Kemal Kılıçdaroğlu canlı yayında konuştu

GÜNDEM 03.09.2020 - 13:01, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

Kemal Kılıçdaroğlu canlı yayında konuştu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde ekonomideki son durum ve Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginlik vardı. Erken seçim tartışmalarına ilişkin bir soruya da cevap veren CHP lideri Türkiye'nin gerçek gündeminin bu olmadığını ifade etti.

haberimizvar.net- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınında soruları cevapladı. Kılıçdaroğlu, erken seçim sorularına, "Hükümetin dayatmasıyla bu tartışmalar yapay tartışmalardır. Türkiye’nin gerçek gündemine iç-dış politikaya, ekonomiye dönmesi lazım." sözleriyle cevap verdi. Muharrem İnce'nin Memleket Hareketi için ise "Daha başlamadı bilmiyoruz. Başlayabilir, gayet güzel itirazım yok." ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, İnce'nin partiden ihracının ise söz konusu olmadığını belirtti. Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginliğe de değinen Kemal Kılıçdaroğlu, "Mavi Vatanı bu hale getiren Erdoğan’dır." şeklinde konuştu.   Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: "Cumhurbaşkanlığı Türkiye’nin gündeminde değil. Seçimler 2023’de olacaksa bugünden aday kim olacak tartışmasına gerek var mı? Bir tartışmayı kişisel bir baza indirirseniz ilkelerden vazgeçmiş olursunuz. Tartışılması gereken ilkelerdir. Siz Parlamentoya dönülsün istiyorsunuz, tek adam rejimi olmasın diyorsunuz, biz bunlar bir tarafa bırakıyor efendim “Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” absürt bir tartışma. Biz Millet ittifakı olarak önce ilkeler üzerinde bir mutabakat yapacağız ki kişi ya da kişileri seçelim. "TÜRKİYE'NİN GERÇEK GÜNDEMİNE DÖNMESİ LAZIM" Bütün ittifakı oluşturan partilerle bir protokol yapacaksınız. Cumhurbaşkanlığı sembolik bir görev olacak. Asıl görevi Başbakan yapacak. Hükümetin dayatmasıyla bu tartışmalar yapay tartışmalardır. Türkiye’nin gerçek gündemine iç-dış politikaya, ekonomiye dönmesi lazım.   "AKP VE MHP ABDULLAH GÜL İSMİNİ DUYUNCA KORKUYOR" Bunları neden tartışmıyoruz. Bunlara nasıl çözüm bulacağız neden tartışmıyoruz. AKP ve MHP cenahı Abdullah Gül ismini duyunca korkuyor. Bunu söyledim, neden korkuyorlar. Şu aşamada Cumhurbaşkanlığı konuşulacak bir şey değil. Seçim 6 ay sonra olacaksa konuşalım ama hem Sayın Erdoğan hem Sayın Bahçeli “2023” diyor. Ekonomiden ne anlıyoruz. Başbakanın görevleri neler olmalıdır. Seçim sistemi nasıl olmalıdır. Cinsiyet kotası siyasi partiler yasasına girmeli istiyoruz. Bu da yeni bir şey. Buna karşı çıkan partiler var mı göreceğiz önümüzdeki günlerde. Bunları kabul edecek irade gerekiyor, bizim dışımızda da. O iradeyi bir araya getirip ondan sonra seçimi konuşacağız. Rahmetli Demirel ne derdi “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir.” CHP'Lİ BİR BELEDİYE BAŞKANI CUMHURBAŞKANI ADAYI OLUR MU? Kamuoyuna bakarız, ittifaka bakarız. İlkeleri belirleyeceğiz. Oturup konuşacağız. Bu bugünden tartışılacak konu değil. Tek başına tartışacağımız bir konu da değil. Sonuçta liderler bir araya gelecekler oturup konuşacaklar. Siyaseti bugün saygın kılmayan temel olay ilkelerden yoksun kalmasıdır. 