Umursamıyormuş

GÜNDEM 11.10.2021 - 12:10, Güncelleme: 11.10.2021 - 12:10
 

Umursamıyormuş

Tamer Karadağlı tartışılmaya devam ederken, Karadağlı, hükümete yakın Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'a konuştu: "Yaşım ilerledikçe milliyetçi bir insan oldum..."

haberimizvar.net Antalya'da bu yıl 58'incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ödül törenine Nihal Yalçın'ın konuşması damga vurmuştu. Yalçın konuşurken Tamer Karadağlı'nın tavırları ise tepki toplamıştı. Nihal Yalçın'ın konuşması sırasında arkada ödülü tutan Tamer Karadağlı'nın ağız hareketleri sosyal medyada çok konuşulmuştu.   Yalçın'ın sözünü kesen Karadağlı, ödülü vermek isteyince Nihal Yalçın, "Artık sus mu diyorsunuz" demişti.   SABAH'A KONUŞTU   Tamer Karadağlı tartışılmaya devam ederken, Karadağlı, hükümete yakın Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'a konuştu.   "Gazetecilerin her yazdığına cevap vermek zorunda değilim, çoğu zaman da vermiyorum zaten" diyen Karadağlı, "Umursamıyorum eskisi gibi hakkımda çıkan haberleri de, yazılanları da" diye belirtti.   Karadağlı, "Ben her ne kadar yurt dışında büyümüş olsam da yaşım ilerledikçe milliyetçi bir insan oldum. Yurt dışına sıklıkla gitmek insanın daha milliyetçi bir ruha bürünmesine de sebep oluyor. Bunu bizzat kendimde gördüm" diye de ifade etti.   Tamer Karadağlı'nın verdiği röportajın bir kısmı şöyle:   "-Bir kız babasısınız. Son yılların kanayan yarası kadına şiddetle ilgili neler söylemek istersiniz?   Kadına şiddette 'şiddetle' karşı çıkıyorum. Bu bizim kanayan yaramız. Ünlülerin çıkıp da 'kadına şiddete karşıyım' demesiyle de çözülmüyor bu sorun. Şiddetle mücadele etmek için çok daha büyük adımlar atılmalı. 'Kadınlar baş tacımız' diyoruz ama bunu hayatımıza yansıtmamız da önemli. Sadece söylemsel düzeyde kalmamalı.   -Ayakkabı takıntınızdan 30 yaş küçük genç sevgilinize kadar birçok konuda basına haber oluyorsunuz...   İnsanların beni ciddiye aldığı kadar ben kendimi ciddiye almıyorum ki. Mesela çizmelerimin konu olması beni şaşırtıyor. Artık insanlar galiba beni eleştirmekten keyif alıyor diye düşünmeye başladım. Ama yeri gelmişken de şunu belirtmek isterim, benim haberlerde söylendiği gibi bir ayakkabı takıntım yok. Kızım olmadan önce misafirliğe gittiğim yerlerde ayakkabımı çıkarıp, çorapla gezmeyi sevmediğim için ayakkabımı çıkarmak istemezdim. Ama kızım olduktan sonra özellikle evdeki hijyen ortamını da düşünerek ayakkabılarımı çıkarıyorum. Misafirliğe gittiğim yerlerde de aynı hassasiyeti gösteriyorum. Diğer konuya gelince, bu benim hayatım. Bu yaşıma geldikten sonra kimseden ne izin alırım ne de kimseye hesap veririm. Sonuçta kanun dışı ya da çok kötü bir şey yapmıyorum. Ben nasıl ki insanların özel hayatıyla ilgili yorum yapmıyorsam, başkalarının da benim özel hayatımla ilgili yorum yapma hakkı yok. 25 yaşında biriyle beraber olmanın tartışılacak bir yanı yok. Sonuçta, 25 küçük bir yaş da değil, o yaşta insanlar büyük şirketlerde yöneticilik yapıyor. Bunun sorgulanacak bir şeyi yok, kimseyi de ilgilendirmez.   "ESKİSİ GİBİ HAKKIMDA ÇIKAN HABERLERİ UMURSAMIYORUM"   - "40 yaşımdan sonra 'Sana ne' demeyi öğrendim" dediniz. Bunu biraz açar mısınız?   Büyüyoruz, yaşımız ilerledikçe bazı şeyleri daha farklı değerlendirmeye başlıyoruz. Gençken kendimizi anlatmak için büyük çaba sarf ederken artık çok da umursamıyorum. Gazetecilerin her yazdığına cevap vermek zorunda değilim, çoğu zaman da vermiyorum zaten. Ancak çok incitici olduğu zaman açıklama yapıyorum. Karşınızdaki kişi sizi sevmiyorsa ya da önyargısı varsa ne yaparsanız yapın onun size bakışını değiştiremiyorsunuz. O yüzden de umursamıyorum eskisi gibi hakkımda çıkan haberleri de, yazılanları da.   "YAŞIM İLERLEDİKÇE MİLLİYETÇİ BİRİ OLDUM"   Amerika'da ve Avrupa'da birçok projede yer aldınız. Böyle projelerde bir Türk oyuncu olarak yer almak size neler hissettiriyor?   Ülkemi yurt dışında temsil etmek bana her zaman gurur vermiştir. Ben ülkemi, bayrağımı, bu toprakları, askerimizi, polisimizi çok seven biriyim. Ben her ne kadar yurt dışında büyümüş olsam da yaşım ilerledikçe milliyetçi bir insan oldum. Yurt dışına sıklıkla gitmek insanın daha milliyetçi bir ruha bürünmesine de sebep oluyor. Bunu bizzat kendimde gördüm. Son rol aldığım dizide asker rolü oynadım. Bu rolü canlandırmak bile bana büyük gurur verdi. Askerlerimizden güzel mesajlar aldım. Onlar canları pahasına vatanımızı koruyor. Biz bugün evimizde rahatça oturuyorsak, sokakta güven içinde geziyorsak, askerlerimizin sayesindedir."
Tamer Karadağlı tartışılmaya devam ederken, Karadağlı, hükümete yakın Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'a konuştu: "Yaşım ilerledikçe milliyetçi bir insan oldum..."

