Kıdem tazminatına dokunmayın, Kaybedersiniz!

Recep Mutaf- Ülkemiz parlamenter sistemden monokratik yönetim şekline geçtiği günden bugüne, halkın cebindeki deliğin büyüdüğünü, borçların ve borçluların arttığını, alım gücünün dibe vurduğunu görüyoruz. İşçinin, emekçinin ve dar gelirlinin sadece yaşayabilmek için alın teri ile çalışıp, ölmemek için nasıl direndiğine yaşayarak şahit oluyoruz. Açlık sınırı altında geçinmeye çalışan milyonlarca insan günden güne tükenirken, şimdi de işçi sınıfının tek güvencesi olan kıdem tazminatının yine bir fona devredilmesi gündemde. Tabiri caizse işçinin alın teri iç edilmek isteniyor! Bugüne kadar halktan toplanan milyonlarca liranın akıbeti belli değilken, ihtiyat akçesinin bile tüketildiği ülkemizde, kıdem tazminatlarının fona devredilmesi düşüncesi "fakirden alıp zenginin zenginliğini artırma projelerinin son halkasıdır! Kıdem tazminatı, işçinin birikmiş emeği, alın teridir! Kıdem tazminatı emekçinin umudu, yıllarca kurduğu hayalleridir! Kıdem tazminatı işçinin geleceğinin teminatı, kızının çeyiz, oğlunun düğün parasıdır! İşçinin elinde patlamadık nokta kalmamış. Nasır tutmuş ellerin haklarına dokunmayın! Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri kalmayan insanların geleceği ile oynamayın! Zincirler kırılırsa, kaybedersiniz!! "Türkiye işçi sınıfına selam, Selam yaratana! Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selam! Bütün yemişler dallarınızdadır. Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir, haklı günler, büyük günler, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, ekmek, gül ve hürriyet günleri. Paranın padişahlığını, karanlığın, yobazın ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selam! Türkiye işçi sınıfına selam! Selam yaratana!"