600 milletvekiline de oy veren bu ülkenin vatandaşı ve bu vatandaşın yüzde 60’ı parlamentoya güvenmiyorum diyor. Biz neden siyasi ahlak yasası çıksın diyoruz. Rüşvet alarak sorunları çözen bir yer mi burası? Yakınları, eş-dost için müteahhitler için çalışmayacak, vatandaş için çalışacak. "MİLLLET İTTİFAKI'NI BİR ARADA TUTMAKTA ZORLANMADIM" Biz Gazi Meclis’i eski görkemli ve saygın görünümüne kavuşturmak zorundayız. Cumhurbaşkanından, muhtarına kadar seçimle gelinen her makamın düzgün insanlar tarafından temsil edilmesi lazım. Bir şey daha söyleyeyim. Önümüzdeki seçim iki eksenli bir seçim. Demokrasiden yana olanlar, totaliter rejimden yana olanlar. Vatandaş diyebilir ki çöplerden 100 bin kişi besleniyor, 500 bin olsun gidip ona oy versinler. Ha yok diyorlarsa gelip Millet İttifakı’na oy vereceksin. Ülke batmış, aile zenginleşti, ABD’de yatırımları arttı. Bu seçimi kişi bazına indirmek, hayır efendim önce ilkelerde anlaşacağız. Millet İttifakı’nı bir arada tutmak konusunda zorlanmadım. Onlar da demokrasi diyor, ben de. Temel ilkeler belirlediğimiz ilkeler. Eğitim, dış politika, seçim sitemi. MUHARREM İNCE'NİN MEMLEKET HAREKETİ Daha başlamadı bilmiyoruz. Başlayabilir, gayet güzel itirazım yok. Türkiye’nin içinde bulunacağı durumu nasıl çözüleceğini anlatabilir. CHP’de bir bölünmeye neden olacağını düşünmüyorum. Demokrasi kırıntısı kaldıysa bunu ayakta tutan biziz. Eksiğimiz yanlışımız olabilir ama bir arkadaşımızın memleket hareketi başlatması, çözüm arayacağım demesi normal. Bizim arkadaşlarımız da gidiyor illere. Böyle bir çalışma zaten yapılıyor yani. Cumhurbaşkanı adayı seçilmesinde zorlayıcı bir tarafı olmaz bu durumun. İlkelerden yola çıkacağız. Tek başına hareket etme lüksümüz yok. İttifakla birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Rejim değişti 50+1 almak zorundasınız. Biz bunu demokrasi rayına oturtmalıyız. Emeklisiyle, işsiziyle herkesle iş birliği yapmamız gerekiyor. "OSMANLI'DAN KÖTÜ BİR SİSTEMLE YÖNETİLİYORUZ. PADİŞAH VARDI AMA VEZİRİ DE VARDI" Bu ülkenin insanı üçüncü sınıf demokrasiyi mi hak ediyor, neden birinci sınıf olmasın. Biri beni eleştiriyorsa ben bunu dinlemeliyim gerekiyorsa bundan ders çıkarmalıyım. “Ben yaptım doğrudur” bu Orta Çağ anlayışıdır. Bu anlayışla ülke yönetemezsiniz. Osmanlı’dan kötü bir sistemle yönetiliyoruz. Önceden Padişah vardı ama bir de veziri vardı. Bakanlar atanıyor. Ne diyor Bakan; “Sayın Erdoğan’ın talimatı ile” senin iraden yok mu? Senin iraden yok demektir bu. Erdoğan ne diyordu “Bana yetkiyi verin dolarla, faizle nasıl mücadele edilir” Ne oldu? Dolar 7 TL’yi aşmasın diye 105 milyon dolar harcadılar. Ne oldu dolar 7 TL’nin üzerine çıktı, döviz alanlar karlı çıktı bu işler. MUHARREM İNCE İHRAÇ EDİLECEK Mİ? Gazetelerden okudum bir parti üyemiz böyle bir dilekçe vermiş. Böyle bir şey yok. Birisi dilekçe verdi hemen ihraç edelim olmaz olmaz. Parti içinde kavga istemiyoruz. Kavga edip, partiye zarar veriyorsa partiden ayıracağım. Parti için çalışan varsa başımın üzerinde yeri var. Nereye giderse. Son 7-8 yıldır sadece vatandaşa sorunu anlatmıyoruz. Çözümü de anlatıyoruz. Sadece eleştiren değil çözüm sunan bir partiyiz biz. "TÜRKİYE'NİN BÜTÜN SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİZ" Buhrandan çıkış çağrısı yaptım. Kriz var diyordum 16 madde saydım, bugün buhran var, ekonomide ciddi çıkmazlarımız var. Türkiye bugün borçlarını ödemek için borçlanmak zorunda. 