Hem işsiz hem çalışan azalmış !

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) önceki gün mart ayı işgücü istatistiklerini açıkladı. TÜİK’e göre mart ayında ülkemizde pandemi sürecinin pik yaptığı bu dönemde işsiz sayısı da, çalışan sayısı da azalmış !.. Size de tuhaf gelmiyor mu ? Koronavirüs salgınıyla birlikte tüm dünyada işsizlik katlanırken, ülkemizde azalıyor... Milyonlarca insan ‘işsizim, işim yok’ diye haykırıyor ama TÜİK bunu kabul etmiyor. İşsiz sayısı ile çalışan sayısının aynı anda azalması mümkün mü ? Bize göre değil ancak TÜİK’e göre mümkün. Çünkü TÜİK’in ‘işsiz’ tanımı ile ülke gerçekleri uyuşmuyor. Tıpkı iktidarın enflasyon ya da ‘büyüme’ masallarının vatandaşın gerçeğiyle uyuşmadığı gibi. TÜİK, ücretsiz izinlileri, yasaklar nedeniyle evde kalıp iş aramaya çıkamayanları, sosyal güvencesiz günübirlik işlerde çalışırken pandemi sürecinde bunu da yapamayan onbinleri, yüzbinleri işsiz saymıyor…   Sahi TÜİK bu araştırmaları nasıl yapıyor. Hadi normal dönemlerde sahada yapılan anket çalışmalarıyla diyelim. Ya şimdi ? Bu pandemi sürecinde nasıl yapıyorlar. Sanırım telefon anketleriyle. Telefon anketleriyle 83 milyonluk ülkede kaç kişinin iş aradığına yönelik tahminleri işte ortada. Memlekette açık işyeri kalmamış yüzbinlerce insan evlere kapatılmış ama işsiz sayısı düşmüş !.. Buna kargalar bile güler. Çelişkiyi bizzat TÜİK’in kendi verileri ortaya koyuyor. TÜİK’in verilerine göre şubat ayında ülkede 26 milyon 753 bin kişi istihdam edilirken, martta bu sayı 26 milyon 133 bine gerilemiş. Yani sadece 1 ayda en az 620 bin kişi işinden olmuş. Geçen yılın mart ayıyla kıyaslandığında ise istihdam 1 milyon 662 bin azalmış. Tablo ortadayken hala mart ayında işsiz sayısının azaldığını iddia etmek bir ironi olsa gerek.   Devletin veri tabanını oluşturan böylesine önemli bir kurumun her geçen gün güvenilirliğini kaybetmesi gerçekten hem üzücü hem düşündürücü. Keza aynı tutarsızlığı enflasyon oranlarında, büyüme rakamlarında da görüyoruz. Siyasi iradenin açıkladığı hiçbir rakam toplumda karşılık bulmuyor. Çünkü açıklanan rakamlar vatandaşın cebiyle, mutfağıyla uyuşmuyor. Siz ne kadar ‘ülke iyiye gidiyor, şöyle büyüyoruz, böyle gelişiyoruz’ derseniz diyin, kimse inanmıyor.   Alımgücü günden güne azalan, geliri yerinde sayarken, hatta paradaki değer kaybı yüzünden erirken,  giderleri dağ gibi büyüyen kitlelere ‘büyüdük/büyüyoruz’ masalları hiç ama hiç inandırıcı gelmiyor…