haberimizvar.net Antalya'da bu yıl 58'incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ödül törenine Nihal Yalçın'ın konuşması damga vurmuştu. Yalçın konuşurken Tamer Karadağlı'nın tavırları ise tepki toplamıştı. Nihal Yalçın'ın konuşması sırasında arkada ödülü tutan Tamer Karadağlı'nın ağız hareketleri sosyal medyada çok konuşulmuştu.

 

Yalçın'ın sözünü kesen Karadağlı, ödülü vermek isteyince Nihal Yalçın, "Artık sus mu diyorsunuz" demişti.

 

SABAH'A KONUŞTU

 

Tamer Karadağlı tartışılmaya devam ederken, Karadağlı, hükümete yakın Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'a konuştu.

 

"Gazetecilerin her yazdığına cevap vermek zorunda değilim, çoğu zaman da vermiyorum zaten" diyen Karadağlı, "Umursamıyorum eskisi gibi hakkımda çıkan haberleri de, yazılanları da" diye belirtti.

 

Karadağlı, "Ben her ne kadar yurt dışında büyümüş olsam da yaşım ilerledikçe milliyetçi bir insan oldum. Yurt dışına sıklıkla gitmek insanın daha milliyetçi bir ruha bürünmesine de sebep oluyor. Bunu bizzat kendimde gördüm" diye de ifade etti.

 

Tamer Karadağlı'nın verdiği röportajın bir kısmı şöyle:

 

"-Bir kız babasısınız. Son yılların kanayan yarası kadına şiddetle ilgili neler söylemek istersiniz?