171 milyar dolar borcu ödemek için borçlanmak zorunda. Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçe açığı 132 milyar. Borçların faizleri var. İlk 7 ayda 80 milyar lira faiz ödendi. Bunu ödemek içinde borçlanmak zorundasınız. Sarayın bekçisi de dahil tamamı gayri milli. Vatandaş bunlara güvenmiyor. Borçlar idaresi kurdular, Duyun-i Umumiye. O kadar çok borç var ki yönetmek için ayrı bir bölüm kurdular, tıpkı Osmanlı’nın son dönemleri gibi. Biz Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmeye talibiz. Bunların çözemediğini biz çözeriz. Çözümün adresi de TBMM. Müyesser Yıldız, Murat Ağırel, Barış neden hapiste, doğruları yazdıkları için. Bu neyi getiriyor toplumun önüne Türkiye’de yargı bağımsız değildir algısını getiriyor. Bir papaz durumu vardı. Trump “talimat verdim Erdoğan çıkardı, Erdoğan benim sözümü dinler diyor. Söyler tabi. “Bu can bu tenden çıkmadıkça papaz gitmeyecek” diyen Trump’ın telefonu ile hazır ola geçti. Sınırda askerlerimiz vuruldu. Rusya, “Bize yerleri söylenmedi” dedi. 36 şehidin hakkı onların üzerindedir. "BUNUN HESABINI VERMEK ZORUNDALAR" Erdoğan neydi. BOP eş başkanı. Kendisi söyledi. Emperyal güçler neden seni seçiyor? Çünkü sen talimat alıyorsun, gir diyorlar giriyorsun Suriyeli mültecilere 40 milyar dolar verdiler. Kimin parası, sizin, benim, gencecik fidanların parası. Bunun hesabını vermek zorundalar. Biz bütün bu sorunları çözeceğiz. İttifak bir dernek değil, üyelik başvurusu yapıp gelecek. Milletin çıkarları doğrultusunda kim destek verirse saygı duyarız, mutluluk duyarız. "İSRAİL BİR VAKFA PARA VERDİ, HER ŞEY BİTTİ" Ekonomide bir buhran yaşıyorduk, dış politikada da yaşıyoruz. İhvan nedir, bozulma nereden başladı. Vatandaşları bir gemiye bindirip İsrail’e göndermekle başladı. İsrail vatandaşlarımızı öldürdü, kıyamet koptu sonra ne oldu. İsrail bir vakfa para verdi her şey bitti. Tazminat dedi, “Ödemem” dedi. Bir vakıf gösterin bağış yapayım dedi İsrail. Bu sözleşmeyi gece yarısı Meclis’ten geçirdiler vatandaş duymasın diye. "BİZİM İÇİN PKK NE İSE, MISIR İÇİN DE İHVAN O" Ben iki emekli büyükelçimizi Loloğlu ile Korutürk’ü Mısır’a gönderdim. Siyasi idamlar olmasın gidin uyarın dedik. İhvanın logosunu kendi partilerinin logosu haline getirdiniz. İhvan dediğiniz nedir. “Sizin için PKK ne ise bizim için İhvan o” diyorlar. Biz PKK’ya kızmıyor muyuz? “Ben Orta Doğu’nun halifesiyim” buyur bakalım nasıl halifesisin. "MAVİ VATANI BU HALE GETİREN ERDOĞAN" Nerede rüşvetçi adam varsa büyükelçi tayin ettiler. Bu dünya dönüp sana “Siz hepiniz hırsızsınız” demez mi. Yapmayın dedim Mısır’la konuşun. Mısır kalktı Yunanistan ile anlaştı. İki ülkenin anlaşması çok farklı bir atmosfer