CHP’ye bir Dadaloğlu lazım

GÜNDEM 19.03.2021 - 11:51, Güncelleme: 19.03.2021 - 11:51
 

CHP’ye bir Dadaloğlu lazım

Bir önceki yazımızda girizgahını yaptığımız ‘yerli ve milli Frankeştayn’ ülke genelinde olduğu gibi, Antalya siyasetinin gölgelerinde de dolaşıyor. Gövdesi başka, kafası bambaşka bir dolu siyasetçi tenhalarda fink atıyor.

İdris Özyol- Bir önceki yazımızda girizgahını yaptığımız ‘yerli ve milli Frankeştayn’ ülke genelinde olduğu gibi, Antalya siyasetinin gölgelerinde de dolaşıyor. Gövdesi başka, kafası bambaşka bir dolu siyasetçi tenhalarda fink atıyor. Dindarlık ve Türkçülük bilinçaltlarından itinayla çıkartıldı, ütülendi, giyildi ve piyasaya çıkıldı. İlerici, demokrat, emekten, özgürlükten, eşitlikten yana değerler sohbet gündemlerinin en alt sıralarında yer alıyor. Bütün zihinsel kuşatılmışlık ve ideolojik kaypaklık içinde 3 aşamalı bir kariyer planlaması masalara yatırılıyor. Parti kongreleri, genel seçimler ve yerel seçimler… Özellikle CHP masaları bu 3 pazarlığa kilitlenmiş durumda. İl Başkanı Nusret Bayar’ı görevden aldırma operasyonu partinin vicdanına çarptı. Badire şimdilik atlatılmış gibi görünüyor. CHP kamuoyunda ‘seçimle gelen, seçimle gider’ anlayışı hakim. Bayar muhalifleri bile en azından kamuoyu önünde, kalabalık masalarda bunu söylüyor. Fakat yeni girişimlerin olmayacağını söylemek mümkün değil. Genel Merkez tekrar ve tekrar sıkıştırılabilir, Kılıçdaroğlu’nu daraltmak, bunaltmak için bir çok yol denenebilir.  Kızılay çadırı gibi il yönetimi Peki bütün bu operasyon karşısında il yönetimi tek vücut mu? Duyduğumuz kadarıyla, değil. CHP il yönetimi adeta afet bölgesinde kurulmuş Kızılay çadırı gibi. Muharrem İnce faktöründen Nusret Bayar alınırsa yerine kimlerin geçebileceği ihtimaline kadar bir dolu şey tartışılıyor kulislerde. Fakat en önemli gündem ufukta duran il ve ilçe kongreleri. İlçelerde bir sürü isim zikredilmeye, ortaya çıkmaya başladı. Mesela Konyaaltı çok hareketli. Muratpaşa ise dingin. Ancak ilçe başkanı Hasan Şahin il başkanlığına niyetlenirse bir hareketlenme başlar. Bu iki ilçenin fotoğrafı CHP’de iyice görünür hale gelen iki kanadın mücadelesine de işaret ediyor. Bir yanda CHP siyasetinin her daim arenası olan Muratpaşa, diğer yanda ise kurgulanmaya, yaratılmaya, bir araya getirilmeye, farklı beklentileri aynı potada buluşturmaya çalışılan Konyaaltı merkezli proje… Bu iki kanadın ortasında durup, ileride oluşabilecek pazarlıkların, yeni durumların mimarı olmayı bekleyen isimleri de düşünürsek, fotoğraf biraz daha netleşir. İki kanadın cebindeki ajanda İlçe ve il kongreleri genel ve yerel seçimlerin insan kaynakları malzemesini şekillendirecek. Gerek aday listeleri, gerekse de belirlenen adayların peşinden koşacak, çalışacak kadrolar bu kongre süreçleriyle birlikte oluşacak. Doğal olarak milletvekilliği ya da belediye başkanlığı düşünen herkes il yönetiminde etkili, belirleyici olmak isteyecektir. Mesela Ahmet Kumbul milletvekili olmak istiyor. Mevcut vekiller de bir dönem daha sürdürmek niyetinde. İkinci kanadın ajandası bu anlamda oldukça dolu. Yeni isimlere nasıl yer açılır, bilmiyorum. Bütün bunların üstüne bir de Konyaaltı’nda sandığa gidecek olan partililer bu hesapları boşa çıkartıp yeni bir mesaj verirlerse çarşı iyice karışır. Konyaaltı ilçe kongresi çıkartacağı delege sayısına bakılmaksızın, sergileyeceği fotoğraf açısından bu sürecin aslında en önemli kongresi. Frankeştayn’a karşı Dadaloğlu Bu kongre mesaisi CHP’nin 2024 yerel seçimlerindeki rol dağılımına da bir şekilde belirleyecek. İki kanadın gittikçe hararetlenen satrancında Büyükşehir koltuğu boş gibi duruyor. Genel merkeze elçi göndererek, telefon açarak il yönetimini aldırmaya çalışan Muhittin Böcek Muratpaşa ekseni için yok hükmünde. Peki diğer ekip için? İşte orası karışık… Muhittin Böcek AKP’den İyi Parti’ye, hatta Muharrem İnce’ye kadar farklı kartları gösterip nasıl CHP genel merkezini bloke ediyorsa, parti içindeki ikinci kanat da Böcek faktörünü Ümit Uysal’ı pazarlık masasına getirmek için kullanabilir. Muhittin Böcek’in parti örgütleri üzerinde bir ağırlığı yok. Eğer yoluna CHP’de devam etmek isterse temelleri atılan bu ikinci kanattan başka seçeneği de bulunmuyor. Semih Esen bir dönem daha Konyaaltı’nı ister. Ümit Uysal ise geçen yerel seçimlerde Büyükşehir için uğraşmıştı. Eğer yine niyetlenirse Muratpaşa’ya kimin aday olacağı tartışması başlar. Talipliler ortaya çıkar. Fakat bütün bunlar ideolojiden ayıklanmış, bilanço esasına göre yürütülen, kar-zarar hesaplarına dayalı siyasetin kurgusu. Asıl mesele Frankeştayn’ın mı, yoksa Dadaloğlu’nun mu kazanacağıdır. CHP’nin Dadaloğlu’na ihtiyacı var.
Bir önceki yazımızda girizgahını yaptığımız ‘yerli ve milli Frankeştayn’ ülke genelinde olduğu gibi, Antalya siyasetinin gölgelerinde de dolaşıyor. Gövdesi başka, kafası bambaşka bir dolu siyasetçi tenhalarda fink atıyor.

