Seneye de giyer- Seksenler

GÜNDEM 02.11.2022 - 23:33, Güncelleme: 02.11.2022 - 23:33
 

Seneye de giyer- Seksenler

Geçmiş zaman olur ki.. Bizler çocukken bilmezdik, şimdiki çocukların bildiği bu kadar çok şeyi. Hoş, çok da anlamaz ve sorgulayamazdık da zaten. Nasıl ve ne haddine ki?

Çocuk dediğin; büyüklerinin yanında ne konuşacağını, nasıl davranacağını, ne soracağını bilmeli, öyle çok da ses etmemeli, Çocuksa kısacası çocukluğunu bilmeli. Tabi ki kadın kadınlığını, erkek de erkekliğini. Peki, insan insan olduğunu bilmeli mi? O ayrı konu ve karıştırma bu raddesini. Ömrün başındasın, dinle büyüklerini ve sorma yaşa. “Daha kırk fırın ekmek yemelisin, kırk fırın ekmek var önünde”, kendi kendine mümkünse öğren sen de. Çevremiz bu denli dolu değildi bilgiyle, kitapla, teknolojiyle. Siyah beyaz ekranlardaki siyah beyaz çocukluklardı bizimkisi. 80’li yılların çocuklarıydık, ekonomi yine malum, ama siyaset de feci. Kenan Evren posterleri, asker çizmeleri, korkunun hepimizi izleyen gölgesi her yerde. Ailelerin gördüğü en büyük tehlike gençlik için, hatta uyuşturucudan bile öte, siyasetin, düşünmenin  ta kendisi. Sorma, sorgulama, sadece söz dinle, dönem o dönem. “Eti senin, kemiği benim. ”dönemi. Hatırlarım da çoğu ilk öğretmenimizin elinde cetvel olurdu. Kimisinde ise teneffüste, açıktan açığa ağa gibi dolaşırken, kendi eline vura vura gözdağı verdiği bir kızılcık sopası. Sıradanlaşmış sıra dayağı günleri... Suçsuz musun? Ne alaka, aynı sınıftasın, gir sıra dayağına... Kitap mı? Taşradaysan ne mümkün. Buldun 3-5 hikaye, şükret otur yerine. Hem kitaplar da tehlikeli şeyler sonra. Asker bir duyarsa maazallah, basar evi mevi alırsın başına bela. Ekonomi? 80 sonrası. Aç kapıları, özgür sermaye girsin içeri. Çalışan mı? Ne alaka. Özgürlük sermayeden yana. Kıyafetlerimizin modasıydı :” seneye de giyer” modası. Öyle 2-3 ay giy at,  neymiş o? Yok öyle terane. Hoş şimdi seneye dayanacak kalitede kıyafet de neredeyse? Sümerbank sıradan vatandaşın kalite adresi. Varsa üç kuruşun, varsa bir şeye ihtiyacın koş Sümerbank’a kaliteye. Hakikaten dayanıklıydı malzemeleri de her nasılsa. Her şey gibi o da tarih şimdi. Seneye de giyer modasının neslindenim ben. Hep eğreti durdu kıyafetler üstümde, hiç tam olmadı beden. Belki kıyafetler doğruydu, içlerindeki bizdik yanlış, Belki de biz doğruyduk, kıyafetlerimiz yanlış. Sonuçta birebir üstümüze olmadı hiç o giysiler . Düşündüm de, hep  seksenlerdeki “ seneye de giyer modası”  suçlu belki her şeyden.. Belki de sırf bu yüzden, o baskılarla, korkuyla ve yetmemekle birlikte, birebir olmayan kıyafetlerimiz gibiydi hayat da. Bizimle birebir olmayan, bizim olmayan, kendi görüşümüz düşünümüz olmayan, dayatılmış hayatlar sürdürdük bu yüzden. Hiç farkına varmadan ve hiç istemeden. Toplumda kaç kişiydik peki bu geçmiş modadan etkilenen? Kendilerine ait olmayan hayatlar sürdüren ve bugünlere kadar gelen? Tüm olanların sebebi miydi aslında bu seksenlerin modası? Yoksa biz mi modayı yanlış algıladık harbiden?        
Geçmiş zaman olur ki.. Bizler çocukken bilmezdik, şimdiki çocukların bildiği bu kadar çok şeyi. Hoş, çok da anlamaz ve sorgulayamazdık da zaten. Nasıl ve ne haddine ki?

