Siyasi mahkumlar kapsam dışı tutulamaz!

GÜNDEM 22.03.2020 - 15:25, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

Siyasi mahkumlar kapsam dışı tutulamaz!

Gündemdeki infaz düzenlemesiyle ilgili Adalet Bakanlığı’na mektup gönderen 6 avukat örgütü, tutuklu hak savunucusu avukatlar ve politik gerekçelerle cezaevlerinde olanların koşulsuz tahliyesini, diğer tutukluların ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını istedi.

haberimizvar.net-  6 avukat ve hukuk derneği, Adalet Bakanlığı’na mahpusların korona virüs günlerinde yaşadıkları sorunlara dikkat çeken ve Meclis başkanlığına sunulan infaz indirimine ilişkin bir açık mektup yayınladı. Mektuba Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Katılımcı Avukatlar, Kartal Hukukçular Derneği, Sosyal Hukuk, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi imza attı. Uluslararası sözleşmelere dikkat çekilen mektupta, “Bugünlerde Meclis başkanlığına sunulan yargı paketindeki infaz indirimi düzenlemesinde, anayasal eşitlik ilkesinden ayrılarak siyasi mahpusların kapsam dışında tutulmasına ilişkin yaklaşımlar kabul edilemez” denildi.   YAŞAM HAKKI DEVLETİN GÖREVİ ​ Korona virüs (Covid-19) olarak bilinen solunum yolu bulaşıcı hastalığının küresel ölçüde halk sağlığını tehdit ettiği vurgulanan mektupta, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından, 2 Mart 2020 tarihinde küresel risk seviyesi ‘çok yüksek’ seviyesine çıkarılmış, ayrıca ‘Uluslararası Kamu Sağlığı Acil Durumu’ ilan edilmiştir. Uluslararası sözleşmeler, AİHS 2 ve Anayasanın 17. maddesi ile korunan yaşam hakkı, her şeyin üzerindedir. Sağlık hakkı, BM sözleşmeleri ve pek çok uluslararası sözleşme ile güvence altına alınmıştır. Anayasanın 56/1-2 maddeleri gereğince, herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını sağlamak da devletin ödevidir” hatırlatması yapıldı.   MAHPUSLARA SAĞLIK HİZMETİ   Açık mektupta şu noktalara dikkat çekildi: “Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları (Mandela Kuralları) 24. maddesi çerçevesinde ‘Mahpuslara sağlık hizmeti sağlanması, devletin sorumluluğudur. Mahpuslar, topluma sağlanan mevcut sağlık standartlarından aynı şekilde yararlanır ve hukuki statülerine dayalı ayrımcılık olmaksızın, gerekli sağlık hizmetlerine ücretsiz erişime sahip olurlar’. BM Tıbbi Etik İlkeleri 1. ilkesi uyarınca, tutuklu ve hükümlülere tıbbi bakım vermekle görevli sağlık personeli ve özellikle hekimler, bu kişilerin bedensel ve zihinsel sağlıklarını korumak durumunda olup hastalık halinde bu kişilere tutuklu veya hükümlü bulunmayan kişilere yapılan bakımla aynı nitelikte hizmet vermek yükümü altındadırlar”.   TIBBİ OLANAKLARA ERİŞİM HAKKI   ​Salgın koşullarında hijyen, beslenme, sosyal izolasyon ve tıbbi olanaklara erişim hakkının hayati önem taşıdığı vurgulanan açık mektupta, “Bu çerçevede, çeşitli devletler en büyük risk alanlarından biri olan cezaevlerindeki mahpusların yaşam hakkının korunması için önlemler almakta, tahliyeler gündeme gelmektedir. Hukuk devleti kriterlerinin çok uzağında olan İran’da dahi siyasi mahpuslar dahil olmak üzere on binlerce kişi tahliye edilmiştir. Türkiye cezaevlerinde 300 bin civarında mahpus ve 150 bin çalışan bulunmaktadır. Genelde toplum sağlığı açısından, özelde mahpusların, mahpus aileleri ve onlarla ilişkili kamu görevlileri ile ailelerinin salgın nedeniyle ikincil zarar görme riskinin önlenmesi önem taşımaktadır” uyarısında bulunuldu.   ‘RUH SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR’   Hukuk derneklerinin mektubunda, “Cezaevlerinin yoğunluğu nedeniyle mahpusların beslenme, temizlik, tıbbi tedaviye ulaşım bakımından son derece dezavantajlı durumda olduğu toplumun bilgisi dahilindedir. Salgın nedeniyle mahpusların yaşamı, bedensel ve ruhsal sağlığı her zamankinden daha fazla risk altındadır. Tedbiren uygulanan ziyaret sınırlamaları mahpusların ruh sağlığını daha da olumsuz etkilemekte, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri karşısında mahpusu korumasız kılmaktadır” saptamasına yer verildi.   ‘SİYASİLER KAPSAM DIŞI TUTULAMAZ’   Siyasi mahkumların kapsam dışı tutulmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen avukat örgütleri, “Bugünlerde Meclis başkanlığına sunulan yargı paketindeki infaz indirimi düzenlemesinde, anayasal eşitlik ilkesinden ayrılarak siyasi mahpusların kapsam dışında tutulmasına ilişkin yaklaşımlar kabul edilemez. Aslolan; bağımsız olmayan mahkemeler tarafından siyasi muhalifler, hak savunucusu avukatlar, insan hakları aktivistleri, gazeteciler hakkında adil yargılama ilkesine aykırı, infaz nitelikli siyasi yargılamaların devasa haksız sonuçlarının ortadan kaldırılmasıdır” çağrısı yaptı.   AVUKAT DERNEKLERİNİN TALEPLERİ   ​Ortak mektupta şu talepler dile getirildi: “Küresel salgında 300 bin mahpus ve 150 bin cezaevi çalışanının ve onların yakınlarının gereksiz acı ve mağduriyetlerine sebep olunmadan; tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlıklı yaşam hakkının korunması için acilen şu önlemlerin uygulanmasını talep ediyoruz: • Virüsün etkisi bakımından yüksek risk grubu içerisinde en dezavantajlı pozisyonda olan astım, böbrek ve şeker hastalıkları gibi kronik hastalıkları olanlar; açlık grevindekiler; çocuklar, hamile ve çocuklarıyla birlikte hapishanede kalmak zorunda kalan kadın tutuklular ile 40 yaşın üzerindeki tutukluların öncelikli tahliyeleri sağlanmalıdır. • Tutukluluk durumunun ceza değil tedbir olduğu gözetilerek, tutuk halinin bir son çare olarak kabulüyle, mesleklerini icra ettikleri için tutulan hak savunucusu avukatlar, politik gerekçelerle cezaevlerinde tutulanlar koşulsuz olarak, diğer tüm tutuklular, gerektiği takdirde başkaca adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmalıdır. • Hükümlüler, salgınla ilgili tedbir mahiyetinde infaza ara verme uygulaması ile ve adli denetim mekanizmaları etkin kullanılarak tahliye edilmelidir. Hali hazırda cezaevlerinde yaşam ve sağlık hakkının korunması için yeterli ve dengeli beslenme ihtiyacı karşılanmalı, cezaevleri düzenli olarak dezenfekte edilmeli, hijyen ve sağlık hakkı gecikmeksizin sağlanmalıdır”.  
Gündemdeki infaz düzenlemesiyle ilgili Adalet Bakanlığı’na mektup gönderen 6 avukat örgütü, tutuklu hak savunucusu avukatlar ve politik gerekçelerle cezaevlerinde olanların koşulsuz tahliyesini, diğer tutukluların ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını istedi.