İdris Özyol- Bir önceki yazımızda girizgahını yaptığımız ‘yerli ve milli Frankeştayn’ ülke genelinde olduğu gibi, Antalya siyasetinin gölgelerinde de dolaşıyor. Gövdesi başka, kafası bambaşka bir dolu siyasetçi tenhalarda fink atıyor. Dindarlık ve Türkçülük bilinçaltlarından itinayla çıkartıldı, ütülendi, giyildi ve piyasaya çıkıldı. İlerici, demokrat, emekten, özgürlükten, eşitlikten yana değerler sohbet gündemlerinin en alt sıralarında yer alıyor. Bütün zihinsel kuşatılmışlık ve ideolojik kaypaklık içinde 3 aşamalı bir kariyer planlaması masalara yatırılıyor. Parti kongreleri, genel seçimler ve yerel seçimler… Özellikle CHP masaları bu 3 pazarlığa kilitlenmiş durumda. İl Başkanı Nusret Bayar’ı görevden aldırma operasyonu partinin vicdanına çarptı. Badire şimdilik atlatılmış gibi görünüyor. CHP kamuoyunda ‘seçimle gelen, seçimle gider’ anlayışı hakim. Bayar muhalifleri bile en azından kamuoyu önünde, kalabalık masalarda bunu söylüyor. Fakat yeni girişimlerin olmayacağını söylemek mümkün değil. Genel Merkez tekrar ve tekrar sıkıştırılabilir, Kılıçdaroğlu’nu daraltmak, bunaltmak için bir çok yol denenebilir. 