Çocuk dediğin; büyüklerinin yanında ne konuşacağını, nasıl davranacağını, ne soracağını bilmeli, öyle çok da ses etmemeli, Çocuksa kısacası çocukluğunu bilmeli. Tabi ki kadın kadınlığını, erkek de erkekliğini. Peki, insan insan olduğunu bilmeli mi? O ayrı konu ve karıştırma bu raddesini.

Ömrün başındasın, dinle büyüklerini ve sorma yaşa.

“Daha kırk fırın ekmek yemelisin, kırk fırın ekmek var önünde”, kendi kendine mümkünse öğren sen de.

Çevremiz bu denli dolu değildi bilgiyle, kitapla, teknolojiyle.

Siyah beyaz ekranlardaki siyah beyaz çocukluklardı bizimkisi.

80’li yılların çocuklarıydık, ekonomi yine malum, ama siyaset de feci.

Kenan Evren posterleri, asker çizmeleri, korkunun hepimizi izleyen gölgesi her yerde.

Ailelerin gördüğü en büyük tehlike gençlik için, hatta uyuşturucudan bile öte, siyasetin, düşünmenin  ta kendisi.

Sorma, sorgulama, sadece söz dinle, dönem o dönem. “Eti senin, kemiği benim. ”dönemi.

Hatırlarım da çoğu ilk öğretmenimizin elinde cetvel olurdu. Kimisinde ise teneffüste, açıktan açığa ağa gibi dolaşırken, kendi eline vura vura gözdağı verdiği bir kızılcık sopası. Sıradanlaşmış sıra dayağı günleri...

Suçsuz musun? Ne alaka, aynı sınıftasın, gir sıra dayağına...

Kitap mı? Taşradaysan ne mümkün. Buldun 3-5 hikaye, şükret otur yerine. Hem kitaplar da tehlikeli şeyler sonra. Asker bir duyarsa maazallah, basar evi mevi alırsın başına bela.

Ekonomi? 80 sonrası. Aç kapıları, özgür sermaye girsin içeri. Çalışan mı? Ne alaka. Özgürlük sermayeden yana.

Kıyafetlerimizin modasıydı :” seneye de giyer” modası. Öyle 2-3 ay giy at,  neymiş o? Yok öyle terane.

Hoş şimdi seneye dayanacak kalitede kıyafet de neredeyse?

Sümerbank sıradan vatandaşın kalite adresi. Varsa üç kuruşun, varsa bir şeye ihtiyacın koş Sümerbank’a kaliteye. Hakikaten dayanıklıydı malzemeleri de her nasılsa.

Her şey gibi o da tarih şimdi.

Seneye de giyer modasının neslindenim ben. Hep eğreti durdu kıyafetler üstümde, hiç tam olmadı beden.

Belki kıyafetler doğruydu, içlerindeki bizdik yanlış,

Belki de biz doğruyduk, kıyafetlerimiz yanlış.

Sonuçta birebir üstümüze olmadı hiç o giysiler .

Düşündüm de, hep  seksenlerdeki “ seneye de giyer modası”  suçlu belki her şeyden..

Belki de sırf bu yüzden, o baskılarla, korkuyla ve yetmemekle birlikte, birebir olmayan kıyafetlerimiz gibiydi hayat da.

Bizimle birebir olmayan, bizim olmayan, kendi görüşümüz düşünümüz olmayan, dayatılmış hayatlar sürdürdük bu yüzden. Hiç farkına varmadan ve hiç istemeden.

Toplumda kaç kişiydik peki bu geçmiş modadan etkilenen? Kendilerine ait olmayan hayatlar sürdüren ve bugünlere kadar gelen?

Tüm olanların sebebi miydi aslında bu seksenlerin modası? Yoksa biz mi modayı yanlış algıladık harbiden?

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.