“Sıcak simitlerim var!”

GÜNDEM 09.06.2020 - 17:34, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

“Sıcak simitlerim var!”

Antalya’da şehir merkezinde yaşıyorum. Şehir merkezinde yaşamak sokağın sesini daha iyi duymanıza neden olur. Çarşının kalabalığı, eylemler, esnafın yükselen sesi, hatta sessizlik bile sokağın dilidir, her sesin ayrı bir anlamı, ayrı bir mesajı vardır. Sokağa karanlık çöktüğünde ise, sessizlik başlar. Geçtiğimiz gece saat 22.30’u gösterdiğinde sokaktan bir ses yükseldi. Bağırmaktan artık yorulduğu belli bir sesti: “Sıcak simitlerim var. Simitçi!..” Ses ile birlikte balkona çıktım. Karanlık da olsa orta yaşlardaki bu emekçi, günün yorgunluğunu adeta kafasının üzerindeki simit tezgahıyla birlikte taşıyor ve gece yarısına kısa bir süre kala, gün boyu satamadığı simitleri hala satabileceği umuduyla bağırıyordu: “Sıcak simitlerim var. Simitçi!..” Belli ki tezgâhındaki simitleri bitirememişti. Saat kaç olursa olsun evine ekmek götürmek adına bağırıyordu. Türkiye’nin gerçeği saat 22.30’da yükselen sesti. Ekonomide krize doğru yol alırken salgınla birlikte gelen zorluklar artık sokaktan gece yarısı yükselen ses olarak, kulağımı tırmalıyordu. İktidar partisi ülkede ‘Herkese 5 bin TL’ çığırtkanlığı yapadursun, yardım paketlerinin kime gittiği belli olmasın, istediğiniz kadar yalanlayın, gerçek sokaktan yükselen sesle ortaya çıkar. O gece de gerçek bağırıyordu: “: “Sıcak simitlerim var. Simitçi!..” AKP ANTALYA’DA TABELA PARTİSİ OLDU Antalya’ya baktığımızda AKP’nin Antalya’da artık bir tabela partisi olduğunu açık şekilde görüyoruz. Muhalefet partilerinin yapabileceği ancak yanlışa karşı mücadele vermek, iktidara doğru olanı yaptırmaktır. İmkanları sınırlıdır, çünkü demokrasi bu partilere muhalefet görevi vermiştir, gücü TBMM’deki meclis sandalyesi kadardır. Antalya AKP’ye baktığınızda salgın sürecinde sahada göremediğimiz, esnafa, işsize çare arayamayan, sorulara yanıt veremeyen konuma düşmüştür. Bir taraftan yetememek etkisi varken diğer taraftan da ‘rüşvet’ , ‘halk plajlarını talan’, ‘Akdeniz sahillerine otel dikme’ çabaları AKP’yi Antalya’da sokağın sesiyle değil, iktidar gücüyle rant sağlamaya çalışanlara sessiz kalan hatta sorulan sorulara yanıt bile veremeyen konuma düşürmüştür. CEVAP BEKLEYEN SORULAR AKP Teşkilatının başı İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, ne Serik’teki rüşvet iddialarına, ne Audi A6’yı rüşvet olarak kim aldı sorularına yanıt vermek yerine siyaset üretmek adına suni gündemlerle ‘Kumluca Belediyesi’nde rüşvet çığlıklarını yükseltmiştir’. Oysa ki, gerçek çığlıklar sokaktadır. Sokakta gece yarısı “Sıcak simitlerim var, simitçi!” diye bağıran, evde aç bekleyen ailesine bir lokma götürme derdine düşen yurttaşlarımızın sesidir. İl Başkanı Taş, ‘Taş gibi Audi 6’yı’ kim aldı diyerek köşe yazımda direk şahsına sorduğum soruya ‘çıt’ çıkarmazken, ‘500 bin TL’lik rüşveti kim aldı?’ diye sorarken sessizliğe bürünürken, Manavgat sahilinde partisinin mensupları yeni rant planları peşindeydi. Sahada göremediğimiz, kendi partililerinin dahi telefonla bile ulaşamadığı, randevu alamadığı iktidar partisi AKP’nin Antalya il başkanı çıkıp, “Serik’te 2018- 2019 denetimi yapıldı, Kumluca Belediyesi’ne müfettiş gönderdik” diyecek kadar bu işleri bilmediği gerçeğini gizleyememiştir. Kumluca Belediyesi de aynen Serik Belediyesi tarafından geçmiş yıllarda denetlendi, Sayın İbrahim Ethem Taş… Kumluca Belediyesi’ne müfettiş gelmesini talep eden CHP İl Başkanı Nusret Bayar’dı, Sayın İbrahim Ethem Taş… CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP İl Başkan Nusret Bayar ve kamuoyu kendi partilerine mensup belediye başkanı için nasıl müfettiş istediyse, Serik’teki olayın yargıya taşınması için de müfettiş istedi. Kumluca’yı müfettiş denetliyor da, sizi kim denetliyor, Sayın İbrahim Ethem Taş! Konuştuğunuzda da ‘sivrisinek’ siyasetine giriyorsunuz. Oysa ki Antalyalılar o sivrisineklerle ‘siz ve belediye başkan adaylarınız‘  belediye çalışanlarını seçim kampanyalarında çalıştırdığınız için tanışma imkanı bulmuştu. Şimdi çıkıp CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek için ‘sivsinek’le bile mücadele edemedi diyerek, mış gibi yapmanız gerçekçi olmuyor. Bilmenizi istedim! O arabanın neden alındığını, kimin bindiği açıklarsanız, herkes bilgi sahibi olacak. Arabanın ardından evlerin de durumunu açıklamak zorunda kalmamak adına adım adım yanıt verirseniz, kimsenin de kafası karışmaz, öyle değil mi? SESSİZLİK ONAYLAMAKTIR Sessiz kalmanın da bir cevap olduğunu unutmadan Antalya’da AKP’nin bu kadar sessiz kalmasının sebebini, sahada görünmesinin sebebini ister siz açıklayın, ister MKYK üyeleriniz, ister milletvekilleriniz! Bu saatten sonra konuşmak AKP’nin artık Antalya’da bir tabela partisi olduğunu  gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bu saatten sonra sokaktan yükselen ses konuşacak: ““Sıcak simitlerim var!” Simitçi!..”