Kızılay çadırı gibi il yönetimi

Peki bütün bu operasyon karşısında il yönetimi tek vücut mu? Duyduğumuz kadarıyla, değil. CHP il yönetimi adeta afet bölgesinde kurulmuş Kızılay çadırı gibi. Muharrem İnce faktöründen Nusret Bayar alınırsa yerine kimlerin geçebileceği ihtimaline kadar bir dolu şey tartışılıyor kulislerde. Fakat en önemli gündem ufukta duran il ve ilçe kongreleri. İlçelerde bir sürü isim zikredilmeye, ortaya çıkmaya başladı. Mesela Konyaaltı çok hareketli. Muratpaşa ise dingin. Ancak ilçe başkanı Hasan Şahin il başkanlığına niyetlenirse bir hareketlenme başlar. Bu iki ilçenin fotoğrafı CHP’de iyice görünür hale gelen iki kanadın mücadelesine de işaret ediyor. Bir yanda CHP siyasetinin her daim arenası olan Muratpaşa, diğer yanda ise kurgulanmaya, yaratılmaya, bir araya getirilmeye, farklı beklentileri aynı potada buluşturmaya çalışılan Konyaaltı merkezli proje… Bu iki kanadın ortasında durup, ileride oluşabilecek pazarlıkların, yeni durumların mimarı olmayı bekleyen isimleri de düşünürsek, fotoğraf biraz daha netleşir.

İki kanadın cebindeki ajanda

İlçe ve il kongreleri genel ve yerel seçimlerin insan kaynakları malzemesini şekillendirecek. Gerek aday listeleri, gerekse de belirlenen adayların peşinden koşacak, çalışacak kadrolar bu kongre süreçleriyle birlikte oluşacak. Doğal olarak milletvekilliği ya da belediye başkanlığı düşünen herkes il yönetiminde etkili, belirleyici olmak isteyecektir. Mesela Ahmet Kumbul milletvekili olmak istiyor. Mevcut vekiller de bir dönem daha sürdürmek niyetinde. İkinci kanadın ajandası bu anlamda oldukça dolu. Yeni isimlere nasıl yer açılır, bilmiyorum. Bütün bunların üstüne bir de Konyaaltı’nda sandığa gidecek olan partililer bu hesapları boşa çıkartıp yeni bir mesaj verirlerse çarşı iyice karışır. Konyaaltı ilçe kongresi çıkartacağı delege sayısına bakılmaksızın, sergileyeceği fotoğraf açısından bu sürecin aslında en önemli kongresi.

Frankeştayn’a karşı Dadaloğlu

Bu kongre mesaisi CHP’nin 2024 yerel seçimlerindeki rol dağılımına da bir şekilde belirleyecek. İki kanadın gittikçe hararetlenen satrancında Büyükşehir koltuğu boş gibi duruyor. Genel merkeze elçi göndererek, telefon açarak il yönetimini aldırmaya çalışan Muhittin Böcek Muratpaşa ekseni için yok hükmünde. Peki diğer ekip için? İşte orası karışık… Muhittin Böcek AKP’den İyi Parti’ye, hatta Muharrem İnce’ye kadar farklı kartları gösterip nasıl CHP genel merkezini bloke ediyorsa, parti içindeki ikinci kanat da Böcek faktörünü Ümit Uysal’ı pazarlık masasına getirmek için kullanabilir. Muhittin Böcek’in parti örgütleri üzerinde bir ağırlığı yok. Eğer yoluna CHP’de devam etmek isterse temelleri atılan bu ikinci kanattan başka seçeneği de bulunmuyor. Semih Esen bir dönem daha Konyaaltı’nı ister. Ümit Uysal ise geçen yerel seçimlerde Büyükşehir için uğraşmıştı. Eğer yine niyetlenirse Muratpaşa’ya kimin aday olacağı tartışması başlar. Talipliler ortaya çıkar. Fakat bütün bunlar ideolojiden ayıklanmış, bilanço esasına göre yürütülen, kar-zarar hesaplarına dayalı siyasetin kurgusu. Asıl mesele Frankeştayn’ın mı, yoksa Dadaloğlu’nun mu kazanacağıdır. CHP’nin Dadaloğlu’na ihtiyacı var.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.