yarattı. Mısır Doğu Akdeniz’de kilit. Gidip Libya ile anlaştılar. Anlaşma güzel ama Libya’da daha parlamentoya gitmedi bu anlaşma, orada bu anlaşma reddedilirse ne olacak. Erdoğan o koltukta oturamaz. Mavi Vatanı bu hale getiren Erdoğan’dır. Hâlâ diyorum gidin Mırıs’la, İsrail’le anlaşın. Filii Dışişleri Bakanı İbrahim Kalın. "TÜRKİYE KENDİ ÇIKARLARINI KORUMAK ZORUNDADIR" 12 ada silahlandırılırken defalarca konuştum, “Kılıçdaroğlu bizi savaşa zorluyor” dediler. Şimdi ne oldu, Meis adası meselesine bakın. Türkiye kendi çıkarlarını korumak zorundadır. Uluslararası desteğin de bunu tanıması lazım. Orada çıkacak olan doğalgaz var. O doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmesi lazım. Bunları tuzla buz eden Erdoğan’dır. Bir çatışma içine girileceğini düşünmüyorum. Ege Denizi’nin bir barış denizine dönüştürebiliriz. Dışişleri Bakanlığı’nın çağrısı da masaya oturalım yönünde ki doğru bir çağrıdır. Sayın Çavuşoğlu’nun çağrısı. Dış politikayı, iç politika malzemesi yaparsanız kaybedersiniz. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz neredeyse kopmuş vaziyette. Önümüzdeki seçimler önemlidir. Seçimin gerekçelerini halkımızı anlatır, vatandaşı ikna edersek, 5 yıl içinde Türkiye bütün bu sorunlarını çözeriz. "ERDOĞAN ABD'YE NEDEN SES ÇIKARMIYOR? HANİ TRUMP DOSTUNDU?" Japonya’da tutun Kanada’ya kadar Türkiye büyük mucizeler yapabilir. Hepsinin altyapısı var. Güçlü bir insan potansiyelimiz var. En büyük zenginliğimiz genç nüfusumuz. Gençlerimiz umutsuz, umudu yeşerteceğiz. ABD’nin Rumlara silah ambargosunu kaldırmasına Erdoğan neden sesini çıkarmadı. Hani Trump dostundu. Bir telefonla her istediğini yapıyordu? Siz bu Cumhuriyeti kurarken yumurta satarak fabrika kurdunuz. Osmanlı’nın borçlarını yine bu devlet ödedi. Cumhuriyet kurulurken okuma yazma oranının yüzde 8 olduğunu öğretmiyoruz. Şehir hastaneleri yapıyorlar, biliyor musunuz maliyetini? Ben bilmiyorum. 600 milletvekili de bilmiyor. Neden hesap veremiyorlar. Çünkü birilerine kaynak aktarıyorlar. İngiltere’deki bir danışma şirketinin sitesinde veriliyor bu maliyetler biz de buradan öğreniyoruz. Şuna bakar mısınız? Siyaset vatandaşa hesap vermek zorundasınız nokta. Hesap vermiyorsan vatandaş “Güle güle” demelidir. Vali açıklama yapıyor, şu kadar kaybımız var. Bakan açıklama yapıyor çok farklı. Doğru rakamlar verilmiyor. Sağlık Bakanlığı kendi saygınlığını törpüledi. Bilim Kurulu’nun bir sözcüsü olmalı, neden Sağlık Bakanı açıklama yapıyor. Önlemleri bıraktılar, vakalar arttı. Şimdi ne diyorlar “Vay efendim neden düğün yaptın” ee sen verdin o izni. Devlet yönetilmiyor şu anda devlet savruluyor. Karamsar bir tablo çizdiğim anlaşabilir ama ben vatandaşlarımın umutlu olmalarını, geleceğe güvenle bakmalarını istiyorum. Biz en zor şartlardan bu ülkeyi canlandıran bir gelenekten geliyoruz."  
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde ekonomideki son durum ve Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginlik vardı. Erken seçim tartışmalarına ilişkin bir soruya da cevap veren CHP lideri Türkiye'nin gerçek gündeminin bu olmadığını ifade etti.