Antalya’da şehir merkezinde yaşıyorum. Şehir merkezinde yaşamak sokağın sesini daha iyi duymanıza neden olur. Çarşının kalabalığı, eylemler, esnafın yükselen sesi, hatta sessizlik bile sokağın dilidir, her sesin ayrı bir anlamı, ayrı bir mesajı vardır. Sokağa karanlık çöktüğünde ise, sessizlik başlar.

Geçtiğimiz gece saat 22.30’u gösterdiğinde sokaktan bir ses yükseldi. Bağırmaktan artık yorulduğu belli bir sesti: “Sıcak simitlerim var. Simitçi!..”

Ses ile birlikte balkona çıktım. Karanlık da olsa orta yaşlardaki bu emekçi, günün yorgunluğunu adeta kafasının üzerindeki simit tezgahıyla birlikte taşıyor ve gece yarısına kısa bir süre kala, gün boyu satamadığı simitleri hala satabileceği umuduyla bağırıyordu: “Sıcak simitlerim var. Simitçi!..”

Belli ki tezgâhındaki simitleri bitirememişti. Saat kaç olursa olsun evine ekmek götürmek adına bağırıyordu. Türkiye’nin gerçeği saat 22.30’da yükselen sesti.

Ekonomide krize doğru yol alırken salgınla birlikte gelen zorluklar artık sokaktan gece yarısı yükselen ses olarak, kulağımı tırmalıyordu. İktidar partisi ülkede ‘Herkese 5 bin TL’ çığırtkanlığı yapadursun, yardım paketlerinin kime gittiği belli olmasın, istediğiniz kadar yalanlayın, gerçek sokaktan yükselen sesle ortaya çıkar. O gece de gerçek bağırıyordu: “: “Sıcak simitlerim var. Simitçi!..”


