmiştir. İdare tarafından sondaj izinleri alınmadığı için bu bilgi de hatalıdır. Çünkü kuyu envanteri yapılması neticesinde ilgili bölgede yaklaşık 40 adet kuyunun bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durum çevre ve doğal yapıyla uyumlu, su kaynaklarının verimini engellemeyecek kaynak bulma anlayışından uzak günü kurtarma şeklinde yatırımların yapıldığını göstermektedir. Bir bölgede çok kuyu açma ile sudan alınacak verim kuyu çarpımı kadar olmamaktadır. Yani bir bölgede 10 m3/sn bir kuyu varken ikinci bir kuyu açılacak olsa bu kuyudan da 10m3/sn verim alınması her zaman mümkün olmadığı bilimsel verilerle açıklanmış olup çok kuyu açmak çok su elde amacına da her zaman hizmet etmemektedir. BÖLGEDE 40 KUYU VAR Görüleceği üzere aynı bölgede açılan kuyular sebebiyle kaynakta 6 kat debi azalımı gerçekleşmiş olup kuyu açma maliyetleri de düşünüldüğünde idare bütçesinden bir bölgede her kuyuya aynı maliyeti ödenirken açtırdığı kuyudan aynı verimi alamamaktadır. Yine aynı yazıda belirtildiği üzere bölgede plansız açılan kuyular su debisini azaltmış ve ortalama kuyu derinliği 100 metre olduğunu ve yeni kuyularla bu derinliğin artabileceği vurgulanmıştır. KAMU YARARINA UYGUN OLMALI Su temini için kaynakta derinlik artması suyun içinde bulunan arsenik oranını arttıran bir neden olduğu da düşünüldüğünde bölgede alınan verilerde Sağlık Bakanlığınca belirlenen arsenik seviyesi aşılmış ve bölgeye 8.195.000,00-TL tutarında içme suyu paket artırma tesisi yatırımı yapılmıştır. Sonuç olarak su temin hizmeti sunan idarenin su kaynakları için orta ve uzun vadeli planı olması gerekmekte olup açılacak kuyuların kamu yararına uygun, çevre ve doğal yapıyla uyumlu, mutlak koruma alanları mevzuatına uygun olarak, su kaynaklarının verimini engellemeyecek şekilde maliyeti en aza indirecek analizlerle yerine getirmelidir. YETERSİZ SU KAYNAKLARI NEDEN GÖSTERİLDİ Kamu idaresi cevabında; İlimiz turizm ve çeşitli nedenlerle kente göçün en çok yaşandığı illerden biri olduğundan, su tüketiminin her yıl yüzde 5 arttığı görülmektedir. Bu nedenle yeni oluşturulan yerleşim alanlarının içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla yeni su kaynaklarına ihtiyaç duyulmakta ve yüzey kaynaklarının yetersiz olması nedeniyle ihtiyaç duyulan sular yeraltı sularından karşılanmaktadır. İHTİYAÇTAN KUYU AÇILDI Merkez ve merkez ilçelerindeki Jeolojik yapının uygun olması nedeniyle, Termessos, Duraliler ve Boğaçay Pompa Tesisleri’nde yapılan sondajların verimi arttırmasına rağmen, yeraltı su seviye veya debilerinin herhangi bir şekilde etkilenmediği görülmüştür. Ayrıca yeraltı su seviyelerinde yaşanan düşümlerin mevsimsel olduğu ve kuraklığın olduğu 2017 ve 2018 yıllarında birkaç metrelik düşümlerin olduğu; ancak takip eden yağışlı dönemlerin sonunda yeraltı su seviyelerinin yükseldiği