ASAT çamurunda ikinci perde

Geçtiğimiz günlerde yazdığım “Büyükşehir’e kayyum taşları döşeniyor” yazımda dile getirdiğim bütün iddialar doğrulandı. Üstelik fazlası bile varmış. ASAT yönetimi Manavgat’a atık çamuru döktüklerini zaten kabul etmişlerdi, ama bu konuda bir soruşturma açılmadığını ve atık dökülen yerin su havzası olmadığını söylediler. Oysa soruşturma açılmış, tutanak tutulmuş ve ASAT’a yazı da gönderilmiş. Gönderilen yazıda Manavgat’a atık çamuru dökme faaliyetinin hemen durdurulması, dökülen atıkların kaldırılması isteniyor. Arazi eski haline getirilecek, oluşan kirlilik temizlenecek ve bunun için de toprak ölçümleri yapılacak. Yani ASAT’ın atıktan kurtulma işini daha ucuza mal etmek için yaptığı operasyon milyonlarca liralık bir bedele yol açtı. Daha da ötesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müfettişlerinin yaptığı teftiş sırasında Manavgat Çöplüğü’nün de ruhsatsız olduğu ortaya çıkmış. Bir ceza da oradan gelecek. A Haber’e verilen görüntüler ASAT’ın Manavgat’ta atık çamurunu döktüğü yerde alınmış bir önlem de yok. Görüntüleri izledim. Beton filan dökülmemiş, açık araziye depolama yapılıyor. Kim çekmiş bu görüntüleri? A Haber ekibi drone kamerayla çekmiş. Yayınlamak için düğmeye basılmasını, talimat gelmesini bekliyorlar. Muhittin Böcek’i köşeye sıkıştıracak, ipini çekmeye çalışacaklar. Üstelik ASAT’ın bu pisliği 5-10 gün içinde temizlemesi gerekiyor. O atıkları yakma ünitesi olan bir tesise taşımaları lazım. Zaten Manavgat’a taşınması için davet usulüyle ihale yapıp bir ton para ödediler. Şimdi de oradan kaldırıp başka bir şehre götürmeleri gerekiyor. Bunun hesabını kim ödeyecek? Sorumluluğunu kim üstlenecek?   Amip meselesi doğruymuş   İddialar bu kadarla da sınırlı değil. Bir ara gündeme gelen ve Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan kısa bir açıklama sayesinde unutulan ciddi bir sorun var: Amip sorunu… Her ne kadar Büyükşehir yalanlasa ve vatandaşın içini rahatlatsa da, denizimizde amip var. Bunun sorumlusu da ASAT.  Şöyle anlatalım: Atık ihalesi gecikince Hurma’daki arıtma tesisin depolama havuzu doluyor ve bir süre sonra da taşmaya başlıyor. Arıtılmamış o kanalizasyon suları, o pislik Sıçan Adası açıklarındaki derin deşarj borularından denize karışıyor. Bunun kaç gün sürdüğü bilinmiyor. Fakat bir gün sürse bile ciddi bir durum. Bir felaket… Aynı sıkıntı Türel’in seçildiği ilk günlerde de yaşanmış. O zaman da üstü kapatılmış, şimdi de… Bu senaryoyu kimler yazdı? ASAT katı atıkları yakma ünitesini 3 yıl sonra kurabilecek. Söylenen o. Menderes Türel döneminde, yani belediye AKP’deyken niye lisans başvurusu yapılmadığı, özel şirketlere bağımlı kalındığı sorusu da havada duruyor. Tablo böyleyken, gerekli izinler alınmamış, altyapı hazırlanmamışken ASAT’ın ve tabii Büyükşehir Belediyesi’nin, yani Muhittin Böcek’in riske atılmasının, zor durumda bırakılmasının izahı ne olabilir? Türel döneminde üstlenilmeyen risk ve yapılmayan bir operasyon niye Böcek döneminde hayata geçiriliyor? Niye ASAT ve Büyükşehir maceraya sürükleniyor? AKP’nin kanalı A Haber’e niye malzeme olunuyor? Arka plandaki hesap ne? Neyi kurguluyorlar ve ne işler çeviriyorlar? Bu senaryoyu kim yazdı? Muhittin Böcek’i zor durumda bırakmak, hakkında soruşturma açılmasını sağlamak için kimler talimat verdi? Kim düğmeye bastı? Gölgede bekleyen oyuncular kimler? Sorular, sorular, sorular… Peki yanıt?