KİM BU EYT'LİLER

Bir eli yağda, bir eli balda, saraylarda yaşayan 8-10 aile dışında, halk olarak Cumhuriyet tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşıyoruz. İşçimiz sıkıntıda, işsizimiz sıkıntıda, memurumuz, emeklimiz, kısacası hayatını alın teri ile kazanıp, evine helal ekmek götüren herkes zor bir hayat yaşıyor! Toplumumuzun zorda olan tüm bu paydaşlarının arasında pek fark etmediğimiz ya da görmezden geldiğimiz bir grup var, "Emeklilikte Yaşa Takılanlar" yani EYT'liler !  Kimdir bu EYT'liler ?  1999 yılında çıkarılan 4447 sayılı kanun ile emekli olabilmek için kadınlarda 60, erkeklerde 65 yaş sınırı getirildi. Bu kanundan önce 5.000 prim gününü doldurup kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresini dolduranlar emekli olabiliyorlardı ama artık mezarda emeklilik diye tabir edilen yaş sınırı bekleniyor ! Ülkemizde mağduriyet yaşayan on binlerce EYT'li vatandaşımız var. Çoğu 40-50 yaş arasında olan bu insanlarımız, hayatlarının en güzel günlerini çalışarak heba etmiş, yıllarca devletine prim ödemiş, emeklilik şartlarını doldursalarda yaşı beklemeye mahkum edilip kaderlerine terk edilmişler ! Tek istedikleri haklarını almak !  Bu insanlar yıllarca aynı işyerinde çalışsalar da 25 yaşında yaptıkları işleri 50 yaşında da yapmaları isteniyor. Yapamadıkları zaman da işlerinden oluyorlar ! Bu seferde o yaştan sonra iş bulmaları imkansızlaşıyor. Ailelerini geçindirebilmek, hayatlarını idame ettirebilmek için ne iş olsa yapacak duruma gelip, çok ağır işlerde çalışıyorlar. 50 yaşında hamallık yapan da var, inşaatlarda çalışan da ! Bugün devlet kurumu ilanlarında bile yaş kriteri 35 yaşını aşmamış olarak belirlenmiş ! Özel sektörde ise doğum tarihini görünce direk kapı dışarı ediliyorlar ! Yani yaşları sebebiyle iş bulamıyorlar, yaş sınırı sebebiyle de emekli olamıyorlar !  Ekonomileri çok kötü durumda, evlerinde tencere kaynamıyor, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar ! Devletine yıllarca prim yatırmış olsalarda, sağlık hizmetlerinden bile yararlanamıyorlar. Bütün bu sıkıntıların ardından birçok aile dağılma tehlikesi yaşıyor ! Bir diğer büyük sorunları da aylık bağlama oranı ! Bugün 25 yıl, 5040 gün prim yatan asgari ücretliye 780 TL emekli maaşı bağlanıyor. 2003'te AKP tarafından çıkarılan yasa ile yüzde 60 olan aylık bağlama oranı yüzde 43'e düşürülüyor, yetmiyor 2008'de yine AKP tarafından çıkarılan yasa ile yüzde 43 olan ABO yüzde 28'e düşürülüyor ! Bu yasalar çıkmasaydı, aynı çalışan 780 lira değil 1822 TL maaş alacaktı ! Aylık kayıp 1104 lira..  Şimdi soruyorum size, ülkenin bu şartlarında 1820 lira ile geçinmek bile zorken 780 lira ile bir insan ne yapabilir ? Saraylarda oturanlar emekçinin kaderini çiziyor, resmen "ölün" diyorlar ! Bu ülkenin her genci EYT mağdurlarının yanında olmak zorunda ! Çünkü bugünün gençleri 20 yıl sonra aynı sorunlarla, hatta daha kötüleri ile boğuşuyor durumda olacaklar.. Ekonomimizin uçuşa geçtiğini iddia eden, ülkemizin dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olduğu masalını anlatan hükümetimiz ise bu insanlara karşı sırt çevirmiş durumda ! Ana muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu "EYT'lilerin sorunlarını çözeceğiz" derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan tam aksine "bana EYT konusu ile gelmeyin, seçim kaybedecek olsak bile buna izin vermem" diyerek kestirip atıyor ! Muhalefet partileri "EYT'lilerin sorunu çözülsün" diye meclise önerge veriyor, tüm muhalefet partilerinin "evet" oyuna karşı, MHP'nin "çekimser" AKP'nin "hayır" oyuyla önerge reddediliyor ! -Yani onlarca iş adamının milyarlarca lira vergisini tek kalemde silerken para var, EYT'liye gelince para yok ! -Milyonlarca Suriyeli'ye, yıllardır milyarlarca lira harcanırken para var, EYT'liye gelince para yok !  -Yandaş medyaya, karanlık vakıflara, saçma sapan tarikatlara, hepsine para var ama EYT'liye gelince para yok !  EYT'linin siyaseti yok, EYT'linin tarafı yok, EYT'li can pazarında, EYT'linin sadece emek kavgası var emek ! Bizler, yani bu ülkenin "sermayenin yanında değil de emeğin yanında olanları", EYT'li vatandaşlarımız haklarını alana kadar yanlarında olacağımıza, o güne kadar mücadeleye devam edeceğimize söz veriyoruz. Gün gelecek kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak. Ve eninde sonunda EMEK kazanacak..