 

Kadına şiddette 'şiddetle' karşı çıkıyorum. Bu bizim kanayan yaramız. Ünlülerin çıkıp da 'kadına şiddete karşıyım' demesiyle de çözülmüyor bu sorun. Şiddetle mücadele etmek için çok daha büyük adımlar atılmalı. 'Kadınlar baş tacımız' diyoruz ama bunu hayatımıza yansıtmamız da önemli. Sadece söylemsel düzeyde kalmamalı.

 

-Ayakkabı takıntınızdan 30 yaş küçük genç sevgilinize kadar birçok konuda basına haber oluyorsunuz...

 

İnsanların beni ciddiye aldığı kadar ben kendimi ciddiye almıyorum ki. Mesela çizmelerimin konu olması beni şaşırtıyor. Artık insanlar galiba beni eleştirmekten keyif alıyor diye düşünmeye başladım. Ama yeri gelmişken de şunu belirtmek isterim, benim haberlerde söylendiği gibi bir ayakkabı takıntım yok. Kızım olmadan önce misafirliğe gittiğim yerlerde ayakkabımı çıkarıp, çorapla gezmeyi sevmediğim için ayakkabımı çıkarmak istemezdim. Ama kızım olduktan sonra özellikle evdeki hijyen ortamını da düşünerek ayakkabılarımı çıkarıyorum. Misafirliğe gittiğim yerlerde de aynı hassasiyeti gösteriyorum. Diğer konuya gelince, bu benim hayatım. Bu yaşıma geldikten sonra kimseden ne izin alırım ne de kimseye hesap veririm. Sonuçta kanun dışı ya da çok kötü bir şey yapmıyorum. Ben nasıl ki insanların özel hayatıyla ilgili yorum yapmıyorsam, başkalarının da benim özel hayatımla ilgili yorum yapma hakkı yok. 25 yaşında biriyle beraber olmanın tartışılacak bir yanı yok. Sonuçta, 25 küçük bir yaş da değil, o yaşta insanlar büyük şirketlerde yöneticilik yapıyor. Bunun sorgulanacak bir şeyi yok, kimseyi de ilgilendirmez.

 

"ESKİSİ GİBİ HAKKIMDA ÇIKAN HABERLERİ UMURSAMIYORUM"

 

- "40 yaşımdan sonra 'Sana ne' demeyi öğrendim" dediniz. Bunu biraz açar mısınız?

 

Büyüyoruz, yaşımız ilerledikçe bazı şeyleri daha farklı değerlendirmeye başlıyoruz. Gençken kendimizi anlatmak için büyük çaba sarf ederken artık çok da umursamıyorum. Gazetecilerin her yazdığına cevap vermek zorunda değilim, çoğu zaman da vermiyorum zaten. Ancak çok incitici olduğu zaman açıklama yapıyorum. Karşınızdaki kişi sizi sevmiyorsa ya da önyargısı varsa ne yaparsanız yapın onun size bakışını değiştiremiyorsunuz. O yüzden de umursamıyorum eskisi gibi hakkımda çıkan haberleri de, yazılanları da.

 

"YAŞIM İLERLEDİKÇE MİLLİYETÇİ BİRİ OLDUM"

 

Amerika'da ve Avrupa'da birçok projede yer aldınız. Böyle projelerde bir Türk oyuncu olarak yer almak size neler hissettiriyor?

 

Ülkemi yurt dışında temsil etmek bana her zaman gurur vermiştir. Ben ülkemi, bayrağımı, bu toprakları, askerimizi, polisimizi çok seven biriyim. Ben her ne kadar yurt dışında büyümüş olsam da yaşım ilerledikçe milliyetçi bir insan oldum. Yurt dışına sıklıkla gitmek insanın daha milliyetçi bir ruha bürünmesine de sebep oluyor. Bunu bizzat kendimde gördüm. Son rol aldığım dizide asker rolü oynadım. Bu rolü canlandırmak bile bana büyük gurur verdi. Askerlerimizden güzel mesajlar aldım. Onlar canları pahasına vatanımızı koruyor. Biz bugün evimizde rahatça oturuyorsak, sokakta güven içinde geziyorsak, askerlerimizin sayesindedir."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.