haberimizvar.net- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınında soruları cevapladı.

Kılıçdaroğlu, erken seçim sorularına, "Hükümetin dayatmasıyla bu tartışmalar yapay tartışmalardır. Türkiye’nin gerçek gündemine iç-dış politikaya, ekonomiye dönmesi lazım." sözleriyle cevap verdi.

Muharrem İnce'nin Memleket Hareketi için ise "Daha başlamadı bilmiyoruz. Başlayabilir, gayet güzel itirazım yok." ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, İnce'nin partiden ihracının ise söz konusu olmadığını belirtti.

Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginliğe de değinen Kemal Kılıçdaroğlu, "Mavi Vatanı bu hale getiren Erdoğan’dır." şeklinde konuştu.

 

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Cumhurbaşkanlığı Türkiye’nin gündeminde değil. Seçimler 2023’de olacaksa bugünden aday kim olacak tartışmasına gerek var mı?

Bir tartışmayı kişisel bir baza indirirseniz ilkelerden vazgeçmiş olursunuz. Tartışılması gereken ilkelerdir.

Siz Parlamentoya dönülsün istiyorsunuz, tek adam rejimi olmasın diyorsunuz, biz bunlar bir tarafa bırakıyor efendim “Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” absürt bir tartışma. Biz Millet ittifakı olarak önce ilkeler üzerinde bir mutabakat yapacağız ki kişi ya da kişileri seçelim.

"TÜRKİYE'NİN GERÇEK GÜNDEMİNE DÖNMESİ LAZIM"

Bütün ittifakı oluşturan partilerle bir protokol yapacaksınız. Cumhurbaşkanlığı sembolik bir görev olacak. Asıl görevi Başbakan yapacak. Hükümetin dayatmasıyla bu tartışmalar yapay tartışmalardır. Türkiye’nin gerçek gündemine iç-dış politikaya, ekonomiye dönmesi lazım.

 

"AKP VE MHP ABDULLAH GÜL İSMİNİ DUYUNCA KORKUYOR"

Bunları neden tartışmıyoruz. Bunlara nasıl çözüm bulacağız neden tartışmıyoruz. AKP ve MHP cenahı Abdullah Gül ismini duyunca korkuyor. Bunu söyledim, neden korkuyorlar.

Şu aşamada Cumhurbaşkanlığı konuşulacak bir şey değil. Seçim 6 ay sonra olacaksa konuşalım ama hem Sayın Erdoğan hem Sayın Bahçeli “2023” diyor.

Ekonomiden ne anlıyoruz. Başbakanın görevleri neler olmalıdır. Seçim sistemi nasıl olmalıdır. Cinsiyet kotası siyasi partiler yasasına girmeli istiyoruz. Bu da yeni bir şey. Buna karşı çıkan partiler var mı göreceğiz önümüzdeki günlerde.

Bunları kabul edecek irade gerekiyor, bizim dışımızda da. O iradeyi bir araya getirip ondan sonra seçimi konuşacağız. Rahmetli Demirel ne derdi “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir.”

CHP'Lİ BİR BELEDİYE BAŞKANI CUMHURBAŞKANI ADAYI OLUR MU?

Kamuoyuna bakarız, ittifaka bakarız. İlkeleri belirleyeceğiz. Oturup konuşacağız. Bu bugünden tartışılacak konu değil. Tek başına tartışacağımız bir konu da değil. Sonuçta liderler bir araya gelecekler oturup konuşacaklar. Siyaseti bugün saygın kılmayan temel olay ilkelerden yoksun kalmasıdır.

600 milletvekiline de oy veren bu ülkenin vatandaşı ve bu vatandaşın yüzde 60’ı parlamentoya güvenmiyorum diyor. Biz neden siyasi ahlak yasası çıksın diyoruz. Rüşvet alarak sorunları çözen bir yer mi burası? Yakınları, eş-dost için müteahhitler için çalışmayacak, vatandaş için çalışacak.