tespit edilmiştir. Kurumumuz tarafından ihtiyaca binaen açılan kuyuların sayılarında ve buna bağlı olarak debilerinde düşüm gözlenmediği tespit edilmiştir. SU SEVİYESİ BAKANLIĞA BİLDİRİLDİ 2014 yılında yapılan ölçümlerde 15 kuyu ile3600m³/saat su çekilirken ölçümlerde yeraltı su seviyesi (Dinamik seviye) 70 m. civarında iken, ilave 14 kuyunun açılması ile birlikte kuyu sayısı 29 adet olmuş ve çekilen su miktarı 6400 m³/saate çıkarılmış olmasına rağmen yeraltı su seviyesi 72 m.’ler civarındadır. Halen ilave kuyularla birlikte kuyu sayımız 40 adet olmuş ve çekilen su miktarı 7600 m³/saate çıkmış olmasına rağmen yeraltı su seviyesi yaklaşık 68 m.’dir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ Hidroelektrik Elektrik Enerji Daire Başkanlığı’nın 21.03.2018 tarih ve 200876 sayılı yazısında; Termesos (Kırkgöz) Kaynakları rezervuarı üzerinde açılan kuyulardan yapılan çekim nedeniyle, geçmiş yıllarda 10-12m sn’den, 2.00 m3/sn’ye ye düştüğünden bahsedilmektedir. SU DENİZE GİDİYOR Ancak, Termesos Pompa İstasyonu ile Kırkgöz kaynakları aynı yer olarak anılmakla birlikte farklı yerler olup, iki yer arasında 12 km’lik bir mesafe vardır ve Termesos sondaj alanı Kırkgöz Kaynaklarının membasında (rezerv alanında) yer almamaktadır. Kaldı ki, Kırkgöz kaynaklarından boşalan milyarlarca metreküp su travertenin (Traverten; Antalya ilinin üzerine oturduğu, süngerimsi dokuda, boşluklu ve üç yüz metre kalınlığında, doğuda Aksu Çayı, batıda Beydağlarına kadar uzanan (21 km), güneyde ise deniz kenarından, kuzeydeki Kırkgöz kaynaklarına kadar 30 km. olmak üzere 630 km²’lik alana yayılan ana kaya) altından denize ulaşmaktadır. Bu da, milyarlarca metreküp suyun serbest olarak denize boşalmakta olduğu anlamına gelmektedir. ENDİŞE EDİCİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL Bu nedenle de, şehir içinde yapılan sondajların birçoğundan 100 lt/sn’nin üzerindeki debilerde su alınabilmektedir. Örneğin YSE depo, Kütükçü 118 ve 148 nolu depo yanlarında 2018 yılında yapılan sondajlarda 100 lt/sn’nin üzerinde sular alınmıştır. Kurumumuzca gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, Termessos pompa istasyonu civarında açılan kuyular ve artan üretime bağlı olarak endişe verici düşümlerin gerçekleşmediği görülmüştür. Ayrıca yeni açılan kuyularımızda daha derin açılmayıp 100 m. derinliğindedir. ‘ARSENİK’İN SEBEBİ SANAYİ OLABİLİR Dolayısıyla, artan arsenik miktarının formasyondan mı yoksa sanayi atıklarından mı kaynaklandığı kesin olarak tespit edilememiş olmakla birlikte jeolojik yapıdan kaynaklanmasının mümkün olabileceği kanaati daha güçlüdür. SAYIŞTAY’IN SAVUNMAYI DEĞERLENDİRMESİ Sonuç olarak Kamu idaresi cevabında su ihtiyacı nedeniyle yer altı suyu kuyusunun sayısının arttığını ayrıca kuyu artışı nedeniyle derinlik ve debi azalışının bulunmadığını, mevsimsel