haberimizvar.net-  6 avukat ve hukuk derneği, Adalet Bakanlığı’na mahpusların korona virüs günlerinde yaşadıkları sorunlara dikkat çeken ve Meclis başkanlığına sunulan infaz indirimine ilişkin bir açık mektup yayınladı. Mektuba Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Katılımcı Avukatlar, Kartal Hukukçular Derneği, Sosyal Hukuk, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi imza attı. Uluslararası sözleşmelere dikkat çekilen mektupta, “Bugünlerde Meclis başkanlığına sunulan yargı paketindeki infaz indirimi düzenlemesinde, anayasal eşitlik ilkesinden ayrılarak siyasi mahpusların kapsam dışında tutulmasına ilişkin yaklaşımlar kabul edilemez” denildi.

 

YAŞAM HAKKI DEVLETİN GÖREVİ

Korona virüs (Covid-19) olarak bilinen solunum yolu bulaşıcı hastalığının küresel ölçüde halk sağlığını tehdit ettiği vurgulanan mektupta, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından, 2 Mart 2020 tarihinde küresel risk seviyesi ‘çok yüksek’ seviyesine çıkarılmış, ayrıca ‘Uluslararası Kamu Sağlığı Acil Durumu’ ilan edilmiştir. Uluslararası sözleşmeler, AİHS 2 ve Anayasanın 17. maddesi ile korunan yaşam hakkı, her şeyin üzerindedir. Sağlık hakkı, BM sözleşmeleri ve pek çok uluslararası sözleşme ile güvence altına alınmıştır. Anayasanın 56/1-2 maddeleri gereğince, herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını sağlamak da devletin ödevidir” hatırlatması yapıldı.

