Kadına yönelik psikolojik şiddetin belgesini istediler

YAŞAM 05.05.2021 - 10:14, Güncelleme: 05.05.2021 - 10:14
 

Kadına yönelik psikolojik şiddetin belgesini istediler

Salgın tedbirleri kapsamında alınan “kapanma” kararının en fazla olumsuz etkilediği kesimlerin başında gelen kadınlar, bir kez daha ev içi şiddet ve yaşam tehdidi ile karşı karşıya bırakıldı. İzmir’de yaşayan N.G., maruz bırakıldığı psikolojik şiddet nedeniyle sığınma evine yerleşmek için Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ni (ŞÖNİM) aradı. Ancak ŞÖNİM, fiziki şiddete uğradığı takdirde merkeze alınabileceğini aktardı.

haberimizvar.net-  Pazar günü ŞÖNİM’i arayarak yardım isteyen N.G., maruz bırakıldığı şiddeti ve kurumun tutumunu Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. DARP RAPORU İSTENDİ Yaşadığı şiddete artık tahammülü kalmadığını belirten N.G., ŞÖNİM’e yaptığı başvuruyu, şöyle aktardı: “İzmir’de kimsem olmadığı için sığınma evine yerleşmek istedim. Bunun için ŞÖNİM’i aradım. Ancak hem salgından kaynaklı hem de fiziki şiddet görmediğim için beni sığınma evine yerleştiremeyeceklerini söylediler. ‘Şiddet olmadığı sürece barınma amaçlı kabul etmiyoruz’ dediler. Ancak ‘Karakola gidip darp raporu alırsanız sizi alabiliriz’ dediler. Ayrıca ‘Pandemiden kaynaklı koronavirüs testi yapmanız gerekir’ diyerek bir hafta karantinada tutacaklarmış. Prosedürün böyle işlediğini söylediler. Ne anlatırsam anlatayım beni dikkate almayacak gibiydiler. O yüzden ben de ısrar etmedim.” “Devletin bizi koruma altına alması için illa bir taraflarımızın kırılması mı gerekiyor? Fiziksel olarak zarar mı görmemiz gerekiyor” sözleriyle tepki gösteren N.G., “Kadınlar devletin kapısına gidiyorsa, devlet o kapıları sonuna kadar açmak zorunda” diye konuştu. PSİKOLOJİK ŞİDDET Hem pandemi hem de gidecek bir yeri olmadığı için evli olduğu erkekle aynı evde kalmak zorunda olduğunu söyleyen N.G, “Aynı evde yaşıyoruz. Fakat konuşmuyoruz. Anlaşamıyoruz. İki yabancı gibiyiz. Evlendiğim günden beri şiddet uyguladı, ağzımdaki dişleri kırdı. 4 yıl önce boşanmak istediğim için banyoya yatırıp boğazıma bıçak dayadı. 2 yıl önce yaşadıklarımdan kaynaklı karakola gittim. O zaman rapor almadan birileriyle görüşmeler sağladılar ve hemen sığınma evine yerleştirdiler. Ancak eşimin yoğun ısrarı üzerine 10 gün sığınma evinde kaldıktan sonra eve geri geldim. Ancak aynı şeyler devam etti. Çoğu kez ayrılmak istedim ama izin vermedi. Karşı çıktı” ifadelerini kullandı. Kadınlara seslenen N.G., son olarak “Eğer bir defa şiddete maruz kalıyorsanız affetmeyin. Asla ikinci bir şansı vermeyin. İkinci şansı ‘Düzelir’ diye verdim. Ama düzelmiyor” dedi. 17 KADIN CİNAYETİ İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, nisan ayında 17 kadının öldürüldüğünü açıkladı. Çataklı, açıklamasında “kadın cinayeti” ifadesini kullanmadı. Çataklı, “Nisan ayında maalesef 17 kadın yaşamını yitirmiştir” dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ise önceki gün nisan ayında 16 kadın cinayeti yaşandığını ve 14 kadının da şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. *** Katile ağırlaştırılmış müebbet İstanbul Pendik’te Hanife Yenisu’yu uykusundayken öldüren Erol Yenisu hakkında “kendini savunamayacak durumda bulunan eşe karşı tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede şüpheli Erol Yenisu’nun olaydan yaklaşık 1 ay önce 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddet Önlenmesine Dair Kanun’u hedef alan nitelikte oğlu Cevher Yenisu’ya telefon mesajı attığı dikkate alınarak şüphelinin öldürme eylemini daha önce kurguladığı ve eylemini kurgu dahilinde gerçekleştirdiği öne sürüldü. Erol Yenisu’nun “kendini savunamayacak durumda bulunan eşe karşı tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Salgın tedbirleri kapsamında alınan “kapanma” kararının en fazla olumsuz etkilediği kesimlerin başında gelen kadınlar, bir kez daha ev içi şiddet ve yaşam tehdidi ile karşı karşıya bırakıldı. İzmir’de yaşayan N.G., maruz bırakıldığı psikolojik şiddet nedeniyle sığınma evine yerleşmek için Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ni (ŞÖNİM) aradı. Ancak ŞÖNİM, fiziki şiddete uğradığı takdirde merkeze alınabileceğini aktardı.