kuraklık dönemlerinin olduğunu, bakanlık yazısıyla bölgenin aynı yer olmadığını, arsenik artışının birçok nedenden kaynaklanabileceği belirtilmiştir. Bulguda belirtildiği üzere bölgede yapılacak hidroelektrik santrali için sorulan görüş yazısına istinaden verilen cevapta bölgedeki yeraltı çekiminin geçmiş yıllarda 10-12 m3/sn iken şu an 2.00 m3/sn’ye kadar düştüğünü, mutlak koruma alanı olan bu bölgeye işletme kuyusu hariç başka bir tesisin ilgili mevzuatı gereği yapılamayacağı belirtilmesi bölgenin aynı yer olduğunu göstermektedir. Ayrıca ilgili yazıda son açılan on dört kuyu kavramının geçmesi de kamu idaresinin cevabında da ilave 14 kuyunun açıldığından bahsediyor olması bölgenin aynı yer olduğunu kanıtlamaktadır. Bu durum DSİ yeraltı suyu konusunda tek yetkili kurum olmasına rağmen bölgede açılan kuyu adedini bilmediğini de göstermektedir. KUYULAR 100 METREDEN DERİN Bölgede şu an 40 adet kuyu bulunmakta olup ortalama derinliğinin idarenin cevabının aksine 100 metre olduğu Bakanlık yazısında yine ifade edilmiştir. Su temini için kaynakta derinlik artması suyun içinde bulunan arsenik oranını arttıran bir neden olduğu da düşünüldüğünde bölgede alınan verilerde Sağlık Bakanlığınca belirlenen arsenik seviyesi aşılmış ve bölgeye 8.195.000,00-TL tutarında içme suyu paket artırma tesisi yatırımı yapılmıştır. ÇOK KUYU AÇMAK, ÇOK SU ELDE ETMEK DEĞİLDİR Her ne kadar kamu idaresi cevabında aksini iddia etse de bir bölgede çok kuyu açma ile sudan alınacak verim kuyu çarpımı kadar olmamaktadır. Yani bir bölgede 10 m3/sn bir kuyu varken, ikinci bir kuyu açılacak olsa bu kuyudan da 10m3/sn verim alınması her zaman mümkün olmadığı bilimsel verilerle açıklanmış olup, çok kuyu açmak çok su elde amacına da her zaman hizmet etmemektedir. Görüleceği üzere aynı bölgede açılan kuyular sebebiyle kaynakta 6 kat debi azalımı gerçekleşmiş olup kuyu açma maliyetleri de düşünüldüğünde idare bütçesinden bir bölgede her kuyuya aynı maliyeti ödenirken açtırdığı kuyudan aynı verimi alamamaktadır. GEREĞİNİ YERİNE GETİRME ZORUNLULUĞU Sonuç olarak; kamu idaresi cevabından da anlaşılacağı üzere her geçen gün artan su ihtiyacı nedeniyle kuyu açma düşüncesinden öte su temin hizmeti sunan idarenin su kaynakları için orta ve uzun vadeli planı olması gerekmekte olup açılacak kuyuların kamu yararına uygun, çevre ve doğal yapıyla uyumlu, mutlak koruma alanları mevzuatına uygun olarak, su kaynaklarının verimini engellemeyecek şekilde maliyeti en aza indirecek analizlerle yerine getirmelidir: 
Antalya Su ve Atık Su İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (ASAT) 2018 yılı Sayıştay raporunda Termessos’da izinsiz 14 kuyu açıldığı ve su derbisinin azalmasıyla bölgede arsenik bulunduğu yer aldı. Arsenik bulan ASAT, bir de kaynaktan çıkan su için 8.195.000,00TL’ye arsenik arıtma tesisi kurdu.

