ÇEVRE GÜNÜ AÇIKLAMASI

YEREL 06.06.2022 - 12:52, Güncelleme: 06.06.2022 - 12:52
 

ÇEVRE GÜNÜ AÇIKLAMASI

Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde geçtiğimiz yıl kayıtları cumhuriyet tarihinin en büyük yangını olarak geçen Manavgat'ta açıklama yaptı

haberimizvar.net- Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Antalya Şubesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde geçtiğimiz yıl kayıtları cumhuriyet tarihinin en büyük yangını olarak geçen Manavgat'ta açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan ÇMO Şube Başkanı Derya Ünver, "İnsanoğlu yaşamını devam ettirebilmek adına doğanın sunduğu imkanları kullanmakta ve yaşam kalitesini artırabilmek adına maalesef doğada çeşitli tahribatlara neden olmaktadır. Ne yazık ki bu tahribatlar, doğanın kendi kendini yenileme hızının çok üstündedir. Mavi gezegenimiz; ekolojik dengem bozuluyor, böyle devam ederseniz yaşam şansınız kalmayacak diye şiddetle alarm vermektedir. TMMOBÇevre Mühendisleri Odası olarak insan eliyle yapılan tüm bu yıkımlara dikkat çekmek üzere 12. Olağan Genel Kurulunda 30 Mayıs-5 Haziran Haftasını Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak kutlanması kararını almak zorunda kalmıştır" dedi.  GÖLLERİMİZ KURUYOR  Ünver, "Türkiye’de bulunan 300’e yakın irili ufaklı doğal gölün yüzde 60’ı kurudu. Bölgemizde bulunan irili ufaklı 16 gölün su seviyesinin de aynı nedenle düştüğünü yaşayarak görüyoruz. Gölleri besleyen akarsuların üzerine yapılan barajlar, tarım amaçlı göl sularının bilinçsizce kullanılması ve havza yönetim planlarının uygulanabilir olmaktan çok uzak olması su kaynaklarımızın kurumasına sebep oluyor.  Göllerin kuruması; yağış sistemini bozar, bitki çeşitliliğinde azalmaya sebebiyet verir, balıkçılığı olumsuz etkiler, kuş popülasyonunu olumsuz etkiler, göçlere neden olur. Kısacası bir göl kurur, binlerce canlının yaşamı olumsuz etkilenir. Göllerimizde, akarsularımızda ve denizimizde yaşanan diğer bir sorun ise kirliliktir. Tarımdan kaynaklı pestisit kirliliği, kaçak atıksu deşarjları bölgede yaşanan en önemli su kirliliği nedenleridir. İklim değişikliğin bu denli tehdit unsuru olduğu günümüzde su kaynaklarını korumak bu denli mi zordur? Konunun uzmanları olarak cevap veriyoruz korumak, temizlemekten daha kolay ve yetkilileri göreve çağırıyoruz. Salda’yı, Kovada’yı,  Burdur Gölünü, Eğirdir’i, Düden’i, Akdeniz’i ve daha nice su kaynaklarını kirlilikle yok etmeyelim" dedi MADENLERE İNCELEME ŞART Madencilik faaliyetlerinin de mercek altına alınması gerektiğini vurgulayan Ünver, "Bölgemiz en fazla madencilik ruhsatının olduğu yerler arasında yer almaktadır. Maden faaliyetlerinin ÇED Raporlarının titizlikle hazırlanmasına ve incelenmesine, fayda zarar analizlerinin kapsamlı bir şekilde yapılmasına ve faaliyet sona erdiğinde yapılması gereken rehabilitasyon çalışmalarının takibine ihtiyaç vardır. Aysin ve Ali ÜlviBüyüknohutcu’yu da burada saygıyla anıyor ve verdikleri mücadeleyi unutturmayacağımızı bir kez daha yineliyoruz. 2021 yazı ülkemiz için çevre felaketleriyle anılacak bir dönemdi. 17 farklı il orman yangıları ile boğuşurken, Batı Karedeniz ve İzmir’de sele teslim oldu. Manavgat’ta yangın alanındayız ve şuan eminim hepiniz yangının dehşetini bir kez daha yaşıyorsunuz. Manavgat yangınında sadece ağaçlar yanmadı. Keçiler, sincaplar, kuşlar, böcekler yandı. Bir ekosistem yok oldu, havamız kirlendi. Maalesef ki iklim değişiyor; yangınların başlaması ve yayılması için hava şartları daha uygun hale geliyor" diyerek açıklamasını bitirdi.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde geçtiğimiz yıl kayıtları cumhuriyet tarihinin en büyük yangını olarak geçen Manavgat'ta açıklama yaptı

