Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak

Recep Mutaf yazdı: Ulusal (Yandaş) Medya'nın çok okunan yazarlarından biri, içinde bulunduğumuz süreçten sonra "Her şey eskisi gibi olacak" diye bir yazı kaleme aldı. Yine birbirimize sarılacağız, yine kalabalıklara dalacağız, yine kafelere, AVM'lere doluşacağız, yine konserlere gideceğiz, hatta kendi sosyal statüsüne göre yine Roma, Paris, Londra'ya gideceğiz, diye belirtmiş yazısında! Ben ise tam tersini düşünüyorum.  Yaşadığımız sıkıntılı sürece biraz realist gözle bakacak olursak, en azından kısa vadede artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını görmüş oluruz. Öncelikle sosyal hayatı biraz irdeleyelim; Yönetenlerine güvenin kalmadığı ülkemizde, bu salgının bilinçli bir bireyin üzerinde yarattığı paranoya kolay kolay bitmeyecek! -Eski tokalaşmalarımız, sarılıp öpüşmelerimiz daha uzun süre hatıralarımızda kalacak! -AVM'lere gideceğiz belki ama herkes yanında duran kişiye şüpheyle bakacak, ondan en az bir metre mesafede duracak! -Kalabalık bir yere gitmek istediğimizde, "ya gittiğimiz toplulukta virüs taşıyan biri varsa" sorusu uzun süre kafamızı kurcalayacak ve bu soru "boşver gitmeyeyim" dememize sebep olacak! -20 yıllık kuaförümüze bile giderken iki kere değil dört kere düşüneceğiz. Kuaförden çıktıktan sonra her yerimizi dezenfekte edeceğiz tabii! -Kolonya ile olan ilişkimiz aynı düzeyde devam edecek, dezenfektanlarla olan dostluğumuz ise sürecek! Yazarın yazdığı gibi yurtdışı seyahatini hiç yazmama gerek yok, yüzde 98'i alt tabakadan oluşup git gide fakirleştirilen toplumumuzun yurtdışına gitme ihtimali yok zaten! Kendisi gidebilir. Sosyal hayatımızdan daha önemli olan ekonomik hayatımızdan söz edecek olursak; Yukarda da anlattığım gibi toplumun büyük kesimi kötü imkânlar sebebi ile günlük yaşayan, aldığı aylıkla ay sonunu zar zor getirip bin bir güçlükle yaşamaya çalışan insanlardan oluşuyor. Yandaşları saymazsak, ülkemizde öyle birikim yapabilen, bankada ya da eskilerin deyimiyle yastık altında parası olan insan sayısı yok denecek kadar az! Hal böyleyken, kira ödeyen, personel maaşı, SSK, elektrik-su faturası ödeyen esnafımıza, hiç yardım etmeden "dükkanını kapat" dedik ! Kuru maaşıyla zar zor geçinen işçimizi "işsiz bıraktık, başının çaresine bak" dedik! Bu insanlar iki aydır sefalet içerisindeler ve bu iki aylık kayıp, kiminin bir gecede harcayabileceği bir meblağ gibi gözükse de, fakirin iki senede zor toparlanabileceği, iki senede anca kendine gelebileceği bir boşluk yaratmıştır ! Her şeyin eskisi gibi olabilmesi için, bu insanların en iyi ihtimalle iki seneye ihtiyaçları var, tabii daha büyük ekonomik çöküntüler görmezsek! Tuzu kuru olana "her şey eskisi gibi olacak" demek kolay! Sokağa indiğiniz zaman, sokağı gördüğünüz zaman anlayacaksınız, eskinin eskide kaldığını! Ve göreceksiniz, "Artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını" !!