haberimizvar.net-Sayıştay raporunda; “İdarenin Termessos (Kırkgöz) kaynaklarında plansız biçimde kuyu açması sebebiyle su debisinin azalması ve bu azalımın suyun içindeki arsenik miktarını arttırması sebebiyle arsenik arıtma tesisi yatırımına ihtiyaç duyulması” ifadelerini kullandı.

8.195.000,00TL’LİK ARSENİK ARITMA TESİSİ YAPILDI

Raporda, şu bilgilere yer verildi: Yapılan incelemelerde idare tarafından Termessos kaynaklarında plansız biçimde kuyu açılması sebebiyle su debisinin azaldığı ve bu azalma sebebiyle suyun içindeki arsenik oranını arttırması sonucu bu kaynaktan çıkan su için 8.195.000,00-TL’ye arsenik arıtma tesisi yatırımı yapıldığı görülmüştür.

İZİNSİZ 14 KUYU AÇILDI

21.03.2018 tarih ve 200876 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ Hidroelektirk Enerji Daire Başkanlığı’nın yazısında; Termessos (Kırkgöz) kaynakları rezervuarı üzerinde mevcut bir adet kuyuya ilave olarak kurumlardan herhangi bir izin alınmadan 14 adet yeni kuyu açıldığı, bölgedeki kuyuların derinliğinin ortalama 100 metre olduğunu ve yeni kuyularla bölgedeki yeraltı çekiminin geçmiş yıllarda 10-12 m3/sn iken şu an 2.00 m3/sn’ye kadar düştüğünü, mutlak koruma alanı olan bu bölgeye işletme kuyusu hariç başka bir tesissin ilgili mevzuatı gereği yapılamayacağı belirtilmiştir.

SU VERİMİ DOĞRU KULLLANIMADI

İlgili yazıdan da anlaşılacağı üzere yeraltı suyu mevzuatı çok eski bir mevzuat olmakla birlikte yeraltı suyuna ilişkin bütün yetkiler Devlet Su İşlerine Genel Müdürlüğü’ne bırakılmaktadır. Ancak sahada su hizmeti veren idare tarafından hizmetlerin etkin, verimli ve zamanında sunulması için su kuyu açımı için izin almaması gerektiği kanaatindeyiz. Ancak idare tarafından su temin hizmeti sunulması döngüsü içinde kaynaklarından elde edilecek su miktarı planlamaları için analizler yapılarak çevre ve doğal yapıyla uyumlu, su kaynaklarının verimini engellemeyecek biçimde yeni su kaynakları elde edilmesi esasına göre hareket edilmelidir.

SU DEBİSİ 6 KAT DÜŞTÜ

Yapılan incelemelerde de görüldüğü üzere Termesssos bölgesinde yeni açılan 14 kuyu ile birlikte suyun debisinin yaklaşık 6 kat düştüğü resmi yazıyla kuruma bildirilmiştir. İdare tarafından sondaj izinleri alınmadığı için bu bilgi de hatalıdır. Çünkü kuyu envanteri yapılması neticesinde ilgili bölgede yaklaşık 40 adet kuyunun bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durum çevre ve doğal yapıyla uyumlu, su kaynaklarının verimini engellemeyecek kaynak bulma anlayışından uzak günü kurtarma şeklinde yatırımların yapıldığını göstermektedir. Bir bölgede çok kuyu açma ile sudan alınacak verim kuyu çarpımı kadar olmamaktadır. Yani bir bölgede 10 m3/sn bir kuyu varken ikinci bir kuyu açılacak olsa bu kuyudan da 10m3/sn verim alınması her zaman mümkün olmadığı bilimsel verilerle açıklanmış olup çok kuyu açmak çok su elde amacına da her zaman hizmet etmemektedir.

BÖLGEDE 40 KUYU VAR

Görüleceği üzere aynı bölgede açılan kuyular sebebiyle kaynakta 6 kat debi azalımı gerçekleşmiş olup kuyu açma maliyetleri de düşünüldüğünde idare bütçesinden bir bölgede her kuyuya aynı maliyeti ödenirken açtırdığı kuyudan aynı verimi alamamaktadır. Yine aynı yazıda belirtildiği üzere bölgede plansız açılan kuyular su debisini azaltmış ve ortalama kuyu derinliği 100 metre olduğunu ve yeni kuyularla bu derinliğin artabileceği vurgulanmıştır.

KAMU YARARINA UYGUN OLMALI

Su temini için kaynakta derinlik artması suyun içinde bulunan arsenik oranını arttıran bir neden olduğu da düşünüldüğünde bölgede alınan verilerde Sağlık Bakanlığınca belirlenen arsenik seviyesi aşılmış ve bölgeye 8.195.000,00-TL tutarında içme suyu paket artırma tesisi yatırımı yapılmıştır. Sonuç olarak su temin hizmeti sunan idarenin su kaynakları için orta ve uzun vadeli planı olması gerekmekte olup açılacak kuyuların kamu yararına uygun, çevre ve doğal yapıyla

uyumlu, mutlak koruma alanları mevzuatına uygun olarak, su kaynaklarının verimini engellemeyecek şekilde maliyeti en aza indirecek analizlerle yerine getirmelidir.

