CHP- AKP koalisyonu İYİ mi?

Başlığı okuduğunuzda, ‘şimdi ne demek istedi?’ diyeceksiniz. Ben de size ‘burası Türkiye’ yanıtı verdiğimde ‘yok artık canımmmm’ yanıtlarınızı duyar gibiyim… Yerel seçimlerin ardından ülkemiz adına önemli olan İstanbul seçimini tekrarladık. Yeniden kartların karıldığı siyasette şimdi tüm siyasi partiler 2023 tarihinde gerçekleşecek seçimler için şekillenmeye başladı. Birçok parti kongrelerini 2020 yılında tamamlayacak ve seçilen parti yöneticileri 2023 seçimlerinde aday belirlemede etkin görev alacak. Daralan ekonomi, yeni parti oluşumları, ittifaklar, uluslararası konjonktür Türkiye’nin geleceğinde birçok akla gelmeyecek gelişmelere gebe olarak yorumlanmayı bekliyor. Karmaşa yaşandığı bir döneme girmişken geleceğe dair yorum yapmak adeta imkansızlaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan demokrasiden, basın özgürlüğünden, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu milliyetçilikten, uzlaşma adı altında tek adaylı kongrelerden dem vururken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin vatanın bekasını AK Parti’nin iktidarda kalmasıyla eş değerde tutması, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in birlikte yola çıktıklarını arkada bırakarak AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ile samimi pozlar vermesi durumun vahametini gözler önüne seriyor. Türkiye çok uzun değil, önümüzdeki yıllarda hesaplaşma dönemine girecek ve gerçek anlamda kimin kiminle birlikte olduğu ortaya çıkacak. AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, her ay yenilediği anketlerden kendi oyunun yüzde 38 olduğunu görüyor ve bunun üzerine hesaplar yapıyor. Bu hesaplar 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 50+1 oranını nasıl bulurum hesabı… Hatta Ankara kulislerinde İçişleri Başkanı Süleyman Soylu ile Ekonomi Bakanı damat Berat Albayrak’ın arasındaki genel başkanlık yarışının da sona ermesi adına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtuluş’a parti genel başkanlığını bırakarak, sadece Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelme arzusu içinde olduğu konuşuluyor. MHP ittifakıyla yüzde 50+1’i bulamayacağını bilen Erdoğan, kurulacak yeni partilerin başarı elde edemeyeceği kanaatinde, ancak olası bir CHP ittifakı durumunda hedefinin tehlikeye girmemesi adına İYİ Parti ile flört etmeye başladı. CHP+ İYİ Parti+ HDP+ yeni kurulacak parti ile mücadelesinin zorluğunu fark eden Erdoğan,  yeni işbirliği adına önemli adımlar atmaya başladı. Seçimlerde ciddi anlamda karşı karşıya geldiği İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’le 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda samimi poz vererek, ilk adımı atan Erdoğan tek hedefi var; CHP+ AK Parti ittifakı... Erdoğan’a göre; CHP+AK Parti ittifakını sağlayacak olan da İYİ Parti, daha doğrusu Meral Akşener. Sizi biraz geçmişe götüreceğim… Erdoğan ilk kez Bahçeli’nin evine gitmiş ve ikilinin görüşme konusu çok gizli tutulmuştu. Bahçeli bu görüşmenin ardından İYİ Partililere genel kongre öncesi MHP’ye dönmeleri adına çağrıda bulundu. Akşener, muhalefet anlamında AK Parti’yi bırakıp, yerel seçimlerin ardından sadece MHP ile karşı karşıya gelmişti. CHP’den uzaklaşan ve AK Parti’ye karşı duruşunu kaybettiği için parti tabanıyla karşı karşıya kalan Akşener, bildiğiniz gibi ittifak süreci boyunca Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı yapılmaması başta olmak üzere ilettiği tüm talepleri Kılıçdaroğlu kabul etmişti. İlişkiler tam bu durumdayken resepsiyonda iki avucunun içine aldığı Erdoğan’ın elini bırakmamak adına tutan Akşener, CHP+ AK Parti ittifakında önemli rol oynayacağını şimdiden bizlere gösteriyor. Önce İYİ Parti mi AKP’yle masaya oturur, yoksa Akşener Kılıçdaroğlu’nu ikna eder de ikisi birlikte bu masaya mı oturur bilinmez, ancak ‘olmaz, olmaz’ denilen CHP+ AKP ittifakı adına tohumlar ekiliyor. Bu tohumların yeşermesi gelecekte bizi şaşırtmasın isterim. Uluslararası konjonktüre hiç girmeyeceğim, ama bu durum Türkiye içinde de, Türkiye dışında da ‘düğüm’ olarak nitelendirilen kilitlenmeye neden olur. Bugün yazdıklarıma komplo teorisi diye yorumlayanlar olacaktır. Komplo teorisi, teori olarak mı kalır, yoksa hayata mı geçirilir, işte bu duruma bugünden söyleyecek sözüm yok. Ama unutmayın ki, tarihi her zaman kazananlar yazar!