haberimizvar.net-  Pazar günü ŞÖNİM’i arayarak yardım isteyen N.G., maruz bırakıldığı şiddeti ve kurumun tutumunu Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.


DARP RAPORU İSTENDİ

Yaşadığı şiddete artık tahammülü kalmadığını belirten N.G., ŞÖNİM’e yaptığı başvuruyu, şöyle aktardı: “İzmir’de kimsem olmadığı için sığınma evine yerleşmek istedim. Bunun için ŞÖNİM’i aradım. Ancak hem salgından kaynaklı hem de fiziki şiddet görmediğim için beni sığınma evine yerleştiremeyeceklerini söylediler. ‘ Şiddet olmadığı sürece barınma amaçlı kabul etmiyoruz’ dediler. Ancak ‘Karakola gidip darp raporu alırsanız sizi alabiliriz’ dediler. Ayrıca ‘Pandemiden kaynaklı koronavirüs testi yapmanız gerekir’ diyerek bir hafta karantinada tutacaklarmış. Prosedürün böyle işlediğini söylediler. Ne anlatırsam anlatayım beni dikkate almayacak gibiydiler. O yüzden ben de ısrar etmedim.”

“Devletin bizi koruma altına alması için illa bir taraflarımızın kırılması mı gerekiyor? Fiziksel olarak zarar mı görmemiz gerekiyor” sözleriyle tepki gösteren N.G., “Kadınlar devletin kapısına gidiyorsa, devlet o kapıları sonuna kadar açmak zorunda” diye konuştu.

PSİKOLOJİK ŞİDDET

Hem pandemi hem de gidecek bir yeri olmadığı için evli olduğu erkekle aynı evde kalmak zorunda olduğunu söyleyen N.G, “Aynı evde yaşıyoruz. Fakat konuşmuyoruz. Anlaşamıyoruz. İki yabancı gibiyiz. Evlendiğim günden beri şiddet uyguladı, ağzımdaki dişleri kırdı. 4 yıl önce boşanmak istediğim için banyoya yatırıp boğazıma bıçak dayadı. 2 yıl önce yaşadıklarımdan kaynaklı karakola gittim. O zaman rapor almadan birileriyle görüşmeler sağladılar ve hemen sığınma evine yerleştirdiler. Ancak eşimin yoğun ısrarı üzerine 10 gün sığınma evinde kaldıktan sonra eve geri geldim. Ancak aynı şeyler devam etti. Çoğu kez ayrılmak istedim ama izin vermedi. Karşı çıktı” ifadelerini kullandı.

Kadınlara seslenen N.G., son olarak “Eğer bir defa şiddete maruz kalıyorsanız affetmeyin. Asla ikinci bir şansı vermeyin. İkinci şansı ‘Düzelir’ diye verdim. Ama düzelmiyor” dedi.

17 KADIN CİNAYETİ

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, nisan ayında 17 kadının öldürüldüğünü açıkladı. Çataklı, açıklamasında “ kadın cinayeti” ifadesini kullanmadı. Çataklı, “Nisan ayında maalesef 17 kadın yaşamını yitirmiştir” dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ise önceki gün nisan ayında 16 kadın cinayeti yaşandığını ve 14 kadının da şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.

***

Katile ağırlaştırılmış müebbet

İstanbul Pendik’te Hanife Yenisu’yu uykusundayken öldüren Erol Yenisu hakkında “kendini savunamayacak durumda bulunan eşe karşı tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede şüpheli Erol Yenisu’nun olaydan yaklaşık 1 ay önce 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddet Önlenmesine Dair Kanun’u hedef alan nitelikte oğlu Cevher Yenisu’ya telefon mesajı attığı dikkate alınarak şüphelinin öldürme eylemini daha önce kurguladığı ve eylemini kurgu dahilinde gerçekleştirdiği öne sürüldü. Erol Yenisu’nun “kendini savunamayacak durumda bulunan eşe karşı tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.