"MİLLLET İTTİFAKI'NI BİR ARADA TUTMAKTA ZORLANMADIM"

Biz Gazi Meclis’i eski görkemli ve saygın görünümüne kavuşturmak zorundayız. Cumhurbaşkanından, muhtarına kadar seçimle gelinen her makamın düzgün insanlar tarafından temsil edilmesi lazım. Bir şey daha söyleyeyim. Önümüzdeki seçim iki eksenli bir seçim. Demokrasiden yana olanlar, totaliter rejimden yana olanlar.

Vatandaş diyebilir ki çöplerden 100 bin kişi besleniyor, 500 bin olsun gidip ona oy versinler. Ha yok diyorlarsa gelip Millet İttifakı’na oy vereceksin. Ülke batmış, aile zenginleşti, ABD’de yatırımları arttı. Bu seçimi kişi bazına indirmek, hayır efendim önce ilkelerde anlaşacağız.

Millet İttifakı’nı bir arada tutmak konusunda zorlanmadım. Onlar da demokrasi diyor, ben de. Temel ilkeler belirlediğimiz ilkeler. Eğitim, dış politika, seçim sitemi.

MUHARREM İNCE'NİN MEMLEKET HAREKETİ

Daha başlamadı bilmiyoruz. Başlayabilir, gayet güzel itirazım yok. Türkiye’nin içinde bulunacağı durumu nasıl çözüleceğini anlatabilir.

CHP’de bir bölünmeye neden olacağını düşünmüyorum.

Demokrasi kırıntısı kaldıysa bunu ayakta tutan biziz. Eksiğimiz yanlışımız olabilir ama bir arkadaşımızın memleket hareketi başlatması, çözüm arayacağım demesi normal. Bizim arkadaşlarımız da gidiyor illere. Böyle bir çalışma zaten yapılıyor yani. Cumhurbaşkanı adayı seçilmesinde zorlayıcı bir tarafı olmaz bu durumun.

İlkelerden yola çıkacağız. Tek başına hareket etme lüksümüz yok. İttifakla birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Rejim değişti 50+1 almak zorundasınız. Biz bunu demokrasi rayına oturtmalıyız. Emeklisiyle, işsiziyle herkesle iş birliği yapmamız gerekiyor.

"OSMANLI'DAN KÖTÜ BİR SİSTEMLE YÖNETİLİYORUZ. PADİŞAH VARDI AMA VEZİRİ DE VARDI"

Bu ülkenin insanı üçüncü sınıf demokrasiyi mi hak ediyor, neden birinci sınıf olmasın. Biri beni eleştiriyorsa ben bunu dinlemeliyim gerekiyorsa bundan ders çıkarmalıyım.

“Ben yaptım doğrudur” bu Orta Çağ anlayışıdır. Bu anlayışla ülke yönetemezsiniz. Osmanlı’dan kötü bir sistemle yönetiliyoruz. Önceden Padişah vardı ama bir de veziri vardı. Bakanlar atanıyor. Ne diyor Bakan; “Sayın Erdoğan’ın talimatı ile” senin iraden yok mu? Senin iraden yok demektir bu.

Erdoğan ne diyordu “Bana yetkiyi verin dolarla, faizle nasıl mücadele edilir” Ne oldu? Dolar 7 TL’yi aşmasın diye 105 milyon dolar harcadılar. Ne oldu dolar 7 TL’nin üzerine çıktı, döviz alanlar karlı çıktı bu işler.

MUHARREM İNCE İHRAÇ EDİLECEK Mİ?

Gazetelerden okudum bir parti üyemiz böyle bir dilekçe vermiş. Böyle bir şey yok. Birisi dilekçe verdi hemen ihraç edelim olmaz olmaz. Parti içinde kavga istemiyoruz. Kavga edip, partiye zarar veriyorsa partiden ayıracağım. Parti için çalışan varsa başımın üzerinde yeri var. Nereye giderse.

