Kimler değişiyor parayla canı…

Dünyadaki silahların %74’ünün siviller elinde olduğu doğru mu? Korkunç bir rakam. Ve biz 178 ülke arasında 14. Olmuşuz, bu da sanırım 2017 raporuna göre? Peki ya şimdilerde? Nasıl böylesine kolay bu iş? Nasıl böylesine kolay patlıyor bu silahlar? Evet özgürlük ama, sanırım özgürlük kavramını da yanlış anlıyoruz. Silahlanma özgürlüğünü kastediyor olamayız, olmamalıyız. Hangi kör kurşunun hangimize denk geleceği belli olmayan zamanlarda yaşıyoruz. Canı sıkılan basıyor tetiğe neredeyse.. Hatta neredeyse herkesin adaleti kendine? Zaten psikolojimiz tepe taklak. Sinirlenenin, öfkelenenin sağı solu belli olmuyor, al silahı doğrult... Şiddet olağan sanki. Can bedava tabii, yaşıyoruz kelle koltukta öylesine.. Hatalı bir şeyler var bir yerlerde. Çehov’un dediği gibi; “Eğer ilk sahnede duvarda bir silah asılıysa, oyunun sonunda mutlaka patlar.”. Haklı. İşlevi var malum. Bireysel silahlanmaya acilen bir çözüm/ çare bulunmalı. Böyle kontrolsüz herkesin elinde silah olmamalı. Her şeyin denetimi teknoloji ve dijital dünya sayesinde bu kadar mümkünken, bu alandaki yakalanamama, bulunamama, açık vs. açıklamalarına bendeniz pek inanamıyorum. Herkesin evinin içine kadar hepimiz neredeyse girmişken, panoptikon dünyası gibi bir gözetim dünyasında yaşıyorken, ruhsatsız silahları mı göremiyoruz? Neden silah var herkeste? Nasıl nereden giriyor bunlar, nerede denetim? Birilerinin işine mi geliyor bu? Kim seviyor kan kokusunu? Kimler değişiyor parayla canı? Bu böyle olmaz. Bireysel silahlanmaya topyekûn hayır demeliyiz. Bu bir iç güvenlik sorunudur. Bu bizlerin can güvenliği sorunudur. Yeterince geç kalınmış bir konudur ve bir an önce önlem alınmalıdır. Umut Vakfının bu konudaki yazısını ve güzel bir çalışma olan; Gökhan Orhan ve Ökkeş Bahri Yeter’in, Assam Uluslararası Hakemli Dergi 13.Uluslararası Kamu Yönetimi Sempozyumu Bildirileri Özel Sayısı’ndan https://dergipark.org.tr adresine alınan “ Bir İç Güvenlik Sorunu Olarak Bireysel Silahlanma: Türkiye İçin Durum Değerlendirmesi ve Politika Alternatifleri” başlıklı çalışmasını vakti olanların okumasını öneririm. Şiddetin ve ölümün yüzü soğuktur. Sevgi ve barış ise yaşamdır, bahardır ve ben de bahar havalarını severim. Huzur ve güvenle, barış, adalet, hak ve hukukla, eşitlikle ve özgürce; bireysel silahlanmanın ve hatta silahların ve savaşların hiç olmadığı güzel günlere beraber yol almak dileğiyle diyelim. 2023 Herkese iyi gelsin..