YETERSİZ SU KAYNAKLARI NEDEN GÖSTERİLDİ

Kamu idaresi cevabında; İlimiz turizm ve çeşitli nedenlerle kente göçün en çok yaşandığı illerden biri olduğundan, su tüketiminin her yıl yüzde 5 arttığı görülmektedir. Bu nedenle yeni oluşturulan yerleşim alanlarının içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla yeni su kaynaklarına ihtiyaç duyulmakta ve yüzey kaynaklarının yetersiz olması nedeniyle ihtiyaç duyulan sular yeraltı sularından karşılanmaktadır.

İHTİYAÇTAN KUYU AÇILDI

Merkez ve merkez ilçelerindeki Jeolojik yapının uygun olması nedeniyle, Termessos, Duraliler ve Boğaçay Pompa Tesisleri’nde yapılan sondajların verimi arttırmasına rağmen, yeraltı su seviye veya debilerinin herhangi bir şekilde etkilenmediği görülmüştür. Ayrıca yeraltı su seviyelerinde yaşanan düşümlerin mevsimsel olduğu ve kuraklığın olduğu 2017 ve 2018 yıllarında birkaç metrelik düşümlerin olduğu; ancak takip eden yağışlı dönemlerin sonunda yeraltı su seviyelerinin yükseldiği tespit edilmiştir. Kurumumuz tarafından ihtiyaca binaen açılan kuyuların sayılarında ve buna bağlı olarak debilerinde düşüm gözlenmediği tespit edilmiştir.

SU SEVİYESİ BAKANLIĞA BİLDİRİLDİ

2014 yılında yapılan ölçümlerde 15 kuyu ile3600m³/saat su çekilirken ölçümlerde yeraltı su seviyesi (Dinamik seviye) 70 m. civarında iken, ilave 14 kuyunun açılması ile birlikte kuyu sayısı 29 adet olmuş ve çekilen su miktarı 6400 m³/saate çıkarılmış olmasına rağmen yeraltı su seviyesi 72 m.’ler civarındadır. Halen ilave kuyularla birlikte kuyu sayımız 40 adet olmuş ve çekilen su miktarı 7600 m³/saate çıkmış olmasına rağmen yeraltı su seviyesi yaklaşık 68 m.’dir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ Hidroelektrik Elektrik Enerji Daire Başkanlığı’nın 21.03.2018 tarih ve 200876 sayılı yazısında; Termesos (Kırkgöz) Kaynakları rezervuarı üzerinde açılan kuyulardan yapılan çekim nedeniyle, geçmiş yıllarda 10-12m sn’den, 2.00 m3/sn’ye ye düştüğünden bahsedilmektedir.

SU DENİZE GİDİYOR

Ancak, Termesos Pompa İstasyonu ile Kırkgöz kaynakları aynı yer olarak anılmakla birlikte farklı yerler olup, iki yer arasında 12 km’lik bir mesafe vardır ve Termesos sondaj alanı Kırkgöz Kaynaklarının membasında (rezerv alanında) yer almamaktadır. Kaldı ki, Kırkgöz kaynaklarından boşalan milyarlarca metreküp su travertenin (Traverten; Antalya ilinin üzerine oturduğu, süngerimsi dokuda, boşluklu ve üç yüz metre kalınlığında, doğuda Aksu Çayı, batıda Beydağlarına kadar uzanan (21 km), güneyde ise deniz kenarından, kuzeydeki Kırkgöz kaynaklarına kadar 30 km. olmak üzere 630 km²’lik alana yayılan ana kaya) altından denize ulaşmaktadır. Bu da, milyarlarca metreküp suyun serbest olarak denize boşalmakta olduğu anlamına gelmektedir.

ENDİŞE EDİCİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL

Bu nedenle de, şehir içinde yapılan sondajların birçoğundan 100 lt/sn’nin üzerindeki debilerde su alınabilmektedir. Örneğin YSE depo, Kütükçü 118 ve 148 nolu depo yanlarında 2018 yılında yapılan sondajlarda 100 lt/sn’nin üzerinde sular alınmıştır. Kurumumuzca gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, Termessos pompa istasyonu civarında açılan kuyular ve artan üretime bağlı olarak endişe verici düşümlerin gerçekleşmediği görülmüştür. Ayrıca yeni açılan kuyularımızda daha derin açılmayıp 100 m. derinliğindedir.