Son 7-8 yıldır sadece vatandaşa sorunu anlatmıyoruz. Çözümü de anlatıyoruz. Sadece eleştiren değil çözüm sunan bir partiyiz biz.

"TÜRKİYE'NİN BÜTÜN SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİZ"

Buhrandan çıkış çağrısı yaptım. Kriz var diyordum 16 madde saydım, bugün buhran var, ekonomide ciddi çıkmazlarımız var. Türkiye bugün borçlarını ödemek için borçlanmak zorunda.

171 milyar dolar borcu ödemek için borçlanmak zorunda. Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçe açığı 132 milyar. Borçların faizleri var. İlk 7 ayda 80 milyar lira faiz ödendi. Bunu ödemek içinde borçlanmak zorundasınız. Sarayın bekçisi de dahil tamamı gayri milli. Vatandaş bunlara güvenmiyor.

Borçlar idaresi kurdular, Duyun-i Umumiye. O kadar çok borç var ki yönetmek için ayrı bir bölüm kurdular, tıpkı Osmanlı’nın son dönemleri gibi.

Biz Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmeye talibiz. Bunların çözemediğini biz çözeriz. Çözümün adresi de TBMM.

Müyesser Yıldız, Murat Ağırel, Barış neden hapiste, doğruları yazdıkları için.

Bu neyi getiriyor toplumun önüne Türkiye’de yargı bağımsız değildir algısını getiriyor.

Bir papaz durumu vardı. Trump “talimat verdim Erdoğan çıkardı, Erdoğan benim sözümü dinler diyor. Söyler tabi. “Bu can bu tenden çıkmadıkça papaz gitmeyecek” diyen Trump’ın telefonu ile hazır ola geçti.

Sınırda askerlerimiz vuruldu. Rusya, “Bize yerleri söylenmedi” dedi. 36 şehidin hakkı onların üzerindedir.

"BUNUN HESABINI VERMEK ZORUNDALAR"

Erdoğan neydi. BOP eş başkanı. Kendisi söyledi. Emperyal güçler neden seni seçiyor? Çünkü sen talimat alıyorsun, gir diyorlar giriyorsun Suriyeli mültecilere 40 milyar dolar verdiler.

Kimin parası, sizin, benim, gencecik fidanların parası. Bunun hesabını vermek zorundalar. Biz bütün bu sorunları çözeceğiz.

İttifak bir dernek değil, üyelik başvurusu yapıp gelecek. Milletin çıkarları doğrultusunda kim destek verirse saygı duyarız, mutluluk duyarız.

"İSRAİL BİR VAKFA PARA VERDİ, HER ŞEY BİTTİ"

Ekonomide bir buhran yaşıyorduk, dış politikada da yaşıyoruz. İhvan nedir, bozulma nereden başladı. Vatandaşları bir gemiye bindirip İsrail’e göndermekle başladı.

İsrail vatandaşlarımızı öldürdü, kıyamet koptu sonra ne oldu. İsrail bir vakfa para verdi her şey bitti.

Tazminat dedi, “Ödemem” dedi. Bir vakıf gösterin bağış yapayım dedi İsrail. Bu sözleşmeyi gece yarısı Meclis’ten geçirdiler vatandaş duymasın diye.

"BİZİM İÇİN PKK NE İSE, MISIR İÇİN DE İHVAN O"

Ben iki emekli büyükelçimizi Loloğlu ile Korutürk’ü Mısır’a gönderdim. Siyasi idamlar olmasın gidin uyarın dedik. İhvanın logosunu kendi partilerinin logosu haline getirdiniz. İhvan dediğiniz nedir. “Sizin için PKK ne ise bizim için İhvan o” diyorlar.

Biz PKK’ya kızmıyor muyuz? “Ben Orta Doğu’nun halifesiyim” buyur bakalım nasıl halifesisin.

"MAVİ VATANI BU HALE GETİREN ERDOĞAN"

Nerede rüşvetçi adam varsa büyükelçi tayin ettiler. Bu dünya dönüp sana “Siz hepiniz hırsızsınız” demez mi. Yapmayın dedim Mısır’la konuşun. Mısır kalktı Yunanistan ile anlaştı. İki ülkenin anlaşması çok farklı bir atmosfer yarattı.