AKP ANTALYA’DA TABELA PARTİSİ OLDU

Antalya’ya baktığımızda AKP’nin Antalya’da artık bir tabela partisi olduğunu açık şekilde görüyoruz. Muhalefet partilerinin yapabileceği ancak yanlışa karşı mücadele vermek, iktidara doğru olanı yaptırmaktır. İmkanları sınırlıdır, çünkü demokrasi bu partilere muhalefet görevi vermiştir, gücü TBMM’deki meclis sandalyesi kadardır. Antalya AKP’ye baktığınızda salgın sürecinde sahada göremediğimiz, esnafa, işsize çare arayamayan, sorulara yanıt veremeyen konuma düşmüştür. Bir taraftan yetememek etkisi varken diğer taraftan da ‘rüşvet’ , ‘halk plajlarını talan’, ‘Akdeniz sahillerine otel dikme’ çabaları AKP’yi Antalya’da sokağın sesiyle değil, iktidar gücüyle rant sağlamaya çalışanlara sessiz kalan hatta sorulan sorulara yanıt bile veremeyen konuma düşürmüştür.

CEVAP BEKLEYEN SORULAR

AKP Teşkilatının başı İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, ne Serik’teki rüşvet iddialarına, ne Audi A6’yı rüşvet olarak kim aldı sorularına yanıt vermek yerine siyaset üretmek adına suni gündemlerle ‘Kumluca Belediyesi’nde rüşvet çığlıklarını yükseltmiştir’. Oysa ki, gerçek çığlıklar sokaktadır. Sokakta gece yarısı “Sıcak simitlerim var, simitçi!” diye bağıran, evde aç bekleyen ailesine bir lokma götürme derdine düşen yurttaşlarımızın sesidir.

İl Başkanı Taş, ‘Taş gibi Audi 6’yı’ kim aldı diyerek köşe yazımda direk şahsına sorduğum soruya ‘çıt’ çıkarmazken, ‘500 bin TL’lik rüşveti kim aldı?’ diye sorarken sessizliğe bürünürken, Manavgat sahilinde partisinin mensupları yeni rant planları peşindeydi. Sahada göremediğimiz, kendi partililerinin dahi telefonla bile ulaşamadığı, randevu alamadığı iktidar partisi AKP’nin Antalya il başkanı çıkıp, “Serik’te 2018- 2019 denetimi yapıldı, Kumluca Belediyesi’ne müfettiş gönderdik” diyecek kadar bu işleri bilmediği gerçeğini gizleyememiştir.

Kumluca Belediyesi de aynen Serik Belediyesi tarafından geçmiş yıllarda denetlendi, Sayın İbrahim Ethem Taş…

Kumluca Belediyesi’ne müfettiş gelmesini talep eden CHP İl Başkanı Nusret Bayar’dı, Sayın İbrahim Ethem Taş…

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP İl Başkan Nusret Bayar ve kamuoyu kendi partilerine mensup belediye başkanı için nasıl müfettiş istediyse, Serik’teki olayın yargıya taşınması için de müfettiş istedi.

Kumluca’yı müfettiş denetliyor da, sizi kim denetliyor, Sayın İbrahim Ethem Taş!

Konuştuğunuzda da ‘sivrisinek’ siyasetine giriyorsunuz. Oysa ki Antalyalılar o sivrisineklerle ‘siz ve belediye başkan adaylarınız‘  belediye çalışanlarını seçim kampanyalarında çalıştırdığınız için tanışma imkanı bulmuştu. Şimdi çıkıp CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek için ‘sivsinek’le bile mücadele edemedi diyerek, mış gibi yapmanız gerçekçi olmuyor. Bilmenizi istedim!

O arabanın neden alındığını, kimin bindiği açıklarsanız, herkes bilgi sahibi olacak. Arabanın ardından evlerin de durumunu açıklamak zorunda kalmamak adına adım adım yanıt verirseniz, kimsenin de kafası karışmaz, öyle değil mi?

SESSİZLİK ONAYLAMAKTIR

Sessiz kalmanın da bir cevap olduğunu unutmadan Antalya’da AKP’nin bu kadar sessiz kalmasının sebebini, sahada görünmesinin sebebini ister siz açıklayın, ister MKYK üyeleriniz, ister milletvekilleriniz! Bu saatten sonra konuşmak AKP’nin artık Antalya’da bir tabela partisi olduğunu  gerçeğini ortadan kaldırmaz.

Bu saatten sonra sokaktan yükselen ses konuşacak: ““Sıcak simitlerim var!” Simitçi!..”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.