‘ARSENİK’İN SEBEBİ SANAYİ OLABİLİR

Dolayısıyla, artan arsenik miktarının formasyondan mı yoksa sanayi atıklarından mı kaynaklandığı kesin olarak tespit edilememiş olmakla birlikte jeolojik yapıdan kaynaklanmasının mümkün olabileceği kanaati daha güçlüdür.

SAYIŞTAY’IN SAVUNMAYI DEĞERLENDİRMESİ

Sonuç olarak Kamu idaresi cevabında su ihtiyacı nedeniyle yer altı suyu kuyusunun sayısının arttığını ayrıca kuyu artışı nedeniyle derinlik ve debi azalışının bulunmadığını, mevsimsel kuraklık dönemlerinin olduğunu, bakanlık yazısıyla bölgenin aynı yer olmadığını, arsenik artışının birçok nedenden kaynaklanabileceği belirtilmiştir. Bulguda belirtildiği üzere bölgede yapılacak hidroelektrik santrali için sorulan görüş

yazısına istinaden verilen cevapta bölgedeki yeraltı çekiminin geçmiş yıllarda 10-12 m3/sn iken şu an 2.00 m3/sn’ye kadar düştüğünü, mutlak koruma alanı olan bu bölgeye işletme kuyusu hariç başka bir tesisin ilgili mevzuatı gereği yapılamayacağı belirtilmesi bölgenin aynı yer olduğunu göstermektedir. Ayrıca ilgili yazıda son açılan on dört kuyu kavramının geçmesi de kamu idaresinin cevabında da ilave 14 kuyunun açıldığından bahsediyor olması bölgenin aynı yer olduğunu kanıtlamaktadır. Bu durum DSİ yeraltı suyu konusunda tek yetkili kurum olmasına rağmen bölgede açılan kuyu adedini bilmediğini de göstermektedir.

KUYULAR 100 METREDEN DERİN

Bölgede şu an 40 adet kuyu bulunmakta olup ortalama derinliğinin idarenin cevabının aksine 100 metre olduğu Bakanlık yazısında yine ifade edilmiştir. Su temini için kaynakta derinlik artması suyun içinde bulunan arsenik oranını arttıran bir neden olduğu da düşünüldüğünde bölgede alınan verilerde Sağlık Bakanlığınca belirlenen arsenik seviyesi aşılmış ve bölgeye 8.195.000,00-TL tutarında içme suyu paket artırma tesisi yatırımı yapılmıştır.

ÇOK KUYU AÇMAK, ÇOK SU ELDE ETMEK DEĞİLDİR

Her ne kadar kamu idaresi cevabında aksini iddia etse de bir bölgede çok kuyu açma ile sudan alınacak verim kuyu çarpımı kadar olmamaktadır. Yani bir bölgede 10 m3/sn bir kuyu varken, ikinci bir kuyu açılacak olsa bu kuyudan da 10m3/sn verim alınması her zaman mümkün olmadığı bilimsel verilerle açıklanmış olup, çok kuyu açmak çok su elde amacına da her zaman hizmet etmemektedir. Görüleceği üzere aynı bölgede açılan kuyular sebebiyle kaynakta 6 kat debi azalımı gerçekleşmiş olup kuyu açma maliyetleri de düşünüldüğünde idare bütçesinden bir bölgede her kuyuya aynı maliyeti ödenirken açtırdığı kuyudan aynı verimi alamamaktadır.
GEREĞİNİ YERİNE GETİRME ZORUNLULUĞU

Sonuç olarak; kamu idaresi cevabından da anlaşılacağı üzere her geçen gün artan su ihtiyacı nedeniyle kuyu açma düşüncesinden öte su temin hizmeti sunan idarenin su kaynakları için orta ve uzun vadeli planı olması gerekmekte olup açılacak kuyuların kamu yararına uygun, çevre ve doğal yapıyla uyumlu, mutlak koruma alanları mevzuatına uygun olarak, su kaynaklarının verimini engellemeyecek şekilde maliyeti en aza indirecek analizlerle yerine getirmelidir: 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.