Mısır Doğu Akdeniz’de kilit. Gidip Libya ile anlaştılar. Anlaşma güzel ama Libya’da daha parlamentoya gitmedi bu anlaşma, orada bu anlaşma reddedilirse ne olacak. Erdoğan o koltukta oturamaz. Mavi Vatanı bu hale getiren Erdoğan’dır. Hâlâ diyorum gidin Mırıs’la, İsrail’le anlaşın.

Filii Dışişleri Bakanı İbrahim Kalın.

"TÜRKİYE KENDİ ÇIKARLARINI KORUMAK ZORUNDADIR"

12 ada silahlandırılırken defalarca konuştum, “Kılıçdaroğlu bizi savaşa zorluyor” dediler. Şimdi ne oldu, Meis adası meselesine bakın. Türkiye kendi çıkarlarını korumak zorundadır. Uluslararası desteğin de bunu tanıması lazım.

Orada çıkacak olan doğalgaz var. O doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmesi lazım. Bunları tuzla buz eden Erdoğan’dır. Bir çatışma içine girileceğini düşünmüyorum. Ege Denizi’nin bir barış denizine dönüştürebiliriz.

Dışişleri Bakanlığı’nın çağrısı da masaya oturalım yönünde ki doğru bir çağrıdır. Sayın Çavuşoğlu’nun çağrısı. Dış politikayı, iç politika malzemesi yaparsanız kaybedersiniz.

Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz neredeyse kopmuş vaziyette. Önümüzdeki seçimler önemlidir. Seçimin gerekçelerini halkımızı anlatır, vatandaşı ikna edersek, 5 yıl içinde Türkiye bütün bu sorunlarını çözeriz.

"ERDOĞAN ABD'YE NEDEN SES ÇIKARMIYOR? HANİ TRUMP DOSTUNDU?"

Japonya’da tutun Kanada’ya kadar Türkiye büyük mucizeler yapabilir. Hepsinin altyapısı var. Güçlü bir insan potansiyelimiz var. En büyük zenginliğimiz genç nüfusumuz. Gençlerimiz umutsuz, umudu yeşerteceğiz.

ABD’nin Rumlara silah ambargosunu kaldırmasına Erdoğan neden sesini çıkarmadı. Hani Trump dostundu. Bir telefonla her istediğini yapıyordu? Siz bu Cumhuriyeti kurarken yumurta satarak fabrika kurdunuz. Osmanlı’nın borçlarını yine bu devlet ödedi.

Cumhuriyet kurulurken okuma yazma oranının yüzde 8 olduğunu öğretmiyoruz.

Şehir hastaneleri yapıyorlar, biliyor musunuz maliyetini? Ben bilmiyorum. 600 milletvekili de bilmiyor. Neden hesap veremiyorlar.

Çünkü birilerine kaynak aktarıyorlar. İngiltere’deki bir danışma şirketinin sitesinde veriliyor bu maliyetler biz de buradan öğreniyoruz. Şuna bakar mısınız? Siyaset vatandaşa hesap vermek zorundasınız nokta. Hesap vermiyorsan vatandaş “Güle güle” demelidir.

Vali açıklama yapıyor, şu kadar kaybımız var. Bakan açıklama yapıyor çok farklı. Doğru rakamlar verilmiyor. Sağlık Bakanlığı kendi saygınlığını törpüledi.

Bilim Kurulu’nun bir sözcüsü olmalı, neden Sağlık Bakanı açıklama yapıyor. Önlemleri bıraktılar, vakalar arttı. Şimdi ne diyorlar “Vay efendim neden düğün yaptın” ee sen verdin o izni.

Devlet yönetilmiyor şu anda devlet savruluyor. Karamsar bir tablo çizdiğim anlaşabilir ama ben vatandaşlarımın umutlu olmalarını, geleceğe güvenle bakmalarını istiyorum. Biz en zor şartlardan bu ülkeyi canlandıran bir gelenekten geliyoruz."

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.