haberimizvar.net-

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Antalya Şubesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde geçtiğimiz yıl kayıtları cumhuriyet tarihinin en büyük yangını olarak geçen Manavgat'ta açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan ÇMO Şube Başkanı Derya Ünver, "İnsanoğlu yaşamını devam ettirebilmek adına doğanın sunduğu imkanları kullanmakta ve yaşam kalitesini artırabilmek adına maalesef doğada çeşitli tahribatlara neden olmaktadır. Ne yazık ki bu tahribatlar, doğanın kendi kendini yenileme hızının çok üstündedir. Mavi gezegenimiz; ekolojik dengem bozuluyor, böyle devam ederseniz yaşam şansınız kalmayacak diye şiddetle alarm vermektedir. TMMOBÇevre Mühendisleri Odası olarak insan eliyle yapılan tüm bu yıkımlara dikkat çekmek üzere 12. Olağan Genel Kurulunda 30 Mayıs-5 Haziran Haftasını Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak kutlanması kararını almak zorunda kalmıştır" dedi. 

GÖLLERİMİZ KURUYOR 

Ünver, "Türkiye’de bulunan 300’e yakın irili ufaklı doğal gölün yüzde 60’ı kurudu. Bölgemizde bulunan irili ufaklı 16 gölün su seviyesinin de aynı nedenle düştüğünü yaşayarak görüyoruz. Gölleri besleyen akarsuların üzerine yapılan barajlar, tarım amaçlı göl sularının bilinçsizce kullanılması ve havza yönetim planlarının uygulanabilir olmaktan çok uzak olması su kaynaklarımızın kurumasına sebep oluyor.  Göllerin kuruması; yağış sistemini bozar, bitki çeşitliliğinde azalmaya sebebiyet verir, balıkçılığı olumsuz etkiler, kuş popülasyonunu olumsuz etkiler, göçlere neden olur. Kısacası bir göl kurur, binlerce canlının yaşamı olumsuz etkilenir. Göllerimizde, akarsularımızda ve denizimizde yaşanan diğer bir sorun ise kirliliktir. Tarımdan kaynaklı pestisit kirliliği, kaçak atıksu deşarjları bölgede yaşanan en önemli su kirliliği nedenleridir. İklim değişikliğin bu denli tehdit unsuru olduğu günümüzde su kaynaklarını korumak bu denli mi zordur? Konunun uzmanları olarak cevap veriyoruz korumak, temizlemekten daha kolay ve yetkilileri göreve çağırıyoruz. Salda’yı, Kovada’yı,  Burdur Gölünü, Eğirdir’i, Düden’i, Akdeniz’i ve daha nice su kaynaklarını kirlilikle yok etmeyelim" dedi

MADENLERE İNCELEME ŞART

Madencilik faaliyetlerinin de mercek altına alınması gerektiğini vurgulayan Ünver, "Bölgemiz en fazla madencilik ruhsatının olduğu yerler arasında yer almaktadır. Maden faaliyetlerinin ÇED Raporlarının titizlikle hazırlanmasına ve incelenmesine, fayda zarar analizlerinin kapsamlı bir şekilde yapılmasına ve faaliyet sona erdiğinde yapılması gereken rehabilitasyon çalışmalarının takibine ihtiyaç vardır. Aysin ve Ali ÜlviBüyüknohutcu’yu da burada saygıyla anıyor ve verdikleri mücadeleyi unutturmayacağımızı bir kez daha yineliyoruz. 2021 yazı ülkemiz için çevre felaketleriyle anılacak bir dönemdi. 17 farklı il orman yangıları ile boğuşurken, Batı Karedeniz ve İzmir’de sele teslim oldu. Manavgat’ta yangın alanındayız ve şuan eminim hepiniz yangının dehşetini bir kez daha yaşıyorsunuz. Manavgat yangınında sadece ağaçlar yanmadı. Keçiler, sincaplar, kuşlar, böcekler yandı. Bir ekosistem yok oldu, havamız kirlendi. Maalesef ki iklim değişiyor; yangınların başlaması ve yayılması için hava şartları daha uygun hale geliyor" diyerek açıklamasını bitirdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.