 

MAHPUSLARA SAĞLIK HİZMETİ

 

Açık mektupta şu noktalara dikkat çekildi: “Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları (Mandela Kuralları) 24. maddesi çerçevesinde ‘Mahpuslara sağlık hizmeti sağlanması, devletin sorumluluğudur. Mahpuslar, topluma sağlanan mevcut sağlık standartlarından aynı şekilde yararlanır ve hukuki statülerine dayalı ayrımcılık olmaksızın, gerekli sağlık hizmetlerine ücretsiz erişime sahip olurlar’. BM Tıbbi Etik İlkeleri 1. ilkesi uyarınca, tutuklu ve hükümlülere tıbbi bakım vermekle görevli sağlık personeli ve özellikle hekimler, bu kişilerin bedensel ve zihinsel sağlıklarını korumak durumunda olup hastalık halinde bu kişilere tutuklu veya hükümlü bulunmayan kişilere yapılan bakımla aynı nitelikte hizmet vermek yükümü altındadırlar”.

 

TIBBİ OLANAKLARA ERİŞİM HAKKI

 

​Salgın koşullarında hijyen, beslenme, sosyal izolasyon ve tıbbi olanaklara erişim hakkının hayati önem taşıdığı vurgulanan açık mektupta, “Bu çerçevede, çeşitli devletler en büyük risk alanlarından biri olan cezaevlerindeki mahpusların yaşam hakkının korunması için önlemler almakta, tahliyeler gündeme gelmektedir. Hukuk devleti kriterlerinin çok uzağında olan İran’da dahi siyasi mahpuslar dahil olmak üzere on binlerce kişi tahliye edilmiştir. Türkiye cezaevlerinde 300 bin civarında mahpus ve 150 bin çalışan bulunmaktadır. Genelde toplum sağlığı açısından, özelde mahpusların, mahpus aileleri ve onlarla ilişkili kamu görevlileri ile ailelerinin salgın nedeniyle ikincil zarar görme riskinin önlenmesi önem taşımaktadır” uyarısında bulunuldu.

 

‘RUH SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR’

 

Hukuk derneklerinin mektubunda, “Cezaevlerinin yoğunluğu nedeniyle mahpusların beslenme, temizlik, tıbbi tedaviye ulaşım bakımından son derece dezavantajlı durumda olduğu toplumun bilgisi dahilindedir. Salgın nedeniyle mahpusların yaşamı, bedensel ve ruhsal sağlığı her zamankinden daha fazla risk altındadır. Tedbiren uygulanan ziyaret sınırlamaları mahpusların ruh sağlığını daha da olumsuz etkilemekte, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri karşısında mahpusu korumasız kılmaktadır” saptamasına yer verildi.

 

‘SİYASİLER KAPSAM DIŞI TUTULAMAZ’

 

Siyasi mahkumların kapsam dışı tutulmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen avukat örgütleri, “Bugünlerde Meclis başkanlığına sunulan yargı paketindeki infaz indirimi düzenlemesinde, anayasal eşitlik ilkesinden ayrılarak siyasi mahpusların kapsam dışında tutulmasına ilişkin yaklaşımlar kabul edilemez. Aslolan; bağımsız olmayan mahkemeler tarafından siyasi muhalifler, hak savunucusu avukatlar, insan hakları aktivistleri, gazeteciler hakkında adil yargılama ilkesine aykırı, infaz nitelikli siyasi yargılamaların devasa haksız sonuçlarının ortadan kaldırılmasıdır” çağrısı yaptı.

 

AVUKAT DERNEKLERİNİN TALEPLERİ

 

​Ortak mektupta şu talepler dile getirildi: “Küresel salgında 300 bin mahpus ve 150 bin cezaevi çalışanının ve onların yakınlarının gereksiz acı ve mağduriyetlerine sebep olunmadan; tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlıklı yaşam hakkının korunması için acilen şu önlemlerin uygulanmasını talep ediyoruz:

• Virüsün etkisi bakımından yüksek risk grubu içerisinde en dezavantajlı pozisyonda olan astım, böbrek ve şeker hastalıkları gibi kronik hastalıkları olanlar; açlık grevindekiler; çocuklar, hamile ve çocuklarıyla birlikte hapishanede kalmak zorunda kalan kadın tutuklular ile 40 yaşın üzerindeki tutukluların öncelikli tahliyeleri sağlanmalıdır.

• Tutukluluk durumunun ceza değil tedbir olduğu gözetilerek, tutuk halinin bir son çare olarak kabulüyle, mesleklerini icra ettikleri için tutulan hak savunucusu avukatlar, politik gerekçelerle cezaevlerinde tutulanlar koşulsuz olarak, diğer tüm tutuklular, gerektiği takdirde başkaca adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmalıdır.

• Hükümlüler, salgınla ilgili tedbir mahiyetinde infaza ara verme uygulaması ile ve adli denetim mekanizmaları etkin kullanılarak tahliye edilmelidir. Hali hazırda cezaevlerinde yaşam ve sağlık hakkının korunması için yeterli ve dengeli beslenme ihtiyacı karşılanmalı, cezaevleri düzenli olarak dezenfekte edilmeli, hijyen ve sağlık hakkı gecikmeksizin sağlanmalıdır”.  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.