Devran, "örgüt üyeliğine" delil gösterildi

haberimizvar.net- Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden yazdığı Devran isimli öykü kitabı “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla açılan davada delil olarak gösterildi.    Bitlis’e bağlı Bölükyazı köyünde yaşayan Necmettin İşlek, 25 Temmuz 2019’da evine yapılan baskınla gözaltına alındı. İşlek, dört günlük gözaltı sürecinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İşlek’in evine yapılan baskında hakkında toplatma kararı bulunmamasına rağmen Selahattin Demirtaş’ın kaleme aldığı Devran isimli kitaba da el konuldu. Gerekçe: Sempati duyması  halagazeteciyiz.net’in haberine göre, gözaltı sonrasında el konulan kitap, emniyet müdürlüğü tarafından yapılan incelemenin ardından dosyadaki deliller arasında gösterildi. Kitap ile ilgili değerlendirme başlığı altında şu ifadelere yer verildi:  “Şahsın ikametinde ele geçirilen İletişim yayınları tarafından basımı yapılan 138 sayfalık ‘Selahattin Demirtaş Devran’ isimli doküman incelendiğinde kitapta ülkemizde yaşanan hendek-barikat olaylarında etkisiz hale getirilen PKK/KCK terör örgütü mensuplarının sivil halk olarak göstermeye çalışarak devletimizi katil olarak göstermeye çalışıldığı tarafımızca değerlendirilmiştir. Şüpheli şahsın bu dokümanı ikametinde bulundurma amacının PKK/KCK terör örgütüne sempati duyması ve PKK/KCK terör örgütünün ideolojisini benimsemiş olduğu yönünde değerlendirilmiştir.” Kitabın sayfaları da iddianamede Soruşturma sonunda hazırlanan ve İşlek’e “örgüt üyesi olmak” suçlamasının yöneltildiği iddianamede, suçlamaya dayanak olarak Demirtaş’ın kaleme aldığı Devran kitabı da deliller arasında gösterildi. Dosyada Devran kitabıyla ilgili değerlendirmenin yanı sıra kitabın kapak fotoğrafı ve 131 ile 135’inci sayfalarının da fotoğrafı iddianameye konuldu. İşlek hakkındaki iddianame Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilirken, davanın ilk duruşması 19 Mart’ta görülecek. Avukat Özaydınlı: Hukuki skandal İşlek’in avukatı Deniz Özaydınlı, halagazeteciyiz.net’e yaptığı değerlendirmede, müvekkilinin karşı karşıya kaldığı durumu “hukuki skandal” olarak değerlendirdi: “Son günlerde güncel siyasi konuların başında gelen, Selahattin Demirtaş’ın Devran kitabının savcılık iddianamesinde suç delili olarak gösterilmesi maalesef ki bizi şaşırtmadı. Biz hukukçular fakültelerde bizlere öğretilen temel değerler üzerinden hareketle yargının bağımsız ve tarafsız olduğu prensibiyle hareket etsek de uygulamada karşılaşmış olduğumuz mahkeme kararları, savcılık iddianameleri bizim bu düşüncemizi her geçen gün berhava etmektedir.  “Hukukun bağımsızlığına gölge” “Yüzbinlerce satan bir öykü kitabının örgüt üyeliği suçlamasına delil olarak gösterilmesi hukuki bir skandaldır. Hele ki güncel siyasetin gündem konusu olan bu yasal kitabın, örgüt üyeliğine delil olarak göstermesi ülkemizde ki hukukun bağımsızlığına ve tarafsızlığına bir kez daha gölge düşürmüştür.  “İddianame ve fezlekeye göre; Selahattin Demirtaş’ın kitabını okuyan, evde bulunduran herkes örgüt ile aynı düşünce içerisindedir veya en iyi ihtimalle ‘terör örgütüne sempati’ duymaktadır. Aslında bu iddianame hiçbir yurttaşın hukuki güvence altında olmadığının göstergesidir.” “Benzer iddianamelerle çok sayıda kişi tutuklu” Özaydınlı, avukatlık yaptığı Bitlis’te böylesi suçlamalarla çok sayıda kişinin tutuklandığını da söyledi: “Benzer suçlamalarla yapılan yargılamaların hemen hemen hepsinin delilleri ya da soruşturma dosya numaraları 2013,2014, 2015 yılına dayanmaktadır. Çözüm sürecinde suç oluşturmayan ya da açılmayan soruşturmalar, siyasi havanın değişmesinden sonra açılmaya başlandı.  “Yurttaşların birçoğu çözüm sürecinde ki eylem ve sözlerinden yargılanıp ceza almaktadır. Mevcut dosyada da yine buna ilişkin bir örnek mevcuttur. Müvekkilimin evinde yapılan aramada Devran kitabı da savcı tarafından ‘terör örgütüne üyelik’ suç isnadında delil olarak dosya arasına konulmuştur.” (TP)